+Yapamam, huzurum kalmaz. İnsanların ailesi bana lanet eder. Lütfen. Size istediğiniz kadar pencere kapı yaparım. Hem de ücretsiz, izin de istemiyorum. Ama benden bu işi yapmamı istemeyin.
- İnsanların ailesi mi? Sence idam edilenler insan mı?
+ Orasını ben bilemem.…devamı+Yapamam, huzurum kalmaz. İnsanların ailesi bana lanet eder. Lütfen. Size istediğiniz kadar pencere kapı yaparım. Hem de ücretsiz, izin de istemiyorum. Ama benden bu işi yapmamı istemeyin.
- İnsanların ailesi mi? Sence idam edilenler insan mı?
+ Orasını ben bilemem. Nerden bileyim ? Belki asılan yüz kişiden biri suçsuzdur.
Spoiler içeriyor
Gizem, entrika, yalan, ihanet ve hesaplaşma ... İzlemek için mini dizi ararken gözümün takıldığı, içerik olarak fazla müstehcen sahne içerdiğini düşünerek arada kaldığım dizimiz. Neyse atlaya atlaya izler geçerim diyerek başladım. İlk bölümü açmamla Miranda'nın garip şekilde çekiciliği göze çarptı.…devamıGizem, entrika, yalan, ihanet ve hesaplaşma ... İzlemek için mini dizi ararken gözümün takıldığı, içerik olarak fazla müstehcen sahne içerdiğini düşünerek arada kaldığım dizimiz. Neyse atlaya atlaya izler geçerim diyerek başladım. İlk bölümü açmamla Miranda'nın garip şekilde çekiciliği göze çarptı. Her bölüm daha çok karmaşıklığa sürüklese de bazı karakterler bakışlarından bile suçlu olduğunu itiraf ediyor. Dizi boyunca en çok merak ettiğim kısım; Miranda'yı havuz başına kim getirdi ve Louisa'nın annesi neden havuzda çıplak halde ölü? Son bölümlere kadar acaba her cinayetin ardında Miranda var ve yaptıklarını hastalığı yüzünden hatırlamıyor mu, diye düşündüm. Dizi boyunca iğrençlikler, ihanetler, aldatmalar bir bir gün yüzüne çıkınca mideniz bulanabilir. Aile soy şemasını çözdüğümü hâlâ söyleyemem, kim kimin nesiydi hâlâ kafamda eksik yerler var. Ayrıca evlatlık olayını biraz abartmışlar, öz evladını evlatlık verip neden üvey bir evlat ediniyorsun mesela. Fernando ve Bernardo yakın arkadaş ise Louisa'nın annesi (adını unuttum) Fernandon'un üvey kardeşi Bernardo'nun sevgilisi oluyo ise kadın ikisiyle birlikte oluyor ama Bernardo'nun kız kardeşi Eithor'un eski sevgilisi hâlâ da aynı dairede akrabalık bağı ile bir aradalar. Fernando üvey kardeş ise Eithor'un kayınvalidesi'nin öz oğlu olmaz mı? Peki öz annesiyle nasıl bi tuhaf ilişkisi olabilir? Her şey o kadar absürt ve karmaşık ki özellikle herkesin herkesle birlikte olması mide bulandırıcı. En başta kaybolan komşunun Miranda'nın kız kardeşi olabileceği büyük annenin sürekli buraya geldi demesinden ve orada Miranda ile karşılaşmasından belliydi. Ama o da Eithor'un kayınvalidesinin öz kızı. Ritha'nın takıntılı aşığı Otto ise Eithor'un yardımcısının gizemli oğlu. En çok da Louisa'nın babasına şaşırdım. 10 bölümlük diziyi bizim senaristler 10 sezon olarak sunardı büyük ihtimalle. Yılan hikayesine dönmüş bir ailenin içinde üst üste gizemli ölümler. Son bölüm daha farklı olabilirdi. Onca kaosun içinde masum olan tek karakter Ritha ve o da arada kaynayıp öldü. Anlıyorum ki manipülasyon ile şeytan da olsan melek gibi görünebilirmişsin. Şahsen sonuna kadar Eithor'un bi canavar olduğunu düşündüm.
Spoiler içeriyor
2024'e başlangıç filmim. (Her gün dizi/film izleyebilmeyi isterdim) Gerçek hayattan uyarlanma bir film olması, izlerken merakımı dinç tuttu. Kaptanın sakinliği ve pes etmeyişi, heyecanı ve hiperaktifliği ile yola çıkan tamircinin günler, haftalar, yıllar geçtikçe ruhen çöküşü ve gözlerinde sönen o…devamı2024'e başlangıç filmim. (Her gün dizi/film izleyebilmeyi isterdim) Gerçek hayattan uyarlanma bir film olması, izlerken merakımı dinç tuttu. Kaptanın sakinliği ve pes etmeyişi, heyecanı ve hiperaktifliği ile yola çıkan tamircinin günler, haftalar, yıllar geçtikçe ruhen çöküşü ve gözlerinde sönen o umut ışığı; zaman geçtikçe ve umutlar azaldıkça insan ruhu da ölür cümlesine kanıt niteliğindeydi. Hayata dair bütün heyecanımız zamanla körermiyor mu? 1900'lü yılların başlarında yaşanmış bir hikâye, gerek o yılların gündemi gerek koşulları mümkün mertebe yansıtılmaya çalışılmış. Titanik gemisinin geri dönmüş olduğunu düşünen kâşiflerimiz her şeyden habersiz, yıllarca Grönland'ın buzları üzerinde hayatta kalmaya çalışıyor. Kurtarma ekibi için bütçe harcanmasına izin vermeyen ve umudunu kesen devlet başkanının basın açıklaması sırasında dizdiği iltifatları ve kurtarma konusundaki kararlılığını dünyaya duyurma sahnesi gözlerimi yaşattı doğrusu.
Sen bana cenneti anlatırsın Esma, ben cehennemi gördüm...
Çağan Irmak kalemiyse kötü olma ihtimali yoktur diye izlemeye karar verdim. Bu kadar geç izlediğim için üzgünüm şuan. Duygulandırdı, düşündürdü, ders verdi, sorgulattı, sevdirdi, hüzünlendirdi. Bir dizide bu kadar duygunun ince ince…devamıSen bana cenneti anlatırsın Esma, ben cehennemi gördüm...
Çağan Irmak kalemiyse kötü olma ihtimali yoktur diye izlemeye karar verdim. Bu kadar geç izlediğim için üzgünüm şuan. Duygulandırdı, düşündürdü, ders verdi, sorgulattı, sevdirdi, hüzünlendirdi. Bir dizide bu kadar duygunun ince ince yaşatılması çok başarılıydı. İhsan'ın oyunculuğu harikulade olsa da Ziya, "Mucize Doktor" rolunden kurtulamamış. Başrol için yetersiz ve yersiz hareketleri olmasa daha iyi olurdu. Konuya değinmeden övmek istedim dizimizi.
Spoiler içeriyor
Hepimizin eski yapımlarla ayrı bir bağı vardır. Benim için geçmişe ait güzel olan tek ve mistik bir dizi varsa Hayat Bilgisi'dir. Sanırım 50 yıl sonra da baştan sona izleyeceğim. Çocukken sadece gülmek için izlerdik dizinin farkında bile olmadan. Oysa, pek…devamıHepimizin eski yapımlarla ayrı bir bağı vardır. Benim için geçmişe ait güzel olan tek ve mistik bir dizi varsa Hayat Bilgisi'dir. Sanırım 50 yıl sonra da baştan sona izleyeceğim. Çocukken sadece gülmek için izlerdik dizinin farkında bile olmadan. Oysa, pek çok güzel mesajlar ve göndermeler barındıran eşsiz güzelliğe sahip. Pazartesi akşamlarını iple çekmeme sebeptir Afet Hoca ve 11/B...
Mennan'ın saflığına rağmen her zaman kazanması, Amil Bey'in bitmez tükenmez oyunlarına rağmen zarardan başka bir şey elde edememesi, Afet Hoca'nın idealist ve anaç eğitimciliği, çocukların kâh güldüren kâh düşündüren kâh üzen hikâyeleri eskimeyen bir hayata bakış penceresidir. Favorim Fidan Hoca olsa da [ :) ] diğer hocaların (Devrimci-Dinci-Feminist-İdealist-Entelektüel- otoriter vs...) bir arada bulunması aynı çatı altında ortak bir amaca hizmet etme görevleri tıpkı ülkemizdeki etnik köken ve inanış çeşitliliğine rağmen aynı çatı altında kardeşçe ortak kaygı ve sevgiyle barınmamızı çağrıştırıyor bana. Yeni jenerasyon pek bilmese de Y kuşağının çocukluk- gençlik heyecanıdır Hayat Bilgisi...
Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizde şeytan yok, içimizde acz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: Hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...