(@) - Raf

Kalitesi böylesine şahane olan bir filmin az duyulmuş olmasına mı yoksa Georg Elser'i daha yeni tanımış olmamamı üzülsem bilmiyorum. Tek kişilik barış mücadelesi. Üstelik kim bilir, on üç dakika olmasaydı, şuan o şiddet dolu Hitler tarihini konuşuyor olmayacaktık. “Eğer insanoğlu…devamı

ayssssegul 4 years ago

Stalin'in Ölümü

Armando Iannucci

8 Gönderi

L'hymne National Russe... Sırf bu marşa olan olağanüstü sevgim ve Sovyet tarihine hayranlığım nedeniyle izledim. Gülemedim, eğlenemedim büyük ihtimalle politik kara mizahın titizlikle yapılmamasından kaynaklandı. Stalin'i oynayan kişi dayımı anımsatıp Stalin'e çok fazla benzemiyor oluşu biraz olsun gülmemi sağlasa da…devamı

ayssssegul 4 years ago

Zincirsiz

Quentin Tarantino

144 Gönderi

Nefret Sekizlisi'nden sonra tavsiye üzerine izledim. İyiki izledim dedim. Tarantino'ya karşı henüz daha yeni yeni fransızlığımı yeniyorum. Irkçılık üzerine fazlasıyla düşen biri anladığım kadarıyla. Üstelik bu çekimler, açılar insanı etkiliyor. Kan ve şiddeti sevmeyen biri olarak Tarantino filmlerini neden izlediğimi…devamı

ayssssegul 4 years ago

Ay'da İlk İnsan

Damien Chazelle

11 Gönderi

Sessizlik, uzay boşluğunu andıran derin bir tepkisizlik, donukluk, politika, Ay kelimesinin geçtiği yerde kalbi bir çocuk heyecanı ile atan bizlere sunulan ruhumuzu doyuran görüntüler... “İnsanlık için büyük bir adım”ın psikolojik boyutta realist bir hikayesi: Ay'da İlk İnsan.

ayssssegul 4 years ago

Chaplin

Richard Attenborough

6 Gönderi

Chaplin'i gerçekten tanımıyormuşum ben. Sadece ismen farkındaymışım kendisinin. Komediyi neden bu titizlikle devam ettirdiğini, aslında insani olarak büyük bir anlayışa sahip olduğunu izledikçe anladım. Filmlerini en kısa zamanda izlemeyi planlıyor ve size bu filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. “Yaratıcı olun…devamı

ayssssegul 4 years ago

Piano Piano Bacaksız

Tunç Başaran

13 Gönderi

Nasıl hissediyorum keşke tarif edebilsem! O üsluba, filmin akışına öylesine hayran kaldım ki tarifi imkansız gibi duruyor. Herkes piano piano yaşar; piano piano konuşur hatta piano piano kavga eder bu filmde. Zaman oldukça piano pianodur fakat yoksulluk, savaş bir o…devamı

ayssssegul 4 years ago

Puslu Kıtalar Atlası

İhsan Oktay Anar

97 Gönderi

“Oysa benim sana düşlerimden başka verebilecek bir şeyim yoktu.” İhsan Oktay Anar, sen ne muhteşem bir düşsün! Ne harika kalemin var, ne güzel kelimeler döktürmüşsün. Kitabın ortalarında seni Dante ile kıyaslamaya başlarken şimdi ne düşüneceğimi inan bilemiyorum. Yarattığın bu Dünya'da…devamı

ayssssegul 4 years ago

Özgürlük Yolu

Sean Penn

209 Gönderi

Spoiler içeriyor Ormana gittim çünkü kasıtlı olarak yaşamak, yalnızca yaşamanın temel gerçekleriyle karşılaşmak ve bunun bana öğreteceklerini öğrenmek ve öleceğim zaman henüz hiç yaşamamış olduğumu keşfetmemek istedim. — Henry David Thoreau. Dolu dolu bir film: yollar ve Alaska, Alaska!

ayssssegul 4 years ago

Nefret Sekizlisi

Quentin Tarantino

47 Gönderi

Spoiler içeriyor Tarantino ile tanışma filmi: The Hateful Eight. Kendisinin o kadar çok ismini duyuyorum ki, evet belki de bu konuda biraz Fransız kalıyorum konuya, “Mutlaka izleyeceğim!” diyerek Netflix listeme eklemiştim bu filmini. Gerçi fragmanını izlememiş olsam ve RDR hayranı olan beni…devamıTarantino ile tanışma filmi: The Hateful Eight. Kendisinin o kadar çok ismini duyuyorum ki, evet belki de bu konuda biraz Fransız kalıyorum konuya, “Mutlaka izleyeceğim!” diyerek Netflix listeme eklemiştim bu filmini. Gerçi fragmanını izlememiş olsam ve RDR hayranı olan beni etkilememiş olsa ne zaman izlerdim, kim bilir. O girişi öyle bir giriş ki kitlenip kaldım. Aklımda hep ispatlanmış bir kanı var ki o da şu: Müziği güzel olan filmler her zaman güzel çıkar. Şimdi Tarantino hakkında hiçbir fikre sahip olmadan çok yorum yapmak istemiyorum film ile ilgili ama şunu söyleyebilirim ki fazlasıyla keyif veren bir film. Oturup Pazar sabahı izlediğiniz western filmleri kadar zevkli, onlardan da farklı... Yaratılan Dünya dehşet verici şekilde şiddet, kan, her şeyi içine alıyor ama sahneye bir müzik girdiğinde havası çok güzel değişiyor. Film boyunca da hayran hayran izlediğim "toz taneleri" vardı bir de. Ne güzel bir ambiyans, hayran kaldım! Peki, peki gözümden kaçmayan dokuzuncu adam yani çok spoiler vermeden şöyle söyleyeyim ki her şeyden önce Minnie'nin yerine gelen o arabacı nereye kayboldu? “Ben mi kaçırdım?” diye yabancı yazıları okudum da galiba ufak bir ayrıntı ekleyerek nefret sekizlisine girmeyen bir kişinin olduğunu ve normalde nefret dokuzlusu olabileceğini yazan çok yazı okudum. Belki bu filmi bir Pazar sabahı, çok erken saatlerde tekrar izlerim ve ikinci defa keyfine varırım. Şimdi, dönüp, şahane giriş sahnesini tekrar izleyeyim (tahminen bir 40 dakikasına hayran kaldım ve tabii filmin tamamına) Özetlemem gerekirse Tarantino ile tanışmak için güzel bir film seçmişim. Hiç kıpırdamadan bitirdim. Uzunluğu hiç sıkmadı ve ben galiba "Film bitti mi?" diyerek bir süre kaldım. Görüntüleri de o kadar göz doyurucu ve çalan şarkılar da o havayı öyle güzel hissettiriyor ki 10/10 film. Abraham Lincoln'un mektubuna da gelecek olursam ortadaki iç savaşın içindeki ırkçılığı şu sözleri çok güzel karşılıyor: Savaş meydanında görüşünceye dek arkadaşım olarak kalacaksın. Ayrıca bu mektubun hem basit olup hem de bu kadar etkileyici olması farklı bir duyguyu hissettiriyor insana.

ayssssegul 4 years ago

Pan'ın Labirenti

Guillermo del Toro

72 Gönderi

İkinci kez izlenildi. Pan'in Labirenti, benim için çok özel bir film çünkü ben henüz filmler hakkında bir şeyler bilmezken, izlediklerim bir elin parmağını geçmeyecek seviyedeyken karşılaştım kendisiyle. İzlemek o sıralar pek de anlamlı değildi benim için. Çünkü ne izlediğimi anlamamı…devamıİkinci kez izlenildi. Pan'in Labirenti, benim için çok özel bir film çünkü ben henüz filmler hakkında bir şeyler bilmezken, izlediklerim bir elin parmağını geçmeyecek seviyedeyken karşılaştım kendisiyle. İzlemek o sıralar pek de anlamlı değildi benim için. Çünkü ne izlediğimi anlamamı bırakın belki de neden izlediğimi düşünmekten duramıyordum ama bir yandan bu film hayatıma o kadar pamuk ipliğine bağlı bir halde girmişti ki kopsa kopmuyor, sağlam olduğunu düşünsem güvenemiyordum. Ben de en iyisi tekrar izlemeye başlamalıyım dedim ve ekranın karşısına geçtim. Geçtim ama biliyordum bazı şeyleri. Mesela konusunu, işlenişini ama bir şeyler ortadan yok olmuş gibi açtığımda karşılaştığım masalla büyüye kapıldım. Bir varmış bir yokmuş. Zamanında bu filmi izleyip yine bazı çıkmazları halledemeyen küçük bir kız varmış. Seneler geçmiş masallara inanmaktan asla vazgeçmemiş, müzikleri de çok severmiş ve demiş ki "Pan'in Labirent'ini çok sevdiğimi biliyorum ama neden sevdiğimi anlamıyorum. Tekrar izlemeliyim." Neden seviyorum sorusuna bir cevap buldum. Yakıp yıkılan, adına savaş denilen ve mücadele olarak görülen bir takım gerekliliği sorgulanacak her şeyden uzak bir masal olduğu için. Pan olduğu için. Elleri canavar gibi bir varlık çıksa karşıma bağırıp kaçarım fakat Pan, seni görsem tebeşir nerede diye sorarım. Yer altı krallığını merak edip gelmek için uğraşırım. O çukurlu, böcekli yolları geçerim güneş ve ay ışığı ile parlayan o krallığa adımımı attığımda başımdan geçenleri geride bırakırım. Aldığı ödülü sonuna kadar hak eden bir film. Bir de küçük bir ninni var içinde. Dinledikçe üzülüyor ve belki de masallara dalıyorsunuz. Sahiden Pan, sevgi dolu bir krallık var mı hayatta? Yoksa masum çocukların, kadınların ve erkeklerin öldüğü savaş destanlarının içinde kaybolan insanlarla mı dolu bu Dünya?