Instagramda bir gönderiyi beğendikten sonra artık kalp renkli çıkıyor ya ben o turuncumsu olana sinir oluyorum mor çıkana kadar gönderiyi beğeniyorum tik oldu.
Inception filmini seneler önce izlemiştim şimdi sinemaya gelince büyük ekranda izleme keyfini tatmak istedim ve dün arkadaşımla sinemaya gittim. Filmi 4 parçaya bölerek yorumladım ben. Birinci Kısım: Nolan konuya tam ortadan giriş yaparak seyirciyi biraz allak bullak etmeye çalışmış. Ne…devamıInception filmini seneler önce izlemiştim şimdi sinemaya gelince büyük ekranda izleme keyfini tatmak istedim ve dün arkadaşımla sinemaya gittim. Filmi 4 parçaya bölerek yorumladım ben.
Birinci Kısım: Nolan konuya tam ortadan giriş yaparak seyirciyi biraz allak bullak etmeye çalışmış. Ne oluyor şimdi, az önce ordaydık, şimdi neden buradayız vesaire derken sorgulayıp duruyorsun. Bu benim filmlerde sevdiğim bir şey beyin yakmaları severim ve aksiyonla beraber bu filmin bize neler sunacağını oldukça güzel anlatmış.
İkinci Kısım: Cobb kendi için bir amaç ediniyor ve ekibini topluyor. Başta seyircinin çözmesini istediği rüya mantığını bu defa kendisi hem diyaloglarla hem görsel olarak seyirciye anlatıyor ve “wow” oluyorsunuz. Filmi seyirciye bağlayan en önemli kısım da zaten burası oluyor.
Üçüncü Kısım: Artık her şeye hakimiz amacımız ortada. Tek yapmamız gereken adımları uygulamak. Uçakta hepsi Fischer ile beraber rüyalar alemine dalıp soyguna başlıyor. İlk rüya alemi ile bize işlerin ne kadar zor olacağına dair gergin ve bol aksiyonlu bir sekans yaşatıyor. İkinci rüyalar aleminin çekildiği otel odası kısmı falan da zaten oldukça konuşulmuştu. Çekim tekniği, mekan tasarımı gerçekten muazzam. Bir konteynır bulup tamamen orada çekmeleri falan. Helal olsun gerçekten. Üçüncü rüyalar alemi ise kasanın olduğu burada insan zihninin bu bilgiyi korumak için ne kadar agresifleşebileceğini sanırsam göstermek istemişler. Bir üs ve bir sürü silahlı koruma. Atmosfer gayet güzel yansıtılmış ve tüm rüyalar aleminde ki zaman farklılığı yansıtılmaya çalışılmış ki bunu da güzel yapmışlar. Ancak yine de bu sekans benim pek hoşuma gitmedi çünkü bu zaman farklılığını anlatmaya çalışırken aksiyon tam verilemeyince sadece ardı ardına rastgele bir şeyler gösteriliyormuş gibi oluyor. O gerilimi alamıyorsun ve bu birkaç dakika sürüyor. 2 saat bir film izledikten sonra da böyle bir sekans gelince de filme olan bağından biraz kopuyor insan. Örneğin bu da benim için Interstellar’ın daha iyi olma sebeplerinden biridir.
Dördüncü Kısım: Filmin kesinlikle en etkileyici kısmıdır. Cobb’un yapması gereken günahını gördüğümüz birçok şeyi sorguladığımız ve her şeyi çözümlediğimiz o yer. Ta ki final kısmına kadar. Hala dönmeye devam mı ediyor yoksa durdu mu? Bu filmi en efsane yapan şey de aslında bu sorudur. Ucu açık bırakılmıştır ve sinemadan çıktıktan sonra bu soruyla tüm beyninize filmin tüm felsefesi kazınmıştır. Nolan final için "Cobb artık kendi öznel gerçekliğinde. Rüyada olup olmaması onun umurunda değil, ait olduğunu hissettiği yer artık orası. O sahnenin asıl amacı; Cobb'un odağının artık topaçta değil, çocuklarında olduğunu göstermek. Cobb, o işleri artık geride bıraktı." yorumunu yapmıştır. Bu da Cobb için gerçek ya da rüya Cobb’un umrunda değil o mutlu olduğu yerde demektir. Michael Caine ise bir röportaj da gerçek olduğunu söylemiştir. Aslında biraz seyirciye bırakılmıştır. Bana göreyse havaalanından eve kadar olan sekansta Cobb’un nasıl oraya geldiğini görüyoruz. Bu nedenle gerçeğe daha yakın geliyor.
İleride hayatıma giren insanla izlerim diye senelerdir izlemediğim o yapım. Kadıköy sinemasında bazen maratonu oluyor. Gece 12’den sabah 6’ya kadar üç filmi veriyorlar. Özellikle orada izleyesim var. Belki güzel, belki değil ama özel birine saklayasım var işte. Sizin de böyle…devamıİleride hayatıma giren insanla izlerim diye senelerdir izlemediğim o yapım. Kadıköy sinemasında bazen maratonu oluyor. Gece 12’den sabah 6’ya kadar üç filmi veriyorlar. Özellikle orada izleyesim var. Belki güzel, belki değil ama özel birine saklayasım var işte. Sizin de böyle özel birine sakladığınız filmleriniz falan var mı?
Spoiler içeriyor
Mental olarak kendimi iyi hissetmemem nedeniyle tekrar başladığım Prison Break maceram sona erdi. 4.ye diziyi bitirmiş bulunmaktayım. Şimdi ise detaylı incelemesiyle karşınızdayım. Giriş: Dizi görüp görebileceğiniz en iyi ilk sezona sahip. Dramı, gizemi, gerilimi her şeyi o kadar iyi ki…devamıMental olarak kendimi iyi hissetmemem nedeniyle tekrar başladığım Prison Break maceram sona erdi. 4.ye diziyi bitirmiş bulunmaktayım. Şimdi ise detaylı incelemesiyle karşınızdayım.
Giriş: Dizi görüp görebileceğiniz en iyi ilk sezona sahip. Dramı, gizemi, gerilimi her şeyi o kadar iyi ki sürükleyicilik tavan.
Michael Scofield: Zeki ana karakterleri zaten seven birisiyim ama dizilerde bu gibi zeki karakterler ya sosyal anlamda gelişmemiş oluyor ya da erdemli davranışları olmuyor. Michael ise tam tersi hem sosyal, duygusal anlamda dizide ki her karakterle oldukça bağlantılı ve dizinin en başından sonuna kadar erdemli duruşuna devam ediyor. Bu nedenle de benim en sevdiğim zeki ana karakterdir.
Karakter Gelişimleri: Dizinin güzel bir yanı da ilk sezondan itibaren Michael ile yolu kesişen her karakterin yan hikayesini de çok güzel anlatmasıdır. İyisinden kötüsüne hepsinin harika karakter gelişimleri var.
Atmosfer: Dizinin çekildiği yerler o Fox River havası falan da ilk sezonda çok güzel yansıtılıyor. Gerçekten gidip görmek istiyorum nasıl nerede çekilmiş diye. Diziyi izlerken de birden fazla şehire,ülkeye karakterlerimiz gidiyor ve güzel kurgusu sayesinde bir zaman karmaşası yaşıyormuş gibi hiç hissetmedim
-Sezonlar Genel Yorumu
Birinci Sezon: Söylenecek çok bir şey yok. Dizi tarihinin en iyi sezonlarından biri diyorum zaten. Michael abimizin bakışları o kısık sesle konuşması bile yeter izlemeye. İyi seyirler..
İkinci Sezon: Dizinin ilk sezondan sonraki performansını çok kötüleyenler var ve haklılar. Böyle bir ilk sezondan sonra böyle düşüş yaşanması herkesi üzdü. Prison Break kalitesine yakışmayacak bir düşüştü. Peki neydi bu ikinci sezonu bu kadar kötü yapan? Tabi ki mantık hatalarıydı. Bu kadar zeki bir karakterin olduğu dizi de izlerken insan da sürekli düşünüyor ve farkındalığımız artıyor. Ne alaka diyoruz bazı sahnelerde. Bu mantık hataları da yani kolay fark ediliyor. Peki ikinci sezon kesinlikle izlenemez mi? Hayır izlenebilir çünkü Alex Mahone karakteri diziye dahil oluyor ve ikinci sezonu alıp götürüyor. Gerçekten bir diziye sonradan eklenmiş en sağlam altyapısı olan karakterlerden.
Üçüncü Sezon: Bu sezon hiç olmasa da olurmuş. Sanki ikinci sezona olan eleştirilerden dolayı biz birinci sezonu tekrarlayalım demişler. Denemişler olmamış. Neyse ki kısa sürüyor sadece 13 bölüm. Onlar da herhalde biz ne yapıyoruz abi demişler. Ancak ben bu sezonu da atmosfer anlamında seviyorum.
Dördüncü Sezon: Bu sezona güzel para yatırmışlar. Özellikle ilk 12 bölüm gerilim hat safhada durmadan sıradaki bölüme atlıyorsunuz. Ekibin tekrar bir araya gelmesi, devlete çalışıp şirketi devirmeye çalışmaları, eski düşmanların artık dost olmaları. Her şey harika ilerliyor. Ta ki dizi tarihinde ki en büyük orospu evlatlarından biri olan Don Self çıkıp diziyi 10 bölüm daha uzatana dek. Sonra onun anası şunun babası derken Türk-Hint dizi senaryosu izliyormuş gibi oluyorsunuz. Ancak son bölümler tatmin edici oluyor tabi final sahnesine kadar. Michael’ın öldüğünü görünce anlık depresyona girmiştim. Kaçıncıya izlememe rağmen de hala aynı sahne de etkileniyorum.
Final Break Filmi: Reis kendi kaçtığı yetmedi artık dışardan adam kaçırıyor ajdkaldls bu film de kısa ve güzeldi üzerine çok konuşmaya gerek yok. Neden Michae’ın bunları yaptığını güzel açıklamışlardı. Tabi biz hayranlar buna dayanamadık ve sonraki sezon çekildi.
Beşinci Sezon: Finalden tatmin olmayınca 7 sene sonra bu çekildi. Açıkçası iyi ki çekilmiş çünkü tek başına bakılınca az bölümlü, mantık hatası olmayan ve de izleyiciyi gayet tatmin eden bir sezon.
-Diğer Karakter Yorumları:
Alex Mahone: Dizide doğru-yanlış anlamını bize harika hissettemiş William Fitcher. Karakter gerçekten yaşadığını düşünüyorum. İlk dahil olduğu andan beri merak uyandıran çok karizmatik bir karakter. Sadece Mahone-Shales olayı için bir spin-off yapsalar o bile çok izlenirdi.
Lincoln Burrows: Dizide son sezon hariç her bokun olma sebebi olan adam. Aq bir işi de düzgün yap be adam açma şu çocuğun başına bela. Neyse ne kadar mallıkları olsa da hem adam gibi adamdır hem de Michael safken kimseye güvenmeyen kuşkucu duruşuyla aslında dizide birçok defa Michael’ın arkasını topladığı da olmuştur. Bir de her sezon bir hatunu götürdü en çok ekmeği bu yedi diziden.
Fernando Sucre: Taşaklarına beton yetmez lafı bu reis için yazılmıştır. Reis sen neymişsin böyle ya. Sadakat, adamlık, feraset, fazilet artık ne varsa bunda var. Hem mükemmel bit dost hem de aşk adam. Herkesin hayatına bir Sugar lazım.
T-Bag: Karakter gelişiminin dip alası bu adam. Gerçekten senaristlere helal oldun. Diziyi izleyen kimse Fox River’da ki şu elemanın böyle bir hikayesi olacağını tahmin edemezdi. Kötü bir babanın günahı, tek istediği gerçek bir aile, saygınlık ve başarı olan psikolojik sorunları ve geçmişiyle beraber ismi onu terk etmediği için pislikten çıkamayan o adam. Harika yazılmış bir karakter.
C-Note: Dizinin en masum karakteriydi. Underrated bir adamdı. Gerçek bir babaydı. Son sezonda da müslüman olup bizimkilere yardım ediyor. Daha ne olsun hücre arkadaşlarımızın hepsi taşaklı.
Sara Tancredi: Sarah Wayne Callis çok güzel kadın. Son sezonda biraz karakter olarak kötü göstermişler ama ben sinir olmadım. Birde kız Michael’ın bulmacaları çözmekten kafayı yedi. Kaç defa vayaq nerden aklına geldi o dedim. Dayanıklı, ağzı sıkı, sadık ve zeki bir abladır.
Brad Bellick: Dizide herkesin o sövdüğü karakterin buralara gelip herkes için canını feda edeceğini yine hiç tahmin edemezdim. O7 asker onca yapmış olduğun itliğe rağmen seni saygıyla anıyorum.
Paul Kellerman: Bir ajan, bir katil bu kadar iyi anlatılamaz bu kadar iyi mimiklerle yansıtılamazdı. Gerçekten dizinin en underrated karakterlerinden Paul. Benim de oyunculuğuna en çok düştüklerimden.
Sonuç: Bu dizi gerçekten beni bu dünyadan alıp götürüyor. İzlerken “Ben Micharl Scofield’ım” diye evde takılmaya başladım. Çok sağlam karakterleri var ve herkese bu nedenle tavsiye ederim. Gözümde yerin hep ayrı kalacak Prison Break. Belki bir gün tekrar izlerim(dublaj bile diziyi izledim)
Kadınların kesinlikle izlemesi gerektiğini düşündüğüm. Yeni sezonu -bildiğim kadarıyla final sezonu- yeni çıkmış distopik dizidir. İlk başlarda pek kolay ısınılabilecek bir iş değil cesur bir yapım. Anlattıklarından ziyade anlatımı nedeniyle. Ancak sonradan zamanla açılıyor ve bizi Elizabeth Moss’un usta oyunculuğu…devamıKadınların kesinlikle izlemesi gerektiğini düşündüğüm. Yeni sezonu -bildiğim kadarıyla final sezonu- yeni çıkmış distopik dizidir. İlk başlarda pek kolay ısınılabilecek bir iş değil cesur bir yapım. Anlattıklarından ziyade anlatımı nedeniyle. Ancak sonradan zamanla açılıyor ve bizi Elizabeth Moss’un usta oyunculuğu ile baş başa bırakıyor. Mutluluk, hüzün, acı tüm duyguları mükemmel bir şekilde seyirciye aktarabiliyor. Hatta bazı sahnelerde iki ya da üç duyguyu hissedebiliyorsun. Başrol kısacası izlediğim en iyi kadın oyuncu performanslarından. Bunun dışında dizideki kostüm tasarımları ve distopyayı yansıtma biçimini de sevdim. Özellikle dizinin afişleri falan da kim hazırlıyorsa aşırı sağlam. Zayıf yanları da dizinin var tabi konunun akış hızı olsun ve diğer oyunculuklar olsun ancak Elizabeth Moss bunların çoğunu kapatıyor. Gözümde birinci sezon fena değil kategorisindedir iki ve üçü ise fazlasıyla beğendim fakat dördüncü sezon için aynısını söyleyemeyeceğim. Gilead’dan çıkıldıktan sonra distopik evren havasını sürdürememişler. Keza karakter gelişimleri ve konu bütünlüğü de öyle. Beşinci sezonda toparlanacağına inanıyorum.
Konu: Dizi üreme oranları düşmesi nedeniyle bir tarikatın devleti ele geçirmesi ve doğum oranları arttırmak için üreyebilen kadınların damızlık olarak dini ibadet adı altında kullanıldığı bir zamanda geçiyor. Ana karakterimiz ise çocuğu elinden alınmış, kocası zar zor kaçmış kendisi ise damızlık olarak kullanılan bir kadın. Amacı ise ailesine tekrar kavuşmak tabi ki.
Bugünde birine platonik olduğu onu kullanan eski sevgilisini nasıl unutacağı konusunda yardım ederek sevap pointimi kasmış bulunmaktayım. Bu ilişki doktorluğunda master yaptım ama hala kendime gelince safın tekiyim🤧
İlk sezondan sonra insanlar oldukça kötü yorumlarda bulunmuş ama bence bahsedildiği kadar kötü değil gayet güzel devam ediyor. Sadece son sezonu yapmak için yapmışlar. Hele ki o beklenmedik ilişkiden bahsetmeme bile gerek yok izleyenler anlayacaktır direkt iğrenç. 1 puan verilirse…devamıİlk sezondan sonra insanlar oldukça kötü yorumlarda bulunmuş ama bence bahsedildiği kadar kötü değil gayet güzel devam ediyor. Sadece son sezonu yapmak için yapmışlar. Hele ki o beklenmedik ilişkiden bahsetmeme bile gerek yok izleyenler anlayacaktır direkt iğrenç. 1 puan verilirse şunun için ağzımı açmam. Dizi gizem ve doğaüstü öğeler içeriyor. Günümüz dünyasında geçen bu gibi yapımları seviyorsanız direkt açıp izleyin sizi tatmin edecektir. Aynı zamanda Amerikan tarihi JFK olaylarına falan da değinebiliyor. Bunlar olurken dönemde güzel yansıtılmış. Arada mantık hataları olsa da izpetebiliritesi yüksek keyifli bir yapım.
Sinemaya gidelim diye konuşurken baktık Cap filmi varmış gidelim dedik arkadaşla. End Game sonrası olayları takip ediyordum da filmleri pek izlememiştim. Zaten epey birde kötülüyorlarlardı. Bu filme de beklentim epey bir düşük gitmiştim. İyi ki de öyle gitmişim çünkü sinirden…devamıSinemaya gidelim diye konuşurken baktık Cap filmi varmış gidelim dedik arkadaşla. End Game sonrası olayları takip ediyordum da filmleri pek izlememiştim. Zaten epey birde kötülüyorlarlardı. Bu filme de beklentim epey bir düşük gitmiştim. İyi ki de öyle gitmişim çünkü sinirden gülmelik bir marvel filmiydi. Belki tek başına güzel nitelendirebiliriz ama bir marvel devam filmi yeni filmlerin temeli bir karakterin yeni çıkışı olarak baktığımızda beş para etmez. Zamanında sevmezdim ama Russolar, Feige’ler gerçekten iyi kötü bir şeyler yapıyordu kimleri getirdiyseniz geri gönderin bu gidişle Zack Snyder filmleri gibi filmler çekersiniz.
En çok dinlediğim mixlerin kapaklar sadece Duman Duman Duman 🇹🇷🇹🇷aslan abilerim şarkılarıyla her yerde ülkeyi destekliyorlar. Nesiller boyu sizi dinleteceğiz Ferman sende iyi ki kaybetmişsin Lena almış paylaşımlarınla nefretim oldun