''seni terk eden herkes her zaman yanında kendilerinden bir parça bırakıyor mu? anılara sahip olmanın sırrı bu mu? bu doğruysa kendimi daha güvende hissedeceğim. çünkü asla yalnız kalmayacağımı bileceğim.''
insanın bu tarz yapımları izlemeye ne denli ihtiyacı var bi bilseniz gerçekten şu hayatta en sevdiğim şey zekamı kullanmamı gerektirmeyen şeyler izlemek 1/10
sese duyarli bi yaratik dunyanin anasini aglatirken en az uc dort ay aglamasi garanti bi bebek yapacak kadar uckuruna duskun bi cifti anlatiyo arkadaslar
Spoiler içeriyor
"sen hiç bu şehirden kovuldun mu?" bulundukları toplum tarafından kovulan, ilk karşılaşmalarında birbirlerini dahi kovan iki dostun hikayesi anlatılıyor. yaratılan atmosfer o kadar gerçek ki izleyiciye istanbul'un arka sokaklarından kesitler izlermiş gibi hissettiriyor. oyunculuklar pek iyi değil ama göze de…devamı"sen hiç bu şehirden kovuldun mu?"
bulundukları toplum tarafından kovulan, ilk karşılaşmalarında birbirlerini dahi kovan iki dostun hikayesi anlatılıyor. yaratılan atmosfer o kadar gerçek ki izleyiciye istanbul'un arka sokaklarından kesitler izlermiş gibi hissettiriyor. oyunculuklar pek iyi değil ama göze de batmıyor.
bu filmde beni en derinden etkileyen şey cüce karakterin -işe yaramayacağını bilmesine rağmen- her gün gizli odasında biriktirdiği toplarla oynamasıydı sanırım. topların gökyüzünden yağdığı sahneye bayıldım. ayrıca senet senet diye tutturan abimiz ve her saniye camdan orospu çocukları diye bağıran ablamız çok iyiydi akxwkck bana bakıp yazmışlar iki karakteri de.
filmin kötü yanlarına gelecek olursak say say bitmez. bu yüzden saymayacağım. berbat sinematografisine rağmen kendisini izlettirebilen doksanlar filmlerine; "cam cama, can cana."
7/10
Spoiler içeriyor
ben de varda'yı, kedileri ve keçileri çok seviyorum ama en çok da varda'yı. keşke tanıyabilseydim. bu filmi hiç bitmemesini dileyerek nihayet sonuna kadar izledim. kapının açılmayacağını bilmeme rağmen o sahneyi başa sarıp sarıp açılmasını bekledim. böyle yapmasan olmaz mıydı godard…devamıben de varda'yı, kedileri ve keçileri çok seviyorum ama en çok da varda'yı. keşke tanıyabilseydim. bu filmi hiç bitmemesini dileyerek nihayet sonuna kadar izledim. kapının açılmayacağını bilmeme rağmen o sahneyi başa sarıp sarıp açılmasını bekledim. böyle yapmasan olmaz mıydı godard ayısı, bak ikiniz de ölüsünüz şimdi.
wes anderson'ın moonrise kingdom filminde gördüğümüz anarşist çocuklar büyümüş, bu filmde biri diğerine "sence şehirde bizden başka anarşist kalmış mıdır?" diyor. hastasıyız böyle detayların.