Spoiler içeriyor
Öncelikle bu film için "spor filmi" veya daha dar bir tabirle "basketbol filmi" demek ne kadar doğru olur bilemiyorum. Lakin Whiplash gibi film basketbolu bir araç olarak kullanıyor. Yani burada basketbol kavramı mesaja hizmet için kullanılan bir yol,direktmen verilen mesajın…devamıÖncelikle bu film için "spor filmi" veya daha dar bir tabirle "basketbol filmi" demek ne kadar doğru olur bilemiyorum. Lakin Whiplash gibi film basketbolu bir araç olarak kullanıyor. Yani burada basketbol kavramı mesaja hizmet için kullanılan bir yol,direktmen verilen mesajın kendisi ile alakası yok. Filmde verilen mesajın geneli disiplin,adanmışlık=gerçekten istediğin hayat üzerinden veriliyor ve bu çoğunlukla doğru bir kuram. Hayatımda isteyip üzerine cidden uğraşıp,vakit harcayıp da üstünde istediğim gelişimi sağlayamadığım tek alan yok. Sıkı bir disiplinin ve kendini cidden adamanın önünde maddi sorunlar ve doğuştan kabiliyet eksikliği harici hiçbir şey duramaz. Filminden ilk saçmalığı bu kabiliyet eksikliğine hiç dayanmamasindan başlıyor. Tüm oyuncuların 4 ay çalışarak burslu olarak üniversite kazanması hatta ve hatta NBA yapması kesin olarak görülen oyunculara kafa tutması cidden mantık dışı. Üstelik filmin başında ki sezonda yanlızca 4 Galibiyet aldiklari söyleniyor yani ortada çok üstün bir yetenek faktörü yok, şans eseri veya kendinden çok eksik bir rakibe karşı alınmış 4 galibiyet, bireysel yetenek vurgusu yok. Yani kast etmek istediğim şey gerçekten orada bulunan birbirinden uyumsuz o kadar oyuncunun hepsi mi birer cevherdi de 4 aylık çalışmayla NBA konuşulacak kadar büyük oynadılar? Ya da bu yetenekler elbet kendilerini geçmiş sezonlardan belli ederler hiç mi büyük okul veya takım bu aşırı yetenekli veletleri almadı aq? İkinci saçma kısıma gelelim. Ghettoda büyümüş,hepsi fakir,kibirli, aşırı inat gençleri tek konuşmayla ikna etmek sizce ne kadar gerçekçi amk? Aralarından yanlızca 1 tanesi doğru düzgün karşılık veriyor ki o da filmin devamında çok iyi sekanslara hizmet ediyor bu hareketinden ötürü. Hepsinin koçu ilk gördüğünde ters yapıp 15 saniye olmadan anında ona boyun eğmeleri ve bunlarin karakter olarak çok çok ters olması filmin ikinci büyük saçmalığı. Üçüncü büyük saçmalık galibiyetler. Yanlızca 1-2 hafta civarı çalışıyorlar sezon öncesi ve çıktıları ilk maçta maçın dönüm noktasında aldıkları en önemli taktik "onlar yoruldu şimdi koşun" oluyor ve bu şekilde kazanıyorlar :D????!?!?! Basketbola o kadar hakim değilim fakat çok çok saçma ve basketbolu istatiksel olarak tersleyen bir olay bu. Evet koşuyorsunhz ama karşınızda şut,top kapma,ribaund yapma konusunda çok daha komple,birbirine uyumlu ve sizden daha uzun zamandır iyi antreman yemiş bir takım var ama sadece koşarak 2 pozisyonda maçı çeviriyorsunuz. Üstelik bunu 16 maç yapıyorlar. En azından başta 2-3 maç kaybetmelerini, Koç'un yöntemlerinin sorgulanmasını,ufak çaplı bir isyanı ve Koç'un kendini onlara kabul ettirme çabasını görseydik. Direkt galibiyetler oldukça mantık dışı, yükselen bir form grafiği olmalıydı direkt tepeden başlayan değil. Kötü yanlarından bir diğeri ise kesinlikle her karaktere ayrı ayrı eğililmemesi oldu. Madem bu çocukların hepsi çok çok yetenekli, çok çok kıymetli niçin sadece 2 tanesinin hayatına düşülüyor. Üstelik onlarında hayatlari çok yüzeysel anlatıliyor (buraya döneceğim). Son olarak bana göre spor salonundan ders çalışma sahnesi feci yapmacık bir sahne olmuş. İyi yanlarına gelecek olursak oyunculuklar iyi bir seviyede, oyuncular oynadığı karaktere uygun seçilmiş. Sinematografisi ise klasik 2003-2012 Hollywood sinematografisi ve bence sinema tarihinin en prime sinematografisi bu benim feci hoşuma gidiyor. Filmde yan hikâyeler yüzeysel olmasa bile kendi amaçlarına hizmet ediyor ve kısa sürede bitiyor bu iyi bir yön. Örneğin torbacılık kötülemesi,genç yaşta doğumun dezavantajları vs vs. Bir diğer müthiş aktarılan şey Liderlik vasfı. Müthiş şekilde işlenmiş ve ekrana yansitilmis. Bu konuda Koç'u Fatih hocama benzetmek çok doğru olacaktır. Onlara kazanacakları şeyin yanlızca kendi hayatları değil, birçok insanin yolunu aydınlatacak bir ışık olduğu gibi değişik motive etme yöntemleri ile onları maksimuma yaklaştırıyor. Zaten genelde bu spor veya turnuva mücadelelerinde yetenek ve sıkı çalışmaktan çok bu yeteneği sıkı çalışmayla taçlandıracak bir motivasyon kaynağına da ihtiyaç vardır. Yine arkadaş çevresinin kişiyi iyi veya kötü etkileyeceği fakat asıl olayın kisinin isteklerinde bittiği de filmde ince ince işlenmiş. Genel olarak maç sekanslara ile heyecanı bize aktaran,genel olayı istediği mesajı seyirciye aktarmak olan,yan hikâyelerin bazı kısımları hariç sardırıp izleyecek bir sahnesi bulunmayan tertemiz bir yapım çıkmış ortaya. Belli mantık hatalarını tuzu biberi olarak görüyorum fakat kendi türünde ki bir diğer film olan Whiplash'i mesajı aktarma ve işlenme konusunda daha başarılı buluyor bu filmden önce veya sonra ona da göz atmanızı çok çok şiddetle öneriyorum. Genel olarak asla zamanıma yazık olmadı, istediğim şeyleri gördüm, öğrendiğim ve aldım icinden. İzleyin, izlettirin efenim.
Bu filme 10 üzerinden puanım
8.3⭐