Her şeye "EVET" mi? HAYIR! İçinden gelen istekleri korkuların yüzünden görmezden gelmeyi bırakmaya "EVET" mi? EVET! Tam olarak filmin konusuydu benim için.
Yazmak istediğim , haykırmak istediğim , duyurmak ve güzelleştirmek istediğim o kadar çok şey var ki... Mesela nede bir insan çocukluğunu hatırlayıp üzülür ki? Neden ona hatırladığında güleceği değil gözlerini yakan yaşları tutmakta zorlanacağı kabus misali anılar verilir? Neden kendine…devamıYazmak istediğim , haykırmak istediğim , duyurmak ve güzelleştirmek istediğim o kadar çok şey var ki...
Mesela nede bir insan çocukluğunu hatırlayıp üzülür ki? Neden ona hatırladığında güleceği değil gözlerini yakan yaşları tutmakta zorlanacağı kabus misali anılar verilir? Neden kendine veriken çocukluğu sevmeyenler başkalarınada aynı çocukluğu yaşatır? Neden? Neden! Neden...
Bu bir soru değil , bu can acıtan gerçeklere kanayan yaranın verdiği ızdırabın sinede tutulamayan acı haykırışı. Bu artık bu düzenin değişmesine, çocuklukların gülümsemesine bir davet...
Filmin bir yerinde de " insanlar bir günde değişmez" diyor kadın ardından adamdan bir itiraz yükseliyor " bir günde çekip gittin ben. Bana hiç bir şeyin bir günde değişemeyeceğini söyleme."
Onlar bir günde değişti. Bir günde kendilerine yük olan hayatı bırakıp her anını bir kahve tadında keyifle yaşayacakları bir hayata geçiş yaptılar. Bir an... Bir gün... Bazı şeyleri değiştirmek istiyoruzdur hepimiz. Bende istedim. Uzun yıllar sonucunda ise değiştirmeyeceğimi fark ettim. Acılı yıllardı. İşte o zaman kendim değiştim. Başkalarını değiştirmeye bir ömür yetmez. Ama kendinizi değiştirmeye? Bir an. Sadece bir " an " gerek. Sizi değiştirecek o güzel anı bulmanızı diliyorum. Ben buldum...
Mucize nedir? Herkesin farklı bir açıklaması vardır eminim ki. Ama buradaki açıklma yüreğime dokundu. Onlarca duygu yaşaytı bana. Biraz aydınlanma , birazda özlem... Buradaki mucize dayanılmaz bir acı ile başladı. Sonra farkına varılmayan bir mutluluğa dönüştü. Önce değişim suçlandı. Beklentiye…devamıMucize nedir?
Herkesin farklı bir açıklaması vardır eminim ki. Ama buradaki açıklma yüreğime dokundu. Onlarca duygu yaşaytı bana. Biraz aydınlanma , birazda özlem...
Buradaki mucize dayanılmaz bir acı ile başladı. Sonra farkına varılmayan bir mutluluğa dönüştü.
Önce değişim suçlandı.
Beklentiye uyanlar sevildi.
Sonra her şey yıkıldı ve tekrar kuruldu.
Mucize sevgi oldu, anlayış oldu, aile oldu...
En güzeli de ne oldu biliyor musunuz?
Mucize , kendini kendin olarak sevmek oldu.
Hepinize hayatınız boyunca sürecek muhteşem bir mucize diliyorum.✨
Nefretler ve sevgiler... Umutsuzluklar ve ümitler... Hangisi daha güçlü? Güçlü olan kötü olan mıdır yoksa karşı çıkılmayan mı? Hepsi bir seçimdir aslında. Umut da nefret de. Başımıza gelenler kendi seçimlerimizdir. Bunları değiltirmek de bizim elimizdedir. Diziden bir kesitle anlatayım bunu;…devamıNefretler ve sevgiler...
Umutsuzluklar ve ümitler...
Hangisi daha güçlü?
Güçlü olan kötü olan mıdır yoksa karşı çıkılmayan mı?
Hepsi bir seçimdir aslında. Umut da nefret de. Başımıza gelenler kendi seçimlerimizdir. Bunları değiltirmek de bizim elimizdedir.
Diziden bir kesitle anlatayım bunu;
" Biz hayal ettiğimiz şeyleri gerçekleştirme gücüne sahibiz..."
Japon filmlerini izlemeyi severim. Çünkü onlar klişe olmuyorlar. Beklenmedik anlarda hiç aklıma gelmeyen şeyler gelişiyor filmlerinde. Bu da öyleydi. Hiç beklemediğim yerden vurdu beni bu film. Sevgiden ve saygıdan... İnsanı insan yapan iki şeyden. Aşk değildi anlatılan, değer vermekti. Kendini…devamıJapon filmlerini izlemeyi severim. Çünkü onlar klişe olmuyorlar. Beklenmedik anlarda hiç aklıma gelmeyen şeyler gelişiyor filmlerinde. Bu da öyleydi. Hiç beklemediğim yerden vurdu beni bu film. Sevgiden ve saygıdan... İnsanı insan yapan iki şeyden. Aşk değildi anlatılan, değer vermekti. Kendini öne almayı özen güven olduğunu değil , hak , adalet , sevgi ve saygı için kendinden ödün vermenin kutsallığı, başta zor olsa da sonradan insana huzur veren mutluluğuydu verilen mesaj. Düşünsenize; bir dünya var ve içinde yaşayan her insan kendinden önce başkasını düşünüyor. Siz beş kişiyi kendine tercih ediyorsunuz aynı zamanda beş kişide seni kendine tercih ediyor. Düşünsenize.... Umarım bu dünya sadece düşüncelerimizi de kalmaz...
×TO EACH HİS OWN× Yaşamak umuttur aslında. Yaşamı katlanabilir kılan şeydir. Yaşamın olmadığı yerde umut olmadığı gibi umudun olmadığı yerde yaşam olmaz. Umutsuz insan bedeni çürümediği , çürüyemediği için yaşamak zorunda kalan insandır. Sokakta yanından geçtiğimiz çoğu insan öyle değil…devamı×TO EACH HİS OWN×
Yaşamak umuttur aslında. Yaşamı katlanabilir kılan şeydir. Yaşamın olmadığı yerde umut olmadığı gibi umudun olmadığı yerde yaşam olmaz. Umutsuz insan bedeni çürümediği , çürüyemediği için yaşamak zorunda kalan insandır. Sokakta yanından geçtiğimiz çoğu insan öyle değil mi? Hatta belki de onlardan biriyiz. Ben onlardandım. Umutsuzluk öyle sarmalamıştı ki beni ölüme karşı korku bile hissetmiyordum. Bu filmde ki olduğu gibi aile sevgisi bile beni döndüremezdi o çatıya çıksaydım. Sonra kendi umudumu buldum. Yıllarca arayıp durduğum umut sonunda bana göründü. Çünkü kendimin farkına vardım. Kendi değerimi ve hayallerimin gerçek olmayı hak edecek kadar imkansız ve sıradan olmadığını farkettim. İşte o gün insanlar beni kırsa da yürümeye devam ettim. Üzülsem de biraz kabuğuma çekilme izni verdikten sonra kendime oradan çıktım ve tüm gücümle kahkaha attım hayatıma. Çok edebiyat yaptım dimi🤭? Bu filmi izleyince yazmak istedim bunları. Demem o ki yıllardır bir umut bekliyorsanız ve başka insanlardan geleceğini düşünüyorsanız kendinize bir iyilik yapın ve filmin adı gibi kendiniz için var olun.
Bu film kendi için var olmayı öğrenerek sistemi ve kötülüğü yakaladığı umutla aşan bir adamın hikayesi...
Az önce "Life : love on the line" diye bir dizi bitirdim. Yorumlarda hep ağlayarak izlediklerini yazmışlardı ama ben ağlamam hep aynı seyler oluyor zaten , biri bir halt yiyor ayrılıyorlar sonra barışıyorlar dedim kendime. Ama ağladım. İnsanların normal kavramı…devamıAz önce "Life : love on the line" diye bir dizi bitirdim. Yorumlarda hep ağlayarak izlediklerini yazmışlardı ama ben ağlamam hep aynı seyler oluyor zaten , biri bir halt yiyor ayrılıyorlar sonra barışıyorlar dedim kendime. Ama ağladım.
İnsanların normal kavramı yüzünden mutluluklarını katletmelerine ağladım. Normal ne ki hem? İnsanlar söz konusu olunca normal diye bir kavramın kullanılması normal mi?!
Önemli olan şeyin mutluluk olması gerekmez mi?
Her insan başka bir hikayedir bence. Herkesin normali ve mutluluğu farklıdır. O zaman normal bir insan var mıdır?
Hayatım boyunca onlarca dizi ve film izledim. İzlediğim en anlamlı sahne ise buydu; 1.43.25. Keşke herkes birbirine böyle muamele etse. Dünyanın o halini hayal etmek yüzümde tebessüm oluşturuyor. Tek ümidim bu hayalin bir gün gerçek olması. Beni hala hayatta tutan…devamıHayatım boyunca onlarca dizi ve film izledim. İzlediğim en anlamlı sahne ise buydu; 1.43.25.
Keşke herkes birbirine böyle muamele etse. Dünyanın o halini hayal etmek yüzümde tebessüm oluşturuyor. Tek ümidim bu hayalin bir gün gerçek olması. Beni hala hayatta tutan tek şey...
Hani bir anı çok seversiniz de ondan size bir hatıra kalsın istersiniz ya; bu animeden de bana lacie'nin melodisi kaldı. Bu melodi, her dinlediğimde bana kendim olmamla gurur duymayı ve başıma gelen kötü şeyleri "kader" diyerek kabullenmek yerine onlarla mücadele…devamıHani bir anı çok seversiniz de ondan size bir hatıra kalsın istersiniz ya; bu animeden de bana lacie'nin melodisi kaldı.
Bu melodi, her dinlediğimde bana kendim olmamla gurur duymayı ve başıma gelen kötü şeyleri "kader" diyerek kabullenmek yerine onlarla mücadele edip istediğim dünyaya ulaşmayı hatırlatıyor.
Aslında animenin sonunda pek çok şey cevapsız kaldı. Ama Oz'un kendi sorularına cevap bulması , cevapsız kalan sorulara değdi.
Teşekkürler Oz...
Berbat geçmişleri olan iki insan şifalarını birbirlerinde bulmasının öyküsü. Şifa da gerçek arkadaşlıktan başka bir şey değil. Tüm dünyada çekilen acıların devasının bu sevgide yattığına inanıyorum. Umarım insanlık olarak iyileşiriz...