Raf Yorumu: Berra Nur (@mazot)

Taxi Travis (kısaltılmış metindir ve son iki cümleye kadar kısaltılabilmektedir) Nutkumun tutulduğu, cümlelerimin kesildiği film. Yalnızlığın insanı aynı zamanda hem yargıç hem de cellat yaptığını se7en filminde de görmüştüm ama bunu işleyen izlediğim ilk film Taxi Dirverdı. 26 yaşında, Vietnam…devamıTaxi Travis (kısaltılmış metindir ve son iki cümleye kadar kısaltılabilmektedir) Nutkumun tutulduğu, cümlelerimin kesildiği film. Yalnızlığın insanı aynı zamanda hem yargıç hem de cellat yaptığını se7en filminde de görmüştüm ama bunu işleyen izlediğim ilk film Taxi Dirverdı. 26 yaşında, Vietnam gazisi olan Travis uyku sıkıntısı çeker. Bu durumu fırsata çevirmek için taksicilik yapmaya karar verir. Film bu şekilde başlar. Devamı ise yalnızlık sayesinde pisliklerden korunmuş karakterinin sergisidir. 'Gece olunca bütün hayvanlar dışarıdadır. Fahişeler, hırsızlar, hapçılar, keşler. Hasta ruhu satılmışlar.. Bir gün bir yağmur yağacak ve bütün bu pislikleri temizleyecek' derken taksisine küçük bir kızın binmesiyle keskin bir karar verir. Zira taksisindeki çocuksu sese 'küçük bir kız' gözüyle bir tek kendisi bakar. Artık tanrının göndereceği yağmurun kendisi olduğuna inanmaya başlar. Çavdar tarlasında çocuklar kitabında der ki 'olgunlaşmamış insanın özelliği bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir. Olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesi.' Buna her ne kadar bağlamak istemesem de son izleyişimde aklımdan bu alıntı geçti. Miniğim duygusal bir adamdı. Travisin karizmalığıyla birlikte filmin geneline bakacak olursam görsel şov diyebilirim. Ki her sahnesi bütünü oluşturan olmazsa olmaz parçalardı. Her sahnenin, konuşmanın film için belirli bir yeri ve önemi olduğu belli. Yığınlarca detayla ve harika oyunculukla desteklenmiş bir biçimde acayip net yansıtılmış yalnızlığı ve karakterin baştan meyilli ruhunun yavaş yavaş psikopata dönüşmesini izledim. Başkarakterin mekanı basıp milyon tane adamı indirmesinden huylanan bir seyirci olarak da şunu söyleyebilirim; travisin başarısı düşük çatışması şu izlediğim filmler arasında en beğendiğim çatışma sahnesiydi. Ve son olarak olur ya bir gün hafızamı kaybederim, o kanlı ellerle sıkılan üç hayali kurşunu ve ayna karşısında özgüven tazelediği sahneyi unutmak benim için önemli kayıplardan biri olacaktı. 'You talking to me, you talking to me? Then who the hell else are you talking... ypu talking to me? Well ım the only one here Buraya bir Travis fotoğrafı koyabilecek olsaydım, suç mahaline giderken, soluk benizli, tam takır hazır, taksi sürerkenki o halini koyardım. Travis bir yargıç, kahraman, katildi. O 'saldırgan bir peygamber'di.