Japon sinemasından ilk defa bir film izliyorum. Anlatılan konu ve anlatım şekli olsun farklı tarza sahip bir film. Karakterlerin yaşadıkları ve hissiyatları aktarma şekli çok çılgınca. Son sahnesi zihnimin bir yanında kalacak gibi. Farklı şeyler izlemek isteyenler için tavsiye edeceğim…devamıJapon sinemasından ilk defa bir film izliyorum. Anlatılan konu ve anlatım şekli olsun farklı tarza sahip bir film.
Karakterlerin yaşadıkları ve hissiyatları aktarma şekli çok çılgınca.
Son sahnesi zihnimin bir yanında kalacak gibi.
Farklı şeyler izlemek isteyenler için tavsiye edeceğim filmlerden
"Sütteki sinekleri bilirim,
Beyazı lekelediklerini bilirim.
Bilirim, her şeyi bilirim.
Bir adamı kıyafetlerinden bilirim,
Ben bile o kadarını bilirim.
Havanın iyisini kötüsünü bilirim.
Bunu bilirim.
Elmanın ağaçtan geldiğini bilirim.
O kadarını bilirim.
Kimin çalıştığını, kimin aylaklık ettiğini bilirim.
Her şeyi bilirim.
Hastalıktan pembeleşen yanakları bilirim.
Her şeyi bilirim.
Kendimden başka her şeyi."
İlk izlediğim zamanı çok iyi hatırlıyorum. Bir sahnesi zihnime epeyce kazınmıştı ve bu sahne nedense ne zaman bir yanım ekşise ya da ellerim montumun cebini arasa kendimi o sahnede hayal ederek yürürken bulurum. Anlamadığım şekilde hayli önemli bir tarafı olmalı…devamıİlk izlediğim zamanı çok iyi hatırlıyorum. Bir sahnesi zihnime epeyce kazınmıştı ve bu sahne nedense ne zaman bir yanım ekşise ya da ellerim montumun cebini arasa kendimi o sahnede hayal ederek yürürken bulurum. Anlamadığım şekilde hayli önemli bir tarafı olmalı ki beni kendine katmış. Yaniii nasıl desem?
Ha buldum,
Yönetmenin deyimiyle "sahneyle bütünleşmiş."
Sonra ara sıra aklıma düşerdi ve gittikçe artar hale geldiğinde müsait olunca bunu izlemek bana farz artık demiştim kendi kendime.
Filmleri anlatmayı sevmiyorum. Zaten ismiyle güçlü bir çağrışım gücüne sahip olduğu kanaatindeyim.
Filmin müzikleri olsun konunun işleyişi olsun ve buna ek olarak anlatım noktasında farklı bir üslup hissettiğimi söylemek durumundayım.
Bariz şekilde diyalogların kuvvetli bir kalemin elinden çıktığı aşikar. Öyle sıradan ve bizden ki insan ister istemez bütünleşiyor. Bazı sahneleri var ki o bazı sahneler ne kadar tanıdık.
Eğer yazmaya devam edersem hissettiklerimi aşikar edeceğim buna ise gerek yok.
Herkese iyi seyirler.
Tek ve son alıntımı bırakıp gideyim madem,
"Bütün saadetler mümkündür,
Eğer istersen.
Ali Ungan, 2015,"
https://www.youtube.com/watch?v=Ijxi9y1Fa48
Herkes bir gün yüzleşmek istemediği o şeyle yüzleşecek. Yani diyorum ki gözünü sakındığın şey bir gün o gözüne girecek. "Bizler yaşarken ölmeliyiz ve bu ölüm her seferinde diri kaldığımıza delil olmalı." Bir de bazı ölümler var ki içinde veda barındırır.…devamıHerkes bir gün yüzleşmek istemediği o şeyle yüzleşecek. Yani diyorum ki gözünü sakındığın şey bir gün o gözüne girecek.
"Bizler yaşarken ölmeliyiz ve bu ölüm her seferinde diri kaldığımıza delil olmalı."
Bir de bazı ölümler var ki içinde veda barındırır. Bu sefer gassal sensindir ölüm bir bedene hapsolup kalmamıştır belki de en zor ölüm budur. Sanıldığı gibi ansızın gelmez adım adım işlenir bir kağıda belki de duvara adını ne koyarsan koy. Bu ölüm tüm anların toplamını barındırır içinde ve bir defa da yıkanılmaz bu öyle bir şeydir ki her hatırladığında bir kere daha maşrapayı eline alırsın ve aman diledikçe tıkamak zorunda kalırsın pamukları.
Şimdi sen ne diyorsun kadı efendi demelerini beklemiyorum çünkü kadı değilim. Şöyle ifade edeyim,
"Bazı ölümler vardır ki cellat da azrail de gassal da sen olursun."
Çünkü senin olman gerekir.
.
.
.
.
Dizi güzeldi, popüler kültürü böyle hayırlı yerlerde görmek beni çok mutlu etti. Umarım hep buralarda görürüz kendilerini çünkü ölümü hatırladıkça elimizdekilerin kıymetini daha iyi anlayacağız.
Ne demişti Baki,
"Zaman diriyken kıymetli, ölüye zaman bol."
Bu filmi izleme isteği sosyal mecrada izlediğim bir video sayesinde oluşmuştu ve sonrasında filmi izlemek için adım attığımda bir de ne göreyim film dijitalde yok. Sonrasında araştırdım ki filmi ülkemizde Trt 2 yayınlamış birkaç yıl önce ve bundan bir yıl…devamıBu filmi izleme isteği sosyal mecrada izlediğim bir video sayesinde oluşmuştu ve sonrasında filmi izlemek için adım attığımda bir de ne göreyim film dijitalde yok. Sonrasında araştırdım ki filmi ülkemizde Trt 2 yayınlamış birkaç yıl önce ve bundan bir yıl daha olmadan Zeytinburnu belediyesi filmi sinema etkinliği adı altında yayınlayıp yönetmeni Nawras Abu Saleh'i konuk edip söyleşi gerçekleştirmiş.Bunu görünce ilk iş yönetmeniyle iletişime geçmek oldu. Üniversite kulübünde başkan olarak faaliyetleri yürüten biri olarak Zeytinburnu belediyesi'ne benzer bir projeyle filmi kritik ederek güzel bir sonuca vesile olabiliriz diye düşünmüştüm sonrasında yönetmeniyle irtibata geçip niyetimi söyledikten sonra telif haklarını ödemeden önce filmi izlemem gerektiğini ifade ettim.
Ve şimdi filmi izleyen biri olarak yapılan soykırımın gerçekliğini o kadar güzel bir şekilde harmanlamış ki belki işkence sahneleri filmde bariz bir şekilde yoktu ancak bir mücadelenin bir direnişin bir çocuk üzerinden nasıl şekillendiğini o kadar güzel yansıtmışlar ki filmin sonunda insanın bir yanı titriyor. Umarım filmi üniversite konferans salonunda göstermek nasip olur.
Gitmeden filmin müziğini bırakayım.
Müziği bırakmadan önce şu cümleyi kurmak istiyorum.
'Üzerimizde ki paltolar büyük gelmedikçe bizlere içimizi daraltan ruhumuzla boğuşmak zorundayız.'
https://www.youtube.com/watch?v=kYKRn2VIiWs
"Özlem ve üzüntüyle doluyum
Kalbimi gurbet sardı
Kötü anılarla dolu ceketimi giydim
Hikayemi bir kitaba yazdım
Gözümden akan her damlayı
Vatanıma ve sevdiklerime armağan ederim."
Günler masumane içtenliğini kaybetmeye aşinayken zamanın en ıstıraplı gecelerinden yine birinde bir takvim sayfasını en son ne zaman yırttığımı düşünüyordum. En son ne zaman bir çentik atılmıştı o yapraklara diye havsalamı kurcalarken, bir noktada beliriyor içimdeki telaşın kuru gölgesi. Bir…devamıGünler masumane içtenliğini kaybetmeye aşinayken zamanın en ıstıraplı gecelerinden yine birinde bir takvim sayfasını en son ne zaman yırttığımı düşünüyordum. En son ne zaman bir çentik atılmıştı o yapraklara diye havsalamı kurcalarken, bir noktada beliriyor içimdeki telaşın kuru gölgesi.
Bir şeylerin yerinde olmayışına artık alışmıştım.
Artık bir şeylerin boşluğu beni rahatsız etmiyordu çünkü o koca boşluğa yeterince anlam yüklemiştim.
Sahi cümleleri güzelleştireyim kaygısıyla kurulduğum birçok güzelliğin aldatıcılığı şuan nerede?
"İçimde, içimde ve içimde o taşırdığı şey."
17 Kasım, Müstesna.
Film ne zamandır ilgimi çeken transhumanizm noktasını da ele alan bir yapım olduğu için filmi daha dikkatli gözlerle izlemeye çalıştım. Açıkçası filmin işleyişi ve senaryosu bana geçmedi.Yani bir filmin sonuna doğru merak duygusunun artmasını isteriz ancak bu filmde o duyguyu…devamıFilm ne zamandır ilgimi çeken transhumanizm noktasını da ele alan bir yapım olduğu için filmi daha dikkatli gözlerle izlemeye çalıştım.
Açıkçası filmin işleyişi ve senaryosu bana geçmedi.Yani bir filmin sonuna doğru merak duygusunun artmasını isteriz ancak bu filmde o duyguyu pek yakalayamadım.
Genel olarak vasat bir filmdi beğenmedim.