Tam da geçen sene bugün, hayatımı düzene sokmaya karar vermiştim. Temmuz ayının her gününde Mubi üzerinden günün filmini izleyecek ve yorumlarımı buraya yazacaktım. Bu; hem benim film kültürümü, aidiyetimi, varlık sebebimi geliştirecek hem de kendimi bir rutine bağladığım için hayatımı…devamıTam da geçen sene bugün, hayatımı düzene sokmaya karar vermiştim. Temmuz ayının her gününde Mubi üzerinden günün filmini izleyecek ve yorumlarımı buraya yazacaktım. Bu; hem benim film kültürümü, aidiyetimi, varlık sebebimi geliştirecek hem de kendimi bir rutine bağladığım için hayatımı düzene sokacaktı. Yılın ilk 6 ayındaki inişli çıkışlı mental sağlığımı düzene sokacak, hiç değilse biraz monoton ama sabit çizgide bir hayat istiyordum. Bu rutine 9 gün bağlı kalabildim.
Düzgün bir iş hayatım olsaydı belki devam edebilirdim lakin hangi gün çalışacağım bir gün öncesinden belli oluyor ve kendimi film izlemeye programlayamıyordum. Evde kendi halimde oturuyorken ertesi gün kendimi Uşak'ta bulabilirdim. Aslında bu rutinimin bozulduğu gün işi bırakmam lazımdı ancak o zamanlar bunun farkında değildim. Geçim derdini bir kenara koyuyorum, keyifli de geliyordu çalışmak. Artık bu düzensizliğin verdiği rahatsızlık, düzensizliğin verdiği keyfin önüne geçti ve geçen Mayıs ayının sonunda işi bıraktım.
Direkt olarak rutine geçmek mümkün değildi. Üstelik şehir değişikliği, bayram telaşı, işsizlik psikolojis vs ağır gelecekti. Bu yüzden Haziran ayını boş geçtim. Yılın ikinci 6 ayına, tıpkı geçen sene olduğu gibi, umutla giriyorum. Geçen seneki amacım inişli çıkışlı hayatımı bir rutine bindirip stabil hale getirmekti, başaramadım. Birkaç ay sonra yaşayacağım ayrılığın beni dibe yapıştıracağının farkında bile değildim. 2024'e ise dipte başladım. Bu seferki amacım ise stabil bir hayat değil, gittikçe yükselen bir hayat.
Geçen seneki gibi her gün bir film izlemeye(hele ki sanat filmi izlemeye) çalışmayacağım. Belli ki sanat filmleri bana şu an için ağır geliyor. Daha kolay bir şeyden başlayacağım. Günlük tutmaya başlıyorum. 1 Temmuz'dan itibaren her günün sonunda günlük tutacağım. O gün neler yaptığımla başlayıp neler hissettiğimi yazacağım. Sonunda ise ertesi gün ne yapmayı planladığımı yazacağım. Kurtulmak istediğim bağımlılıklarım, kazanmak istediğim alışkanlıklarım var ve bunlar üzerine çalışıp ne kadar ilerleme kat ettiğimi gün gün not alacağım. Bunları elbette burada paylaşmayacağım. Buraya bunu yazma sebebim yaşıyor olduğumu belli etmeye çalışmak sanırım. Ya da belki bir gün birinin "sen günlük tutuyordun ne oldu o iş?" gibisinden bir şeyler yazacağına dair bir umut vardır içimde. Sadece somut bir delil bulunsun istiyorum.
Film izlemeye de devam edeceğim. Filmler benim hayatım olsun istiyorum. Bir film izleyip hakkında bir şeyler yazmak, film konusu açıldığında insanlara filmi anlatmak istiyorum. Filmde insanların göremediğini görmek, birisi film tavsiyesi istediğinde çok eskilere gitmeden her türden film önerisinde bulunmak istiyorum.
Açık günlüğümü de profilimde de yazan sevdiğim bir filmden alıntıyla bitirmek istiyorum.
"Bu maskenin altında bir yüz var, ancak benim değil.
Ne altındaki kaslardan daha ‘ben’dir o yüz…
Ne de altındaki kemiklerden.
Bu maskenin altında etten daha fazlası var.
Bu maskenin altında bir fikir var!
Ve fikirler kurşun geçirmez."
Sağlıcakla kalın :)