“Bazen durduk yerde bir olayın tüm yaşamımı değiştireceğine inanırdım. En çok da bu mecburi eve dönüşler sırasında, tam kapıda yakalardı bu duygu. Eşikte öylece kalır, gözlerim dalar, çocuksu bir umutla bir şeylerin olmasını beklemeye başlardım.”
“Kalabalık içindeki birey özünde olduğu kişiden sadece davranışlarıyla ayrılmaz. Çok öncesinde bağımsızlığını yitirmiştir, fikirleri ve hisleri bir dönüşümden geçmiştir, bu dönüşüm de bir cimrinin savurgan birine, bir şüphecinin bir imanlıya dönüşmesi kadar derindir, dürüst kimse bir suçluya, korkak bir kahramana…devamı“Kalabalık içindeki birey özünde olduğu kişiden sadece davranışlarıyla ayrılmaz. Çok öncesinde bağımsızlığını yitirmiştir, fikirleri ve hisleri bir dönüşümden geçmiştir, bu dönüşüm de bir cimrinin savurgan birine, bir şüphecinin bir imanlıya dönüşmesi kadar derindir, dürüst kimse bir suçluya, korkak bir kahramana dönüşmüştür.”
“Yeni tanıştıkları belliydi. Yine de aynı kitabı ayrı dönemlerde, aynı coşkuyla okumuş, kurşun kalemle aynı satırların altını çizmiş kişilere özgü bir sırdaşlık vardı aralarında.”
“Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde. Oysaki seninle güzel olmak var. Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi. Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda. Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte. Sen de…devamı“Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde. Oysaki seninle güzel olmak var. Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi. Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda. Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte. Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel, o başkası yok mu bir yanındakine veriyor derken karanfil elden ele. Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle. Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk birleşiyoruz sessizce." Yerçekimli Karanfil - Edip Cansever.
"Sana büyük caddelerin birinde rastlasam... Elimi uzatsam, tutsam götürsem. Gözlerine, baksam gözlerine. Konuşmasak anlasan. Elimi uzatsam tutamasam. Olanca sevgimi yalnızlığımı düşünsem. Hayır, düşünmesem. Senin hiç haberin olmasa. Senin hiç haberin olmaz ki. Başlar biter kendi kendine o türkü."
”Benzer acıları yaşayan insanlar birbirlerini tanırlar. Ama belli etmezler tanıdıklarını. Herhangi bir yerde karşılaşabilirler. Metroda, barda, sokakta, kafede.. Sadece bir kez göz göze gelirler ve anlarlar. Daha sonra bakmazlar birbirlerine, belki canları daha çok yanacağından, belki de buna hiç gerek…devamı”Benzer acıları yaşayan insanlar birbirlerini tanırlar. Ama belli etmezler tanıdıklarını. Herhangi bir yerde karşılaşabilirler. Metroda, barda, sokakta, kafede.. Sadece bir kez göz göze gelirler ve anlarlar. Daha sonra bakmazlar birbirlerine, belki canları daha çok yanacağından, belki de buna hiç gerek olmadığından. İlk bakışma aynı zamanda son bakışma olur. Ama onlar tanırlar birbirlerini. Muhtemelen o ortak acının müstehzi mahcubiyeti tekrar göz göze gelmelerine engel olur. Ama tanırlar onlar birbirlerini, çaktırmadan kimselere koruyup kollarlar.. Bazen kendinizi bir insana yakın hissetmeniz için bir şeyler paylaşmanız gerekmez. Benzer acıları yaşayan insanlar kendiliğinden ortaya çıkan görünmez bağlarla birbirlerine bağlanabilirler. Hatta bazen birbirlerinin tam olarak farkında bile olmadan yaparlar bunu...”