"gerilimin büyük ustası" dedikleri yazarla tanışma zamanım geldi diye düşünerek Fobi'ye başladım ve akışına kapılarak mükemmel bir şekilde okudum. yazarın okuduğum ilk kitabı ama şuna eminim ki son olmayacak. gerilim türünde kitaplar okumayı seviyorsanız, net bir şekilde tavsiye edebilirim. kocasının…devamı"gerilimin büyük ustası" dedikleri yazarla tanışma zamanım geldi diye düşünerek Fobi'ye başladım ve akışına kapılarak mükemmel bir şekilde okudum.
yazarın okuduğum ilk kitabı ama şuna eminim ki son olmayacak.
gerilim türünde kitaplar okumayı seviyorsanız, net bir şekilde tavsiye edebilirim.
kocasının yerine geçen, aynı onun gibi giyinen ve her ayrıntısına kadar ezberlemiş adamla korku ve gerilim dolu maceraya sürüklenen Sarah...
vücudu yanık izleriyle dolu olan yabancı ona fobisi ile yüzleşip korkularını yenmesi, evliliklerinin durumunun farkına varması ve yeni bir hayata başlaması için yardım etmeye çalışır aslında.
ayrıntı falan vermeyeceğim. çünkü böyle bir kitabı anlatacak kelimeleri bulmaya zorlamak istemiyorum kendimi. sadece çok hoşunuza gideceğine eminim
Spoiler içeriyor
az önce bitirdim. bitirir bitirmez ayıp olmasın diye arayı soğutmadan yorum yapayım dedim. hadi bismillah... öncelikle "loop" kelimesinin anlamı "döngü" olduğu için "tetikçiler" çevirisi ne kadar doğru olmuş bilemedim. filmdeki görevlerinden dolayı konulmuş olabilir diyeyim ve geçeyim. filmin ilk 30…devamıaz önce bitirdim. bitirir bitirmez ayıp olmasın diye arayı soğutmadan yorum yapayım dedim. hadi bismillah...
öncelikle "loop" kelimesinin anlamı "döngü" olduğu için "tetikçiler" çevirisi ne kadar doğru olmuş bilemedim. filmdeki görevlerinden dolayı konulmuş olabilir diyeyim ve geçeyim.
filmin ilk 30 dakikasında pek bir şey anlayamamıştım. gerçekten bu 'loop' filmleri beyin yakıyor.
film her ne kadar 2074 yılından bahsetse de asıl olaylar 30 yıl öncesinde meydana gelir. yani 2044 yılında. 2074 yılında zaman yolcuğu icat edilmiştir. fakat zaman yolculuğu yapmak bir süre sonra yasaklanmıştır, aynı zamanda adam öldürmenin de yasaklandığı gibi. bizim bu mafya abilerimiz de takip cihazı yüzünden adam öldüremedikleri için gizlice zaman yolculuğu yaptırırlar. öldürmek istedikleri kişileri bağlı bir şekilde 30 yıl öncesine (2044) gönderirler. gönderdikleri yerde ise kiralık katiller bulunmaktadır. gönderilen kişileri öldürürler ve sırtlarında kendileri için gönderilen gümüşleri/altınları alırlar.
artık sıradanlaşan bu olay başrol karakterimiz Joe'nin kendisini görmesi ve bocalamasıyla değişmeye başlar. tıpkı arkadaşı Seth gibi o da kendisini öldüremez. daha sonra kendisine geldiğinde ise gelecekti hali ile bir savaş içerisine girer, olaylar daha da heyecanlı olur.
geleceğinizi kurtarmak için neler yaparsınız? Joe'nin gelecekti hali gibi küçücük bir çocuğu öldürebilir miydiniz?
cevabınız "hayır" ise bu çocuğun normal bir çocuk olmadığını bilmeniz gerek. kendini kontrol edemeyip insanları öldüren ve geleceğe tek başına hükmeden bir çocuk: Yağmur Getiren.
gelecekten gelen Joe bu küçük çocuğu bulup öldürmek ister iken, normal zamanda bulunan Joe en sonunda olayları anlar ve hepsinin kendi suçu olduğunu görür.
birkaç hatası olduğunu düşünüyorum ama mükemmel bir film olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
9/10
Spoiler içeriyor
2. sezonunun gelmesini sabırsızlıkla bekliyordum fakat sanırım gelmeyecek... bu beni çok üzdü. o kadar mükemmel bir dizi ki nasıl yorumlayacağımı şaşırdım. kart numaralarına ve sihirbazlara ilgiliniz varsa kesinlikle hemen başlamanız gerek. belki birkaç numara da öğrenebilirsiniz. dizi, Cameron adında sihirbaz…devamı2. sezonunun gelmesini sabırsızlıkla bekliyordum fakat sanırım gelmeyecek... bu beni çok üzdü.
o kadar mükemmel bir dizi ki nasıl yorumlayacağımı şaşırdım. kart numaralarına ve sihirbazlara ilgiliniz varsa kesinlikle hemen başlamanız gerek. belki birkaç numara da öğrenebilirsiniz.
dizi, Cameron adında sihirbaz olan bir kişi ve onun ekibinin etrafında dönüyor diyebiliriz. Cameron bir sorunla karşılaşır. adı cinayet olayına karışmıştır. Cameron suçlu olmadığından çok emindir çünkü bir ikizi vardır. ikizi yakalanır ve hapsi boylar. Cameron ise ikizini kurtarmanın peşindedir ve bu olayı düzenleyen 'Gizemli Kadın'ı bulmaya çalışır. bu sebepten dolayı FBI ile birlik olmak ister ve kendini bir şekilde kabul ettirir. böylece olayları çözmede FBI'a yardım eder. sonrası da...
ah Cameron üzümlü kekim numaralarına hasret kaldım.
Jordan ve Gunter'ın arasındaki komik ve sağlam dostluk da baya iyi.
tek sezon olduğu için pek fazla söylenebilecek bir şey yok.
aksiyon da var komedi de. ağlamak isterseniz arada küçük ağlayacak bir şey de bulursunuz merak etmeyin. sezon sonunda üzülmüştüm.
diziyle ilgili tek sorun bu kadar mükemmel iken 2. sezonunun gelmemesi ve devam etmesi gereken bir yerde bitmesi.
Spoiler içeriyor
genel olarak baktığımda izlenebilecek bir filmdi. verdiği mesajlar da tam yerindeydi şu başrol karakterimiz de sorunlu mudur nedir sigarayı bırakmak için gidilir mi abicim oraya dünyanın durumunu ele alan bir film. zengin ve yoksul kavramlarını işlemiş. Tanrı ve kulları da…devamıgenel olarak baktığımda izlenebilecek bir filmdi. verdiği mesajlar da tam yerindeydi
şu başrol karakterimiz de sorunlu mudur nedir sigarayı bırakmak için gidilir mi abicim oraya
dünyanın durumunu ele alan bir film. zengin ve yoksul kavramlarını işlemiş. Tanrı ve kulları da unutulmamış elbette.
başrol karakterimiz ve Baharat kendilerine verilen yiyecekleri tüm katlara eşit şekilde paylaştırmak ister. ama katlardan birinde bilge olan adam onlara tavsiyede bulunur ve yemekleri hazırlayan/platforma yerleştiren kişilere mesaj iletmelerini söyler. bu mesaj da bir tatlıdır. 333 katın sonuna kadar bunu korurlar ama o son katta aç olan küçük bir kız çocuğuna rastlayınca ona vermek zorunda kalırlar. sonrasında Baharat yaralı olduğu için ölür ve başrol karakterimiz kızla birlikte platforma biner. böylece küçük kız "mesaj" olur.
takıldığım konu şu ki, yönetimden olan kadın "16 yaşından küçükler buraya giremez" demişti. o halde bu küçük kız nasıl Delik'te? orada doğduğunu varsayarsak, her gece katlarını değiştiren insanlar nasıl fark etmediler? ama eğer küçük kızdan haberleri varsa o zaman mesajın da bir anlamı kalmıyor demektir.
aslında takılmam gereken son nokta bile olsa takıldım biraz.
Delikteki insanlar sürekli şikayet halindeydi. alt katlarda oldukları için yemek yiyemiyorlardı ve yukarıdakileri eleştiriyorlardı. fakat kendileri yukarı katlara çıktıklarında aynı şeyi yaptı.
333 kat olması ve her katta 2 kişi bulunması bize 666 sayısını verir ve bu yolla da bir mesaj verilmiş olur diye düşünüyorum.
insanlar sürekli "Tanrı varsa neden yoksullara yardım etmiyor?" diye sorarlar. fakat bunun çözümü Tanrı'da değil kendilerinde. insanlar ihtiyacı kadar yeselerdi yoksulluk belki de olmayacaktı. bunun mesajını veren bir film olduğu için çok beğendim.
dünya üzerinde, hatta evrende dahi senin kadar güzel bir dizi var mıdır? hiç sanmıyorum... Doktor'un bana kattığı o kadar çok şey var ki, gelişimimi biraz da ona borçlu sayılırım. ayrıca Steven Moffat'ın yazdığı 1 bölüm bile mi kötü olmaz, çok…devamıdünya üzerinde, hatta evrende dahi senin kadar güzel bir dizi var mıdır? hiç sanmıyorum...
Doktor'un bana kattığı o kadar çok şey var ki, gelişimimi biraz da ona borçlu sayılırım.
ayrıca Steven Moffat'ın yazdığı 1 bölüm bile mi kötü olmaz, çok başarılı bir yaratıcı ve yazar.
en sevdiğim Doktor, 10. Doktor oldu. David Tennant o kadar samimi ve içten oynamış ki hayran kalmamak elde değil. değiştiğinde ağlamıştım... "I don't wanna go"
"Lonely God" Peter Capaldi'yi de es geçmemek gerek. David Tennant gibi rolünü benimseyerek yaşayan ve yaşatan bir oyuncu. yol arkadaşı olan Clara Oswald ise şimdiye kadar gördüğüm en iyi yol arkadaşı. "run you clever boy and be a doctor" repliği ile unutulmaz 'impossible girl' olur kendileri.
sezonların sayısı kesinlikle gözünüzü korkutmasın. başladıktan sonra "neden daha önce başlamadım ki?" demeye de hazır olun. zaten dizi o kadar akıcı ki bölüm sonunun ne ara geldiğine bile şaşırabilirsiniz.
kimse kusura bakmasın ama Doctor Who'yu sevmeyenin zevk anlayışından şüphe ederim.
tek eleştirim Doktor'un kadın olması. bunca zaman erkek Doktor'a alışmış iken buna hiç gerek olduğunu sanmıyorum.
yine jake gyllenhaal ve yine o mükemmel oyunculuğu... başrol karakterimiz Lou, para uğruna her şeyi yapan ve yapabilecek olan bir kişilik. para isteğinin yanında hırsının da olması yapabileceklerinin sınırı olmadığını gösteriyor. "Lou neden böyle bir karakter? bugüne kadar nasıl yaşadı?…devamıyine jake gyllenhaal ve yine o mükemmel oyunculuğu...
başrol karakterimiz Lou, para uğruna her şeyi yapan ve yapabilecek olan bir kişilik. para isteğinin yanında hırsının da olması yapabileceklerinin sınırı olmadığını gösteriyor.
"Lou neden böyle bir karakter? bugüne kadar nasıl yaşadı? toplum arasında nasıl dolaşabildi?" soruları sorulmuştur.
bu soruları sormadan önce toplumu incelemek gerekiyor. dünya medyasını ve insanları anlamak ve irdelemek gerekiyor. Lou karakterinin toplumda bu kadar rahat dolaşabiliyor olmasına toplum yol açmıştır.
filmde de gördüğümüz gibi Nina, Lou'yu sonuna kadar desteklemektedir. aslında Nina da sorunlu bir kişiliğe sahip. sadece Lou daha tehlikeli bir insan ve istediği şeyi elde etmek için yardımcısının ölümüne bile sebep olmuştur.
sonuç olarak insanlar birbirini yetiştirir.
Spoiler içeriyor
anlaması zor bir film olduğunu düşünmüyorum. bir eksik varmış gibi hissettiriyor ama gayet anlamlı bir film. detayları olan bir film olduğunu düşünüyorum. mesela kutudan bebek çıktığı sahneyi hatırlayın. "yetiştirin" diyor. "büyütün" demiyor. annelik ve babalık kavramıyla ilgili bir durum bu.…devamıanlaması zor bir film olduğunu düşünmüyorum. bir eksik varmış gibi hissettiriyor ama gayet anlamlı bir film.
detayları olan bir film olduğunu düşünüyorum.
mesela kutudan bebek çıktığı sahneyi hatırlayın. "yetiştirin" diyor. "büyütün" demiyor. annelik ve babalık kavramıyla ilgili bir durum bu. "ona bir şeyler öğretin, sevin, koruyun, iyiyi öğretin" gibisinden.
ama çocuğu öldürselerdi de bu döngü bozulabilirdi diye düşünüyorum.