"Pek yaşadın denemez, oysa her şey çoktan söylendi, çoktan bitti.Topu topu yirmi beş yaşındasın, ama yolun çizilmiş bile. Roller hazır, etiketler de. "
“Ben doğru dürüst konuşamadığım, konuşmaktan tat almadığım birine aşık olamam. Konuşmak için de ortak bir dil, ortak bir duyarlılık gerekir değil mi? Ortak dili bulmanın zorluğundan söz ediyorum. Kibir değil bu!”
"İçimde akşamüstü ağır bir sıkıntı ile başlayan hararet ruhumun beynime,beynimin benliğime, benliğimin şuuruma,şuurumun ahlakıma, ahlakımın irademe, irademin terbiyeme,terbiyemin anama sövmesiyle bir ağız dalaşına dönüşmüş,herkes aldığı yara ile işittiği ve söylediği ile başkalaşmıştı.Bu başkalaşmalarla herkes yerini ve kendini yadırgıyor buna sebep…devamı"İçimde akşamüstü ağır bir sıkıntı ile başlayan hararet ruhumun beynime,beynimin benliğime, benliğimin şuuruma,şuurumun ahlakıma, ahlakımın irademe, irademin terbiyeme,terbiyemin anama sövmesiyle bir ağız dalaşına dönüşmüş,herkes aldığı yara ile işittiği ve söylediği ile başkalaşmıştı.Bu başkalaşmalarla herkes yerini ve kendini yadırgıyor buna sebep olana da derin bir öfke duyuyordu"
(Sayfa :47)
"-Seni seviyorum! + Nerede? -Ne? +Göster bana!Bu sevgi nerede?Göremiyorum. Dokunamıyorum.Hissedemiyorum.Duyabiliyorum. Bazı kelimeleri duyabiliyorum fakat senin bu kolay kelimelerinle hiçbir şey yapamıyorum.Ne dersen de, artık çok geç."
“Sevgili Sumru, umarım beni anlarsın ve böyle çekip gitmemden dolayı kızmazsın. Ne yapayım ki başka çarem yoktu, en doğru olan buydu. Diğer türlü sana haber verip gitmem inan benim içinde çok zor olurdu. Sanırım bir daha karşılaşmayacağız, ama insan yine…devamı“Sevgili Sumru, umarım beni anlarsın ve böyle çekip gitmemden dolayı kızmazsın. Ne yapayım ki başka çarem yoktu, en doğru olan buydu. Diğer türlü sana haber verip gitmem inan benim içinde çok zor olurdu. Sanırım bir daha karşılaşmayacağız, ama insan yine de umut etmek istiyor. Çünkü umut etmeden yaşamak ne kadar zor değil mi? Bir gün hiç beklemediğin bir an hiç beklemediğin bir yerde karşına çıkabilmeyi nasıl istediğimi anlatamam. Şimdi güneşli ve güzel günlere olan inancımızla sözleşelim. O günler geldiğinde seninle hep gitmek istediğimiz çocukluğumun geçtiği Siyasümbül gölünün kıyısında birlikte geleceğe yürüyeceğiz. Hakkında pek bir şey bilmediğimiz bir gelecekte değil, çoktan başlamış bir gelecekte, bizim adımızı taşıyan bir gelecekte tüm sevgimle…”
"+Hayat hakkında daha iyi düşüncelerin var mı? -Zamanı geri çevirmeye çalıştım.Bak kopya da vereyim, işe yaramıyor. +Evet, yaramıyor. -Şimdiyse bir şekilde daha azimli hissetmeyi bekleyip duruyorum.Ya ben de şu şartlı tahliyeyle çıkan ve dışarıdaki hayatla baş edemediğini keşfeden bu yüzden…devamı"+Hayat hakkında daha iyi düşüncelerin var mı?
-Zamanı geri çevirmeye çalıştım.Bak kopya da vereyim, işe yaramıyor.
+Evet, yaramıyor.
-Şimdiyse bir şekilde daha azimli hissetmeyi bekleyip duruyorum.Ya ben de şu şartlı tahliyeyle çıkan ve dışarıdaki hayatla baş edemediğini keşfeden bu yüzden de hafif suçlar işleyerek kendi bildiği hayata geri dönmek isteyen mahkumlardansam?
+Sence burası bir hapishane mi?
-Ayrılamadığın her yer bir hapishanedir."
"Tanrım. Bazen hayatımın bir film olmasını istiyorum.Saçımı dert etmez tuvalete gitmek zorunda kalmazdım.Sonra, tam dibe vurduğum anda adamın teki caddede beni takip edip kalbini bana sunardı ve öpüşürdük.Sonsuza dek mutlu olurduk."
"Her şey bana yabancı,her şey, bana ait bir insan yok, bu yarayı kapatacak bir yer yok.Burada ne yapıyorum, bu hareketler, bu gülüşler ne anlama geliyor? Buralı değilim - başka bir yerden de değilim.Yüreğimin hiçbir destek bulamadığı bu yerde dünya bilinmeyen…devamı"Her şey bana yabancı,her şey, bana ait bir insan yok, bu yarayı kapatacak bir yer yok.Burada ne yapıyorum, bu hareketler, bu gülüşler ne anlama geliyor? Buralı değilim - başka bir yerden de değilim.Yüreğimin hiçbir destek bulamadığı bu yerde dünya bilinmeyen bir görüntüden başka bir şey değil.Yabancı kim bu sözcüğün anlamını bilebilir. "
(Sayfa :156)
"Şimdi hatıralarımda, sanki ondan başkasını görmemiş gibi baktığım bir insan olarak duruyorsa,bu itibar ölçmez onun değerini.Bu itibar onu yakalayabilmek için uyguladığım baskıyı, ilişkilerimizin yanlışlamasını, onu kavrayamayan ve bana, onu ancak itibarlı hatırlatan zayıflığımı dile getirir sadece." (sayfa :20)