(@) - Raf

Spoiler içeriyor Sevgili @yvaine ile heyecanla izledik,güzel sardı. Ki normalde medikal diziler falan sevmem pek. (Ameliyat sahnelerine çok dikkatli bakamadım 😂) Ju Jihoon’u özlemişim. Doktor Baek gerçeklikten uzak,çok uçuk bir karakter ama ikonik olacak gibi görünüyor. Jihoon 2024’te bence çok güzel bir…devamı

missrainbow 2 months ago

The Trunk

Gong Yoo

11 Gönderi

Spoiler içeriyor Ünlü bir çöpçatanlık/düğün planlama şirketi gizli anlaşmalı evlilikler de ayarlamaktadır. Jeongwon da bu anlaşmalı evlilik müşterilerinden biri olur. Film müzikleri yapan Jeongwon, eşi Seoyeon ile iki yıldır evlidir fakat Seoyeon aniden Jeongwon’dan boşanır ve Jeongwon’un bu şirketin ayarladığı biriyle 1…devamıÜnlü bir çöpçatanlık/düğün planlama şirketi gizli anlaşmalı evlilikler de ayarlamaktadır. Jeongwon da bu anlaşmalı evlilik müşterilerinden biri olur. Film müzikleri yapan Jeongwon, eşi Seoyeon ile iki yıldır evlidir fakat Seoyeon aniden Jeongwon’dan boşanır ve Jeongwon’un bu şirketin ayarladığı biriyle 1 yıl boyunca evli kalmasını ister. Bu isteğine uymadığı takdirde de Jeongwon’un hayatından tamamen çıkacağını söyler. Ayrılık korkusu olan Jeongwon,Seoyeon’un sözünü dinler. Dahası eski eşinin kısa süre içinde genç bir adamla evlenmesini de şaşırarak izlemek zorunda kalır. Şirketle yapılan görüşme sonrasında Jeongwon’un “field wife’ı” seçilir. Bu kişi şirket için 5 yıldır çalışan Inji’dir. Gizemli bir kadın olan Inji,Jeongwon ile beşinci evliliğini yapmış olur. Inji‘nin ani gelişiyle Jeongwon’un hayatı değişmeye başlar. İkili şirketin verdiği kılavuza uymaya çalışırken Jeongwon’un uyku hastalığı geçmeye başlar. Yanlış iliklediği düğmeler tek tek çözülür ve doğru iliklenir. Henüz Inji’yi tanımadığı halde ona çekilmeye başlar. Fakat birgün Inji’nin karanlık geçmişi peşlerine düşer. Ve bir gölde bir ceset ile bavulun bulunmasıyla herkesin hayatı karmakarışık olur. Dizinin kurgusu Kim Ryeoryeong’un 2015’te çıkan aynı isimli kitabından alınmış. Kitabı okumadım ama şuan merak da etmiyor değilim. Dizi güzeldi. Dürüst olayım son bölümden çok keyif alamadım. Ama dizi genel olarak iyi. İlk 7 bölümü merakla izledim. Oyuncular müthişti zaten. Bazı sahneleri,mimari yapıları çok etkileyici buldum. Avizeler bile çok ilgi çekiciydi. Arada giren bir şarkı var,böyle tokat etkisi yaratıyor sanki. Bu arada dizi cinsellik de içeriyor,açık sahneleri var. Ben beğendim ama sanki bu dizi herkesin zevkine uygun değil gibi geldi bana. Ağır bir dizi. Şimdi spolu kısımda kısa bir şey söyleyeceğim*** ** Ben dizinin ilk sahnelerinde tamamen farklı bir evrenin hikayesini izliyoruz zannettim. İkilinin boşanıp tez vakitte evlenmeleri ve Seoyeon’un sanki bundan çok doğalmış gibi bahsetmesi bana böyle hissettirdi 😂 -tabi sonra kadının nasıl bir psikopat olduğu ve kendi yaşadıkları ortaya çıktı-şirketin tuhaflığı ve evdeki ağaçlar,sanrılar da cabası. Dizinin konusunu pek bilmiyordum. Tek böyle hisseden ben mi oldum? Bir de aslında Jio’ya üzüldüm. Evet bazı şeylere bir süre göz yumdu ama sonra kendini feda etti gibi bir şey. Neyse,bu da bitti ✅

missrainbow 2 months ago

The Outsiders

Han-Chen Ke

1 Gönderi

Spoiler içeriyor Tatlı bir gençlik filmidir diye açtım. Tanıdık Tayvanlı oyuncular da vardı hem de. Ama neye uğradığımı şaşırdım. Hikaye nasıl trajik bir yere doğru gitti anlatamam. Filmi dün izledim ve film bittikten sonra çok söylendim,çok sinirlendim. Film kötü değil ama keşke…devamı

missrainbow 2 months ago

Fourever You

Katsamonnat Namwirote

2 Gönderi

Spoiler içeriyor Hill,Johan,Tonfah ve Arthit tıp okuyan üniversite öğrencileridir ve birbirlerine çok yakınlardır. Asya dizileri izleyenler efsanevi Hana Yori Dango/Boys Over Flowers’ı -ve uyarlamalarını- bilir. Ben bu dörtlüyü de F4 gibi yapmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Birbirinden farklı karaktere sahip ama yakışıklılığıyla dikkat eden…devamıHill,Johan,Tonfah ve Arthit tıp okuyan üniversite öğrencileridir ve birbirlerine çok yakınlardır. Asya dizileri izleyenler efsanevi Hana Yori Dango/Boys Over Flowers’ı -ve uyarlamalarını- bilir. Ben bu dörtlüyü de F4 gibi yapmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Birbirinden farklı karaktere sahip ama yakışıklılığıyla dikkat eden dört erkek. Tabi unutmayalım ki bu bir BL dizisi. Bu dört erkeğimiz hetero değil. Hill okul öğrenci birliğinin başkanı ve okul birincisiyken Johan çapkınlığı ve ailesinin zenginliğiyle tanınır. Sessiz prens Tonfah ve yaramaz Arthit hikayede geri plandadırlar. (2.sezonda da onların ilişkileri anlatılacakmış ama 2.sezon olacak mı meçhul. Bundan aşağıda bahsedeyim.) Hikaye Ter adında üniversiteye yeni başlayan bir gençle başlıyor. Ter ve Hill ile aynı liseden mezundur. Talihsiz bir geçmişleri olmuştur ama kader onları yine bir araya getirmiştir. İlk 5-6 bölüm sadece Hill ve Ter anlatılıyor. Sonra Johan ve North’un da hikayesi dahil oluyor. North Ter’ın oda arkadaşı. Rahat ve karmaşadan uzak bir tip. Çok şirin birisi. O da Johan ile yakınlaşıyor. Uzun bir yazı olacak. Hadi dizi nasıldı ona gelelim😂; Diziyle ilgili özel, özgün bir şey yok. Prodüksiyonun bile orta karar olduğunu düşünüyorum. Ki sonradan öğreniyoruz ki yapım şirketi Wabi Sabi zaten sıkıntıdaymış. Hikaye çok yavaş ilerliyor. Son zamanlarda çıkan Tay BL’leri hikayelerine çok hızlı giriş yapıp tempolu gidiyorlardı. Bu onlara göre çok daha yavaş bir dizi. Şaşırtıcı şekilde de 17 bölüm. (Önce 14’tü sanırım. Sonra 16 yaptılar en son da 17’ye çıkardılar. BL izleyenler bilir, Tay BL’leri genelde 12 bölüm olur) Wabi Sabi daha özgün işler çıkarmalı bence. Sektöre Until We Meet Again gibi daha özgün sayılabilecek dizilerle giriş yapmışlardı ama şuan çok iyi işler çıkardıklarını düşünmüyorum. Eksiklikleri oluyor ve bolca tekrara düşüyorlar. Hatta ben dizilerde kız/kadın karakter eksiği olduğunu dahi düşünüyorum. Evet,genel olarak BL dizi yapıyorlar. Ama hikayelere -kaos çıkarmayan- kadın karakter de ekleyebilirler. Bu arada dizide çiftler arası dengesizlikler de olmuş. Normalde Novel’da Arthit ve Tonfah’ın ilişkileri de anlatılıyor ama burada hiç oraya girmiyorlar. North’un arkadaşları Tiger ve Nao’ya verecekleri sahneleri onlara verebilirlerdi bence. 2.sezon olacak mı acaba? Dizi iyi bir reyting aldı mı bilmiyorum ama Wabi Sabi çok daha ilgi çekebilecek başka dizilere girişecektir. Oysa ben Arthit’in hikayesini görmek isterdim. Çünkü sanırım Dao ile hayaletlerin peşine düşüyorlarmış. Tonfah ve Phoon’un aileleri arasında da bir evlilik antlaşması gibi bir şey varmış galiba. Tonfah’ı Phoon’un kız kardeşiyle evlendirmek istiyorlarmış gibi bir şeyler okudum. Onların da hikayesinde çekici yerler varmış. Yalnız şimdi şuna da değineyim ki ben tüm bu ayrıntılara rağmen diziyi genel anlamda sıkılmadan,eğlenerek izledim diyebilirim 😂😂 Yavaşlık ve bazı yerlerde olan uzatılmış hissi bazen “hadi ama” dedirtti fakat yine de zevk aldım gibi. Gerçi bu zevki North’u oynayan Bas da sağlamış olabilir. Hill tam bir centilmen. Gülümsemesi,bakışları çok güzel. Ama bir süre sonra ben sadece Johan ve North’un hikayesini bekler oldum. Ki zaten bence diziyi sonlara doğru onlar sırtlandı. Keşfetim bir dönem Johan ve North ile doluydu. Bu diziyi en çok onlar için hatta Bas için izledim. Kadrodan diğer birkaç oyuncuyu başka dizilerde izledim ama Bas başka. Ona Two Moons döneminden beri bayılıyorum. Çok tatlı birisi. Burada da oyunculuğu aşırı aşırı doğaldı. Aslında oyunculuğu buradaki performansından çok daha iyi bence ama kendisi bu kampüs dizilerine hapsoldu gibi bir şey. Onu çok başka projelerde görmeyi isterdim. Johan’ı oynayan aktöre de değinmemek olmaz. Normalde kendisi ilgimi bile çekmiyordu ama Johan karakteriyle öyle seksi,öyle çekici bir aura yaratmış ki...Aslında gerçek hayattaki haliyle Johan tamamen başka kişiler. Onu da tebrik etmek lazım. İçinden başka birini çıkarmış resmen. Hill’i oynayan Pond’u da zaten beğeniyordum. (Yeni dizisi Reset’ı tüm bl izleyicileri merakla bekliyordur. Fragmanı sektöre bomba gibi düştü 😂) Ben sadece Ter’ı pek beğenemedim. Until We Meet Again’den beri Earth’ün oyunculuğu aynı yerde kalmış gibi. Dudak ve ağız hareketleri beni rahatsız etmedi değil. Dahası sanki sevimli olmak için kasmış gibiydi. Ama Bas’a bakın bir de. North’un sevimliliği ne kadar içten geliyor,ne kadar doğal. Fourever You böyle bir diziydi efendim. Diziyi sadece North ve Johan çifti için “İzlemeye Değer BL Diziler” rafıma ekledim. Finale yaklaşan diğer kampüs dizisi Your Sky nasıl ona bakmak lazım. Belki o beni daha çok memnun eder 😂

missrainbow 2 months ago

A Balloon's Landing

Angel Ihan Teng

3 Gönderi

Hong Kong’lu yazar Tianyu 2013 yılında anne ve babasını kaybeder. Ailesinin kaybından sonra birgün ilginç bir şekilde posta kutusuna Tayvan’dan bir mektup gelir. Mektubun bir çocuk tarafından yazıldığı bellidir. Tianyu bir süre bu küçük arkadaşıyla mektuplaşır. Fakat birgün son bir…devamıHong Kong’lu yazar Tianyu 2013 yılında anne ve babasını kaybeder. Ailesinin kaybından sonra birgün ilginç bir şekilde posta kutusuna Tayvan’dan bir mektup gelir. Mektubun bir çocuk tarafından yazıldığı bellidir. Tianyu bir süre bu küçük arkadaşıyla mektuplaşır. Fakat birgün son bir mektup alır. Bir fotoğraf da iliştirilen son mektupta küçük mektup arkadaşı ona Yitik Balinalar Koyu adında bir koydan bahsedip onu orada beklediğini söyler. Aradan 7 yıl geçer. Tianyu artık ünlü bir yazar olmuştur. Fakat işlerin kötü gittiği bir döneme girer. Mental anlamda çok yorgun olduğu bu dönem her şeyi arkasında bırakıp aniden Tayvan’a gider. Tayvan’da kendini içkiye verdiği bir gece çok sarhoş olup zor duruma düşer ve genç bir serseri ona yardımcı olur. Tianyu,bu genç serseri Yixiang’ın evinde uyandığında Yixiang ona Tayvan’ı gezdirip yardımcı olabileceğini söyler. Tianyu da Yixiang’dan küçük mektup arkadaşı sayesinde yıllardır aklından çıkmayan Yitik Balinalar Koyu’na götürmesini ister. İkili bir yolculuğa çıkar. Tianyu,Yixiang sayesinde tekrar yaşama isteğiyle dolar. Fakat Yixiang bazı halleriyle onda çok şüphe de uyandırır. Özellikle Yitik Balinalar Koyu ile ilgili söylediği sözler Tianyu’nun 7 yıl önce aldığı mektupta yazanlara çok benzemektedir. Güzel filmdi,ben beğendim. Çekimler çok güzeldi. Deniz,manzaralar vs müthişti. Yazının başında bahsetmedim ama film aslında ilginç. Kafa karıştıran,gizemli bir yapısı var. Bundan spolu kısımda bahsedeceğim. Bu arada film “romantik film” olarak geçiyor. Lgbt,BL film kategorisiyle sunulmamış,öpüşme sahnesi vs de yok ama bu bildiğiniz Boys Love filmi. Başrollerin oyunculukları da güzeldi. Başrollerden biri zaten History 2 Crossing The Line’dan tanıdık bir yüz. Hadi şimdi spolu kısma gelelim; **** Evet,Yixiang Tianyu’nun mektup arkadaşı. Ama burada ilginç bir şey var. İkisinde de aynı olan kırmızı bir posta kutusu var. Yixiang’ın 2003’te yazdığı mektuplar 2013’e yani 10 yıl sonra geleceğe gidiyor. Posta kutusunun birisi 10 yıl geçmişe, birisi de 10 yıl geleceğe mektup gönderiyor. Yani Tianyu,Yixiang’ın küçük haliyle mektuplaşmış. Film kötü bitecek diye ödüm koptu. Tianyu,Yixiang öldükten sonra onun posta kutusunu aldı ve geçmişe mektuplar göndermeye başladı. Onu kurtarmak için. Ve sonra mucizevi bir şekilde gelecek,gönderdiği mektuplara göre şekillendi ve gelecek değişti. Filmin sonunda tekrar Yixiang ile kavuştuğunu görüyoruz. Tabi ben daha tutkulu sahneler isterdim orası ayrı. Ama BL sevenler için bence izlemeye değer bir film.

missrainbow 2 months ago

Mırıldanan Kemikler

A. G. Slatter

1 Gönderi

Spoiler içeriyor Kara saçlı,kara gözlü ve aşırı uzun boylu O’Malleyler deniz ticareti yapmaktadırlar. Aile denize çok önem verir,denizle ilgili hikayeler yazarlar ve yeni doğan çocuklarını çok küçükken yüzme öğrenmeleri için denize atarlar. Birgün ailede yeni bir gelenek başlar. Mümkün olduğunca çok çocuk…devamıKara saçlı,kara gözlü ve aşırı uzun boylu O’Malleyler deniz ticareti yapmaktadırlar. Aile denize çok önem verir,denizle ilgili hikayeler yazarlar ve yeni doğan çocuklarını çok küçükken yüzme öğrenmeleri için denize atarlar. Birgün ailede yeni bir gelenek başlar. Mümkün olduğunca çok çocuk sahibi olmaya çalışan ailenin ilk çocuğu varis olur,ikincisi Kilise’ye verilir. Fakat üçüncüsü ortadan kaybolur. Ve tuhaf bir şekilde üçüncü evlat ortadan kaybolduktan sonra aile bir servet edinir ve nesiller boyu üçüncü evlatlar kayboldukça da O’Malleyler servetlerine servet katıp herkesin hürmet ettiği hatta korktuğu bir aile haline gelirler. Aradan yıllar geçmiştir ve artık O’Malleyler güçlerini kaybetmiştir. Eskiden safkan kalabilmek için sadece kendi aile içinde evlilik yapan O’Malleyler başkalarıyla da evlenmiş ve yan aileler de oluşmuştur. Fakat geriye sadece iki tane safkan kalır. Aoife O’Malley ve 18 yaşındaki torunu Miren O’Malley. Borçlarla baş başa kalan bu iki O’Malley eski ticaret gemilerini satmış,koca hanenin içindeki değerli eşyaların çoğunu elden çıkarmış olsa da bu sadece tahsildarlardan biraz daha zaman almalarını sağlamıştır. Ailenin eski ihtişamına kavuşmasını yıllardır kafasına koymuş olan Aoife,eşi Oisin öldükten sonra Miren için bir evlilik ayarlar. Fakat büyükbabasının gidişinden sonra ailenin büyük sırları ortaya çıkar ve Miren üçüncü evlatların kaderini öğrenir. Arkasını dahi okumadan başladım kitaba. Ablamın aldığı ve kütüphanede öylece duran bir kitaptı. Kapağı ilgimi çekti benim. İlk 20-30 sayfada sadece bu aile doğaüstü,fantastik şeyler yaşamış herhalde diyordum. Ama derken kitabın bütün evreninin fantastik bir evren olduğu ortaya çıkıyor. Ve mesela kitaptaki karakterler için de suyun içinden bir siren’ın çıkması,ormanda hortlakların dolaşması ya da aralarına shapeshifterların karışması çok normal. İlk sayfaları çok beğendim. Aralarda giren O’Malley hikayelerini de öyle. Yalnız dediğim o ilk 20-30 sayfadan sonraki chapter biraz teen edebiyatı gibi başlayınca afalladım ve şaşırdım. Yalnız öyle tam teen kitabı gibi de değil. (İkinci kitabı falan var mı diye araştırırken kitabın zaten “young adult” kategorisinde olduğunu öğrendim.) Fantastik varlıkların ve yaşanan doğaüstü şeylerin betimlemelerini güçsüz buldum. Az kitap okuyor da değilim ama bazı yerleri kafamda canlandırmadım. “Yazar burada neyi hayal ederek düşünerek yazmış” dediğim yerleri oldu. Kitap biraz eksik hissettiriyor. Fikirler çok güzel,orjinal. (Fantastik yaratıklardan bahsetmiyorum,kurgudan bahsediyorum) Ama daha güzel yazılabilirdi gibi hissettirdi bana. Hatta çok uzun bir üçleme bile olabilirmiş gibi geldi. Böyle eksiklikleri var ama okunmayacak kadar kötü bir kitap da değil. Şuan için ikinci bir kitap yok. Devamı gelse okur muyum onu da bilmiyorum gerçi.

missrainbow 2 months ago

Every you, Every me

Mick Monthon Wisetsin

2 Gönderi

Spoiler içeriyor “İki ruh bütün hayatlarda birbirini bulur ve tekrar tekrar aşık olur.” Diziyi özetleyebilecek cümlem bu. Bu iki genç adamı 5 farklı hikayede tamamen başka karakterlerle buluyoruz. Ama hepsinde dediğim gibi birbirlerine aşık oluyorlar. Ben dürüst olayım,diziyi genel olarak çok beğenmedim.…devamı“İki ruh bütün hayatlarda birbirini bulur ve tekrar tekrar aşık olur.” Diziyi özetleyebilecek cümlem bu. Bu iki genç adamı 5 farklı hikayede tamamen başka karakterlerle buluyoruz. Ama hepsinde dediğim gibi birbirlerine aşık oluyorlar. Ben dürüst olayım,diziyi genel olarak çok beğenmedim. Hatta son iki bölümde sıkılıp hızlandırarak izledim. Ama diziyle ilgili ilginç bir şey var. Ondan spolu kısımda bahsetmek istiyorum. Böyle bir şey denemeleri bana özgün geldi. Oyuncuların performansı orta karar. En iyi oyuncu yan rolde oynayan Fiat’tı. (Tecrübe kendini belli ediyor. Fiat’ı eski dizilerinde de beğenirdim. ) Ağlama sahneleri vs bence iyi değildi. Yalnız tutkularını birçok yerde geçirmişler. En azından bana geçti. Farklı farklı bir sürü karakteri canlandırmışlar. Hiçbiri de sırıtmamış bence. Ben başrollerimizi şirin buldum. Özellikle Top’tan (kapakta aşağıda uzanan) çok güzel bir enerji aldım. Yapımcılar vs de benim gibi hissetmiş sanırım çünkü Top’ın filmografisine baktığımda henüz yapım aşamasında olan bir sürü dizinin kadrosuna girdiğini gördüm. Bu arada bu dizi, ikiliden izlediğim ilk iş. My Universe’ü izlememiştim. Gerçi orada da çok çift var. Dağılım nasıl oldu bilemiyorum şuan. Bu çifti oyunculukları gelişmiş halde iyi bir işte görmek isterim. Sanırım en çok 3. ve 4.bölümdeki hikayeden etkilendim. 5.bölümün flörtöz gitaristi de çok hoşuma gitti. Bu flörtöz gitaristimizin olduğu uzun bir dizi çekilse bu tipleme çok seyirci çekerdi bence. Bir de 5.bölümdeki “maviye boyanma” iması hoşuma gitti. BL izleyicileri için söylüyorum; bence izlemeseniz de olur. Benim için zaman kaybı olmadı ama zamanımızı daha iyi diziler için kullanabiliriz 😂 Şimdi spolu kısma gelelim*** Bazı bölümlerin sonunda sahne kapanmadan önce yönetmen cut diyor ve ekrana çekim ekibi giriyor. Son bölümlerde bir evrende de iki karakterimizi oyuncu olarak görüyoruz ve bize şöyle bir fikir de sunuluyor; Başka evrenler yok. Sadece iki oyuncu var ve gördüğümüz bütün farklı hikayeler onların oynadığı filmlerden ibaret. Bana ilginç gelen tek şey bu soru işareti oldu. (Başka evrenler var mı yok mu sorusu) Ama tabi sonrasında hikaye bence iyi ilerlemedi. Hazır spolu kısımdayız. 4.bölüme de değinelim. 3.bölümdeki hikaye 4’te de devam etti ve üzücü bir sonla bitti. İkilimiz bir hayatta kavuşamadı...3.bölümde Namping’i çok sevmiştim. Çok güzel gülüyordu,bakıyordu ama bakışlarında hep bir hüzün de vardı. Ben tahmin ediyordum sakladığı bir şeyler olduğunu. Ve haklı da çıktım...maalesef. İçime oturmadı değil. Bu diziyi izleyenler için Namping ve platonik tamirci en unutulmaz çift olmuştur gibime geliyor. Bu da bitti,hadi görüşürüz 👋

missrainbow 3 months ago

Blossom

Binbin Jia

2 Gönderi

Spoiler içeriyor Dou ailesinin büyük kızı olan Shou Gu,Jining Markisi ile evlendirilmiştir ve maalesef bu bir aşk evliliği olmamıştır. Shou Gu kısa süre önce düşük yapmış hatta sadakatsiz eşinin cariyeleri ve çocuklarıyla bizzat kendisi ilgilenmektedir. Birgün kocasının kendisini kız kardeşiyle aldattığını görür…devamıDou ailesinin büyük kızı olan Shou Gu,Jining Markisi ile evlendirilmiştir ve maalesef bu bir aşk evliliği olmamıştır. Shou Gu kısa süre önce düşük yapmış hatta sadakatsiz eşinin cariyeleri ve çocuklarıyla bizzat kendisi ilgilenmektedir. Birgün kocasının kendisini kız kardeşiyle aldattığını görür ve bu bardağı taşıran son damla olur. Hatta kocasının onu yavaş yavaş zehirlediğini de öğrenir. Shou Gu bütün ev ahalisi önünde ikisini rezil edip bu olayı mahkemeye taşıyacağını söyler ve evi terk eder. Baba evine dönerken yolda bir kaza olur. Kazadan kendisini saçları yaşına göre çok erken ağarmış bir adam kurtarır. Beyaz saçlı ve zırhlı bu genç adam yaramazlık yapan çocukları korkutmak için “şeytan” diye anılan Song Mo’dur. Eskiden herkesin övdüğü güçlü bir general olan Song Mo, dayısının haksız ölümünden sonra imparatora sırtını dönmüş ve tahtta gözü olan Prens Qing’in tarafını tutmaya başlamıştır. Büyük ordusu ve yaptığı canilikler herkes tarafından konuşulmaktadır. Shou Gu,kurtarıldıktan sonra yolculuk yapmak için çok geç bir saat olduğu söylenerek Song Mo tarafından yakınlardaki bir tapınağa çay içmeye çağrılır. Shou Gu kendi derdini anlatıp Song Mo ile sohbet ederken bu genç adamın anlatılanlardan farklı olduğunu düşünmeye başlar. Kısa süre içinde Song Mo da tıpkı Shou Gu gibi zehirlendiğini fark eder. Derken Prens Qing’in ordusu ve Shou Gu’nun eşi tapınağı basıp Song Mo’yu evli bir kadını,yani Shou Gu’yu kaçırmakla suçlarlar. Song Mo,Prens Qing’i tahta çıkaramadan hemen kendisinden kurtulmaya çalıştığını fark eder. İki taraf arasında bir savaş çıkar ve Song Mo,Shou Gu’yu bir oktan korumaya çalışırken ikili oku birlikte yer ve birlikte ölürler. Fakat Shou Gu gözlerini tekrar açar ve geçmişe döndüğünü fark eder. Tekrar 7 yaşındadır ve önceki hayatındaki her şeyi de çok net bir şekilde hatırlıyordur. Kendisine verilen bu şansı bu sefer iyi değerlendirip geleceği değiştirmeyi planlar. Ticaret yapmayı öğrenir ve başka birçok alanda da kendini donatır. Ve birgün Song Mo ile tekrar karşılaşır. Hayatını iki kez kurtaran adama karşı sorumluluk hisseder ve onun da kaderini değiştirmeye çalışır. Bir dönem keşfetimde Blossom ile ilgili övgü dolu videolar fırlayıp duruyordu. Çin tarihi dizilerini zaten severim. İyi yapılanlar gerçekten unutulmaz oluyor. Blossom’ı daha önce izleyecektim ama demek ki izlemek bu zamana kısmetmiş. İlk 19 bölüm çok heyecanlıydı,mis gibi aktı. Sonrasında 2-3 bölüm tempo biraz düşüyor ama sonra dizi tekrar canlanıyor. Çekimler müthiş. Ben böyle çekilenleri,daha karanlık ve ciddi bir havası olan tarihi dizileri daha çok beğeniyorum. (My Journey To You gibi) Dizi romantizm açısından beni tam anlamıyla doyuramadı. Evet,romantik sahneler var ama dozu bana az geldi 😂 Benim gibi romantizm severlere de az gelebilir. Ben istediğim sevgi sözcüklerini bile yeterince duyamadığımı düşünüyorum. Adam “seni seviyorum” bile demedi aslında. Çin buram buram romantizm yapamıyor artık sanki. Eski Çin dizileri bu konuda daha iyiydi. Bu sansür işleri çok can sıkıcı. Yalnız entrika,taht oyunları vs konusunda dizi müthiş. Güzel şaşırtmacalar vardı. Hikaye güzel ilerliyor. Dış görünüş olarak başrolleri birkaç yerde uyumlu bulamadım. Bu konuda da dürüst olmalıyım. Ama yaratılan kız karakter çok hoşuma gitti. Çok donanımlı,çok zeki. Nerde ne yapması gerektiğini hep bilmesi ve geleneklere karşı gelerek kadın erkek eşitliğini sonuna kadar savunmasına hayran kaldım. (Erkek karakteri de sevdim,merak etmeyin 😂😂 ama kız çok çok iyiydi) Oyuncular da müthiş bir iş çıkarmış. Başrol kızımız nereden tanıdık geliyor diyordum. Dikkatli bakınca The Untamed’in Wen Qing’i olduğunu fark ettim. Başrol erkeğimiz de ışık-gölge oyunlu bazı sahnelerde profilden Yang Yang’a benziyor. Bu sahnelerde Yang Yang’ı özlediğimi fark ettim 😂 ama burayı geçelim şimdi djdjdkd Keşke hep ilk bölümdeki gibi beyaz saçları olsa ve saçlarını salsaydı. Ben o halini çok beğendim. Bence çok karizmaydı. Blossom güzel bir diziydi efendim. Gerçekten izlenmeye değer bir iş. Eğer izleyecekseniz dikkatli izlemenizi öneririm çünkü karakterlerin 2-3 ismi,birkaç ünvanı falan var. Karışabiliyor. Hadi görüşürüz 👋

missrainbow 3 months ago

İkna

Carrie Cracknell

18 Gönderi

Spoiler içeriyor Dün kitabını bitirdikten birkaç saat sonra hemen filmini de izledim. Nasıl yapmışlar merak ediyordum. Konusunu merak edenler varsa bir önceki yazıma gidip kitap için yazdığım yazıyı okuyabilirler. Film bir şamata ile başlıyor diyebilirim. Ve şok olmaya hazırlanın. Kitaptaki Anne’in sessizliği…devamıDün kitabını bitirdikten birkaç saat sonra hemen filmini de izledim. Nasıl yapmışlar merak ediyordum. Konusunu merak edenler varsa bir önceki yazıma gidip kitap için yazdığım yazıyı okuyabilirler. Film bir şamata ile başlıyor diyebilirim. Ve şok olmaya hazırlanın. Kitaptaki Anne’in sessizliği ve görünmezliği filmi hazırlayanları rahatsız etmiş olacak ki Anne’i konuşkan birisi yapmışlar. Hikayeyi çoğu kez Anne anlatıyor. Karakterleri izleyicilere bakarak o anlatıyor. Üstelik bunu yaparken de modern olabilecek bir dil kullanıyor. Dahası duyguları konusunda kapalı olan Anne oldukça şapşal da. Bol bol pot kırıyor,şaka ve ironi yapıyor. Sakarlıklarından bahsetmemek de olmaz. Böyle uyarlamalarda değişen tabiki çok şey oluyor. Ama hikayenin temelindeki şeyler değişince kitabı okuyanlar şaşırmadan edemiyor. Bunlardan spolu kısımda bahsedeceğim. Ben şimdi oyunculara değineyim. Bence Sör Walter,Elizabeth ve Mary cuk olmuşlar. Wentworth da dış görünüş olarak okurken hayal ettiğim adama çok yakın. Yalnız Anne çok başka ya...kitaptaki Anne ile alakası yok. Yepyeni bir Anne yaratmışlar. Dahası Dakota Johnson’da bazı sahnelerde Grinin Elli Tonu’nun Anastasia’sını görmeden edemedim. Bazı mimikler,yutkunmalar ve bakışlar aynı Anastasia gibiydi. Oyunculuğunu beğenemedim. Bazı yerler bana geçmedi gibi. Filmi izlediğime pişman değilim ama beğenmedim,yalan söyleyemeyeceğim. Şimdi spolu kısma giriyoruz*** *** Filmde çok önemli bir karakter yok. Bayan Smith yok efendim. Zira kendisi Anne’in her şeyi fark etmesini sağlayan kilit isimdi. Biliyor musunuz ben Anne’in sık sık elinde şarap şişesiyle gezip bol bol içmesine de şaşırdım. Kitaptaki Anne tasvirinden ne kadar uzak geldi anlatamam. Sonlara doğru yaklaşırken o mektup sahnesi geldiğinde tam olarak istediğim de bu değildi. İtiraf mektubunun başını kameraya bakarak okuyan Anne hoşuma gitmedi. Sonra mektubun devamını Wentworth’ten duyuyoruz ama ben başından itibaren onun sesi olsun isterdim. Ve Anne’in de izleyiciye bakmak yerine kağıda bakmasını. Son şaşırtmacayı da unutmayalım. Bayan Clay ve Kuzen Bay Elliot’ın evliliği. “Nasıl yani!” oldum. Beğenmedim. Jane Austen kitabının böyle uyarlandığını görse ne hissederdi acaba?

missrainbow 3 months ago

İkna

Jane Austen

1 Gönderi

Spoiler içeriyor Elliot ailesi Kellynch’in en saygı gören ailesidir. Ailenin reisi Sör Walter Elliot ve üç kızı kasabanın en büyük malikesinde kasaba sakinlerine kıyasla çok daha lüks bir yaşam sürmektedir. Fakat aile 10 yıl gibi bir süre önce acı bir kayıp yaşamıştır.…devamıElliot ailesi Kellynch’in en saygı gören ailesidir. Ailenin reisi Sör Walter Elliot ve üç kızı kasabanın en büyük malikesinde kasaba sakinlerine kıyasla çok daha lüks bir yaşam sürmektedir. Fakat aile 10 yıl gibi bir süre önce acı bir kayıp yaşamıştır. Bayan Elliot’ı,annelerini kaybetmişlerdir. Yirmili yaşlarının sonlarına yaklaşan üç kız kardeş Elizabeth,Mary ve Anne birbirinden çok farklı karakterlere sahiptir. En büyükleri olan Elizabeth kendi ailesine denk birini bulamadığını düşünerek evlenmemiş ve sonraki Bayan Elliot olup evi çekip çevirmiştir. Tıpkı babası gibi güzellik takıntısı vardır ve yine tıpkı babası gibi burnu havadadır. En küçükleri Mary üç kız kardeş arasında tek evli olandır. Yakınlardaki bir kasabanın en saygıdeğer ailesi,Musgroveların oğullarıyla evlenmiştir. Hastalık hastasıdır ve onda da Elliot kibri vardır. Her zaman her şeyin kendisiyle ilgili olduğu gibi bir sanrı içinde yaşamaktadır. Aralarında en farklıları ortanca olan Anne’dir. Ki zaten hikayemizin ana karakteri de odur. Anne alçak gönüllülüğü ve ağırbaşlılığıyla Elliot kibrine sahip değildir. Onda rahmetli annesinin kalbi vardır. Babası tarafından çekicilikten uzak bulunan Anne’nin sözlerini ve fikirlerini kimse dinlemez. Ona değer veren tek kişi aile dostları Leydi Russell’dır. Hikaye Elliot ailesinin borca girdiğini fark etmesiyle başlıyor. Aile çözümü malikanelerini kiraya verip daha küçük bir eve yere yerleşmekte buluyor. Ev de bir denizci ve eşine,Amiral Croft ve Bayan Croft’a kiraya veriliyor. Fakat şöyle bir durum vardır ki Anne yıllar önce Bayan Croft’un erkek kardeşi Bay Wentworth ile aşk yaşayıp onunla nişanlanmıştır. Fakat kimseyi kendilerine denk görmeyen Elliotlar,hiçbir şeyi olmayan,kendilerine göre fakir olan Wentworth’ü onaylamamış,Anne de nişanı atmak zorunda kalmıştır. Sör Walter ve Elizabeth,Bath’a yeni evlerine giderken Anne de Mary’nin yanına Uppercross’a gider. Ve burada yolları tekrar Wentworth ile kesişir. Wentworth hala kişi olsa da denizcilik yaparak bir servet elde etmiştir. Anne afallamış hislerle geçmişe dönerken bir anda hayatlarına Sör Walter’ın varisi,genç Bey Elliot da girer. Sonunda. Haftalar sonra kitap okumaya geri dönebildim. Jane Austen’dan okuduğum 5.kitap. İkna,Emma ya da Gurur ve Önyargı gibi renkli karakterler içermiyor. Hatta Anne biraz görünmez bir karakter gibi. Ama Anne sanki tek başına oturduğu yerde her şeyin farkında gibi. Her şeyi sessizce izliyor. Her şeyin merkezinde olan gizli kişi. Belki Anne’in bu kadar renksiz olması başkalarının hoşuna gitmez ya da kitabın buram buram romantizm içermemesi de. Ama benim hoşuma gitti. Ben kitabı beğendim ve çok akıcı bir şekilde okudum. İkna Jane Austen’ın arka planda kalmış bir kitabı. Austen seviyorsanız bakabilirsiniz bence.