(@) - Raf

Genç Mishima dışarıdan sıradan gençlerin yaptıklarını yapıyor,onların hoşlandıkları şeylerden hoşlanıyor gibi görünür. Ama aslında bunların hepsi bir maskedir. O güzel prenseslere değil yakışıklı şövalyelere ilgi duymakta ve kan ile vahşet istemektedir. Yukio Mishima bizleri çocukluğuna götürür. İlk aşkını,cinsel yönelimlerini ve…devamı

missrainbow 1 month ago

Seminercilerden sonra şimdi de temucular belirmeye başladı uygulamada...

missrainbow 1 month ago

O Ağacın Altı

Yimou Zhang

4 Gönderi

Spoiler içeriyor Film bizi 1970’lerin Çin’ine,Kültür Devrimi zamanlarına götürüyor. Mao Zedung’un emriyle öğretmenler ve öğrenciler köylere gönderilip okul yapmaktadırlar. Henüz liseli bir genç kız olan Jing de bir okul inşa etmek için Xiping Köyü’ne gönderilir. Jing şehirli olsa da aslında hayatı köydekilerden…devamıFilm bizi 1970’lerin Çin’ine,Kültür Devrimi zamanlarına götürüyor. Mao Zedung’un emriyle öğretmenler ve öğrenciler köylere gönderilip okul yapmaktadırlar. Henüz liseli bir genç kız olan Jing de bir okul inşa etmek için Xiping Köyü’ne gönderilir. Jing şehirli olsa da aslında hayatı köydekilerden çok daha kötü durumdadır. Sağcı babası hapse atılmıştır. Annesi hastadır ve maddi durumları da çok kötüdür. Mezun olmasına az kalan Jing öğretmen olup ailesiyle ilgilenmek istemektedir. Babasının durumu yüzünden Komünist Parti’nin gözleri hep üzerinde olan Jing her hareketine dikkat etmek zorundadır. Jing köyde,şehrin telaşından uzakta güzel günler geçirir. Xiping Köyü’nün ünlü alıç ağacının hikayesini öğrenir. Çiçekleri beyaz yerine kırmızı açan alıç ağacının,topraklarını Japonların istilasından koruyan Çinlilerin kanıyla çiçekleri kırmızıya boyadığı söylenirmiş. Ve birgün Jing köyde genç bir asker ile tanışır. Sun ile. Jing ve Sun birbirlerine aşık olurlar. Fakat Jing’in durumu yüzünden birbirlerini uzaktan sevmek zorundadırlar. İki genç alıç ağacının çiçeklerini birlikte izleyebilecekleri günü beklerler… Güzel filmdi. Bir romandan alındığını biliyordum ama gerçek bir öyküye dayandığını bilmiyordum,yeni öğrendim. Duygusal bir film. İzlemek isteyenler kendini hazırlasın diyerek yazımı burada bitiriyorum. Şimdi burada spoya giriyorum*** Üzücü bir sonla biteceğini biliyordum. Aslında ben Sun vatan haini ilan edilip hapse atılır diye bekliyordum. Çünkü bazen “belki de politika değişir” gibi sözleri oluyordu. (Bu sözler o dönemin Çin’inin şüpheli bulacağı sözler.) Ama böyle bir şey olmadı. Sun lösemi oldu… Başrol kızı çoğunuz Better Days’den bilirsiniz. Orada Xiao Bei,Chen Nian’ın hep bir adım ötesindeydi. Chen Nian dünyayı koruyordu,Xiao Bei de onu. Burada da aynı şekilde Sun hep Jing’in bir adım ötesinde. Jing çabalarken çoğu zaman ses etmeden onu izlemek zorunda kalıyor. Kavuşacakları günü beklerken de Sun gidiyor…içime oturan bir başka film daha…

missrainbow 1 month ago

The Buccaneers

Edith Wharton

2 Gönderi

Spoiler içeriyor 1870’lerde geçen The Buccaneers evlilik dönemleri gelen Amerikalı,zengin,beş genç kızı anlatmaktadır. Conchitta cesur ruhlu olandır. Nan ise kültürlü ve zeki olan. Jinny rekabetçi,Lizzy ise biraz daha içine kapanıktır. İzdivaç ve beyaz atlı prens hayalleri kuran dönemin kızlardan farklı olarak Mabel…devamı

missrainbow 1 month ago

Japanese Story

Sue Brooks

1 Gönderi

Spoiler içeriyor Avusturalyalı Sandy işkolik bir jeologtur. Japon bir iş adamı babasına ait madenleri ziyarete geldiğinde karşılama ve misafire eşlik etme işi Sandy’e kalır. Japon misafir Tachibana Hiromitsu oldukça kaba ve soğuk birisidir. İngilizce de bilmemektedir. Uçaktan indiğinde kendisini karşılayan Sandy’i sadece…devamıAvusturalyalı Sandy işkolik bir jeologtur. Japon bir iş adamı babasına ait madenleri ziyarete geldiğinde karşılama ve misafire eşlik etme işi Sandy’e kalır. Japon misafir Tachibana Hiromitsu oldukça kaba ve soğuk birisidir. İngilizce de bilmemektedir. Uçaktan indiğinde kendisini karşılayan Sandy’i sadece bir şoför sanar. İkili birkaç gün madenleri birlikte gezer. Fakat sonra Avusturalya’nın uçsuz bucaksız çölünde yolda kalırlar. Hiçliğin ortasındaki çölde ikilinin birbirleriyle ilgili fikirleri tamamen değişir. İnstagram’da bir sahnesini görüp hemen izlemek istemiştim. Film Türkçe altyazılı vs yok. İngilizce izledim ben de. Yalnız en önemli şey şu ki; Güzel giden film sonlara doğru olan bir faciayla bütün seyir zevkimi mahvetti. Zehir oldu resmen. Şimdi spolu kısımda bundan bahsedeceğim. Filmi izlediğime pişman olmadım ama böyle de olmamalıydı ya! Çok sinirlendim. Şimdi spolu kısma gelelim*** Evet,Sandy ve Hiro aşık oluyorlar. (Ve evet,Hiro İngilizce de biliyormuş.) Çölden kurtuluyorlar. Sandy baskın karakterli,kuvvetli bir kadın. Hiro da onun aksine kırılgan bir adam. İçine kapanık. İkisi de birbirinde buna tutuluyor zaten. Yolculukları aşkla devam ederken kültürlerinin farklarını da bol bol fark ediyorlar. Fakat birgün Hiro ölüyor! Göle atladığında kayalara çarpıyor ve ölüyor! Ki bu kısımlardan önce aslında Hiro’nun evli ve çocuklu olduğunu ve Japonya’da çok mutsuz bir hayatı olduğunu öğreniyoruz. Ben zaten filmin mutlu sonla bitmesini beklemiyordum. İkisinin yolları ayrılır, çölde ve yolda yaşadıkları da gizli bir anı olarak kalır diyordum. Ama adamı öldürmeye ne hakkınız vardı! Hiro öldükten sonra film Sandy’nin Hiro’yu son yolculuğuna uğurlamasına ve eşiyle yüzleşmesine dönüşüyor. Sonu böyle olmak zorunda mıydı…Hiro’nun mutsuz hayatına dönmesindense bu son daha mı iyiydi? Filmi dün gece izledim ve içime oturdu.

missrainbow 1 month ago

Emanet Dolabı Bebekleri

Ryu Murakami

1 Gönderi

Spoiler içeriyor Kiku ve Haşi aynı yetimhanede büyüyen iki yetim çocuktur. Tuhaf bir şekilde ikisi de emanet dolabına terk edilip bulunan hatta emanet dolabına terk edilip sağ kalan tek çocuklardır. Birbirlerinin en yakın arkadaşı olan iki çocuk yetimhane dönemlerinde hep birlikte oynamışlardır.…devamıKiku ve Haşi aynı yetimhanede büyüyen iki yetim çocuktur. Tuhaf bir şekilde ikisi de emanet dolabına terk edilip bulunan hatta emanet dolabına terk edilip sağ kalan tek çocuklardır. Birbirlerinin en yakın arkadaşı olan iki çocuk yetimhane dönemlerinde hep birlikte oynamışlardır. Zayıf bünyeli ve korkak Haşi bir sürü ıvır zıvır toplayıp kendi dünyasını yarattığı bir oyun oynar. Daha güçlü ve cesur olan Kiku ise onun bu oynuna her zaman uyum sağlar. İkili ortaokula geçmeden önce ikiz erkek çocuklar isteyen Kyuşulu bir aile tarafından evlat edinirler. Çocuklukları normal geçse de ergenlik dönemlerinde Haşi biraz tuhaflaşmaya başlar. Haşi ne olduğunu bir türlü çözemediği ama küçükken duyduğunu bildiği bir sesin peşinden koşar durur. Dahası öz annesi olabilecek biriyle ilgili bir haber izlediğinde,17 yaşında evi terk eder ve Tokyo’ya gider. Erkek kardeşi gibi gördüğü Haşi’yi bulmak isteyen Kiku da Haşi’nin peşine düşer. Tokyo’nun karmaşasında afalladığı günlerin ardından Zehir Adası diye bir bölge hakkında bir şeyler duyar. Zehir Adası kimyasal atıklara maruz kaldığı için çevresine dikenli teller çekilip sınırlarında polislerin nöbet tuttuğu,Tokyo’nun en yüksek gökdelenlerinin yakınındaki bir bölgedir. İçerideki kimyasal atığa maruz kalanların vücutlarında korkunç yaralar çıkar ve yavaş yavaş ölürler. İçeriye girenlerin bir daha çıkmasına izin verilmez. İçeri kimsenin giremeyeceğini bilen suçlular,fahişeler ve madde bağımlıları için bir ev olmuştur Zehir Adası. Kiku Zehir Adası’nı Haşi’nin küçükken çöplerden yarattığı dünyasına benzetir ve orada olabileceğini düşünür. Zehir Adası’na girmeden önce de yolu evinde koca bir timsah besleyen,güzel model Anemone ile kesişir. Bu emanet dolabına terk edildiği için hayata öfkeli iki gencin hikayesi. İlerlemeye çalışsalar da onlar hala dolapta olduklarını hissetmektedirler. Kitabı şimdi bitirdim ve aslında afalladığım için kendimi pek iyi ifade edebileceğimi sanmıyorum. Ama elimden geleni yapacağım. Kitap benzersiz. Arkasını okumadan başladığım bu kitap çok ilginç yerlere gitti. Yazımda aslında kitabın çok çok az kısmından bahsettim. Çünkü kitapta yetimhane dönemleri ya da Kyuşu’ya gittikleri zamanlar uzun uzun anlatılıyor. Sonra Tokyo macerası başlıyor. Ardından da dediğim gibi kitap hayal edemeyeceğim bir yere doğru gidiyor. Hassas kişileri rahatsız edebilecek bir kitap. Ryu Murakami’nin çok ilginç bir kafası var. Miso Çorbasında kitabını da okumuştum. O kan ve vahşet konusunda çok daha ileri,çok daha uç noktalara gidiyor. Ama Emanet Dolabı Bebekleri de insan zihnini anlatma konusunda bir başka ve aslında vahşet konusunda Misa Çorbasında’dan çok geride de kalmıyor. Murakami iğrendiriyor,heyecanlandırıyor,üzüyor, meraktan çatlatıyor. Ama en çok da korkutuyor. En azından beni. Böyle düşünceleri olan birisi dahi mi olur yoksa başka bir şey mi? Kitapta anlattığı sesleri merak ettim. Yalnız o sesleri duymak ister miydim emin değilim... Nelerden ilham almış acaba? Çünkü kitap 1980 yılında çıkmış. Böyle bir kitap yazmak için büyük bir bilgi birikimi de olması lazım bence. Kitap 462 sayfa. Çok uzun olduğu için beni başta korkuttu ama aşırı akıcı diline ve kurgusuna kapılarak hergün 100 sayfa okumuşum. Uzun süre unutamayacağım ve etkisinden zor çıkacağım bir kitap oldu.

missrainbow 2 months ago

Gümüş Somon'un Büyük Yolculuğu

Ahn Do-hyun

1 Gönderi

Spoiler içeriyor Gümüş rengi parlak pullarıyla diğer somonlardan farklı olan Gümüş Somon sadece dış görünüşüyle farklı değildir. O hayatın anlamını da arayan bir somondur. Somonların yumurtalarını bırakma dönemi geldiğinde sürü için büyük bir yolculuk başlar. Fakat Gümüş Somon sadece nehre varmaya çalışmıyordur.…devamı

missrainbow 2 months ago

Meyhane

Emile Zola

6 Gönderi

Spoiler içeriyor Jervez,iki çocuğunun babası Lantiye ile çok fakir bir hayat yaşayan 22 yaşında genç bir kadındır. Evde babasından şiddet görüp 14 yaşında Lantiye ile kaçmış,Paris’e yerleşince de yaşamları çok zorlaşmıştır. Lantiye Jervez ile evlenmemiş,hergün başka kadınlarla gönül eğlenmektedir. Üstüne üstlük elde…devamıJervez,iki çocuğunun babası Lantiye ile çok fakir bir hayat yaşayan 22 yaşında genç bir kadındır. Evde babasından şiddet görüp 14 yaşında Lantiye ile kaçmış,Paris’e yerleşince de yaşamları çok zorlaşmıştır. Lantiye Jervez ile evlenmemiş,hergün başka kadınlarla gönül eğlenmektedir. Üstüne üstlük elde ne var ne yoksa da içki eğlence uğruna satmaktadır. Birgün Lantiye gider ve Jervez bir başına hayat mücadelesine başlar. Kitap boyunca Jervez ve çevresindeki işçilerin hayatlarını okuyoruz. Çok akıcıydı. Bu kitap yıllardır evde duruyor. Eskiden Dünya Klasikleri sıkıcı olur gibi bir algım vardı. Ama okuma alışkanlığımı tekrar kazandıktan sonra fikrim tamamen değişti. Artık klasiklerden çok keyif alıyorum. Daha önce okumamam aptallık olmuş ama geç olsun da güç olmasın. Kitap gayet güzeldi ama çok ağırdı da. Meyhane yayımlandığı yıl Fransa’yı ikiye ayırmış. Neden olduğunu çok iyi anlıyorum. Bundan spolu kısımda bahsedeceğim. İçime oturan çok şey oldu. Fakirliği iliklerime kadar hissettim. Spolu kısım*** Jervez Lantiye’yi unutup Kupo ile bir hayat kuruyor ve başlarda çok da güzel gidiyor. Ama sonra Kupo kendini alkole veriyor. Ve birgün Lantiye geri dönüyor ve Jervezlerin evine yerleşiyor!! Bir süre sonra Jervez Lantiye’nin yatağına da giriyor. Herhalde Fransızları o dönem ikiye ayıran bir konu da bu olmuştur. Ama benim içime en çok oturan Jervez’in bu iki adamın eğlencesi için,hem onları hem ailesini beslemek için çalışıp didinmesi oldu. Adamlar oturuyor,meyhanelere gidip eğleniyor. Ama kadın çalışmaktan mahvoluyor. Ve sonunda ne oluyor biliyor musunuz...Jervez de kendini onlar gibi içkinin kollarına bırakıyor. Ah Jervez...keşke Guje ile güzel bir hayatın olsaydı. Sonunun kötü olacağını tahmin ediyordum aslında ama içimden hep umutsuzca Guje ile bir mucizeyi yaşamalarını da diledim. Evet,karakterlerimizin hepsi ortak bir acının altında -fakirlik- eziliyordu. Ama kadınlar daha da çok çekti. Ben Lantiye Virjini’nin de iliğini kurutmuştur diye düşünüyorum.

missrainbow 2 months ago

See Your Love

Pei-Yu Lin

3 Gönderi

Spoiler içeriyor “Duyamıyorum ama beni sevdiğini söylerken çıkardığın sesi görebiliyorum.” Üniversiteden yeni mezun olan Shaopeng iş aramaya başlamıştır bile. Hasta bakımı konusunda çok iyi bir eğitimi olduğu halde diğer mezunlardan geride kalmasına sebep olan bir şey vardır. O da işitme engelli olmasıdır.…devamı“Duyamıyorum ama beni sevdiğini söylerken çıkardığın sesi görebiliyorum.” Üniversiteden yeni mezun olan Shaopeng iş aramaya başlamıştır bile. Hasta bakımı konusunda çok iyi bir eğitimi olduğu halde diğer mezunlardan geride kalmasına sebep olan bir şey vardır. O da işitme engelli olmasıdır. Shaopeng hiçbir şey duyamaz ve konuşamaz. Fakat dudak okuyabilmektedir. Profesyonel eğitimi dışında Taekwondo konusunda da çok iyidir. Birgün yine kötü geçen bir iş mülakatından sonra parkta kendi yaşlarında genç bir adamla çarpışır. Bu çocuk Hengfeng Group’un şımarık ve çapkın oğulları Sean’dur. Sean ailesinin bir arazi geliştirme projesi için yurtdışından Tayvan’a geri dönmüştür. Fakat havaalanından indiği anda ihaleyi isteyen yeraltı dünyası kendisini takip eder ve kovalanırken parkta Shaopeng ile karşılaşır. Shaopeng Sean’ın hayatını kurtarır fakat Sean sakatlanır. İkili daha sonra tesadüf eseri karşılaşmaya devam eder ve Shaopeng kendini Sean’un hasta bakıcısı olarak bulur. Uygulamaya istek göndereli çok oldu ama daha yeni eklendi. Diziyi Ocak ayının ortalarında izlemiştim sanırım. Bu arada bir yan çiftimiz de var. Sean’un asistanı Jonathan ve bir çete üyesi Xin Jia. Arada onları da görüyoruz. Dizi bana tarz olarak History dizilerini anımsattı. Tam o kalitedeydi. Prodüksiyon,bölüm uzunlukları falan aynı. (Zaten History 4’dan birisi de göründü. Kiseki dizisinden de tanıdık bir yüz vardı.) Bazı sahnelerde ses,konuşma olmuyor ve ekranda Shaopeng’ın sessiz dünyasına gönderme olarak sadece yazı oluyor. Aklıma direkt animeler -hatta mangalar- geldi. Bir de birkaç sahne için Tell Me That You Love Me’den ilham aldıklarını düşünüyorum. Hoşuma giden sahneler oldu,anlamlı yerleri vardı. Ama Shaopeng’un sessiz dünyası daha güzel anlatılabilirdi. Dizi daha güçlü olabilirdi. I Hear The Sunspot ne kadar güzeldi mesela. Çok daha güçlüydü. Bir de şunu ekleyeyim; Ben bazı yerlerde bodoslama girdiklerini düşünüyorum. Yani nasıl anlatsam,bir eylem olmadan önce (yakınlaşma sahneleri mesela) daha ayrıntılı mimik ve jest görmeliyiz bence. Pat diye olmamalı. Bu şekilde bir iki sahne yakaladım. Acele edilmiş hissi veriyor. Shaopeng çok yetenekli ve güçlü birisi. Ama aslında dışarıdan çok güçlü göründüğü halde içinde birilerine sırtını dayamak isteyen hassas bir çocuk var. İzleyenler Shaopeng’a gönlünü kaptıracaktır. Yalnız ben sekreter Jonathan’a vuruldum 😂 Şimdi bir toparlayalım. Bence kötü değildi. Ama illa izleyin de diyemiyorum. Kore,Japonya ve Tayvan, BL’lerini kısa bölümlerle sunmakta hala ısrarcılar. Artık daha uzun diziler istiyoruz demekten dilimde tüy bitti 😂 Tayvan yapımı BL’leri çok çok uzun süredir izliyorum. Geçmişe göre gelişme var ama bu son 3-4 yıldır biraz yerlerinde sayıyorlar gibime geliyor. Bütün işler aynı elden çıkma gibi. (Zaten çoğu öyle de) Artık Tayvan’dan farklı şeyler görme dileğiyle yazımı sonlandırıyorum. Durun son olarak bir spo da ekleyeyim*** Final bölümünde son sahnede Shaopeng’un sesini duyuyoruz. “Duyamıyorum ama beni sevdiğini söylerken çıkardığın sesi görebiliyorum.”

missrainbow 2 months ago

Your Sky

Kong Kongpob Jirojmontri

1 Gönderi

Spoiler içeriyor Teerak tıpkı adının anlamı gibi çok “sevimli” bir çocuktur. Üniversiteye yeni başlayan Teerak’ımız çok saf bir kalbe sahiptir. Fakat reddetme konusunda hiç iyi değildir. Üst sınıflardan Oh isimli bir çocuk ısrarla peşinde koşar durur ama Teerak bir türlü onu reddedemez.…devamıTeerak tıpkı adının anlamı gibi çok “sevimli” bir çocuktur. Üniversiteye yeni başlayan Teerak’ımız çok saf bir kalbe sahiptir. Fakat reddetme konusunda hiç iyi değildir. Üst sınıflardan Oh isimli bir çocuk ısrarla peşinde koşar durur ama Teerak bir türlü onu reddedemez. Gerçi kampüste asıl korkması gereken kişi Muenfah’tır. Kampüste çok popüler olan Muenfah’ın tehlikeli bir çetesi olduğuna dair dedikodular dönmektedir. Tabi Teerak’ın Muenfah ile ilgili bilgilerin doğruluğunu teyit edebileceği bir arkadaşı vardır. Çok yakın arkadaşı Lee,Meunfah’ın erkek kardeşidir. Teerak ve Muenfah konuşmasalar da birbirlerini tanıyorlardır. Lee abisiyle ilgili bazı söylentileri reddetse de yine de Teerak’ı abisine bulaşmaması için sık sık uyarır. Birgün Oh,doğum günü partisine gelme karşılığında bir daha Teerak’ı asla rahatsız etmeyeceğini söyler. Buna inanan saf kalpli Teerak partiye gider ama Oh yüzünden sarhoş olur ve tacizine de uğrar. Oh’un doğum günü partisi tesadüfi şekilde Fah ile arkadaşının işlettiği mekanda kutlanmaktadır. O gece de mekanda olan Fah bu iğrenç şeyi görür ve araya girer. Kardeşinin arkadaşını korumak isterken bir anda ağzından Teerak’ın erkek arkadaşı olduğu çıkar. Sonrasında ikili bu yalanı sürdürmek zorunda kalır. Gerçek bir çift gibi görünmek için birbirlerini tanımaya başladıklarında Teerak Fah’ın dışarıdan çok farklı göründüğünü fark eder. Ve birgün yaptıkları rol gerçeğe dönüşür. Gök (Fah) ile deniz (Rak) birbirine aşık olur. Bu yıl Domundi’den en beklediğim iş aslında The Next Prince ama Your Sky’ı da merak etmiyor değildim. 2025’e girdik gireli birkaç tane BL izledim ama hiçbirinde de “vay canına” olamadım. Maalesef Your Sky da bunlardan biriydi. Tabi böyle diyorum diye de diziyi kötü sanmayın. Gerçekten izlenilebilir bir BL. Ama ben dürüst olarak bütün fikirlerimi uzun uzun belirteceğim. Dizi sanki 2gether’ın update edilmiş hali gibi geldi bana. Tabi prodüksiyon olarak Your Sky çok çok daha iyi. Ama oyuncuların performansı da 2gether’ın Bright ve Win’in çaylaklık dönemi gibi. (Gerçi Fah’ı oynayan Thomas’ın performansı çok daha iyiydi.) Zaten kadrodaki çoğu kişi çaylak oyuncu. Yardımcı oyuncular da şirinler,tatlılar falan ama bu tabiki de yeterli değil. Maalesef onların performansları da iyi değil. Gerçi Lee izleyen herkesin kalbini fethetmiştir gibime geliyor 😂 Thomas’ın da bence güçlü bir aurası var. Ayrıca bu ikisi bence gerçekten kardeş rolüne çok yakışmışlar. Enerjileri uymuş. Bence bir tek Babe’i oynayan tam anlamıyla iyiydi. Hatta bu diziyle ilgili unutmayacağım şeylerden birisi Babe karakteri olacaktır. Oynayan oyuncu sayesinde. Bir de tecrübeli oyuncu olduğu halde yer yer eksiği olan Mike da iyiydi. Onu da kötü adam rolünde görünce şaşırdım. Ona aslında bilge rolleri çok yakışıyor. Gmmtvden de ayrılmış herhalde. Dediğim gibi,Thomas’ın performansı süper değildi ama bence diğer başrolden çok daha iyiydi. Bu çocuk bana çok ünlü olacakmış gibi geliyor. The Next Prince kadrosuna da girmişti aslında ama çıkarmışlar oradan,bunu anlayamadım. Domundi kadrolarla ve çiftlerle oynayıp duruyor. Ay ne uzun yazdım. Toparlayayım. Yalan yok,yan çifti de beğenmedim. Hiç ilgimi çekmediler. Lee x Ghlai çifti de ilgimi çekmedi. Diziyi beğenenler elbette olacaktır. Ama hem çok uzun süredir hem de çok BL izleyen birisi olarak ben farklı bir şey bulamadım dizide. Unutmayacağım şeyler Babe karakteri, hayvanat bahçesi sahneleri,Goodbye My Love tablosu ve Thomas’ın aurası. 2025’in henüz çok beğendiğim bir BL dizisi olmadı. (2025 projesi değil ve bir film ama A Balloon’s Landing güzeldi) Oysa 2024 Ağustos ayındaki izleme maratonu ne güzel geçmişti. Neyse,biz önümüze bakalım. İzleme listemiz uzun 😂 Bu arada BL diziler rafını ikiye ayırdım. En beğendiklerimi ve izlemeye değer bulduklarımı iki raf olarak ayırdım. Bu İzlemeye Değer BL Diziler rafına gidiyor 😂