KARAKTER SINIRINI 4’E KATLADIM. DEVAMI YORUMLARDA. OKUMAK GÖT İSTER… ALIN SİZE UZUN YORUM AMK.
Aşkımla sinema köşemiz #4
Selamlar,öncelikle bu yazı çok uzun olacak. Muhtemelen benim en uzun,en derin,en iddialı olduğum yazı da bu olacak. Amacım biraz olsun sizleri düşündürmek…devamıKARAKTER SINIRINI 4’E KATLADIM. DEVAMI YORUMLARDA. OKUMAK GÖT İSTER… ALIN SİZE UZUN YORUM AMK.
Aşkımla sinema köşemiz #4
Selamlar,öncelikle bu yazı çok uzun olacak. Muhtemelen benim en uzun,en derin,en iddialı olduğum yazı da bu olacak. Amacım biraz olsun sizleri düşündürmek ve kendi düşüncelerimi yazıya dökerek kalıcı hale getirmek. Filmden yola çıkarak hayatı,karakteri,etiği,2. Dünya savaşını,popüler bilimi vs konuşacağım. Hepsinde detaya inme isteğim var, o yüzden bu yazıyı okuyacaksanız bir yudum su için ve arkamıza yaslanın,başlıyoruz.
RAFTAKİ YORUMLAR;
Bunca zaman yorum yapıyorum bu platformda. Bir filme yorum atarken bakıyorum arada insanlar neler yazmış diye. Bu filmin yorumlarını okurken ise çok derin bir sıkkınlık hissettim. İsteyen üstüne alınabilir fakat bu filmin hakkını kimsenin verebildiğini düşünmüyorum. Ha dersiniz ki benim zaten öyle bir hedefim yok. Ama benim var o yüzden kendi beklentilerime uygun olarak tek bir yorum bile göremedim. Bu denli büyük bir film için etik konularına değinmemek,olayın tarihi boyutunu yorumlamadan yalnızca “iyi film,abartılı film,baya iyi oyunculuk” gibi yorumları saçma ve yetersiz buldum,belirtmek istedim.
FİLMİN İÇİNE DALMA SÜRECİ;
Filme yorum yapmak için filme gittiğimde ağzım açık şekilde salondan ayrıldım. Filmi ilk seyretmemin etkisi bende 2 gün sürdü. Tarihi severim,popüler bilimi severim,yakın zaman siyasetini bilir ve severim. Bunca etkinin beynimde bu filmle eşleşmesi sonucu iki gün üst üste bu konularla alakalı rüyalar gördüm. Bu konuları ve karakteri çok yüzeysel şekilde çocukken araştırmış ve bilgi edinmiştim ama filmden sonra bu dehlize kendimi atınca kayboluyor edasına büründüm ve hayatımın hiçbir döneminde bu konu üstüne bir “etik” gerçeklik tartışması yapmadığımı,kendi içimde bu konuya bir cevap vermediğimi fark ettim. Bu kaybolmuşluk içinde fikirlerimi daha net yansıtabilmek için bir hafta sonrasına bilet aldım ve bir haftalık süreçte bu konuyu kendimce derin şekilde araştırmaya koyuldum. İkinci izleyişimin sonucunda konuyla ilgili tek soru işareti ve korkum “acaba rafın karakter sınırı yeter mi?” Oldu.
KLİŞE SAÇMALIKLAR;
Başta sosyal medyada gördüğüm rezil,kepaze abartılan şeylere değineyim. “Filmin siyah-beyaz ayrımı çok iyiymiş oğlum adamlar neler yapmış”. Filmle ilgili konuşulması gereken en saçma ve en son detay cidden bu aq. Övülmesi ya da düşünülmesi gereken her şey bitmiş de bu kalmış gibi bu olaya çok şey yapıldığını düşünüyorum. Çok bir olayı yok. Dikkat etmeseniz ya da sosyal medyada görmeseniz fark etmezsiniz bile. “Çok karmaşık film abiiğğğğğ hiçbişey anlamadım yağğğğ”. Şimdi bu klişeye şöyle yaklaşmak lazım;iki durum var,birincisi konuyla alakası olmadıgı için ne oldugunu anlamayan insanlar. Bunlara gayet doğal bakıyorum. Neticede bunlar genel kültürün biraz daha üst seviyesi herkesin bilmesi mecbur olan konular değil. İkinci grup ise filmi kafasında büyütüp “yok konuşmalar karmaşık yok zaman algısı şöyle yok karakterler böyle” diyen at kafaları. Böyle birini görürseniz kaçın çünkü bu alelen düşük zeka belirtisidir. Ne zaman algısı ne filmin kurgusu ne de karakterler konuyu az-çok biliyorsanız ve hayatınızda 10 filmden fazla izlediyseniz karmaşık gelmez,korkmayın.
TEKNİK-OYUNCULUK KISMI;
Konu filme gayet iyi kurgulanmış,ne tam bir biyografine de tam bir bilim kurgu filmi. Filmin senaryosu olayı filme aktarmaya uygun olarak çok iyi hazırlanmış ve gayet iyi işlenmiş. Mesela karakterin saçma çocukluk anıları ile film sıkılmamış ya da sırf olsun diye hastalık geçirdiği sahneler eklenmemiş. Evet film 3 saat fakat olayın geneline bakarsanız fazlasıyla yalın bir senaryoya sahip. Bu senaryo yan oyuncuları dahi Oscarlı,büyük bir oyuncu kadrosuyla birleştiğinde ortaya kusursuza yakın bir iş çıkmış. Teknik ve oyunculuk kısmında filmde kırılacak bir puan dahi yok. Cillian Murphy,benim Joker filminden sonra izlediğim en iyi oyunculuk performansını sergilemiş. Kesinlikle kendisi kariyer zirvesini oynamış ve Oscarı garantilemiş. Oyunculuklara detaylı yorum yapmam çünkü ne bu sektörle ne de meslek raconu ile ilgili fikrim yok ama öyle bir performans ki bu az da olsa detaylı yorumlamak istedim. Tek bir şeye değineceğim aslında,o da bakışlar. Sinemada oyuncunun gözlerine bakarken karşınızda gerçek bir insan varmış hissini iliklerinize kadar yaşıyorsunuz. Karşınızdaki insan size baktığında,siz onun duygularını anlayabilecek kapasitede bir insansınız,inanın bu filmde de Cillian Murphynin bakışlarından ne hissettiğini,o sahnenin size neler aktarmak istediğini,oyuncu kendi içinde neleri düşünüp neleri yaşadığını,bu durumu bir çıkmaz mı yoksa bir çözülebilir durum olduğunu mu bile anlatabilecek seviyede. RDJ’ninde ölmeden böyle bir role ihtiyacı vardı,babalar gibi oynamış eline koluna sağlık.
GİRİŞ-GELİŞME-SONUÇ;
Film bu şemaya en iyi örnek verilecek filmlerden birisi olmuş. Girişte size karakteri tanıtıp olayın içine atmak için birazcık zorluyor ve biraz sabrınızı talep ediyor (konuya ilginiz varsa feci keyifli) fakat zaten şemaya göre giriş kısmının birazcık sıkıcı olması,gelişme kısmına sizi biraz da hazırlaması gerekiyor. Gelişme kısmıysa filmin sizi aksiyonun doruklarına çıkarttığı, tempoyu dibine kadar size hissettirdiği,bazı kısımlarda nefes alamadığınız hatta filmin içine girdiğiniz kısım olarak karşımıza çıkıyor. Yani yine şemadaki “gelişme” kısmının sözlük karşılığı. Sonuç kısmı ise giriş kısmına benzer fakat karakterimizin yaptığı şeylerin bedeli ödediği,vicdan azabını çektiği, belli kısımlarda dünyevi sonuçları ile karşılaştığı kısım olarak karşımıza çıkıyor. Bu da yine sonuç kelimesinin sözlük anlamı. Bu konuda yakalanmış dengeyi takdir ediyorum.
TEMPO;
Bir çok film izledim,kendimce çok fazla film izledim fakat hayatımda tempoyu bu kadar iyi ayarlayan bir film daha görmedim. Benim için bir filmde en önemli detaylardan birisi kesinlikle tempodur. Tempo kontrolü,tempoyu seyirciye ne zaman artırıp ne zaman azaltacağını bilen bir yönetmen ve senarist tarafından ayarlanmış ise film gerçekten tadından yenmezdir ve bu film tempoyu hep doğru anda doğru dozajda veriyor ve bu insanı filme bağımlı hale getiriyor. Bu konuya ekstra başlık açmam gerekiyordu. Şimdi biraz daha filmin konularına ve derinlerine inelim.
DEVAMI YORUMLARDA…