(@) - Raf

Ciddi misin ya! Nasıl bitiremediğimden mi bahsetsem kitaptan mi bilemedim dostlar. Başta.. buraya bu kitap adına inceleme yazmak için sırıtarak geldim ( ͡° ͜ʖ ͡°) Fakat, sonra ileri zamanlar da yani kitap ilerledikçe Hersey anlamsızlaştı benim için. Bana çok uzak…devamıCiddi misin ya! Nasıl bitiremediğimden mi bahsetsem kitaptan mi bilemedim dostlar. Başta.. buraya bu kitap adına inceleme yazmak için sırıtarak geldim ( ͡° ͜ʖ ͡°) Fakat, sonra ileri zamanlar da yani kitap ilerledikçe Hersey anlamsızlaştı benim için. Bana çok uzak bi konuya sahip. Uzay gibi konular öyle pek ilgimi çeken şeyler de değil. Olsa bile bu kitap.. diğer kitaplar gibi değil. Ne Marslıya benziyor, ne bir başka uzay kitabına. Aslında başarılı ve çok bizden bi kitap. Biraz uçuk kaçık ve aşırı ileri tarih gibi. Kaldı ki olup olmayacağı müphem. Batılılar uzaydan elini çekmiş de Doğululara kalmış gibi bi ortam var kitapta. Bir şeyler bir şeyler.. aslına bakarsanız tam olarak ne yaptıklarını da anlamadım 👉🏻👈🏻 Sanki çok üstten geçiyor gibi bi hava verdi bana. Oysa çok büyük bir heyecanla almış ve büyük bir heyecanla başlamıştım. Ne bekliyordum bende bilmiyorum.. Ama böyle bir şey beklemediğim kesin. Bir şeyleri bir şeylerle bağdaştırmaya çalıştım ama onu da pek başaramadım. Ya benim başarızlığıma geldi ya da başka bir şey. Öylesine bi roman gibi değil, ama ufkumuzu açacak felsefik bi bakış sunduğu da yok hani. Şu an gömmüyorum yanlış anlamayın sadece ah tamamen kitap hakkında ki düşüncelerim. Ve biraz da hayal kırıklıkları belki :" Köy havasıyla başlayıp bir müddet öyle devam etti. Oralar güzeldi ve başarılı bi ilerleyiş bekledim. Ama sonrasında bi tıkandım ki anlatamam. Uzaya çıktıkları an bende kitaptan çıktım öyle bir şey oldu. Bunlar araştırma yapıyor falan, ama yapmıyorlarda. İniş yapıyorlar derken bi bakıyorum sevinç ve mutlulukla kalkış yapıyorlar falan. Ne yaşadınız abi? Bir şeyler bir şeyler. He tamam deyip devam ediyorum ama tekerrür ediyor 🫠 Uzay çiftçileri olan isminden anlayacağımız üzere Köy de yaşayan bir kaç çiftçinin, köylünün konusu, yani hayatı başta anlatılıyor. Karakterlerimiz Bi' "Malatyalıdır" bi' "Trabzonludur" bi' "Kayserilidir derken... Yazar ŞİVE yazarken öyle "başarılı" yazıyor ki ağzım bozuldu -bozuldu derken İstanbul Türkçesinden uzaklaştım- (▰˘v˘▰) Ben hemen kapıyorum istediğim taktirde ve çok eğlenceli oluyor fjwkjf canım aynı şekilde konuşmaktan sıkıldığı zaman taklit yeteneğimi konuşturuyorum ⎝╰‿╯⎠ Ablam, insan kitap okur efendi konuşur sen bunu okudukça başımıza Laz kesildin, Doğulu bi teyze oldun diyor bana. Elbet nükte ediyor küçümsediğinden değil hani yanlış anlamayın. 🗺 Karakterlerin, farklı memleket ve bambaşka şiveleriyle birbirlerini anlamaya çalışmaları hatta "anlayamamaları" ve birbirlerinin taklitlerini yapıp gülmeleri falan komiğime gitti. Komikti. Evet. 🚘 Aklıma şey geldi bir video da, trafikte sıkışan iki emmimiz, şivelerinden dolayı Türkçe anlaşamayınca İngilizce uzlaşıyorlardı ya 😂😂😂 (o harbi mi yoksa tiyatro mu kesiyorlar bilmiyorum fakat yine de doğru bi gerçek. Ne kadar geniş bi dilimiz var ٩(◕‿◕｡)۶) Video ironidir) Bende okurken anlamakta zorlandım, bazı kelimeleri ve cümleleri falan（｡◑ヮ◑｡） Bilhassa Trabzon'lu Temel I konuşurken... "Ula sen ne dîyîsen hasso." Oldum epey. Kelimeleri tekrar tekrar okudum da yok harbi anlamadım dkdkd Ama sonra bi arkadaşım tek tıkta çözdü bizim temeli. Haa öyle miydi da! Oldum bi. 🚀"Ben gidem, mollanın elisini öpem. Ona soram ki uzaya gitmek sevap mı?" Bu çok komiğime gitti ya. Tam şey değil mi, Nihat Hatipoğluna sorulan sorugillerden. "Uzaya gitmek sevap mı?" Kitap Bitti mi? Hayır. Biter mi? Bilmiyorum. Bitmesi için zorlasam mi yarım mi bıraksam bilemiyorum. Dertleşmek için inceleme attım gibi bir şey oldu fkfkdkfk Eğer bitirirsem ve bazı şeyler değişirse inceleme de kendini yeniler. İyi geceler dostlar 🪰

feristah 1 year ago

Suzume no tojimari

Makoto Shinkai

40 Gönderi

➻❥ "Suzume Yasashi, suki!" ✨️🎈 Makotoo Shinkai Arigato gozoimashita 🪰 Hayao Miyazaki tadında bu film için (๑>ᴗ๑) Of Souta'yı daha çok görmeliydik dkdjd Hayır anime erkeklerine aşık olmamalıyız Nuruş fjfkfkf 🐶 Konu itibariyle acayip bi animeydi ama güzeldi. 🎑 Sakin…devamı➻❥ "Suzume Yasashi, suki!" ✨️🎈 Makotoo Shinkai Arigato gozoimashita 🪰 Hayao Miyazaki tadında bu film için (๑>ᴗ๑) Of Souta'yı daha çok görmeliydik dkdjd Hayır anime erkeklerine aşık olmamalıyız Nuruş fjfkfkf 🐶 Konu itibariyle acayip bi animeydi ama güzeldi. 🎑 Sakin bi kasaba da yaşayan 17 yaşında ki bi lise öğrencisi Suzume, bisikleti ile okuluna giderrkenn daha önce hiç görmediği bir yabancı ile karşılaşıyor. Yabancı buna bi soru soruyor ve bizim Suzume cevap vermekle kalmayıp bir de takip ediyor. Sonrasında ise insanlığın sonunu getirmeye sebep bi hata yapıyo'. Gerçekten keyifle izledim. Merak uyandırıcı, sevimli, sinir bozucu, üzücü, hatta heyecanlandırıcı sahneleri de var bana kalırsa. Ya amaa Gerekirse biraz daha uzun olmalı ve Souta'nın hayatından bir kac kesit görmeliydik. (Tamam 2 saat 2 dakika olabilir ama yine de biraz daha şey görebilirdik) Mesela Bizim Şu Serizawa'ya ne oldu. Ona çok şey borçlusun Suzume. Çok şeker ve komik bi adamdı. Ayrıca teyzesi ve Serizawa, Serizawa ve Sauta gibi bir kaç sahne daha isterdim. Serizawa'nın yol boyu açtığı şarkılar ortamı yumuşatmaya çalışması falan çok komikti. Daijin hakkında da bir kaç çift lafım olacaktı da, spoi olmasın.. susuyorum ( ͠° ͟ʖ ͡°) Çizim itibariyle çok güzel. Makoto'nun daha öncesinde "kayıp seslerin peşinde" filmini izlemiştim. Makoto'yu YOUR NAME ile tanıyıp YOUR NAME ile sevmiştim. (Kimi no na wa) Çizimleri itibariyle YOUR NAME'YE çok benziyor. Hatta ve hatta orada ki baş rol kızımız Mitsuha'yı aşırı andırıyor. Bu filmde ki Sauta ise "kayıp seslerin peşinde" erkek baş karakter ve erkek kardeşine benzettim jcjdjdjd Ama Sauta'nın hakkını yemeyelim daha yakışıklı. Ve konu bakımından da Kayıp seslerin peşinde filmini aldırdı çok az. Bir şeylerin peşinde olmak vesair gibisinden. Makoto biraz daha ölüm yaşam teması işliyor bu filminde (kayıp seslerin peşinde filminde de sonsuzluk diyarı (ahiret) gibisinden bir şey vardı. O çok acıklıydı ya) Gerçi bir de kelimelerin bahçesi filmini izlemiştim ve doğrusu onları pek sevmedim. Kayıp seslerin peşinde filmini beğenmiş ama fazla başarılı bulamamıştım. Beni bu düşünceye iten şey neydi bilmiyorum fakat küçüktüm de hani, biraz daha. Sanki bir şeyler eksik, bir şeyler olmamış gibi gelmişti Kayıp seslerin peşinde filmi bana. Bu da onu animsatınca sanki o filmin daha başarılı bi hâliymiş gibi geldi birazcık. Güzel kurgu, olay işleyişini de beğendim, küçük göndermeleri ve kızın kaçak hayatında hayatına giren insanlarla yaşadıklarını da. Bu yüzden 8/10 Canım kuzenim @efshannur ile anime izlemenin tadı bir başka olduğu için de ayrıca güzelleşti benim için 🩷 Daha çok, oturup anime izlemeliyiz 🩵 Bundan sonrası izleyenler için SPOİLER içerir. . . . . . . . . . * * * * * * * * * * * * * * Herkes biliyor artık, izleyen de izlemeyen de. Evet Sauta bir sandalye oluyor cjdkfkkef Ve sandalye hayatında ki en tatlı Abican davranışı çocukları oynatmasi değil miydiii (ಥ⌣ಥ) Hayır her hâli çok tatlıydı fjwjkfkekf Uyuyunca pat diye düşmesi, uyanamaması (üzücü de olsa) Trende sessiz sessiz konuşmaları falan. Ben her ayrıntıyı ayrı bi sevmiş olabilirimm (ಥ⌣ಥ) Şeker şey sizi. Böyle Şeker tadında animeler izlemeyi özlemişim. Bu yüzden çocukluğumu animsatınca Miyazaki filmleri tadı vermiş olabilir. Vesselam. İyi günler iyi seyirler ✨️ ﮩ٨ـﮩﮩ٨ـ♡ﮩ٨ـﮩﮩ٨ـ

feristah 1 year ago

Ballroom e Youkoso

Kenichi Suemitsu

5 Gönderi

Gözyaşlarımı sıkı sıkı tutacağım ve "Mavi şato" kitabında olduğu gibi, bittiği için ağlamayacağım. Güzel vedalaşmak istiyorum. Ağlamadan.. olgun bi insan gibi cjjdjcmdnxdjjdkdk (´༎ຶ෴༎ຶ) Bitmiş olamazsın. 24. Bölümü açtıktan sonra izlemeden evvel o sonra ki bölüm butonunun "yokluğu..." Önceki bölümün kırmızı…devamıGözyaşlarımı sıkı sıkı tutacağım ve "Mavi şato" kitabında olduğu gibi, bittiği için ağlamayacağım. Güzel vedalaşmak istiyorum. Ağlamadan.. olgun bi insan gibi cjjdjcmdnxdjjdkdk (´༎ຶ෴༎ຶ) Bitmiş olamazsın. 24. Bölümü açtıktan sonra izlemeden evvel o sonra ki bölüm butonunun "yokluğu..." Önceki bölümün kırmızı kırmızı sırıtıyor oluşu. Sadece "anı' olarak kalacak olması. Diğerleri gibi... Nası' ya nası' ya. Sonra ki bölüm. Nası' Yok!? 〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️ 🌙 Fijita-kun okul hayatında başarılı bir çocuktur. Fakat gelecekte ne yapacağına karar vermemiştir ve veremez. Herhangi olmak istediği bir şey ve ilgilendiği bir hobisi bulunmamaktadır. Çocuğumuz bunu sıkıntı ederek günlerini geçirirken, okulda karşılaştığı biri hakkında "bu kız da tıpkı benim gibi" Diye düşünür. Ve o kızla karşılaşır. Derken kız hakkında yanılgıya uğradığını görür çünkü bu kız bi "dans" okulunda eğitim gören "başarılı" bi "dansçıdır." Kendisinin aksine bi hobisi, hatta başarısı vardır elinde. 💢 Benim gibi âni kararlarla birden motoru gazlayan Fujita, sürekli bodoslama bir yerlere çarpmaya başlar böylelikle. Hırslı Hırslı "Bende senin gibi olacağım." Dediği Hocası Sengoku-san'ı sinir eder. Sen kimsin ya sen kimsin! "Bu velet... Ah mendoku se!" 🌟 Karakterler, belki animeler de karşımıza çokça çıkan klişe huylara sahip olsalar da animenin havasına verdiği atmosfere yakışır tiplemelerdi. (Ve kendine has hoş karakterler de var) Ayrıca çizimler gerçekten başta biraz gözüme tuhaf gelse de, hem zamanla alıştım hem de dansın zarafetine yaraşır şekilde bastıra bastıra çizilmiş olduklarını düşündüm. 🤺 Hani japonların dövüş sanatları ile, dans birleşirse ne mi olur? Hıyyaa, hayyo hayt heyt hoyt 💃🏻👯🏻 Dövüşür gibi dans ederler 🌝 Ve izleyici memnuniyet ve şaşkınlıkla belkide hayranlıkla ekrana yapışır 🥲 Bende öyle oldu :) 🎨 Başta gerçekten, çizimler hakkında şöyle düşündüm. KARALAMA YAPAR GİBİ NEDEN BASTIRA BASTIRA ÇİZMİŞLER? Ama sonra. HARBİ İYİ ÇİZMİŞLER HE :) diye düşündüm. Animenin dans havasına uyum sağlayıp, dansın atmosferini güzelleştiriyor çizimler. Bi zamanlar sonra öyle düşünmeye başladım yanimsi. 1. Sezon bittikten sonra 2. Sezonun başlarında, biraz sıkılıp belli bi ayniyyetle ilerleyecek olmasından korktum ama öyle olmadı. 🎎 Karakterlerin geçmişine değinmesi, animeyi daha çok sevme sebebim oldu cidden. Çünkü bazen çok üstten geçip olaylarla başlayarak sebep sonuçlarla bitirdikleri oluyor ve karakterler çok havada kalıyor. Bense karakterleri tanıyıp onlarla bağ kurmaktan yanayım daha çok. Duygusalımsı şeyler bana bir nebze daha çok hitap eder. Ve bu da (duygusallıktan kastım, kalp cızlatıp gözyaşı döktüren türden değilde, duyguları yaşayıp yaşattırandan yani) öylemsi bi animeydi diyebilirim. Azme çabaya cesarete hayallere yönelik olduğu için daha çok duygulu kalıbına girecek animelerden. Her neyse bunu niye böyle abartıp farklı cümlelerle yazdım durdum? ☄️Savaş, kan, intikam, cinayet, suç, hareket tarzı animelerde kendinizi daha çok buluyor ve seviyorsanız bu hitap etmeyebilir. Bu yüzden Stardustumun üzerine gitmedim ama izleyip sevse iyiydi (ಥ⌣ಥ) (özür dilerim dedikodunu yapıyorum djfjjd) ✨️ Başka bi değinmek istediğim şey ise, romantik komedi gibi bir şey bekliyordum ben. Sevgili arkadas ilişkilerini daha çok dans partneri üzerinden işleyerek yürütmüşler. Karakterler arası bi açılma ya da başka bir şey geçmiyor olsa bile alttan Alttan verdiği bi' romantiklik havası estiriyor. 🍂Ama yaprak kımıldatmaz öyle bi hava. Anlayın siz. Samimi bir havası olduğu için hiç yormuyordu beni ve bu yüzden izlerken çok keyif aldım. Karakterlerin de dans da bambaşka (korkunç boyutta hırslı ve cesur) olmaları ama aslında bambaşka karakterlerde olup benim hepsine düşmem 🫠🫠) 💭 Ve de kısa bir bilgilendirme. Hafiften bi lezlik varımsı. Yani bir kız arkadaşının diğer kız arkadaşı için yaptığı şeyler, (biraz kahramanlık biraz centilmenlik) sonrası duyduğu hayranlık biraz yükselip kıskançlık ve neticesinde nefret ve intikama dönüşüyor oluşunu izlerken sonra şey düşündürtüyor, bu kız bu kıza yani aşık mı? Anlamıyorsun ama anlıyorsun da. Ben mi yanlış anladım? Yok, sanmıyorum söz konusu japonlarsa şaşırtmaz. Ve şey.. abi-kardeş (kız) ilişkilerinde de kardeş sevgisi ötesi bi hava oluşturdukları oluyor. Kafaları bi farklı. Chinatsu ve Aki'nin hikayesi biraz.. acıttı be. Bu incelemede ise Aki'ye yakıyoruz 🚬 Mesela chinatsunun kendine has bi karakteri var. Burnu hava da gıcık ama kötü ve sinir bozucu değil. Saf ve odak noktası bir şeyken etrafında ki insanların duyguları biraz kendisine vız gelip tırs gittiğinden durup bi göremiyor ne yazık ki. Zavallı Aki. Zavallı Aki ama haklı değil. Başka bölüm yok uyarısıyla karşılaşıncaya kadar heyecan ve bana verdiği mutlulukla izliyordum gerçekten.... FAKAT O YAZI... YÜREĞİMİ YAKTIN, ABİ SEN NAPTIN? FİNAL DE.. Durun tamam yükselmeden söyleyeceğim.. Finali bağırarak bitirmiş olabilirim 🙀🙀🙀 Final harika Bir şeydi yaa. Nerdeyse ağlıyordum. Duygu yansıtmasına aşık oldum. Sanki o ânı o durumu yaşayan benmişim gibi hissettirdi bayağı bayağı. Mutlulukla izleyip sevinç çığlıklarıyla kvkwkvkdkf bitirdiğim bi anidizi oldu. Cidden göz ağrılarımdan biri artık ✨️ Bu kadardı. Gözlerinize sağlık 🥸 Hojçakalıın ☄️

feristah 1 year ago

Okuma Serüveni

Ümit Aktaş

1 Gönderi

"Bu hayat okumayanlar için ikinci sınıf bir hayattır." Ancak soy Kafalar, iddiası ve davası olanlar, akıntıya doğru değil akıntıya karşı kürek çekmek, yani hayatı değiştirmek isteyenler, hayatı anlamak ve anlamlandırmak isteyenler çıkacaklardır bu yolculuğa. Çağa yön vermek isteyenler, Tıpkı Muhammed…devamı

feristah 1 year ago

Kimlik

James Mangold

138 Gönderi

Emin değilim. SPOİ içeriyor olabilir. Olmayadabilir. Okuduktan sonra bana, "Bize spoi yemeği hazırlamissin ve biz de hepsini yedik valla." Diyerek kızabilir ve çok sinir olabilirsiniz. Fakat olmayadabilirsiniz. Emin değilim. Bu yüzden okuyup okumamak tamamen size kalmıştır. Mesuliyeti üzerime almıyorum. Bu…devamıEmin değilim. SPOİ içeriyor olabilir. Olmayadabilir. Okuduktan sonra bana, "Bize spoi yemeği hazırlamissin ve biz de hepsini yedik valla." Diyerek kızabilir ve çok sinir olabilirsiniz. Fakat olmayadabilirsiniz. Emin değilim. Bu yüzden okuyup okumamak tamamen size kalmıştır. Mesuliyeti üzerime almıyorum. Bu da tutanak 📝 Bundan sonrasını okuyanlar, imzaladınız sayıyorum. Tüm sorumluluk size aittir. Feristah gruptan ayrılır. İyi okumalar. Yağmurlu bi hava. Yağmurlu ve karanlık bi vakit. Yağmurlu karanlık ve şimşekli. Şimşekli, karanlık ve Yağmurlu. Yağmurlu, şimşekli karanlık ve gök gürültülü. Falan fistan. O klişeyi iliklerinize kadar hissettikten sonra, korkutma müzikleri. Arkadan gelen gıcırtı birden ekrana patlayan ama görülmeyen bi.. bi şey. Sonra çığlık. Zerre kadar korkmadım. Endişe etmedim. Çünkü " " başına Bir şey geleceği o kadarrr belliydi ki. Bile bile dışarı çıkmalar uzaklaşmalar falan. Neden ya neden? Bu yüzden dalga geçesim geldi jdjjdf Bana hiç bir şey hissettirmediği için. -O an- (Baş sahnelerden bahsediyorum) BU ÇOK ÖNEMLİ. BAŞ. Dalga geçmek derken de, dalgasına dalga geçmekten bahsediyorum. Merak uyandırıyor mu, evet harbi uyandırıyor ama beni tedirgin bile etmedi yani. O korkusal ruh haline giremedim (Evet en başta harbi bu moddaydım, bu yüzden ters köşe filmi diye boşa demiyoruz) Neyse devam ettik falan arkadaşlarla derken bizim eve on beş kişi girmesin mi? Hepsini tekme tokat dövdüm işte, herkes bi oo falan oldu. Ben dedim tabi abiniz ne sandıniz çaylaklar ben siz miyim, alıştık her gün oluyor falan diyorum bizim bebelere. Bebeler ağzı açık dinliyor, abi nası yaa! Diyorlar. Hani sanki filmden herkes korkmuşta bana vız gelmiş tıs gitmiş gibi anlatmadım mi 🥸 He sonra o giden kadının peşinden hemen birisinin o kadına dair yer de bir eşyasını bulması. OoOoOoofffffffffffffffff Evet başta böyle basit bir hava veriyordu FAKAT SONRA HERŞEY BIRDEN BIRE DEĞİŞTİ VE BEN ÜZGÜNÜM AMA NASIL TEPKİ VERECEGİMI ŞAŞARAK biraz Nurozumu rahatsız etmiş olabilirim. Bu filmi İÝİ Kİ izlemişim. (Cuma gecesi izleyip dua saatlerine hürmetsizlik ettiğim için vicdan azabı çekiyor olsam da..) Artık anahtar fobim var bi 1 Ve ...... olan insanlardan uzak durun bu da 2 Yani kuzenimden de mi ? What a... yani şey, okey a shit! Böyle biraz klişe imiş gibi başlayıp sonra o final? 📝 Tabi biz anneleri tarafından geceleri internetin fişi çekilen insanlardan olduğumuz için, bize emanet edilen filmleri herkescikler gibi bir oturuşta bitiremedik ama! Gece başladık sonra bizim modemin fişi diğer dünyaya intikal etti. Bende sayıp sövmemek için uyuma kararı aldım. Ertesi gün yoğunluktan çok yorulmuş uyumuştum. Sonra ki gün. Huhhh. Yani evet bugün (ಠ؈ಠ) Nihayet bitirdik. Hulasa üzerinden çok saat geçmesi hasebiyle benim beyin telleri baş sahneleri hafiften cızlamış. Film bitince, yarım saat "noluyor lan" diye birbirimize "içimizi" döküp olayı farklı farklı "görüşlerle" yorumlamaya çalıştık ve sonunda tam olarak "neye" karar verdiğimizi bende "bilmiyorum." Anlamadığım bir şey var. Ben birisinin yorumunda bu film adına şunu okumuştum. "Başından beri katilin kim olduğunu bilebildik" (hani çok basitti dercesine) falan gibisinden. Ve SPOİ YEDIM YAAA diye düşünerek çok içerlemiştim. Neden bilmiyorum ama bayağı da mızmızlandım hani. Şunu söylemek istiyorum aziz dostlarım. Bu imkansız? Tahminler de bulunabilirsin ki biz de öyle yaptık ama işin sonunda... O insanların hiç biri ....... Yani kim olursa olsun .... .......... Bu yüzden onu tahmin edebildin diye ..... ..... olmuyorsun ki. (O nokta noktalar söyleyip tartışmak istediğim fakat spoi olmasın diye yuttuğum cümleler) çok çabaladım ÇOK. Katili bilmek olayı baştan sona çözebilmek olduğu için zannımca, ters köşe bi film istiyorsun ve şayet benim kadar korku gerilimin gizem işinin ehli değilseniz şoklanabilirsiniz. Aslında şok değil çok beğendim abey. 💬"-Polis Rhodes island diyordu ya hani. Yunanistan da bir adaymış. Önemli miydi? Hayır." Teşekkürler Nuroz. Ben burada inceleme yazarken beni bu mesajlarla rahatsız edip aklımı bulandırdıgın için kekglekfkfk Ne yazacağımı unuttum ya fjwkfkwkf Heh şey; Psikolojiğe epeyce değinen, ters köşe içeren filmimle ve de şiddet, kan, cinayet, ölüm vahşet, çamaşır makinesi, yağmur, kan, karanlık, ışık... hayır yanıp sönen ışık. Ben, odada ki yalnızlığım, korku fobim ve holden gelen tıkırtılar çok mutluyduk. Sonra uyuyan ananem birden gülmeye başlayınca beynimde ki ampuller bi an yanıp söndü... (yaşlılık böyle bi sey mi diye iki saniye düşündüm de sonra ananem galiba pek iyi değil, buna karar verdim ¯_༼ ಥ ‿ ಥ ༽_/- E filmi izlerken zaten ödüm agzımdaydı bir de odanın içinde birden gülen kişinin varlığı ile irkildiginizi düşünün. Bu yüzden bahsetmezsem olmazdı. Bana eşlik eden Psikolojikmen delime çok teşekkür ediyorum. Kızım senle izlerken filmler de bir değişik geliyor gözüme. Yalnız izlesem asla bu kadar WAAOOW olmazdım. Tek başına bazı şeylerin tadı olmuyor. Herkesle de her şey güzel gelmez, fakat gece varolan dar vakitlerimiz, sen ben ve senin tam 2 yıl önce listene ekleyip bu güne nasip olan bu film, ayrıca izleyeceğimiz ve de izlediklerimiz diğer her şey senle bir başka oluyor ✨️💖 Babette... Bu satırlar da sana özel yazıldı dostum. İyi ki o incelemenle karşılaştığım ve Nurozuma, "sanki incelemeyi bize yazmış arkadaşlarla akşam vakti oturup izlenilecek türden diyor, neden başka bir şey arayalım ki" Diye düşünerek sunduğum için Çok mutluyum açıkçası. Bunun için sana ayrıca çok teşekkür ediyorumZ 💫🌝 İncelemen film kadar harikaydı. Ve incelemenin güzelliği bizi bu harika filme itti (ಥ⌣ಥ) Yoksa bambaşka bir şey izlicektik cidden. Filmler diziler ve kitaplar bir şekilde çok değerlidir çünkü açıkcasi benim icin, insanın sıkıcı ve maraton hayatında ona farklı duygular ve deneyimler yaşatmış oluyor. Nasıl deyim. Çok uzun zamandır hissettiklerim sadece üzüntü, stres, sinir, gerginlik iken, korku, heyecan, gerilim ve merak yaşamak bana çok iyi geldi. Belki yarınım bugünümden daha iyi olur. ~ürperir~ tabi yaşarsak.

feristah 1 year ago

Kiki'nin Cadı Kargosu - 1

Eiko Kadono

1 Gönderi

ミ★Hєll๏★彡 Hepinize merhaba arkadaşlar kanalıma Hoşgeldiniz şimdi sizlerle birlikte kitap incelemesi yazacağız KFNWMFMMWDJCSJJFJWJD Bi ara, bilhassa korona zamanında duyduğum, EN ÇOK duyduğum o CÜMLELER. Lütfen artıkım farklı bi giriş stili bulun ve tüm ülkeyi şu hepinize merhaba arkadaşlar illetinden kurtarın…devamıミ★Hєll๏★彡 Hepinize merhaba arkadaşlar kanalıma Hoşgeldiniz şimdi sizlerle birlikte kitap incelemesi yazacağız KFNWMFMMWDJCSJJFJWJD Bi ara, bilhassa korona zamanında duyduğum, EN ÇOK duyduğum o CÜMLELER. Lütfen artıkım farklı bi giriş stili bulun ve tüm ülkeyi şu hepinize merhaba arkadaşlar illetinden kurtarın (;´༎ຶٹ༎ຶ`) Neden bilmiyorum bi an böyle bi giriş yapasım ve kendi psikolojimle oynayasım geldi. Taslakta ne buldum bennn. Küçük cadı kikiyi buldum :) Unutmuşum ya la! Taslakta kalmış yavrucak. Ta ne zaman yazdıydım yollamak bu geceye nasipmiş └(=^‥^=)┐ Şu bir gerçek ki büyük şehirlerde herkes keyfinin bildiği gibi yaşıyor. Yani her ne kadar belli kurallar üzerinde kurulu olsa bile kendinle hem daha çok başbaşasındır hem de uzak. Yani yeni taşındın diye özel bir ilgiye tabi* tutulmazsın. (*Aslında bunun harici bir cümle kuracaktım ama aradığım o kelimeyi bulamadım ve bu çok rahatsız edici bir his .d) "Aslında Cadılar hiçbir zaman kötü şeyler yapmadı ki. "Sıra dışı" şeyler yapmış olabilirler ama insanlar "anlayamadığı" şeyleri hemen "kötülüyorlar" bunlar eskide kaldı sanıyordum." Ayrıca Cadılar hakkında bildiklerimizle Kikinin cadılığı konusunda durumlar aynı değil. Ama genel anlamda kitapta anlatılan şey başka tabi. Neysem. Hayao Miyazakinin filminin yanında kitap öyle çok şeker gelmedi bana. Yani film zaten yeterince güzel. Miyazaki kitabi harika yansıtmış. Bi eksik hissetmiyorsun, kitabi okurken film hakkında. Bu yüzden ekstra alıp okumanız gerekmez bence. Ben öyle bir düşünce ile aldım, biraz bekli daha başka daha farklı şeyler de geçiyordur içinde gibi. Hani betimlemeler ile beni daha çok cezbedeceğini düşünmüştüm. Kitap daha çok çocuklara yazılmış gibi olduğundan öyle olmadı ( 𝄪⃕ 𝄪) Yanimsi arkadaşlar, Miyazaki iyidir. Yine de Miyazakinin filmlerinin kitap versiyonlarını alıp okumak fikri hala hojuma gidiyor (✧𝄑✧) Yürüyen şato mesela (`♥︎‿♥︎`) Kitap hakkında diyeceğim ekstra şey ise Kikinin duyguları düşünceleri vesair yazılarak ifade edilmiş olduğundan tabi daha bi başka yaklaşımda bulunabildim. Benim Minik Kikim 🐈‍⬛🧹 He bir de, kedi seslendirmeni kimse bayılıyorum ya.. Bir dakika filme inceleme girmiyordum dimi yav ಠᴥಠ Ama demezsem olmaz kikinin kedisinin seslendirmenin sesi kediyle çok bütün değil mi, çok yakıştırıyorum gerçekten (●’◡’●)ﾉ Bazen sırf kedicik için tekrar izleyesim geliyor ʕ •́؈•̀ ₎ Ama olmaz, çocukluğumda yaşadığım duygularla kalsın. Siz de sağlıkla kalın. >>> Kitabi küçük kardeşlerinize okutabilirsiniz ฅ^•ﻌ•^ฅ Ben öyle yapacağım, şu durumda beğense beğense o beğenir (beğenmediğim için değil ama, kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için de güzel başlangıç. Ben çocuk(ken) Yabancı yazarların kitaplarında isim sıkıntısı çekiyordum ama zamanla geçiyor tabi. Kiki, miki akılda daha kalıcı ve şeker ✨️)

feristah 1 year ago

Bozkırda Altmışaltı

Mustafa Çiftci

5 Gönderi

Baba memleketimin kitabıdır diye demiyorum, çok samimi bir üslupla yazılıp çok bizden bir kitap olmuş cidden.. beklemiyordum. Ne diyorlar, bozkır... Bozkır havasını hissettirmeye başarmış yazar. Gerçekten karakterlerin bir çoğunu sanki tanıyormuşum Yozgattan bizim Hüseyin emmi ne bileyim Aziz efendiymiş gibi…devamıBaba memleketimin kitabıdır diye demiyorum, çok samimi bir üslupla yazılıp çok bizden bir kitap olmuş cidden.. beklemiyordum. Ne diyorlar, bozkır... Bozkır havasını hissettirmeye başarmış yazar. Gerçekten karakterlerin bir çoğunu sanki tanıyormuşum Yozgattan bizim Hüseyin emmi ne bileyim Aziz efendiymiş gibi hissettirdi bana. Bu yüzden bu kitap için çok bizden bir kitap diyebilirim. "Kendime bir çay alıp oturduğum."Eee Tolga Efendi, Şimdi anlat bakalım, dedim kendi kendime. Elif var. Daha doğrusu vardı. Sonra Tina oldu. Sonra Ahmet geldi. Okuduk, yazdık, konuştuk, eğlendik, dövüştük ama işte geldiğimiz nokta burası. Yarım kalmış bir Mastır. Artık fazla arayıp sormadığımız annemiz, babamız. Kötü bir daire. Dağılmış bir Tolga. Bir hikaye okumuştum, Adamın biri adliye karşısındaki Arzuhalicelere Başından geçenleri anlatmış, adam anlattıkça arzuhalci yazmış. Sonunda Arzuhalci yazdığı dilekçeyi adama okumuş. Adam başlamış ağlamaya, demiş ki; "vay benim başıma neler gelmiş" İşte ben de orada otururken öylece düşündüm düşündükçe, "Vay be" dedim "Benim başıma neler gelmiş neler." "Çuvalladın" dedim kendi kendime. Hem de nasıl çuvalladın." Vay be dedim bende, ne okudum böyle. Bazı hikayeler oldu ki çok sevdim. Etkilendim ve duygulandım. Hikayeler gerçekmiş gibiydi. Ve duygu bakımından güzel kaleme alınış. Biraz düşünmeye de itti derken gerçekten başarılı buldum kitabi. Ve iyi ki kitapların uyuşturucu gibi etkisi var, ki insanı bulunduğu diyardan uzaklaştırır. Dünya döner, sen okursun. Sıkıldığım günler de elimden tuttu, neşe verdi acı çektirdi. Bana eşlik ettikleri için hepsine teşekkürler, Aziz efendiye, Şahin'e, Refet efendiye, Taksiciye (ಥ⌣ಥ), Haydar beye, Tolga'ya, Elif'e, uyuz Tina'ya (seni batılı avrat seni, nasıl olurda TOLGA'YA içinde KISKANÇ bi DOĞULU köpek yatıyor dersin! Sen kim köpek!!) Niyazi Ustaya, Sansar Sami'nin oğluna.. hepsine... Ve tabiki en önemlisi Mustafa Çiftçi abinin de kalemine sağlık ꒰⑅•ᴗ•⑅꒱ Çok büyük bi beklenti ile başlamamıştım açıkçası. Ama güzel vedalaştık. Köy havası, kır insanı, şiveli diller, samimi hisler içeren bir kitap okumak istediğiniz zaman, bunu hatırlayın. Bozkırda bi altmış altı vardı deyin. ا 🚬 Bunu yapmazsam olmazdı. Bugün de "Elif" için yaktık. Ah be Tolgaa.. içinde ki Köpeği de kabul ettin ya. Ama ne derler bilirsiniz domuz olmaktansa köpek olmak evlâdır [kimin ne zaman dediğini sorgulamıyoruz ( ͡° ͜ʖ ͡°) ] Bir de şey, ölülerimizin ruhuna bi fatiha ✿

feristah 1 year ago

Mavi Şato

Lucy Maud Montgomery

1 Gönderi

🏰 𝐒̧𝐮 𝐚𝐧 𝐌𝐚𝐯𝐢 𝐬̧𝐚𝐭𝐨 𝐤𝐢𝐭𝐚𝐛𝛊𝐦𝛊 𝐛𝐢𝐭𝐢𝐫𝐝𝐢𝐠̆𝐢𝐦 𝐢𝐜̧𝐢𝐧 𝐚𝐠̆𝐥𝐚𝐦𝐚𝐤 𝐢𝐬𝐭𝐢𝐫𝐞𝐦. 𝐻𝑒𝑟.. 𝑔𝑢̈𝑧𝑒𝑙 𝑠̧𝑒𝑦𝑖𝑛 𝑏𝑖𝑟.. 𝑠-𝑜𝑛𝑢 𝑣𝑎𝑟𝑑𝚤𝑟. AYRICA deli gibi kimsenin kitabı okumasını istemiyorum jdjdjd Okuyan herkesi kıskanırım öyle bir hâl var üzerimde ejdjekrkr Ulann (kitabi bir aydan fazla müddettir okuduğum…devamı🏰 𝐒̧𝐮 𝐚𝐧 𝐌𝐚𝐯𝐢 𝐬̧𝐚𝐭𝐨 𝐤𝐢𝐭𝐚𝐛𝛊𝐦𝛊 𝐛𝐢𝐭𝐢𝐫𝐝𝐢𝐠̆𝐢𝐦 𝐢𝐜̧𝐢𝐧 𝐚𝐠̆𝐥𝐚𝐦𝐚𝐤 𝐢𝐬𝐭𝐢𝐫𝐞𝐦. 𝐻𝑒𝑟.. 𝑔𝑢̈𝑧𝑒𝑙 𝑠̧𝑒𝑦𝑖𝑛 𝑏𝑖𝑟.. 𝑠-𝑜𝑛𝑢 𝑣𝑎𝑟𝑑𝚤𝑟. AYRICA deli gibi kimsenin kitabı okumasını istemiyorum jdjdjd Okuyan herkesi kıskanırım öyle bir hâl var üzerimde ejdjekrkr Ulann (kitabi bir aydan fazla müddettir okuduğum için) sanki kendi özel hayatım, adeta mahremiyetim gibi hissetmeye başlamıştım tam... Yânî bi' kitap ya da, kitapiçi karakter hayatı enn fazla bu kadar benimsenebilirdi anlatabiliyor muyum derdimi 🥲 💥VEE bu kadın nasıl oluyor da.. Benim yaşamak istediklerimi yıllar öncesinden Yazmış oluyor 😣 L.M. Montgomery TANIŞMAK İSTİYORUM SENİNLE. ~~♡~~ Aşk kitabı okumadığıma eminim... Bu kitap, şu popüler aşk kitaplarından biri kesinlikle değil, bundan da eminim. Fakat onlardan katbekatbekatt katkatkatt HERHÂLÛKÂRDAKULÂDE. MUAZZAMÖTESÎ Demek istediğim şey, kitaba olan sevgimi anlatabilmeye kelimelerim yetersiz kaldığı için olabildiğine gelişigüzel bir şekilde hislerimi tasvir etmeye çalışacağım. Çünkü uykum var. Yok ondan değil, çünkü kelimeler diyordum evet. Kitabi her ne kadar çok sevsem de, Emily kitabımı okurken, içime gelen o "bitmesin abi bitmesin" hissi geldi ve çok yavaş ilerledim bile isteye. Sevdiğim şeylerin tadını çıkarmayı severim ve bu yüzden bazen vıcığı da çıkıyor :D Her neyse zaten ne yazık ki son zamanlar da kitap okurken istemsiz kıskançlık nöbetleri geçirmeye başladım ( ͠° ͟ʖ ͡°) Bu yüzden sayfa aralarında durup, atak sonrası sakin kalmaya çalışarak devam etmeye çabalıyorum wkjcjdkx Lütfen bunun tek bende olmadığını söyleyin lütfen (;´༎ຶٹ༎ຶ`) Kitap elimde çok uzun müddet durduğu için ve bu uzunca müddet içerisinde gerek bazi sayfaları tekrarlayarak okuduğum için de artık sanki Valancy benmişim gibi ya da kitap benmişim ben kitapmışım gibi hissetmiş de olabilirim jfjdjfjdf Bazen.. diyorum ki L.M. Montgomery'in kaleminde ki karakterler (yaşadıkları değil) ve hayalleri o kadar ben ki korkmaya başladım. Rahat 1 aydır belki daha fazlası, beraber olduğum kitapçığımla yani bir nevi 2. Hayatımla vedalaşmak zorunda kaldığım için mızmızlanıp, tepinerek ağlamak istiyorum. Biraz mayyamış olabilirim.. Olmayadabilirim. Ve...şuan gerçekten bittiği için çok mutsuzum. Okuyabileceğim şekilde devamı yok öyle değil mi? Ni Dimek bu! Bu ni demek bu!? Onlar hayatlarını kitabın bittiği yerden yaşamaya devam edeceklerken, beni içine attıkları bu çukurda yapaylanız bir şekilde bir o yanaa bir bu yanaaa yalpalayıp duracağım bir müddet. Gerçek şu ki bu hiç adil değil. Nasıl oldu bilmiyorum, bir şekilde Valancy, yapmak istediklerimi yaptı. Ve çok güzel yaptı, çok doğru yaptı. VALANCY'M BENİM. Bazılarımızın, kendini belki bu dünyadan çekip kurtarmak için kurduğu bir takım hayalleri vardır. (Hayaller çeşitlere ayrılır ama hani şu, seni bu dünyadan alıp götüren bambaşka bir evrende bambaşka bir hâlinle yaşadığın tüm o mutlu anları içine alan hayal aleminden bahsediyorum.) Hayal dünyamız da edindigimiz meslekler, yaptığımız işler, hayal dünyamızda kurduğumuz gezegen, Hayallerimizde inşa ettiğimiz evlerimiz yani belki de herkesin bir "mavi şatosu" vardır. Bazılarımızın benliğini sakladığı bir yer vardır. Bazılarımızın içinde yatan ne cevherler vardır, ne mutluluklar ne kahkahalar vardır bastırılmak zorunda kalan. Mavi şato da Valancy'nin zihninde yatan ve kendisi gibi davranabildiği tek yerdi. Foster ve kitapları ise ruhunu canlı kılan tek şeydi. Kitabi okuyunca, eski kafa ne demek onu da biraz anladım. Yani başkaca bi anlam kazandı bende, daha doğrusu. Eski zamanın kafası değil bu. Bildiğin kafanın kendisi eski de kalmış, direk kendisi eskimiş yani... Beynin kokusu olsa hurda kokacak. Bu yüzden insanın insanı zavallı bulduğu zamanlar oluyor. Üzülüyor yani... Valancynin ailesine olan tutumu gibi. Tamam bunun konumuzla bir ilgisi yoktu ekgkekfkfk Çocukken o kadar fazla hayal kurardım ki, saatlerce dalıp giderdim ve hayatta aldığım en büyük lezzeti hayallerimin içerisinde yaşardım. Ablam büyüyünce bu geçecek dediği zaman, benim için geçerli olmayacağını düşünerek buna inanmak istememiştim. Peki âla, geçmedi Fakat eskisi kadar da beni içine çekerek hapsetmiyor. Kendi isteğimizle hapsettigimiz yerler hapishanemiz değildir. Ve o hapishane de geçirdiğim zamanları özlüyorum bu yüzden. Büyüyünce hayallerden biraz daha uzaklaşıp hayalleri bizzat yaşamak istiyor insan. Kurmak bir yere kadar, öyleymiş gibi davranmak ve isteklerini gizlemek de... Netice de içinde olduktan sonra, bastırmak sadece yoruyor kişiyi. Bastırmak, tıkıyor. Ve tıkandığım bu kutucuğun içinde, kitaplarımın, izlediğim animelerin beni genişletiyor olması, hayal dünyamı canlandırıp gerçek olmayan şeylere güldürerek beni mutlu etmesi, bir hobi olmaktan uzak, ihtiyaç gibi geliyor artık. Tekrar umutlarımı dallandırması, bazen gerçeklerin beni balon gibi söndürmesi, olmayacak şeylere inanıp, olmadılar diye ağlatması bile, ben buna diyorum ki alemetul-hayat. Valancy'e özeniyorum. Onun, gerçek olan mavi şatosunu kıskanıyorum :" Ve, B.S. siz ikiniz bir harikasınız 🥹🫶🏻 Valancy hayatının en harika anlarını yaşarken bende hayatımın en tatlı sayfalarını okumuş hatta biraz olsun, ucundan yaşamış kadar oldum. Okuyun okuyun, kıskanmayacağım tamam (￣▽￣) {Ekleme yaptığı için Raf ekibine şükranlar efm}4 "Annesi ve akrabaları, yalnız kalmak isteyen insanların sinsi amaçlar uğruna yalnız kalmak istediklerine inanırlardı." Bu hiç yabancı gelmedi kdkdkfkflxis Sıkıcı gündüz vakitlerinde destek bulduğu tek şey geceleri rüya çılgınlığına atılma ümidiydi. A bu ben!

feristah 1 year ago

Özgürlüğün Fecri

Abdullah Galip Bergusi

3 Gönderi

Kısa ve net dille yazılmış. Her şey çarçabuk geçiyor gibi, birden oluyor gibi bir hâli var. Fakat yazım üslubunden kaynaklı olsa gerek ki... Küçük ve karablik bir hücre de Abdullah Galip Bergusi'nin, ben yazar değilim sadece bir direnişçiyim diyerek kaleme…devamıKısa ve net dille yazılmış. Her şey çarçabuk geçiyor gibi, birden oluyor gibi bir hâli var. Fakat yazım üslubunden kaynaklı olsa gerek ki... Küçük ve karablik bir hücre de Abdullah Galip Bergusi'nin, ben yazar değilim sadece bir direnişçiyim diyerek kaleme aldığı bir kitap. Konusu fark edileceği üzere, Filistin zulmünü Filistin de bu zulme karşı direnen, gencini yaşlısını, özünde Filistinli olup, Amman'da yaşayan Macide isimli bir kadını anlatıyor. Macide, ne her ne kadar kurgu karakter olup kitap öykü olarak geçse de, okurken biliyoruz ve anlıyoruz ki, Macide'den binlerce var Filistin'de. Evimde rahatimda huzurumda okdugum bu kitapla, Vatanım adına ne kaşar az şükür de, fazlaca şikayette bulunduğumu fark ediyorum bende. Ah Abdullah Bergusi... Karanlıklara rağmen, çektiklerine rağmen, umudunu kaybetmeyip, umutla insanlara ümit dağıtan, bir gün gelecek ki biz bir olacağız diyen, o gün Aksa'da buluşacağız, bir ve diri olacağız diyen Bergusi. Nur ve Emel temalı bu kitabın hüzünlü bi o kadar da buruk bir tebessümle biten sonundan sonra, Macide için "onlar hayatlarında nurlarına kavuştular ve gelecekte emellerine kavuşacaklar benimse bu hücre de biraz nura ve emele ihtiyacım var" Diyerek bitirdiği bu kitapta, en çok son söz etkiledi beni. Rüyalarıma girdi, Savaş, kan, zulüm. Kimse doğduğu toprakları seçemiyor. Mini mini bebekler, gözlerini kendi vatanlarına girmiş olan siyonist işgalcilerin işkencelerine açıyorlar. O zaman neden çocuk yapıyorsunuz? Oralar da çocuk olmak, büyünce prenses ya da prens olmak değildir. Oralarda bebek olmak büyünce direnişçi olmak, vatanı müdafaa etmektir. Gereklidir, gerekecektir, yoksa Filistin, siyonistlere kalır. Kitapta buna benzer bir konu geçiyor. Beni coukça düşündürtmüştü. Kadın hakları derneklerinden söz geçiyor. Kadınlar erken yaşta niçin evleniyorlar? Niçin özgürlükleri kısıtlaniyor, niçin çocuk yaşta çocukları oluyor? Niçin, niçin, niçin! Niçin okul okuyamıyorlar, niçin niçin niçin? Kadınlar, okulu erken yaşta bırakıp, erken yaşta evlenip, erken yaşta çocuk doğurmak zorunda değillerdir, hayır! Bunlar adına kurulan ve işlemekte olan, çokça ilgi gören derneklerden sonra Macide bunlara rekabet olarak bir dernek açmaya karar veriyor. Nur ve emel derneği. Siyonistler, Arap ülkelerinde şöyle bir yönteme baş vuruyor bu derneklerle. Erken yaşta evlenmek çağdaş dışı, çocuk yapmak ayıp, 2 çocuk yeter. Üçten fazlası zarar. Evlenmeyin, okuyun, okuyun. Bu algının üzerine macide. Hayır evlenebilir, ama okumayada devam edebilirsiniz. Benim dernegim de size bu konuda yardım eder. Çünkü bu siyonistler bu algının arka planında, erken yaşta evlendirdikleri çokça çocuğun tebrik gördüğü kadınlarla yaşıyorlar. Çünkü çocuk demek nüfus demek nüfus büyüklüğü demek ülke gücü demek. Filistin adına, kitap adına lafliyorum şuan. Bir ordu ne kadar kalabalıksa o kadar, korkutur anlatabiliyor muyum? Fakat, iman. Azınlıklara rağmen ayrıca tek bir güçtür. Neyse, demem o ki, kadın hakları kurucuları Neden, zulüm ve işgal altında olup, öldürülen günler günü taciz edilen kadınları görmez, görmüyor? Macide ve onun gibi bir çokları kocasından uzak korkunç bir sürgün hayatında kendi ayakları üzerinde yaşam mücadelesi verirken, karnında ki bebek korkunç bir bomba sonrası şehit olurken kadın hakları savunucuları neredeler? Macide adına konuşuyorum, neredesiniz lan? Belkide sadece, Lailahe İllallah Muhammedurrasulullah dedikleri içindir.

feristah 1 year ago

Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür

Hüseyin Rahmi Gürpınar

5 Gönderi

Galiba çok duygusal bir kafayla okudum çünkü, Hiç şakam yok son sayfalara doğru kendimi ağlarken buldum. Ya da aglamak değil de bir kaç gözyaşı dökmek diyeyim, daha yerinde olur. Böyle ustaca ve zekice kaleme alınmış bir kitap karşısında büyülendim ~•°fiu…devamıGaliba çok duygusal bir kafayla okudum çünkü, Hiç şakam yok son sayfalara doğru kendimi ağlarken buldum. Ya da aglamak değil de bir kaç gözyaşı dökmek diyeyim, daha yerinde olur. Böyle ustaca ve zekice kaleme alınmış bir kitap karşısında büyülendim ~•°fiu Hüseyin Rahmi Gürpınara ve kalemine büyük bir saygı ve hürmet duydum. Şeytan işi kitabını okuyarak beğenmiştim ve bu da cidden çok güzeldi benim için. Türk klasikleri sevenlere duyrulabilir ama cidden herkeslik değil. Yani sevmeyebilir ve bu kelimelerimi abartı bulabilirsiniz. Fazla bir beklentiye girmeden şans verilebilir ve beğenip beğenmemek size kalır. Ben gözlemleyerek okudum ve yer yer çok düşündüm, öğrendiğim şeyler oldu, tasvip etmediğim, hak verdiğim, beni delirten şeyler de çok oldu. Kitap hakkında söyleyecek o kadar şeyim var ki. Anlayamadım neden bu kadar geriler de kalmış Ve tozlanmış gibi bir hali var. Bence gözardı etmeyin Gürpınar abimizi. Herkese göre olmayabilir, aynı bakış açıları ile bakamayabiliriz. Ama dediğim gibi şans verilesi ibretlik bir kitap. Bir dakika içimi bi dökmem lazım... SEVDA, DEĞIL ŞADAN. SEVDA DEME ŞADAN. DELİRTME BENI ŞÂDÂÂÂÂN. SANIYORSUN SEVDA AMA DEĞİL ŞADÂN. AŞK VE ŞEHVETİ KARIŞTIRMA ŞÂDAN. AŞK ve SEVDA arasında ince bir çizgi olduğunu keşfettim :) Neyse ki aşk demiyor sevda diyor. Tmm sakinim. Ciddi bir şekilde BENİM için oldukça düşündürücü hatta ders niteliğinde bir kitap oldu. Olaylar, olanlar ahlaksız saçma bir Türk dizisi izliyormuş hissi veriyor gibiydi başta. Hatta şu an şuraya konuyu.. hayır olayları az ucundan bi' yazsam, "Ulan bunu mu okudun da geldin bunu övüyor yazara hayranlık duyduğunu söylüyorsun?" Diyebilirsiniz. Hakkınız olur bu. Fakat bunun çok derininde, insanî, nefsî, arzular, hisler düşünceler, sebepler sonuçlar, suçlu ya da haklı eylemler bulunuyor. Sanki büyük bir incelikle, kendisi olmaktan çıkarak bambaşka bir aleme kapı açıyor yazar. Şadan'dı, Sabiha idi, Hürrem'di, Nerves'ti, Halis, Cevher derken her bir karakteri büyük bir özenle kaleme alıyor. Karakterlerin düşüncesi ve nefsanî arzuları bana "yazarın kafası"imiş gibi gelmedi. Bunu başarmak büyük bir ustalık bence. Hani oluyor ya, yazar yazıyor ama dönüp dolaşıp kendi içini, içindeki çıkmazı kaleme alıyor. Hissediliyor bir bakıma. Öyle değildi bu kitap. Biraz daha sonu uzasın ve netice biraz daha.... Farklı olsun isterdim. Ama bu da böyle bitti. Ne okudum ben ya huh. Gürpınar kitaplarını fethedeceğim. Sağlıcakla kalın ✨️ Ve şunu demek istiyorum, kitabın içinde bulunan karakterlerin dini bir yaşantısı olsa şeriat üzere davranırlar ve hâl böyle olmazdı. Şeriat birbirine helal olmayan kadın ve erkeği aynı sofra da bulundurmaz, aynı oda da baş başa koymaz, yanında kocası varken dahi başka bir erkekle muhabbete izin vermez. Bunlara riayet edilmiş olsaydı kitapta çok ciddi söylüyorum ki olaylar böyle ilerlemezdi. Sanıyorum ki Osmanlı zamanının son demleri, ülke şeriat ile yönetiliyor fakat insan kendi içinde ruhunda ve kalbinde şeriatı yaşarmadığı sürece bir önemi yoktur şeriat ile yönetilmesi bir ülkenin. Sert cezalara mensup olsa da o cezalar için büyük deliller hakiki şahitler ister ve iftiraya yer vermemeye iftira üzerine kadın taşlamamaya özen gösterir. Sorayayi taşlamak filminde gösterildiği üzere değildir. Hakikat film diziler de bulunamaz, işin ehli erbabıyla bulunursa Fıkıh kitaplarında bulunabilir. Bunlari kitaba olan sitemimle yazdım vesselam.