Herkese selam, vizyonlardan epey uzak kaldım. "Şu film şu an vizyonda kesin git" veya "Şu film çıkacak ona gitmelisin" dediğiniz filmler var mı acaba yardımcı olur musunuz 😇?
Herkese merhaba arkadaşlar. Belki beni hatırlayanlarınız çıkacak, belki de yeni tanıyanlarınız olacak çünkü çok uzun zamandır uygulamaya girmiyordum. Son gönderimi 7 ay önce atmışım. Burayı o kadar özledim ki anlatamam. Burası benim ikinci dünyam gibi, bir sürü tanıdığım insan vardı,…devamıHerkese merhaba arkadaşlar. Belki beni hatırlayanlarınız çıkacak, belki de yeni tanıyanlarınız olacak çünkü çok uzun zamandır uygulamaya girmiyordum. Son gönderimi 7 ay önce atmışım. Burayı o kadar özledim ki anlatamam. Burası benim ikinci dünyam gibi, bir sürü tanıdığım insan vardı, umarım çoğu hala buradadır, hem onlara nerelerde olduğumu bir anlatayım hem de birazcık sohbet edelim.
Hemşirelik 1. sınıfı alnımın akıyla tamamladım çok şükür. Üniversiteyi kazandıktan sonra ortama adapte olma süreciydi, vizesiydi, finaliydi derken bir kapsülde sıkışıp kalmış gibiydim. Bu 7 ay süresince ne doğru düzgün bir şey okudum ne de doğru düzgün bir şey izledim. Hayat gerçekten çok farklıydı bu sene. Öncelikle dersler çok yoğundu. Ben hemşirelik okumanın bu kadar zor olabileceğini tahmin edememiştim. Dersler bi' başladı, ben sandım ki Türkçe harici bir dil konuşuluyor. Meğerse temel tıp dersleriymiş 🥲. Anatomi, fizyoloji, farmakoloji vs. derken neye uğradığımı şaşırdım. Her slayt benim için ayrı bir ezber konusu oldu. Ona rağmen dersleri zar zor geçtim. Ama şükür ki atlattım artık.
Yeni bir ortam tabi bir de, haliyle insan kendini değişik hissediyor. Hocalar lise öğretmeni değil bir kere. Hepsi ya profesör ya doçent. Karşınızda gelmiş 250 kişiye ders anlatıyor, insan bir tuhaf olmuyor değil. Sonrasında yeni arkadaşlıklar var. Hemen bir ortamım oldu o konuda şanslıydım çünkü eski dershanemdeki bir arkadaşla aynı sınıftaydık. Onun sayesinde yeni insanlar tanıdım. İlk dönem böylece son buldu. İkinci dönemde ise olanlar oldu...
Aşık oldum ☺️. Her şey o kadar beklenmedikti ki... Ben hiç aşık olmam sanıyordum, beni kimse sevmez sanıyordum. Bir anda geldi tanıştı benimle ikinci dönemin ilk günüydü, meğer benden çok hoşlanıyormuş ilk dönemden beri, ben onun bizim sınıfta olduğundan bile habersizdim. Sonra aradan zaman geçince de bana karşı ilgisini anladım ve bana bir şeyler olmaya başladı. Her an aklımdaydı, her gün otobüse bindiğimde "Acaba binecek mi bugün, denk gelecek miyiz?" diye düşündüm, okuldayken yanıma gelse de konuşsak diye can atıyordum. Böyle böyle 3 ay geçti. Ve bir gün duygularını açıkladı bana 😇. Aşk bana çok iyi geldi. Bu güzel duyguyu umarım siz de hak edecek birine verirsiniz bir gün.
İşte bu karmaşık duygular silsilesinin içinde olduğumdan dolayı burayı bir güzel boşladım. Ama artık yeter bence, yaz tatilindeyiz ve bol okumalı bol izlemeli bir yaz geçirmek istiyorum. Artık burada aktif olacağım ve eskisi gibi bol yorumlar yapacağım. Kaktüs geri döndü dostlar 🥰🌵. Şimdilik görüşmek üzere. Hoşçakalınnn.
-Eskilerden kim kaldı bilmiyorum ama hepinizi çok özledim, eğer buradaysanız yorumlarda selam verin lütfen 🥹-
Herkese merhaba, genelde dizi yorumu yapmak pek benlik değil ama öyle bir dizi izledim ki etkisinden çıkamadım ve duygularımı sizinle de paylaşmak istedim. Umarım keyifle okur, okuduktan sonra da koşarak izlemeye gidersiniz. Kore dizileri benim kırmızı çizgimdir, şu ana kadar…devamıHerkese merhaba, genelde dizi yorumu yapmak pek benlik değil ama öyle bir dizi izledim ki etkisinden çıkamadım ve duygularımı sizinle de paylaşmak istedim. Umarım keyifle okur, okuduktan sonra da koşarak izlemeye gidersiniz.
Kore dizileri benim kırmızı çizgimdir, şu ana kadar da sayısını unuttuğum kadar izledim ama daha önce hiç tarihi bir Kore dizisi izlememiştim. Benim için ilk olan bu dizi, etkisinden çıkamadığım sayılı dizilerden birisi de oldu. Aslında bu diziyi biliyordum, 9. sınıftayken (bundan 6-7 sene kadar önce) en yakın arkadaşım izlemişti ve bana da izletmek istemişti lakin sonunun kötü bittiği hakkında uyarmıştı. Ben de bunu bildiğimden izlemeyi hep erteledim. Ah, ne büyük bir hata yapmışım 🥺. İlk 5 bölüm kadar izlediğimde "Ne yani romantik komedi mi izleyeceğim?" dedim. Çok erken konuşmuşum çünkü bir anda ağır drama döndü olaylar. Son bölümlerde o kadar ağladım ki sabah kalktığımda gözlerim şişmişti 😂.
Başrol kızımız Hae Soo, göle düşen bir çocuğu kurtarmak için girdiği yerde boğulur lakin seneler önceki Goryeo krallığının hamamında gözlerini açar. Bu konuyla başlayan olaylar nerelere gidiyor tahmin edemezsiniz. Dizide toplam 8 prens görünüyor ve bu prenslerin 5'i Hae Soo'ya aşık oluyor. Asıl prenslerimiz ise 4. Prens Wang So ve 8. Prens Wook.
Bu kısımdan sonrasını diziyi izleyenler daha iyi anlayacaktır. Spoiler sayılmaz.
Ben baştan sona kadar So ile shipledim kızı. Çünkü Wook resmen karısının kuzeni olan kıza yürüyordu. Hem de karısı hastaydı. Bu olay beni çok sinir etti ama o zamanın şartlarında çoklu evlilik diye bir olay vardı, bunu da göz ardı edemedim.
Ayrıca DİZİDE KARDEŞLER EVLENİYOR !?!?!?
Bir de Veliaht prensin kızıyla Wang So evleniyor. Arkadaşlar izleyen birileri beni aydınlatsın ben mi yanlış anladım. Sonuçta Prenses ve So'nun babaları ortak anneleri ayrıydı. Nasıl oldu da evlendiler, buna bir tek ben mi şok oldum?
SPOİLER
Eun'un ve karısının ölmesi çok acıydı. Wang So'nun kızıyla karşılaşıp da kızı olduğunu anladığı an çok acıydı. Jung'un "O benim zevcem" diyip de Hae Soo'nun küllerini almak istemesi çok acıydı. Baek Ha'nın sevgilisinin intiharı da öyleydi. Yani o kadar çok şey var ki değiştirmek istediğim. Zaten bir sahne silinmiş, eğer o sahne silinmeseydi belki gelirdi 2. sezon.
SPOİLER BİTTİ
Dizinin sonu bu olmamalıydı, kesinlikle böyle bitmemeliydi. 2. sezon gelmeli. Daha önce hiçbir dizi için bu kadar istememiştim sanırım. Daha konuşmak istediğim çok şey var ama yazarken aklıma gelmiyor maalesef 😅. Eğer sizin aklınıza şu sahne çok saçmaydı dediğiniz bir şey gelirse buyrun yorumlarda konuşalım.
Diziye puanım 10/10
Her cuma bir film izliyorum - 2 Herkese iyi akşamlar. Nasılsınız, hayat nasıl gidiyor? Benim çok yoğun, vizelere 20 gün kaldığını fark ettim bu yüzden biraz tutuşmuş olabilirim ama bu film serimi bozacağım anlamına gelmiyor. Sonuçta önce istekler sonra ihtiyaçlar…devamıHer cuma bir film izliyorum - 2
Herkese iyi akşamlar. Nasılsınız, hayat nasıl gidiyor? Benim çok yoğun, vizelere 20 gün kaldığını fark ettim bu yüzden biraz tutuşmuş olabilirim ama bu film serimi bozacağım anlamına gelmiyor. Sonuçta önce istekler sonra ihtiyaçlar 😄. Serimizin 3. filmiyle devam edelim o zaman. Evet 3. Çünkü geçen hafta filmi izledim, Requiem for a Dream, ama yorumu paylaşamadım bazı sebeplerden dolayı. Olsun bu şekilde devam edelim.
Film, bir arkadaş grubunun telefonda rastgele numaralar çevirmesini ve onlara şaka (?) yapmalarını anlatıyor. Yaptıkları bir şaka, grubun hiç de tahmin edemeyeceği bir yere varıyor ve bunun sonucunda bazı bedeller ödüyorlar.
Açıkçası ben filmi hiç beğenmedim. Korku gerilim diye açtım ama hiç korkmadım, hiç gerilmedim. Korkunç diye maske yapmışlar adama, Voldemort'un burunlu halini koymuşlar. Merak unsuru sıfırdı, eğer çok film izlemişseniz çok rahat tahmin edebilirdiniz kimin neden öyle olduğunu.
Özenilmemiş, baştan savma bir film olmuş. Oyunculuklar da çok kötüydü. Üstelik internette altyazılı da bulamadım, dublaj izlemek zorunda kaldım. Dublaj da iğrençti. Haftada bir 1 film izliyorum o da burnumdan geldi yani. İzlemeyin, hiçbir şey kaybetmezsiniz.
Filme puanım: 4/10
Her cuma bir film izliyorum - 1 "İsveç'e gideceğim (...) orada çocuklar doğal nedenlerden ölüyormuş." Bu cümleden sonra ne diyeceğini bilemiyor insan. Kelimeler boğazımda düğümleniyor sanki. Bu cümleyi söyleyen ufacık bir kız çocuğu ve ona vaadedilen hayata o denli inanmış…devamıHer cuma bir film izliyorum - 1
"İsveç'e gideceğim (...) orada çocuklar doğal nedenlerden ölüyormuş."
Bu cümleden sonra ne diyeceğini bilemiyor insan. Kelimeler boğazımda düğümleniyor sanki. Bu cümleyi söyleyen ufacık bir kız çocuğu ve ona vaadedilen hayata o denli inanmış ki kaçak yollarla İsveç'e gitmeye çalışıyor. Çünkü yaşadığı ülkedeki çoğu kız çocuğu, adet kanı görüldüğü andan itibaren başka bir adama belirli bir karşılık alarak "satılıyor".
Filmin konusu Lübnanlı Zain ve onun sorumsuz, çocuk doğurmayı tavuğun yumurtlamasıyla karıştırmış ailesi hakkında. Az önce yukarıda yazdığım sebep yüzünden kız kardeşi satılıyor ve buna baş kaldırarak evden kaçıyor. İş aramak için gittiği bir lunaparkta Etiyopyalı Rahil ile tanışıyor ve onun bebeğine bakarak hayatını devam ettiriyor. Sonrasında Zain bir sebepten dolayı hapise giriyor. Devamı filmde artık.
Oyunculuklar müthişti. Anne ve babanın bile. Sanki film izlemedim gerçekten oradaydım gibi hissettirdi her şey. Sonradan öğrendim başrolümüz Zain, gerçekte Suriyeli bir mülteciymiş. Anladım ki rolü aslında yaşadığı şeylere benzer olduğu için bu kadar iyi oynuyor bu kadar doğaçlama yapabiliyor.
Hani bazen İskandinav ülkelerine özenip deriz ya, coğrafya kaderdir diye. Ben bu filmden sonra bir daha kendim için asla bu cümleyi kullanmama kararı aldım. Ne kadar şanslı olduğumuzun farkında değiliz aslında.
Duygularım darmadağın. Bir filmden daha fazlasıydı benim için. Kesinlikle herkes izlemeli, belki o zaman dünya daha iyi bir yer olur. Ya da bu sadece benim umudum.
Filme puanım: 10/10
Her gün bir film izliyorum: 8. gün Aşırı sıcaktan bunaldım. Cidden vücut sıcaklığımın 39 dereceye yükseldiğini hissediyorum bazen. Ki ülkenin nispeten serin bir yerinde yaşıyorum. Burası böyleyse Adana, Şanlıurfa, Kahramanmaraş vb. filan düşünemiyorum... Her neyse efendim, gelelim filme. Aslında başka…devamıHer gün bir film izliyorum: 8. gün
Aşırı sıcaktan bunaldım. Cidden vücut sıcaklığımın 39 dereceye yükseldiğini hissediyorum bazen. Ki ülkenin nispeten serin bir yerinde yaşıyorum. Burası böyleyse Adana, Şanlıurfa, Kahramanmaraş vb. filan düşünemiyorum...
Her neyse efendim, gelelim filme. Aslında başka bir film izleyecektim ama neden bunu izledim bilmiyorum 😅. Raf'ımda dolaşırken izlenecekler listemde gördüm ve dikkatimi çekti. Süresi de kısaydı. İzlemeden önce yorumlarını okumamıştım, keşke okusaydım.
Şimdi ben izlediğim filmlerde cinsellik olmasına çok takılmam, zaten hepsinde var yani takılmaya kalksam film izleyemem ama bunun da bir dozu var bence. Bu filmin %50'si +18 sahnelerden oluşuyor ve bu açıkçası beni biraz rahatsız etti. Bu kadara cidden gerek yoktu. Neyse, en azından sadece bundan oluşmuyordu, ters köşe olması da muhteşemdi.
Onun haricinde aslında konu güzel, senaryo da güzel. Filmin ilk 1 saatinde klâsik bir senaryo sandım. İlişkilerini heyecanlı hale getirmek için pencereden karşı binada oturan çifti gözlemleyen iki kişinin hikayesi zannettim. Ama sonraaa öyle bir ters köşe oldu ki... kalan 1 saati filmin dinamiğini tamamen değiştirdi. Konu bambaşka bir şeye dönüştü. Hele sonu... Harikaydı. Konunun özeti herkesin özel hayatına kimse karışamaz.
Önerir miyim? Sanmam. Yani aşırı açık sahneler bence çoğu kişiyi rahatsız edecektir. İzlemek isterseniz bir şey diyemem elbette. Ama gerek var mı? Onu da sanmam.
Filme puanım: 7/10
Her gün bir film izliyorum: 7. gün Ayrılmak üzere olan bir çift, yanlışlıkla bir cinayetin ortasında kendilerini bulurlar ve suçun üzerlerine kalmaması için köşe bucak kaçıp gerçek katili ararlar. Katili aramak için tuhaf tuhaf yerlerde bulunurlar. Filmi beğendim. Komik bir…devamıHer gün bir film izliyorum: 7. gün
Ayrılmak üzere olan bir çift, yanlışlıkla bir cinayetin ortasında kendilerini bulurlar ve suçun üzerlerine kalmaması için köşe bucak kaçıp gerçek katili ararlar. Katili aramak için tuhaf tuhaf yerlerde bulunurlar.
Filmi beğendim. Komik bir filmdi, kafanız yoğunken izlemek güzel oluyor biraz dış dünyadan uzaklaşıp sadece onlara gülüyorsunuz. Ağır film izlemek istemediğim için izledim ben de. Zaman geçirmek için izleyebilirsiniz. Kendinizi sık sık"Ay yazık yaa." derken bulacaksınız. @sewoli 'ye teşekkür ederim 💜.
Film 2020'de çekilmiş. Pandemi yılında yani. Üzerinden 3 koca sene geçmiş ve şu an neredeyse hepimiz unuttuk gittik o günleri. Güzel günlerdi ama bir o kadar da korkunçtu. Neyse işte, ufak bir sohbet etmeden bırakmak istemedim.
Filme puanım: 6/10
Her gün bir film izliyorum: 6. gün Uzun zamandır listemde olan filmi sonunda izleyebildim. Beklentim çok yüksekti. Ama son birkaç gündür kafa karıştırıcı filmlere çok yüklendim sanırım. İstediğim etkiyi yaşatmadı bende. Yarından itibaren daha hafif şeyler izlemeye çalışacağım. Aksi halde…devamıHer gün bir film izliyorum: 6. gün
Uzun zamandır listemde olan filmi sonunda izleyebildim. Beklentim çok yüksekti. Ama son birkaç gündür kafa karıştırıcı filmlere çok yüklendim sanırım. İstediğim etkiyi yaşatmadı bende. Yarından itibaren daha hafif şeyler izlemeye çalışacağım. Aksi halde güzelim filmler mahvolacak gözümde.
Filmdeki metaforlar güzeldi. Zaten eğer fazla film izleyen birisiyseniz ne anlatmak istediğini, örümceğin ne anlama geldiğini, neden Helen'in kocasına çok benzeyen bir adam gördüğünde bu kadar büyük bir tepki verdiğini anlıyorsunuz. (SPOILER SAYILIR DİKKAT, ya da filmi anlamanız için öğrenmek işinize yarar) Anthony ve Adam'ın aynı kişi olduğu bariz belliydi, birisinin siyah giyerken birisinin beyaz giyinmesi bile bir metafordu.
İzlediğim en iyi Jake Gyllenhaal filmi değildi. Zaten kendisini çok da sevmem. Oyunculuğu pek hoşuma gitmiyor, istediğim tepkileri hiçbir filminde alamıyorum. Bilmem, siz de aynı şeyi düşünüyor musunuz? Ama benim için böyle.
Kısacası bu filme gelene kadar izleyebileceğiniz daha güzel çok fazla metaforlu, ters köşeli, mükemmel oyunculuklara sahip film var arkadaşlar. İzlemezseniz pek de bir şey kaybetmezsiniz kanımca. Zaten kafa karıştırıcı yapacağız diye fazla kasmışlar kendilerini. "Tamam, en ters köşe sizsiniz!" diye bağırmak istedim bir an.
@13thfridaykahlo'nun gönderime yaptığı yorum sayesinde aklıma geldi de izledim. Kendisine teşekkür ederim, önerdiği diğer filmleri de en kısa zamanda işleyip yorum girmeyi düşünüyorum. Ama yarın sanırım bu kadar ters köşe ve metafor filmden sonra güzel bir animasyon iyi giderdi ya da romantik komedi.
Filme puanım 7/10