"Nasıl kaybetmezsiniz? Aslında oldukça basit. Kendinize biraz daha güvenin, bu mücadelede yalnız olmadığınızı düşünün ve ringte ayakta kalmaya devam edin. Bu yapmanız gereken tek şey."
Yeryüzü gerçekten şeytanlarla dolu. Ve adaletsizlik dünyanın her yerinde. Olayın yakın tarihlerde yaşanması ve adamın bir ceza dahi almaması kan dondurucu. Geçenlerde okuduğum bir söz aklıma geldi, "Şeytanların insan taşladığı günlerden geçiyoruz."
"Turistler gezme makinelerine mi dönüşüyor? Anne babalar, eğitim makinelerine? Çocuklar, öğrenme makinelerine? Erkekler ve kadınlar, kur yapma makinelerine? Müzisyenler, çalma makinelerine? Sporcular, spor yapma makinelerine mi dönüşüyor? İnsanlar verimlilik virüsüne mi yakalandı? Yalnızca verimli hayatlar mı istiyorlar? Gözleri açık hayal…devamı"Turistler gezme makinelerine mi dönüşüyor? Anne babalar, eğitim makinelerine? Çocuklar, öğrenme makinelerine? Erkekler ve kadınlar, kur yapma makinelerine? Müzisyenler, çalma makinelerine? Sporcular, spor yapma makinelerine mi dönüşüyor?
İnsanlar verimlilik virüsüne mi yakalandı? Yalnızca verimli hayatlar mı istiyorlar? Gözleri açık hayal kurmayı, boş boş konuşmayı, şiirler yazmayı, romanlar okumayı, güzel yemekler pişirmeyi, tereddüt etmeyi, yanılmayı, acele etmemeyi kendilerine yasaklayacaklar mı?"
Çıtır Çıtır Felsefe serisinin 28. kitabı Makineler ve İnsanlar, yine dünyamızın önemli konularından birini çocukların zihninde yeni pencereler aralayacak şekilde çok güzel anlatmış.
Ben sadece çocukların değil herkesin okumasını öneririm. Geçen okuduğum kitapta bahsedilen bir araştırmada çocuk kitaplarının üniversite mezunlarının günlük konuşmalarına kıyasla %50 daha fazla yeni sözcük içerdiği yazıyordu. Yine aynı kitapta Çıtır Çıtır Felsefe serisinin dislektik çocuklar için güzel bir kaynak olduğundan bahsediyordu. Çünkü felsefe de uzun yazılardan ziyade bir cümle üzerine derin düşünmeler vardır. Bu da dislektik çocuklar için daha eğlenceli okuma deneyimlerini beraberinde getirebilir. Hem siz bilgilenin hem de ben bu bilgileri kalıcı hâle getireyim diye sizinle paylaştım. Sevgiyle kalın 🌿
Dr. Romantic 3. sezon ne güzeldin sen öyle... Medikal drama arayanlara 10/10 bir tavsiyedir. İlk 2 sezonu yorumlamıştım. 3. sezon bana göre en iyisiydi. Su gibi aktı gitti.
Abi ve kardeşin yol hikayesi.. Yolda karşılaştıkları ise bu toprakların hikayesi... Dizi Anadolu anlatılarını güzel bir kurgu ile harmanlamış. Müthiş akıcı, keyifli, gizemli bir dizi haline gelmiş. İzlerken insanın kendi içine yolculuk yapmasını sağlıyor. Aynı zamanda ülke tanıtımı dediğin bu…devamıAbi ve kardeşin yol hikayesi.. Yolda karşılaştıkları ise bu toprakların hikayesi... Dizi Anadolu anlatılarını güzel bir kurgu ile harmanlamış. Müthiş akıcı, keyifli, gizemli bir dizi haline gelmiş. İzlerken insanın kendi içine yolculuk yapmasını sağlıyor.
Aynı zamanda ülke tanıtımı dediğin bu şekilde yapılır, yapılmalı. Atiye gibi dizilerden ummuştuk ama kısmet bu diziyeymiş. Hikayelerin yanı sıra çok güzel Anadolu görüntüleri vardı. Urfa / Balıklıgöl görmek nasip olur inşallah.
Tavsiyemizdir efenim.. 🌿
"Modern Doğu Masalları'nı" eklemediler ama çok sürükleyici gidiyor. 3. Bölümdeyim gerçekten masalların/anlatıların güzel modern uyarlaması olmuş. Devamını da tahmin edemiyor insan. Bakalım nasıl ilerleyecek..
Senaryo, kurgu ve oyunculuklar muazzamdı. Türk dizileri içinde kaliteli yapımları saymak çok zor olmasa gerek. Bu dizi kesinlikle ilk söyleyeceğim dizilerden birisi olacaktır. Özellikle "Terzi" ve "Çağatay" karakterlerinin sahnelerini izlerken aşırı zevk aldım. Başrollerimiz Kaan ve Cihangir'in oyunculuğu, dostluğu, kader…devamıSenaryo, kurgu ve oyunculuklar muazzamdı. Türk dizileri içinde kaliteli yapımları saymak çok zor olmasa gerek. Bu dizi kesinlikle ilk söyleyeceğim dizilerden birisi olacaktır.
Özellikle "Terzi" ve "Çağatay" karakterlerinin sahnelerini izlerken aşırı zevk aldım. Başrollerimiz Kaan ve Cihangir'in oyunculuğu, dostluğu, kader ortaklığı da çok güzeldi.
Keşke reyting kurbanı olup yarıda kalmasaydı. Sezon finalinde öyle bir yerde kaldı ki kesinlikle devamı gelmeli. Bir umut...💫
"Teknolojinin ilerlemesinin refah düzeyini artırması beklenirken, başka türlü bir konforsuzluk oluştuğunu hissettik. Her şey aşırı hızlandığından, daha hızlı davranmak, kısa zamanda daha çok şey yapmak, yapılması gerekenlere yetişememek ve hep bir şeyler eksik kaldı hissiyle yaşamaya alışmak zorunda bırakıldık."
Dizi son yılların oldukça başarılı, sağlık temalı dizilerinden birisi. Sanki hastanedeki insanlar hayatlarını yaşıyorlarken yanlarından bir kamera geçmiş ve onları kaydetmiş gibiydi. Dizide aksiyonlu vaka sahneleri, ameliyatlarda havada uçuşan neşterler vs. yok. Düşük tempolu ilerleyen bir dizi o yüzden ilk…devamıDizi son yılların oldukça başarılı, sağlık temalı dizilerinden birisi. Sanki hastanedeki insanlar hayatlarını yaşıyorlarken yanlarından bir kamera geçmiş ve onları kaydetmiş gibiydi.
Dizide aksiyonlu vaka sahneleri, ameliyatlarda havada uçuşan neşterler vs. yok. Düşük tempolu ilerleyen bir dizi o yüzden ilk bölümden kapatanlar olabilir. Ama gerçeklik açısından benden tam not aldı diyebilirim. Üç beş kişiyle her türlü teşhis, tedavi, ameliyat yapan süper kahramanlar yok. Profesöründen, stajyerine; intörnden, tıp öğrencisine kadar geniş bir kadroya yer vermişler. Vakalardan çok insan ilişkileri ön plandaydı.
Ana konu ise beş doktor arkadaş üzerinden ilerliyor. Dostluklarını izleyen zaten biraz kıskanır. Hepsinin uzmanlık alanları farklı, hepsine parça parça değiniliyor. Bir de müzik grupları var. Her bölümde mutlaka bir şarkı çalıyorlar. Ve her fırsatlarında yemek yiyorlar. O yüzden diziyi izlerken ağzım boş duramadı :).
Bu diziden sonra sağlık temalı çoğu dizi yavan gelmeye başladı. Yorum yapmak gibi bir niyetim yoktu ama duramadım :).