Raf Yorumu: Dilan 🐘⃢⃢🦧⃢🦘⃢🐁⃢🦄⃢🐓⃢🐎 (@dilanella)

💪|"Nasa'da herkes aynı renk işer. " Filmde beni etkileyen cümlelerden biri oldu. Hatta bana göre ırkçılığı en orijinal sekilde eleştiren cümle olabilir. Irkçılık demişken, izlediğim çoğu filmde sürekli bi' ırkçılık eleştirisi var. Ben de merak edip nasıl başladığını hangi delinin…devamı💪|"Nasa'da herkes aynı renk işer. " Filmde beni etkileyen cümlelerden biri oldu. Hatta bana göre ırkçılığı en orijinal sekilde eleştiren cümle olabilir. Irkçılık demişken, izlediğim çoğu filmde sürekli bi' ırkçılık eleştirisi var. Ben de merak edip nasıl başladığını hangi delinin birinin kuyuya taş atıp kırk akıllının çıkarmadığını araştırayım dedim.. Ve araştırırken fark ettim ki asıl mesele renk değilmiş!? Şöyle ki Amerika keşfedildikten sonra burayı yaşanılır kılmak için 'sömürgeleri' olan Afrikadan köleler getirilmiş ve en ağır işlerde çalıştırılmışlar. Yani bizim ırkçılık ırkçılık diye bağırdığımız konunun altında yatan asıl olay "sömürgecilik "ve "kölelik" imiş. Ameriganin oyunları işte böyle başlamış.. İlerleyen zamanlarda bu kölelere haklar verilmiş fakat bunlar siyahiler ve beyazlar olarak ayrılmış.. Ben ne anladım bu işten!? 2.değinmek istediğim konu ise -daha doğrusu araştırırken fark ettiğim- kilise mevzusu. Çoğu filmde denk gelmişsinizdir. "Siyahilerin" dinlerine bağlı olduğunu ve hep kilise sahnelerinin olduğunu. Bunun nedeni ise şu: Bu insanlara verilen haklardan biri de kilise açabilme. Çoğu kişi Hıristiyanlığın köleliği meşrulaştırtığını düşünse de Afro-Amerikanlar Musa'nın İsrailoğullarını kölelikten kurtarış öyküsünü on plana çıkarmış ve din onlar için bir umut ve teselli aracı olmuş. İlerleyen zamanlarda da direniş hareketlerine ışık tutmuştur.. Filme gelecek olursak-çok şükür- 3 Afro-amerikan kadının başarı öyküsünü anlatan biyografi tadında enfes bi eser. Gerçek olaylara dayanıyor.. Bu 3 kadın-Katherine,Dorothy ve Mary- NASA da bilgisayar olarak beyazlardan ayrı bi kampüste çalışıyorlar. Ama her şeyleri ayrı.. lavabolardan tutun çaydanlıklara kadar.. Tabii bu olay sadece NASA için geçerli değil.. Olay 1960 yılında Virginia'da geçiyor. O zamanki kanunlara göre beyazlar ve siyahlar ayrı iki kutup gibi.. şehir beyazlara ayrılan bölümler ve siyahlara ayrılan bölümler olarak 2 ye ayrılmış durumda.. Bu arada Virginia Afro-Amerikanlarin ilk yerleştikleri yer. Filmin burda geçmesi güzel bi ayrıntı olmuş. Bu 3 kadının ıstediği 2 şey var :Eşitlik ve Saygı. Katherine bunu matematik/analitik geometri bilgisi ile ,Dorothy yeni teknolojiye olan yatkınlığı ile,Mary ise NASA'daki ilk kadın/Siyahi mühendis olmak için mahkemeye başvurarak hakkını aramasıyla gerçekleştirilecek. Film her ne kadar Katherine üzerine yogunlaşsa da bu aslında bi takım işiydi. Ki zaten bi röportajında 'asıl kişi' bunun bi takım işi olduğunu söylemiş.. Yan karakterlerle olayın desteklenmesi bize farklı perspektifler sunarak aynı amaca ulaştırmaya çalışması takdire şayandı. Dönem ekrana güzel yansıtılmıştı. Kıyafetler çok yerindeydi. Dorothy'nin babaannem gibi giyinmesi hariç .d o atmosferde nefes alabiliyordum.. Harrison'un tabuları yıkması,Katherine normal bi insanmış gibi davranması olana hakkını vermesi ile favori karakterim oldu. Tabii sakızını da unutmamak lazım. Her stres olduğunda sakinleşmek için sakız çiğnemesi.. Güzel bi kapanış konuşması yaptım varsayın. Güçlü ve insan kalmanız dileğiyle. Teşekkürlerrrr 🥂