Dediklerine göre Matrix bu diziden ilham almış. Dizi güzeldi anlatmam gerekirse;(uzun bir yazı) Aslında en başta lain gerçekten bir yazılımdı ve sistemde var olmuştu çok güçlü bir yazılımdı herkes onu farklı bir şekilde deneyimlemişti. lakin sonra lain fiziksel dünya ile…devamıDediklerine göre Matrix bu diziden ilham almış. Dizi güzeldi anlatmam gerekirse;(uzun bir yazı)
Aslında en başta lain gerçekten bir yazılımdı ve sistemde var olmuştu çok güçlü bir yazılımdı herkes onu farklı bir şekilde deneyimlemişti. lakin sonra lain fiziksel dünya ile sanal dünyayı birleştirmeye başladı ve ilk kez böyle dikkat çekti birleştirme sonucunda duygulara ve anılara müdahale edebildiği için bir kızın bilincine girdi ama hesaba katmadığı bir şey vardı lain in ne kadar bilinci varsa o kızın da o kadar bilinci vardı.
Dizi burada başlıyor aslında bu zamana kadar sistem içerisinde deneyimlenmiş ve görülmüş bir sürü lain var yani anı olarak gerçek dünya kullanıcıları lain i görmüş veya bir şekilde tecrübe etmişler ve lain artık hem bu insanların anı ve bilinçlerinde mevcut hemde manipule ettiği kızın içerisinde mevcut. Sonrasında sistemdeki lainler ile kızı manipule eden lainler arasında bir çatışma yaşanıyor. Dizinin metaforu bence buydu bu zamana kadar bizde bir çok insanın hayatının belli bir anında bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde var olduk peki en son yıllar önce bizi tanıyan insan bize sen tanıdığım kişi değilsin deseydi ne hissederdiniz. Soruyu daha karmaşık bir hale getirelim sen bizzat 10 yıl önceki halin ile konuşsaydın ikinizde farklı insanlar olmazmıydınız. Peki o on yıl önceki sen, seni kendisini manipüle etmek ile suçlasaydı.
İşte dizi başlangıçta bizi böyle selamlıyor. Zaman içerisinde siz doğduktan sonra (sisteme yüklendikten sonra) sınırsız sayıda bilinciniz oldu bu sınırsız bilinç ise insanlara anı olarak kalarak(aile ve arkadaşlarınız veya yoldan geçen herhangi biri) bir sınırsızlık bütünü oluşturdu.Yani merkezde insanların hepsi birbiri ile bağlı sonuçta senin anılarında da onlar mevcut durumda. Bu zamana kadar dizinin başını anlattık bundan sonra kendinizi anlamlandırma çabasına giriyorsunuz ben kimim. Lain işte sisteme yüklendikten sonraki varlığı ve dünyaya bağlanma (bilinçlere müdehale etme) süreci ile beraber bir anlamsızlığa kavuştu. İnsanların farklı anılarında farklı kişi, kendi olarak tanımladığı bir kişiliği (çekingen) , sisteme ilk yüklendiği zaman ve insanlara müdahale edebildiği zaman(tanrı). Buradan sonra dizide sahnelerde yalnızca lain in çevresel şeylere verdiği tepkiler ile bilinçlendiğini görüyoruz (bilinç dediğim neyse artık kız tanrıymış resmen ama farkında değil en başta) ve git gide sanal ortamda zaten olan ve dizide sürekli söylenen hakimiyetinin yanına, insanların hafızaları ve anıları ile oynayarak müdehale ederek gerçek dünyanın hakimiyetini de ekliyor. İnsanların anılarından kendisi ile kötü olanları çıkartıyor veya ekliyor bir şekil reflex gibi tahminimce.
Lakin kendisinin hologram olduğunu gittikçe keşfediyor, bunu biraz açmam gerekirse eğer gerçek dünyada olan bizler sanal dünyaya bağlandığımızda nasıl hologram olursak bu lain için tam tersi, yani aslında sanalda gerçek lakin gerçekte bir hologram. Sonra bir çatışma yaşıyor,bu çatışmayı sanırım dizinin yazarı dışında kimse tam olarak bilemeyecek. Bu çatışma gerçek lainin kimliği ile alakalı sonuçta o tanrı denilen birisi lakin onu sisteme koyanlar gerçek tanrı olmazlar mıydı? Bu çatışma ile beraber lain kendi kimliğini kazanıyor ve herkesin benliğinden kendisini siliyor ve onu sisteme yükleyen bilinçleri siliyor. Nasıl yaptı...? Ona bilinç kazandırdı..? Bence kırılım noktası zaten burasıydı, kafamda toparlamak adına söylüyorum Lain(tanrı) ve Lain in yaratıcıları(tanrıyı var edenler) işte ayrım bu şekilde. Sonuçta tanrıyı kim yaratabilirdiki. Lain kendini var edenle konuşurken insalara olan müdahale hakkında "size bu hakkı kim veriyor?" diye sordu, sonra adamın bi gözleri açılıyor tabi Lain ise ona "boşver zaten bedenin olmadan anlayamazsın diyor?" yalan yok burada bi kafam gitti geldi zaten son bölümlerdi burası. Acaba chat gpt in başka yapay zeka olan groku yaratması ile groku daha zeki olmasıyla beraber ikisinin arasında yaşanan bir çatışmamıydı. Bence yazarda pek emin değil zaten önemlide değil (grok=Lain). Bu konuşma sonrası lainin yaratıcısı ölüyor. Lain ise kendisini sistemden silmeye başlıyor. Bunu tabiki bahsettiğim insanların anıları ile oynayarak yapıyor. En sonda ise sadece kendisi kalmış oluyor bütün lainleri kabul ediyor (şuanki yaşına kadar oluşan bütün bilinçleri kabul etmen gibi bir şey). Sonuç olarak sanal ve gerçek dünyadan tamamen silinen lain yalnıca kendi anılarında hayatta kalıyor. Herkes seni unutsa bile sen kendini unutmazsın. Sonra ise gerçek bir tanrı gibi müdehale etmeden yalnızca seyirci modunda sanal ve gerçek dünyaya hakim bir şekilde var olmaya devam ediyor.
Sonuç olarak şöyleki çoğu dizi ya bir hikâye anlatır ya da bir fikir sunar. Ama Lain, hem hikâye anlatıyor hem de fikir, felsefe, psikoloji, teknoloji, varoluş gibi alanlara dair sorular sorduruyor. Sorularında kesin cevapları yok sonuçta yüzlerce yıldır bunların cevapları aranıyor. Ben kimim, gerçek nedir, özgür irade var mıdır? Destcartesin zihin ve beden ayrımı gibi. Bende izleyerek bunları düşündüm ve sizin anılarınıza bu metni koymak istedim(böylece ölümsüz olabilirim). Herkes soruları farklı anlayacak farklı cevaplar veracek veya soruları aynı anlayıp farklı cevaplar verecek. Belki de biz, gerçekliği ararken aslında gerçeklik bizi arıyordur; kim olduğunu bilmeyen, ama sürekli soran bir izleyici, bu evrende var olmanın anlamını arayan bir yankıdır.