Spoiler içeriyor
🐡Dünya nüfusunun açlık sınırına geldiği bir gelecekte geçen Okja, güçlü bir şirket tarafından üretilen(!) bir domuz/fil karışımı canlı türünün 26 yavrusunun dünyanın çeşitli bölgelerine gönderilerek gelişimlerinin beklenmesi ve tanıtım amacıyla on yıl sonrasında bu hayvanlardan en sağlıklısına ödül verilmesini konu…devamı🐡Dünya nüfusunun açlık sınırına geldiği bir gelecekte geçen Okja, güçlü bir şirket tarafından üretilen(!) bir domuz/fil karışımı canlı türünün 26 yavrusunun dünyanın çeşitli bölgelerine gönderilerek gelişimlerinin beklenmesi ve tanıtım amacıyla on yıl sonrasında bu hayvanlardan en sağlıklısına ödül verilmesini konu alıyor. Bu sevimli yaratıklardan biri olan Okja Güney Kore’de mütevazi bir çiftçinin, Meji’nin büyükbabasının yanında büyüyor ve anne babası olmayan 13-14 yaşlarındaki Meji’nin en yakın dostu haline geliyor. Tabii şirket on yılın sonunda Okja’yı koparıp alınca Meji için onu kurtarmak neredeyse bir ölüm kalım mücadelesine dönüşüyor.
______
🥠Hayvanlar, sessiz canlılardır.'
Bu hayvanlar her ne kadar açlık sınırına gelindiği için tüketim amaçlı üretilmiş olsada, onlarda yaşayan her canlıyla birebirdir.
🕳️Meji, Okja'ya çocukluğundan gelen bir bağ ile bağlıydı. Henüz dört yaşındayken onunla tanışmış ve koskoca on yılını onunla beraber geçirmiş, birlikte büyümüşler. İşte Okja'nın Meji'ye bağlılığı da buradan geliyor. Onca insanın içinden bir tek Meji'nin sesine tepki veriyor, onu dinliyor ve bir insanın bir insanı sevebileceği şekilde seviyor. Okja, çok akıllı bir hayvan. Bir laboratuvar da üretilmiş olması, genetiği ile oynanmış olması onu basit bir deneyden ibaret yapmıyor tabi ki. Filmde ikisinin arasındaki bağ çok güzel bir şekilde aktarılmış.
🐡Öte yandan Meji'nin bir tek Okja'ya karşı bir sevgi besliyor. Filmde Meji, gerçek bir hayvansever değil. Okja, Meji için çocukluğundan gelen ve en sevdiği oyuncak ayısı gibi bir şey. Hani olurda, bazı çocuklar en sevdiği oyuncağı yanında olmadan uyuyamazlar ya, işte Okja onun için bu anlamı taşıyor.
______
🫂💙Okja ve Meji sahnesinde en sevdiğim, Okja'nın oturup kollarını açması ve Meji'nin o boşluğa girmesiydi.
👾Filmin en dokunaklı sahnesi ise, Meji Okja'yı kurtardıktan hemen sonra diğer hayvanların yanından yürüyerek uzaklaşırken, anne ve baba domuzun, yavrularını kurtarmak için onların önüne atıp, hep birlikte ağıt yakması.
💧Ve kesinlikle en acımasız sahnesi de, Okja 'nın çiftleşmeye zorlandığı sahnesiydi.
______
🎟️ Açlık sınırına dayanmış olsaydınız ve çok güçlü, prestijli bir şirket tarafından size et ganimeti sunulmuş olsaydı, buna ne tepki verirdiniz?
İnsanlar o hayvanların ne amaçla üretildiğini bilmelerine rağmen, bazı şeyler için onları aydınlatmak gerekti. Sanırım filmde gözüme fazlasıyla çarpan detay bu oldu. İlla hakikati dile dökmek, gözler önüne sermek gerekmez. Biliyorsan, zaten farkındasın demektir.
🪙Ve bir diğeri de, Meji'nin büyükbabası şirketin Okja'yı satmaya razı gelmediğini ve onu satın alamadığını söyledi. Ancak Meji, büyükbabasının ona hediye ettiği altın domuzla Okja'yı basit bir şekilde satın aldı. Madem bu kadar kolaydı, Hee Bong çok sevdiği ve ailesinden kalan tek insan, biricik torunu için neden bunu yapmadı?
_____
🐡Filmi genel olarak sevdim diyeceğim. İki saat olmasına rağmen sonu çabucak geldi. Fakat zayıf gördüğüm yönleri de çok fazla. Seyir zevki ve konusu gereği ne kadar iyi olursa olsun, sağlam bir bünyesi yok.
_____
~16.3.24~
Web yapım aşamasındadır.
En iyi deneyim için mobil uygulamamızı indir.
En iyi deneyim için mobil uygulamamızı indir.
E''
(@lt945)
Joined at July 2022
73
Followers
14
Following
103
Post
413
Movie
79
Serie
87
Book
Spoiler içeriyor
🐡Dünya nüfusunun açlık sınırına geldiği bir gelecekte geçen Okja, güçlü bir şirket tarafından üretilen(!) bir domuz/fil karışımı canlı türünün 26 yavrusunun dünyanın çeşitli bölgelerine gönderilerek gelişimlerinin beklenmesi ve tanıtım amacıyla on yıl sonrasında bu hayvanlardan en sağlıklısına ödül verilmesini konu…devamı
👾Sarah Fier, cadılıkla suçlanan genç bir kadındır. Bu gerçeğin tamamıyla ortaya çıkması sonucu kasaba halkı tarafından asılarak idam edilir.
Ancak Sarah Fier, ölümünden sonra bile Shadyside halkına huzur vermez.
O günden sonra tam 300 yıl süren bir lanet baş gösterir..…devamı👾Sarah Fier, cadılıkla suçlanan genç bir kadındır. Bu gerçeğin tamamıyla ortaya çıkması sonucu kasaba halkı tarafından asılarak idam edilir.
Ancak Sarah Fier, ölümünden sonra bile Shadyside halkına huzur vermez.
O günden sonra tam 300 yıl süren bir lanet baş gösterir..
_________
💥Fear Street 1994:
Giriş sahnesindeki kostüm sebebiyle bana bir tık Çığlık filmini anımsattı.
Diğer iki filme nazaran sevdiğim ama daha az sevdiğim bir film oldu.
Ölümler daha kolaydı, kovalamacalar daha tek düzeydi.
💥Fear Street 1978:
Evvet, gel gelelim bayılarak izlediğim o bölüme.
İlk ve üçüncü filme nazaran en çok sevdiğim bölüm kesinlikle bu oldu. Hem daha fazla karakter vardı hem de gerilim daha yüksekti.
💥Fear Street 1666:
Bu bölüm Sarah Fier ile başlıyor. Onun laneti, onun öfkesi açık bir şekilde anlatılıyor. İlk filme nazaran daha da az sevdim çünkü bu bölüm kendi içinde üçe ayrılmıştı. İlk bölüm Sarah Fier, ikinci bölüm 1994 ve üçüncü bölüm ise aydınlanma yani lanetten kurtulma. Şahsen o son kovalamacanın daha çekişmeli ve uzun geçmesini isterdim.
Ayrıca kovalamaca sahnelerinin çoğunun AVM'de geçmesi bana Stranger Things'i anımsattı. Çoğu yönden o diziye çok benziyor. Dolayısıyla Stranger Things izlemeyi seviyorsanız bu filmi de pekâlâ seversiniz.
💨Geniş pencereden bakarsak birinci film sonuç, ikinci film gelişme, son film ise giriş şeklinde. O yüzden ilk iki filmde izlediğiniz şeyleri üçüncü filmde unutun çünkü son filmde şaşıracağınız bir ters köşe yaşıyorsunuz.
📚Fear Street, sayısı yaklaşık iki yüze dayanan bir kitap serisinden uyarlama...
Açık söylemek gerekirse eğer filme ait bu bilgiyi filmi izlemeye başlamadan önce öğrenmiş olsaydım aynı bakış açısıyla izlemem mümkün olmazdı.
Çünkü ciddi bir kitap sayısı var, hâliyle beklentiler de bir o kadar yüksek oluyor. Bu serinin hakkı hiç değilse mini bir dizi olmaktı. Öyleyse tüm o karakterlerin hikâyesini bir bölüm olarak izlerdik ve çok fazla merak unsuru havada kalmazdı.
Benim için favori karakter Ruby ve onun hikâyesini birebir izlemeyi tercih ederdim.
🩸Konusu her ne kadar biraz klişeye kaçsa da, gerilim ve ters köşe sevenlere önerilir.
Yanınızda biri varken izlerseniz izlemek çok daha keyifli oluyor. Yalnız aile ortamında izlenmez çünkü gereksiz öpüşme sahneleri var.
_________
• 2.7.23 ~ 4.7.23 •
Annem şey derdi, bebek hangi mevsimde doğmuşsa, en çok o mevsimi severmiş.
Ben kış mevsiminde doğmuşum ve yaz mevsimini hiç ama hiç sevmem.
Yaz deyince bile içim daralır, sıkılırım. Ve evden hiç çıkmak istemem çünkü evimiz yazın çok serin olur,…devamıAnnem şey derdi, bebek hangi mevsimde doğmuşsa, en çok o mevsimi severmiş.
Ben kış mevsiminde doğmuşum ve yaz mevsimini hiç ama hiç sevmem.
Yaz deyince bile içim daralır, sıkılırım. Ve evden hiç çıkmak istemem çünkü evimiz yazın çok serin olur, zaman zaman.
Ama ne var ki kış mevsimini eskisi kadar sevmediğimi fark ettim. Önceden ne zaman kış mevsimini yaşıyor olsak kendimi sakin ve huzurlu hissederdim.
Büyüdükçe fark ediyorum ki, insan büyüdükçe değişiyor. Karakter olarak değil, kişilik olarak.
Eskiden sevdiğim ve ilgi duyduğum şeyler artık o kadar dikkatimi çekmiyor. Aksine, bu zamana kadar neyden uzak kaldıysam artık o şeye karşı o kadar yoğunlaşmak istiyorum.
Mesela eskiden olsa, ağzıma sebze sürmem. Şimdi ise brokoli çorbasına bayılırım, canım sürekli taze fasulye çeker; bulgur pilavını pirinç pilavına göre daha az severdim, bugün ise tam tersi. Artık daha az et yiyorum mesela.
Birde eskiden alamadığım şeyler için çok üzülürdüm. Şimdi ise o şeyi alamayacağımı bildiğim için muhtemelen, sadece alabileceğim şeyleri düşünüyorum. Hayatımda eksik olan çok şey var ama ben hiçbirinin yokluğunu hissetmiyorum çünkü maddi yokluk benim gözümü doyurdu.
Eskiden olsa, yanımda veya yakınımda insan görmek istemezdim. Çünkü ben kalabalık bir aile de büyüdüm. Çoğu zaman fikir ayrılıkları yaşandığını gördüm. Her zaman muhalefet gibi çatışmalar oldu. Fakat bugün, çevremde tek bir insan olmadan yapabileceğimi düşünemiyorum.
Mesela, şu üç beş ay öncesine kadar hiçbir hedefim yoktu. Tek düşündüğüm şey liseden mezun olmaktı. Liseden mezun oldum, ama sanki çocukluğumdan mezun oldum. Artık insanlar bana yetişkin olarak davranıyor ve ben buna hazırlıklı değilim. Bunun hazırlığı olmaz ancak istiyorum ki o insan, benim bir anne ve babanın çocuğu olduğumun bilincinde olarak davransın. Tüm hayatını maddi savaş vererek geçiren bir yetişkin olarak değil. Çünkü insanlar birbirlerine karşı çok acımasız ve anlayışsız. Ve ben tüm bu şeylere bir anda maruz kaldım. Bunun bu kadar ağır gelmesi normal değil mi?
Çünkü artık normal gelen hiçbir şey yok.
Hayatımı çalışarak geçirmek istiyorum sanırım. Çünkü ekonomik zayıflık, insanın boynunu büküyor. Bir insanın ekonomik gücü ne kadar iyi olursa, kendini hayata karşı daha özgüvenli ve verimli hissediyor.
Eğitim hayatımdaki son etabı açıktan bitirmek istiyorum. Ancak o şekilde yaparsam pişman olmaktan korkuyorum.
Yine de tek önceliğim bu değil.
Önce birikim yapmak, sonra ise kendime bir arsa almak istiyorum ve daha sonra da kendi evimi inşa etmek istiyorum. Aslında çok sıradan bir hayal lakin ben bu hayali bir hedef haline getirip, bu amaç uğruna yaşamak istiyorum.
Bir sürü çocuğum olsun, olabildiğince.
Ve birde kütüphanem.
Benim kitaplarım, çocuklarıma bırakacağım tek miras.
Bir ev inşa etmek istiyorum lâkin bu ev, çocuklarıma verebileceğim bir miras olmamalı.
Odamda yüzlerce kitabım var ve yarısını bırak, çeyreğini bile okumadım henüz.
Beslenme ve uyku düzenimi bir sisteme koymak istiyorum çünkü yaşlandığım zaman zorlanmak istemiyorum.
Ailem genetik olarak şeker ve tansiyon gibi daha birçok çeşitli hastalığa yatkın.
Bir gün olur da şu an hiç düşünmeden tıka basa yediğim her şeyden vazgeçmek zorunda kalırım, işte o zaman çok zorlanırım ve bunun olmaması için şimdiden bir önlem almam lazım.
Doğrusu ben artık hayatımda bir düzen istiyorum.
Çünkü bu zamana kadar nasıl bu noktaya geldiğime bakıyorum ve görüyorum ki boş beleş bir hayat yaşamışım.
Artık yaş aldıkça ve yeni bir güne uyandıkça, sevdiğim insanların ölümünü gördükçe ölüme biraz daha yaklaştığımı fark ediyorum. Hayallerim var ve hiçbirini tamamlamadan ölmek istemiyorum.
Hayatta para ve aşk dışında tek istediğim şey, Allah'a olan inancımı kuvvetlendirmek.
İnanıyorum, gerçekten inanıyorum ama bu inanç ne kadar sağlam?
Eğer müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmeseydim, yine de müslüman olur muydum?
Müslümanım diyorum ama İslam dinini ne kadar iyi biliyorum ya da bilmek için hiç çaba sarf ettim mi?
O yüzden dinimi araştırmak ve özümü bulmak istiyorum.
Şimdi bunları yazdıkça düşünüyorum ve zamanımın yetip yetmeyeceğini bilmiyorum.
Önceden insanların dediklerine çok takılırdım. Fakat gün geçtikçe aslında bunun bir önemi kalmadı çünkü ağzı ve aklı olan herkes konuşur. O yüzden artık benim ne konuştuğum, kiminle ve nasıl, ne için konuştuğum ve bunun sonucunda ne yaptığım, yaptığım o şeylerin ise bana ne kattığı önemli.
Aslında bu yazıya başlarken amacım bir sohbet konusu açmaktı ama bu şekilde bir sohbet değil. Birde baktım ki yazdıkça bu bana iyi hissettiriyor, bende bozmak istemedim.
Şimdi de uzatmak istemiyorum ve kesiyorum.😐
Buraya kadar çok okuyan da olmaz diye düşünüyorum ayrıca.🙄
İşte öyle.
Sizin hayattaki amacınız ne? Hangi amaç için yaşıyorsunuz? Ve hedefleriniz neler?
🌹HAZİRAN 2023🌹
📽️FİLM
• Testere Serisi
🎬DİZİ
• Skins
• The Society
• The Mist
• Ölmek İçin On Üç Sebep { 1.sezon }
📚KİTAP
• Hamlet
• Küçük Prens
• Death Note Serisi { 1.2.3.4 ve 5 }
Spoiler içeriyor
🪚"Beni bir kez kandırırsan ayıp senindir, iki kez kandırırsan benim."
_________
💥Bu filmi taa yıllar önce izlemiştim. Tabi midem kaldırmadığı için ilkini zar zor bitirmiştim. Şimdi ise yeniden izlemeye karar verdim ve doğrusunu söylemek gerekirse daha evvelden izlediğimi unutmuşum. Birde…devamı🪚"Beni bir kez kandırırsan ayıp senindir, iki kez kandırırsan benim."
_________
💥Bu filmi taa yıllar önce izlemiştim. Tabi midem kaldırmadığı için ilkini zar zor bitirmiştim. Şimdi ise yeniden izlemeye karar verdim ve doğrusunu söylemek gerekirse daha evvelden izlediğimi unutmuşum. Birde diyorum ki ben bu sahneyi nereden hatırlıyorum..
🎃Şahane bir film mi? Neredeyse. En azından benim favori serim bu değil. Ancak gerilimi çokça seven biri olarak beni fazlasıyla tatmin eden bir seri oldu.
⚠️Film de ipuçları var. O yüzden çok dikkatli bir şekilde izlenirse detayları yakalamak mümkün. Ben maalesef atlamalar yaptığım için çoğu şeyi kaçırdım ve bu da sonunda şaşkınlık yarattı.
_________
🩸Hayatı çoğu zaman vurdumduymaz yaşarız. Birine karşı olan tavrımız sanki o kişinin umrunda değilmiş gibi ona karşı ne ifade ettiğini umursamayız. Ve sanki, hayatımızın sonu hiç gelmeyecekmiş gibi ölümü düşünmeyiz. Bazen aldığımız herhangi bir karar bir başkasının hayatını etkileyebilir, aynı şekilde o kişinin sonunu da getirebilir.
John'un insanlara anlatmak istediği şey buydu. O, insanlar için bir farkındalık yaratmak istiyordu. Bunun için de kibirli, bencil, nankör, katil ve yalancı olan insanları seçti ve onlar için bir oyun tasarladı. Tabi oyun denilince akla her iki taraf için zevk veren eğlenceli bir görüntü canlanır. Lâkin John, bu oyunda ölümü seçti. İnsanlara seçenekler sundu ve ölümün herkes için olduğunu, hayatın herkes için fazlasıyla önemli ve yaşamaya değer olduğunu anlatıyordu. Bunun için bu kadar ileri gitmesine gerek var mıydı tartışılır. İnsanlar ölümle burun buruna gelmeden bir şeyin anlamını ne yazık ki öğrenemiyor.
_________
☁️ John'un kırılma noktası tam olarak neydi bilmiyorum. Kanser olduğunu öğrenmesi mi yoksa çocuğunu kaybetmesi mi? Bence John, tedavisinin sigorta şirketi tarafından karşılanmadığı zaman bir kırılma yaşadı. Çünkü o adam kimin tedavi olup kimin olmayacağına, yani bir başka deyişle kimin yaşayıp kimin yaşamayacağına kendi zevkine göre karar veriyordu ve John, o andan itibaren bir reaksiyon gösterdi diye düşünüyorum. Aslında John, insanların ölmesini isteyen manyak bir seri katil değil. Hatta çoğu yerde onun insanlara yardım ettiğini görebiliriz. Mesela birinci filmde Adam'a anahtarın küvetin içinde olduğunu söylemesine rağmen, Adam ona inanmadı ve öldürmeye çalıştı. Yanı sıra Eric'te aynı şekilde. Eğer John'un ondan istediği şekilde oturup onu dinleseydi, ne anlatmak istediğini anlardı. Çünkü John tüm bu şeylerin sebebini ona anlatıyordu lâkin Eric onu dinlemedi ve bu da onun sonu oldu.
_________
💨John masum insanlarla oyun oynamıyordu. Ancak bir yorumda denk geldim ki, John'un ölümünden sonra oynanan oyunlarla ilgili bir eleştiri yapılmıştı. İşte masum olan insanlarda oyuna dahil olmuşta, John'un prensibi bu muymuş da.. Bir kere o oyunlarda John yoktu. O ölmüştü ve evet, masum insanlar da vardı ama oyunu Hoffman yönetiyordu ve Hoffman gerçek bir katildi. John insanlara yaşama ve ölme haklarını kendi seçme şansı veriyordu. O, Hoffman'ın aksine insanların yaptığı şeylerle yüzleşmesini istiyordu. Hoffman ise insanların bu yüzden acı çekmesini istiyordu.
_________
📽️ Düşük bütçeyle çekilmiş olmasına rağmen gayet başarılı bir filmdi. Yani o düşüklüğü ben hissetmedim sizi bilmem.
Film ilk çıktığı yıllarda Türkiye'de hiç hasılat yapmamış. Neredeyse izlenmemiş. Buna rağmen işi komediye vurup birde Destere diye bir uyarlama yapmışlar. Komedi filmi! Elbette Saw'in yanından geçemez. İyi ki bunu izlemişim. Bir daha olsa bir daha izlerim ama başka bir evrende.😌
_________
🪚"Ölümü bilmek her şeyi değiştirir."
👑"Yaşamı gerçekten anlayan bizlerin, şekillere ihtiyacı yoktur."
👑"İnsan yalnızca yüreğiyle doğruyu görebilir. Asıl görülmesi gerekeni gözler göremez."
👑"İnsanın bir dostunu unutması üzücüdür. Herkes bir dost sahibi olmayabilir. Ve eğer onu unutursam, şekillerden başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen yetişkinlere benzerim."
👑"Kendini yargılamak…devamı👑"Yaşamı gerçekten anlayan bizlerin, şekillere ihtiyacı yoktur."
👑"İnsan yalnızca yüreğiyle doğruyu görebilir. Asıl görülmesi gerekeni gözler göremez."
👑"İnsanın bir dostunu unutması üzücüdür. Herkes bir dost sahibi olmayabilir. Ve eğer onu unutursam, şekillerden başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen yetişkinlere benzerim."
👑"Kendini yargılamak diğer insanları yargılanmaktan çok daha zordur."
👑+Peki insanlar nerede? İnsan kendisini çölde çok yalnız hissediyor.
-İnsanların içinde de öyle hissedersin. Arada pek fark yoktur.
_________
~17.06.23
Spoiler içeriyor
🎱 "Şimdi de, bütün bu insanların sessizliği ağır gelmeye başlamıştı bana."
Bazen her şeye ve herkese karşı yabancı hissederiz, çoğu zaman kendimize bile.
Bazı anlar, bu an belki su içiyor da olabiliyorum, içimde müthiş bir boşluk hissediyorum. Bir anda ve…devamı🎱 "Şimdi de, bütün bu insanların sessizliği ağır gelmeye başlamıştı bana."
Bazen her şeye ve herkese karşı yabancı hissederiz, çoğu zaman kendimize bile.
Bazı anlar, bu an belki su içiyor da olabiliyorum, içimde müthiş bir boşluk hissediyorum. Bir anda ve ansızın, ne olduğunu şaşırıyorum. Üstelik buna bir cevap da bulamıyorum. Sebep neydi? Soruyorum ama öylesine. Sonra, hissetmeye çalışıyorum. Duygularımı, o an neyin içine, nasıl bir şeyin ortasına düştüğümü anlamaya ve kavramaya, idrak etmeye çalışıyorum. Ve daha sonra, bir fanusun içinden çıkmaya çabaladığımı fark ediyorum.
Domino taşlarından herhangi birini çektiğin zaman, her şey yerle bir olur; işte toplum da, zamanla ideolojilerinin yok olmasından korkar. Başına buyruk davranan bir birey toplum tarafından parmakla gösterilir, kabul edilmez, dışlanır çünkü o topluma uygun davranışlar sergilemez, bütüne uymaz. Aslında toplumu oluşturan da bireyin kendisidir. Bütüne baktığımız zaman, toplumu bir birey olarak görebiliriz ancak tablonun arka yüzü esasında başkadır. Toplumu birey değil, bireyi yöneten şeydir toplum.
→Bu yüzden Meursault cinayetten değil, annesinin ölümüne kayıtsız kaldığı için yargılandı. Annesi ölen bir insan ertesi gün sinemaya gitmez, yüzmeye gitmez, bir kadınla ilişki yaşayamaz. Bu topluma aykırı bir davranış. O mahkeme de işlediği cinayetten çok, nasıl bir insan olduğu tartışıldı. Belki de yalan söylemediği için cezalandırılmıştır. Fakat o ölüme giderken bile ona sorulan her soruya aklından geçtiği gibi cevap verdi. Umursamadı, çünkü umutsuzdu, yalnızdı. Dünyadan ciddi anlamda bir beklentisi yoktu. Dolayısıyla doğruyu söylemekte tereddüt etmedi. Kendi ölümüne bile olağan bir şeymiş gibi baktı ve küçücük bir an endişe etmedi. Yalnızca, ölüme giderken aklına annesinin gelmesi çok manidardı.
🎱 "Benim de herkes gibi, tamamen herkes gibi olduğumu söylemek istiyordum ona."
→ Bu kitabı anlayarak okuyabilmek için belirli bir altyapıya sahip olmak gerekiyor. Yoksa okurken sıkılabilir, yarıda bırakmak isteyebilirsiniz. Kısa bir kitap, yalın bir anlatıma da sahip olduğu için herkese tavsiye edilir.
→Okumaya başladığım ilk birkaç sayfa odaklanmam güçtü. Doğrusu dikkatimi son sayfalara kala toparlayabildim. Yine de bir oturuşta bitti ve üzerine uzun uzun düşünme vaktim oldu.
🎱"Şimdiye kadar bu şekilde yaşamıştım. Şimdiden sonra da bu şekilde yaşayabilirdim."
🎱"İnsan madem ki ölecektir, bunun nasıl ve nerede olacağının önemi yoktur, apaçık bir şeydir bu."
~ 4.2.23 • 6.2.23 ~
Spoiler içeriyor
🦟Netflix'in ikinci sezonunu iptal ettiği bir dizi daha..
🌪️Bu sis neyin nesi?
Bu sis tam olarak nereden geldi?
Bu sisin içindeki şey tam olarak ne?
Bu sis nükleer bir silah mı yoksa fantastik bir olay ürünü mü?
Sisin içerisinde bir…devamı🦟Netflix'in ikinci sezonunu iptal ettiği bir dizi daha..
🌪️Bu sis neyin nesi?
Bu sis tam olarak nereden geldi?
Bu sisin içindeki şey tam olarak ne?
Bu sis nükleer bir silah mı yoksa fantastik bir olay ürünü mü?
Sisin içerisinde bir tane mi yaratık var yoksa birden fazla mı?
Eğer bir tane var ise bu yaratık şekilden şekile girip kılık değiştirebiliyor mu?
Gibi gibi bir sürü soru ve işareti var..ve hiçbirinin cevabı net olarak verilmemiş. Tabi bunun nedeni dizinin tek sezonla sınırlandırılması olabilir. O yüzden tüm bunların havada kalması normal.
☠️Dizi bir Stephen King romanından uyarlama. Umuyorum ki kitaba bağlı kalmamışlardır.
Normalde bir dizi ya da film kitaptan uyarlama ise içine fazladan bolca romantizm ve dram koyuyorlar ki o yapay tadı biraz daha yoğun alalım.
Bu dizi de aynen öyleydi. Dizi gerilim mi, fantastik mi, aksiyon mu, dram mı tam olarak seçemediler sanırım.
Öncelikle onca asker ne alaka? Planlı bir şey olduğu son etapta belirlendi. Sisin içerisindeki yaratıklar belirli bir amaç için 'üretildi'. Son sahne de mahkumlarla beslemeleri de bunu kanıtladı ama tam olarak ne için? Kimleri öldürüyorlar?
Alex'e dokunmadı mesela.🧐
🪻Eve'e başından beri ısınamadım. Tüm o kontrolcü tavırları, her şeyi ben bilirim hâlleri soğuttu.
Jay konusunda çok haklıydı. Jay, onun gözünde kızına tecavüz etmiş biriydi.
Bir yandan Adrian'ın sözü, bir yandan kızının öyle olduğunu sanması derken Jay ne derse ve ne yaparsa yapsın ona inanamazdı. O da kendince kızını korumaya ve uzak tutmaya çalıştı çünkü Jay ve Alex, aslında kardeştirler. Eğer bu gerçek olsaydı korkunç olurdu. Allah'tan değilmiş.
Adrian nasıl bir manyak çıktı öyle hiç tahmin etmezdim. İşte insan babasına bile güvenmemeli bu hayatta.
İkinci sezon olsaydı net Alex'in başına bela olurdu. Hazır Kevin ve Eve, Alex'in gözünde güven konusunda sarsıntı yaşarken Alex Adrian'a karşı sözde anlatılan bu gerçeğe inanmazdı.
Nathalie sinir bozucu değildi ama ona inananlar ve yanında gidenler tam bir ahmaktı. Kadının aklını kaybettiği, eşi öldükten sonra sağlıklı bir şekilde düşünmediği açık ve netti. Yanlarında İncil var hâlâ neyin havasındalar.😐
🫐 Oyunculukları ben çok beğenmedim. O duygular bana geçmedi. Sanki dümdüz bir metin okuyup birkaç mimik oynattılar, o kadar.
🫧Dizi de çok az mekan var. Zaten küçük bir kasaba. Üç oda bir salon herhalde. Böyle olması izlerken beni sıktı. Kaçarken sürekli birilerinin evine girdiler ama o evlerde kimse yoktu. Diyelim ki bir sokakta on beş ev var, bunlar da o evlerin yaklaşık onuna falan girdi ama kimse yoktu. Bu insanlar nereye gitti? Hepsi ya kilise de ya da alışveriş merkezinde mi toplandı?
🍈Bu tür dizilerde insanlar genelde mantıklı bir plan yapıp kurtulmaya çalışır ya da neyin ne olduğunu araştırmaya çalışırlar. Dizi ikinci bölüme geldi ve insanların tek düşündüğü bitmek üzere olan yiyecekleriydi.
🎬Okumamış olmama rağmen diziyi sevmedim. Birde okumuş olsaydım nasıl yorumlardım düşünemiyorum. Filmi de varmış ama onu izlemeyi düşünmüyorum.
Hakkında yazmak istediğim çok şey var ancak yazdıkça ve bir konu üzerinde dikkatimi topladıkça geri kalanını unutuyorum. O yüzden aklıma geldikçe eklemeler yapacağım.
🪼West Ham kasabasında gittikçe artan kötü bir koku vardır. Yetkililer bu kokunun kaynağını araştırmak için gençleri bir haftalık okul gezisine gönderirler. Ancak otobüsten indikleri andan itibaren onlar için hiçbir şey eskisi gibi değildir. Bir anda hepsinin ailesi tozu dumana karışmış,…devamı🪼West Ham kasabasında gittikçe artan kötü bir koku vardır. Yetkililer bu kokunun kaynağını araştırmak için gençleri bir haftalık okul gezisine gönderirler. Ancak otobüsten indikleri andan itibaren onlar için hiçbir şey eskisi gibi değildir. Bir anda hepsinin ailesi tozu dumana karışmış, ortadan kaybolmuştur ve onlarla iletişime geçebilecekleri hiçbir kaynak yoktur. Ellerindeki telefonla yalnızca kendi aralarında haberleşebiliyorlar. Dışarıda neler olup bittiğine dair fikirleri yok çünkü internet erişimleri sıfır. Bu sadece kendi kasabalarına çökmüş kötü bir lanet mi, yoksa dünyanın sonunu getiren bir kıyamet mi?
🌰Ginny ve Georgia'ya bile iki sezon çekip de, şu güzelim diziyi nasıl yarım bırakırlar bir türlü anlamış değilim..
Netflix adamı hasta eder.
🦑Dizinin afişini çoğu yerde görüyordum ama hiç merak edip de izlemedim. Sonunda ertelemeye gerek yok, izleyeyim aradan çıksın dedim.
İyi ki ama iyi ki izledim diyemiyorum çünkü çok açık uçlu bitti.
Bir ton soru işareti var ve bunların cevabını kim bilir ne zaman alabiliriz ya da alabilir miyiz orası muamma.
🫐Düşünün ki bir gün dünyadaki tüm aileler yok oluyor. Ortada size yardım edip yol gösterecek hiçbir büyüğünüz kalmıyor ve siz her şeye sıfırdan başlıyorsunuz.
Doktor, öğretmen, avukat, polis.. bunların hiçbiri yok ve siz kendi başınızın çaresine bakmak zorundasınız.
Adalet sistemi, eğitim sistemi, sağlık sistemi.. olmazsa olmaz, insan yaşamını idame ettiren temel sistemler ama hiçbirine sahip değilsiniz.
🗾 Dizinin ilk sezonunda gençlerin bu olaya alışma sürecini izledik. Son bölümde tarım yapabilecekleri bir arazi buldular. Muhtemelen ikinci bir sezon olsaydı bununla ilgili oluşturmaya çalıştıkları sistemi nasıl oturttuklarını, nasıl bir düzen elde ettiklerini izlerdik.
📽️Bazı yerleri atlaya atlaya izledim. Çünkü konuşmalar bazı sahnelerde çok yavaştı ve bu da başta iyiydi ama sonradan çok sıkıcı gelmeye başladı.
Seyri hem yavaş hemde hızlı ilerleyen bir diziydi.
Böyle bir dizi de elbette aşk aramıyorum ama illaki bir aşk varsa o duygunun da izleyiciye geçmesi lazım.
Dizinin içinde aşk da var ama çok arka planda.
🪷Ne yaparsan yap, insanlar görmek istediklerini görürler.
Karşı karşıya kaldıkları durum normal bir şey değildi. Birinin çıkıp mantıkla hareket etmesi ve bir yönetim elde etmesi, bir sistem oluşturması gerekiyordu.
Ancak oradaki insanlar bir yandan da aileleri olmadan yaşayacakları özgürlüğün tadını çıkarmak için kuralları kendileri yönetmek isteyip, yönetilmeye karşı çıktılar. Elindekilerinin fazlasını paylaşmaya, zor durumda olana yardım etmeye yanaşmadılar ve bunun için darbe çıkardılar.
‼️SPOİLER‼️
☄️Becca dizi de sevdiğim karakterlerden bir tanesi. Ancak Sam'e karşı zaman zaman bencilce bir tavır sergiledi. Son zamanlarda onda olan değişimi fark etmedi. Şunu bilmesi gerekirdi ki Sam'in ondan bağımsız bir hayatı vardı.
🫀Grizz demek çokça kalp demekk.
Gardiyanlar arasında favorim. Eşcinsel olması bir tık üzdü ama Sam ile olması o kadar üzmedi. Zaten dizide yakıştırdığım biri yoktu.
🦞Allie yönetmeyi, sorumluluk almayı ve sahip olduğu gücü seviyordu. Bunu kimseyle paylaşmak istemiyordu. Zaten başına ne geldiyse bu yüzden geldi.
Allie'nin değilde, Cassandra'nın olmasını ve onun yönetimiyle yaşamayı tercih ederdim.
🍐Campbell'a kimse dur demedi. Sanırım Allie'nin yaptığı en büyük hata onu serbest bırakmak oldu. Sonunda da ondan bir darbe yedi. Hak etti mi? Evet. Kimseyi dinlemeyip kendi burnunun dikine giderse sonunda böyle olur işte.
•10.06.2023~13.06.2023•
🌆"Geçmiş öldü ve gömüldü. Orada yaşayarak hiçbir şey kazanamazsın."
🌆"İnsanlar, anlamadıkları şeylerden korkarlar."
_________
⚗️Gençlik dizisi diye başladık neydi ne oldu.. Sevmedim, oysa seveceğimi düşünmüştüm.
Başta tam bir gençlik dizisiydi ama sonlara doğru drama bağladı. Dram isteyen biri olsam gider…devamı🌆"Geçmiş öldü ve gömüldü. Orada yaşayarak hiçbir şey kazanamazsın."
🌆"İnsanlar, anlamadıkları şeylerden korkarlar."
_________
⚗️Gençlik dizisi diye başladık neydi ne oldu.. Sevmedim, oysa seveceğimi düşünmüştüm.
Başta tam bir gençlik dizisiydi ama sonlara doğru drama bağladı. Dram isteyen biri olsam gider Kardeşlerim izlerim.
Her şey yarım yamalak kalsaydı keşke. Yedinci sezonda bir şeyler koymuşlar ama ne koymuşlar Allah aşkına.
Sid Cassie'ye ulaşabildi mi?
Öğrenmek istediğim tam olarak buydu. Şurada göbeğim çatladı ama yok.🙄
Her bölümde farklı karakterler vardı. Konu bütünlüğü yoktu. Hikâyeyi farklı kişilerin gözünden izlemeyi severim ama böyle olunca da kopukluk oluyor.
Zaten bölüm arası bir ay süre geçiyordu hatta birkaç ay.
Beşinci, altıncı ve yedinci sezon olmasaydı eğer başlı başına çok güzel ve şahane bir gençlik dizisi olduğunu söyleyebilirdim. Amma ve lakin bazı şeyler uzadıkça ve zorla da uzatıldıkça bu bir gerçek ki o şeyin suyu çıkıyor.
Kesinlikle beşinci sezondan sonra dizi ilk zamanki saflığını yitirdi. Aslında bu ikinci sezondan sonra olmuştu ama beşinci sezon da iyice sarpa sardı. Gençlik dizisine çeşit çeşit alakası olmayan olaylar koymuşlar ve bu da dizinin havasını bozmuş.
🐝Çoğunlukla ilk sezondakiler favoriymiş. Ancak ben ikinci sezondakilere bayıldım.
Cook'a aşık oldumm.😍
Hiç bu kadar yüksek enerji aldığım karakter olmamıştı, şimdi gidip oynadığı tüm film/dizi ne varsa izleyeceğim sanırım.🤭
Başta Freddie gibi aklı başında sevgilim olsun dedim, sonra ne dilediğime dikkat ettim.🫠
Franky kadar sinir bozucusu yoktu. Bakın, Cook değil, Franky kadar. En manyağı Cook ama Franky bir başka.
Chris, Cassie ve Effy.🩷
Ve Naomi.🩵
_________
📹Dizi yedi sezondan oluşuyor. Son sezon hariç ilk altı sezonda her biri ikişer sezon olmak üzere toplam üç farklı jenerasyonun gençlik maceralarını izliyoruz. Aşk, arkadaşlık, cinsellik, psikolojik şiddet..her şey mevcut. Son sezonunda da ilk iki grubun aydınlatmasını yapmışlar. Son gruba ait bir şey yoktu.
_________
~28.5.23•9.6.23~