"Eğer bir şeyi bütün olarak görebilirsen," dedi. "hep güzelmiş gibi görünür. Gezegenler, yaşamlar... Ama yakından bakıldığında bir dünya yalnızca toz ve kayadan oluşur. Günden güne yaşam daha da zorlaşır, yorulursun, ritmi kaçırırsın. Uzaklığı ararsın ara vermeyi Dünyanın ne kadar güzel…devamı"Eğer bir şeyi bütün olarak görebilirsen," dedi. "hep güzelmiş gibi görünür. Gezegenler, yaşamlar... Ama yakından bakıldığında bir dünya yalnızca toz ve kayadan oluşur. Günden güne yaşam daha da zorlaşır, yorulursun, ritmi kaçırırsın. Uzaklığı ararsın ara vermeyi Dünyanın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu, onu ay gibi görmekten geçiyor. Yaşamın ne güzel olduğunu görmenin yolu ölümün bakış açısından bakmaktan geçiyor."
"Urras için iyi. O orada ay olarak kalsın - onu istemiyorum! Ama bir mezar taşının üzerinde durup, yaşama bakıp 'Ne güzel!' demeye yokum. Onu burada, yaşamın ortasında, şimdi görmek istiyorum. Sonsuzluk umurumda değil."
Shevek gülümseyerek "Sonsuzlukla ilgisi yok." dedi. gümüşi renkte, gölgeler içinde, zayıf, tüylü bir adamdı. "Yaşamı bütün olarak görmek için tek yapman gereken şey, onu ölümlü olarak görmek. Ben öleceğim, sen öleceksin; başka türlü birbirimizi nasıl sevebilirdik ki? Güneş de bir gün sönecek, başka türlü nasıl parlamaya devam edebilir?" "Senin şu durmadan konuşman, şu lanet olasıca felsefen yok mu?
"Konuşma mı? Konuşma değil. Akıl yürütme değil. Elin dokunuşu bu. Bütünlüğe dokunuyorum, onu tutuyorum. Hangisi ay ışığı hangisi Takver? Ölümden nasıl korkabilirim? Onu tutarken, ellerimde işığı tutarken-"
"Mülkiyetçiliğe başlama," diye mırıldandı Takver.
"Canım, ağlama."
"Yat öyleyse."
"Korkuyorum, Takver," diye fısıldadı.
"Ağlamıyorum. Sen ağlıyorsun. Onlar senin gözyaşların."
"Üşüyorum. Ay ışığı soğuk."
Ecciniler kitabındaki anarşist kavramına eleştiri olarak yazılmış. Oradaki anarşist güruhun tersine burada Ursula, içine şeytan girmemiş, sahipsiz ve özgür olma yolunda totaliter otoriteye baş kaldıran bir kavram yaratmış.
Annares, tamamiyle ütopik bir yer değil, eksileri olan bir yer yeteri kadar kaynağı yok sürekli bir kıtlık durumu söz konusu ama insanları toplumsal dayanışmayı kabul etmiş, dayanışma üstüne harhangi bir olguyu ya da yaşama biçimini kabul etmiyorlar. Devlet yok, yasa yok, suç yok vs vs. Çok güzel bir komünal sistemleri var bu gezegen de tek yasak ise 200 yıl önce köklerinin geldiği urras gezegenine gitmek. Aralarında sembolik olarak bir duvar var ve bu duvarı aşmak yasak. Urras bizim kendi gezegenimiz A-io bir nevi ABD, Thu SSCB, Benbilli ise Vietnam olarak düşünülebilir. Tamamiyle verimli mükemmel bir gezegen urras ama ne yazık ki, kaynaklar eşit dağıtılmıyor, haklarını isteyen topluluklara ateş ediliyor, öldürülüyor, yok ediliyor. Sahip oldukları, mülk edindikleri ne varsa onlara kul köle olmuş bir toplum.
Ana karakter olan shevek Odocu toplumun temel yapıtaşı olan boyun eğmeyen, anarşist ruhunu yansıtarak Urrasa gidip ' zamanın eşdeğerliliği' çalışmasını orada bitirmek ve oradakilerle paylaşmak (çünkü annares'te yeteri kadar kaynağı yok).
Urrasa gidince 2 gezegen arasındaki temel özellikleri mükemmel bir şekilde karşılaştıran, genel hatlarıyla umut barındıran, sorgulatan, sınırları olmayan harika bir politik bilim kurgu kitabı ben çok sevdim.