"Kâsenizi ağzına kadar doldurursanız, dökülecektir. Bıçağınızı keskinleştirmeye devam ederseniz, körleşecektir. İnsanların onay vermesini önemserseniz, onların mahkûmu olursunuz. İşinizi yapın ve geri çekilin. Dinginliğe giden yegâne yol budur."
Sonra yürümeliyiz seninle Sokaklara caddelere çıkmalıyız Belki bir aşktır bu kentin Belleğini geri getirecek olan Burada yağmur yağıyor ama sen Şemsiyeni almadan gel yine de Özletiyor bu çılgın sağanak seni Sırılsıklam özletiyor biliyor musun
Zannetme bu dünya seninle döner Sen yoksan saatler durur zannetme Zannetme gidersen yıldızlar söner Gelmezsen denizler kurur zannetme Bir gün yorulursun yol bile olsan Denize kadarsın sel bile olsan Olmaz ya dikensiz gül bile olsan Güller hep tomurcuk kalır zannetme
"Seni sevince pazara çıktım sevinçten Enginar aldım “süper enginarlar” diye bağıran adamdan Oturup ağladım sonra, şaşırdın. Bu “süper” oluşta canımı acıtan bir şeyler vardı."