Yani bu filmin 2.sine gerçekten gerek var mıydı? Müzikal olmasının berbat olmasında etkisi büyük. Film izlemedik. Böyle müthiş bir filmden sonra bu kadar sikko bi film beklemiyordum. Bok gibi son. 5/10
Daha önce buna benzer bir içerikle karşılaşmadım. O yüzden orijinal bir yapım olmuş bana göre. Tabi ki Teoman’ın oynadığını gördüğüm için bu diziye bir şans verdim. İlk bölümde Teo’nun oynaması beni mutlu etti. Gayet sağlam bir giriş bölümüydü ayrıca. Halit…devamıDaha önce buna benzer bir içerikle karşılaşmadım. O yüzden orijinal bir yapım olmuş bana göre. Tabi ki Teoman’ın oynadığını gördüğüm için bu diziye bir şans verdim. İlk bölümde Teo’nun oynaması beni mutlu etti. Gayet sağlam bir giriş bölümüydü ayrıca. Halit Ergenç hakikaten iyi oyuncu. Seyrederken keyif aldığım bir yapım oldu.
8/10
Keşke herkesle anlaşabilmenin bir yolu olsaydı! Dünya daha az çekilir bir hale gelirdi. O zaman belki zihnimin oynadığı oyunlara ve kuruntulara daha az aldanırdım. İnsanları daha çok severdim belki. Belki kendimi de. En az diğer insanlar kadar. Yeraltından Ufak Notlar…devamıKeşke herkesle anlaşabilmenin bir yolu olsaydı! Dünya daha az çekilir bir hale gelirdi. O zaman belki zihnimin oynadığı oyunlara ve kuruntulara daha az aldanırdım. İnsanları daha çok severdim belki. Belki kendimi de. En az diğer insanlar kadar.
Yeraltından Ufak Notlar 18. Bölüm yayında. Keyifli dinlemeler.
Opera’dan anlamıyorum. Beni sıkıyor. Sinemada sıkıldım biraz. Haluk bilginer de Angelina Jolie de çok iyi oynamış. Bazı sahneler etkiledi. Onun dışında çok bi esprisi yok. Bana çok hitap etmedi. 6/10
Sokaklarda dolaşıyorum. Kulağımda kulaklık, müzik çalıyor. Paltomun cebinde ellerim. Başımda şapkam var. İlerliyorum karanlık sokaklarda. Kaldırım taşları gibiyim. Soğuk. Sokak lambaları aydınlatıyor geceyi. Ay bile küsmüş dünyaya. Her şey berbat oluyor gibi hissediyorum. Dünyayla benim derdim. Herkes sevsin istiyorum beni.…devamıSokaklarda dolaşıyorum. Kulağımda kulaklık, müzik çalıyor. Paltomun cebinde ellerim. Başımda şapkam var. İlerliyorum karanlık sokaklarda. Kaldırım taşları gibiyim. Soğuk. Sokak lambaları aydınlatıyor geceyi. Ay bile küsmüş dünyaya. Her şey berbat oluyor gibi hissediyorum. Dünyayla benim derdim. Herkes sevsin istiyorum beni. Sevince de uzaklaşıyorum. Sahte geliyor her şey. Sorumluluk almak bana göre bir şey değil. Beklenti insanların potansiyelini düşürmez mi? İnsanlar bir şeyler beklemeseler daha mutlu olmaz mı? Keşke hiç kimse bir şey beklemese benden, o zaman daha mutlu olurdum belki. Hatta ölümden daha az korkardım. Belki yaşamak o zaman daha tahammül edici bir şey olurdu. O zaman belki hayal kırıklığı olmazdım insanların gözünde.
On yedinci bölüm yayında. Profilimdeki linkten dinleyebilirsiniz.
“Kafasını yastığa koyduğu anda uyuyan insanlara özeniyorum hep. Çok kıskanıyorum onları. Bu gerçekten büyük bir mükafat. Keşke ben de ödüllendirilsem. Kibirli davranmamaya gayret gösteriyorum. Fakat bazı anlarda kendime engel olamıyorum. Eğer ilk insan ben olsaydım, iblis bana kesinlikle secde ederdi.”…devamı“Kafasını yastığa koyduğu anda uyuyan insanlara özeniyorum hep. Çok kıskanıyorum onları. Bu gerçekten büyük bir mükafat. Keşke ben de ödüllendirilsem. Kibirli davranmamaya gayret gösteriyorum. Fakat bazı anlarda kendime engel olamıyorum. Eğer ilk insan ben olsaydım, iblis bana kesinlikle secde ederdi.”
- Yeraltından Ufak Notlar
16. Bölüm Youtube’da yayında.
Ahu’nun araması beni daha da kötü hissettirdi. Bir daha aradığımda beni engellediğini anlıyorum. Birbirimiz için artık çok özleyeceğimiz birer ölüden ibaretiz. Öncesinde olan biteni düşünüyorum. Haklıydı. Her şeyi berbat etmede üstüme yok. 15. Bölüm youtubeda yayında. Dinleyeceklere teşekkürler.
Ne nefret ediyorum kendimden. Ama mutlu etmeye çalışıyorum hep kendimi. İnsan nefret ettiği birini neden mutlu etmek ister ki? Nasıl bir paradoks, değil mi? - Yeraltından Ufak Notlar
Yolda insanları inceliyorum. Hayatıma giren kadınları düşünüyorum sonra. Kötü bir adam mıyım diye geçiriyorum içimden. Bende bir bok yok neden seviyorlar beni diye düşünüyorum. Sonra kadınların bir tamirci gibi oldukları geliyor aklıma. Bozuk şeyleri düzeltmek aslında amaçları. Bozuk bir oyuncağım…devamıYolda insanları inceliyorum. Hayatıma giren kadınları düşünüyorum sonra. Kötü bir adam mıyım diye geçiriyorum içimden. Bende bir bok yok neden seviyorlar beni diye düşünüyorum. Sonra kadınların bir tamirci gibi oldukları geliyor aklıma. Bozuk şeyleri düzeltmek aslında amaçları. Bozuk bir oyuncağım sadece. Kadınlar düzeltebileceklerini düşünerek epey vakit harcıyor. Düzeltemeyeceklerini anladıklarında ki bu ilişkinin en kötü on sekizinci ayına geliyor yaklaşık olarak, vazgeçiyorlar. Vazgeçerken de genelde oyuncağı suçlarlar. Ya o oyuncak sadece bozuk tasarlanmış bir oyuncaksa, düzeltmenizi değil de uyum sağlamanızı istiyorsa? Sonra siktir olup gidiyorlar. Geride sadece olduğundan daha kötü, daha hasarlı bir oyuncak bırakıyorlar. Sonra başka oyuncaklar düzeltmeye kalkıyorlar. Hayat öyle devam ediyor onlar için. Keşke sadece kabul etseler. Sorunsuz oyuncaklara gelince. Kadınlar bunları neden tercih etmiyor dersiniz? Düzeltilebilecek bir şey olmayınca, vakit ayırmaya değer görmüyorlar.
Yeraltından Ufak Notlar adlı kitabımdan bir paragraf. 14. Bölüme profilimdeki bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Keyifli dinlemeler.
Diğer film kadar durağan bekledim. Ama önce yapılmış olmasına rağmen çok daha iyi bir filmdi. Cahit’in oyunculuğunu çok beğendim. Sibel yer yer kötü oyunculuk seyretti ama gençmiş henüz. İzlenmesini tavsiye edebileceğim bir Fatih Akın filmi. 8/10