En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.
“Senin de beni sevmeni elbette çok isterim. Belki de inanmayacaksın ama sevmesen de olur. Çünkü yıllardır, sevgimin öyle çok düşmanı, öyle çok muhafızı vardı ki ben seninle onları aştım; inan, var olman bile yeterli ve seni seviyor olmak bile büyük…devamı“Senin de beni sevmeni elbette çok isterim. Belki de inanmayacaksın ama sevmesen de olur. Çünkü yıllardır, sevgimin öyle çok düşmanı, öyle çok muhafızı vardı ki ben seninle onları aştım; inan, var olman bile yeterli ve seni seviyor olmak bile büyük nimet benim için…
Ve şunu bil ki bu sevgime, asla, birçok kişinin yaptığı gibi yetersizliklerimi, kusurlarımı, yalnızlık korkumu, başarısızlıklarımı yüklemiyorum. Eğer öyle olsaydı, yitirmekten ölesiye korkar, seni kör bir tutkuyla sahiplenirdim.
Oysa seni, bir dine bağlanır gibi değil, kendi özgürlüğümü sever gibi seviyorum…”
“Aynı saatte gelmen daha iyi olur,” dedi tilki. “Örneğin sen öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Mutluluğum her dakika artar. Saat dörtte artık sevinçten ve meraktan deli gibi olurum. Ne kadar mutlu olduğumu görmüş olursun. Ama…devamı“Aynı saatte gelmen daha iyi olur,” dedi tilki. “Örneğin sen öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Mutluluğum her dakika artar. Saat dörtte artık sevinçten ve meraktan deli gibi olurum. Ne kadar mutlu olduğumu görmüş olursun. Ama herhangi bir zamanda gelirsen yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez.”