Raf Yorumu: öznur abır (@znurabr)

Yine bir şeylerle uğraşırken ses olsun diye açıp vurulduğum bir dizi. İşin sırrı burda mı acaba ya sıfır beklenti ile açınca çok beğeniyorum her şeyi. Daha önce hiç duymadığım bir diziydi ve ilk bölümü öylesine açmama rağmen çok beğendim. (Yeni…devamıYine bir şeylerle uğraşırken ses olsun diye açıp vurulduğum bir dizi. İşin sırrı burda mı acaba ya sıfır beklenti ile açınca çok beğeniyorum her şeyi. Daha önce hiç duymadığım bir diziydi ve ilk bölümü öylesine açmama rağmen çok beğendim. (Yeni izlediğim için abartıyorum sonrasında bu kadar beğenmeyeceğim muhtemelen jsksks) Yedi bölümden oluşuyor ve her bölümü birbirinden bağımsız, zorlasan farklı farklı filmler çıkacak bölümlerdi. Kesinlikle diziye tutunmanızı sağlayacak seviyede bir ilk bölümdü.Hiç beklemediğim yerlerde hiç beklemediğim şeyler oldu. Bu adam da yapmaz dediklerimiz neler yapıyor. Sürekli başka birine kızarken buldum kendimi. İkinci bölümde at gibi giden it gibi mi dönüyordu onu mu vermeye çalıştınız bize noldu ya? Ya da yaşattığımızı yaşamadan ölmüyor muyuz? Damlaya damlaya göl olur? O da mı değil? Peki. Üçüncü bölüm her şeyiyle tam bir romantik komediydi. Özgüven problemi olan sosyal anksiyeteli ama zehir gibi güzel kızımız, bütün kızların peşinde olduğu ama yine de kimsenin dönüp bakmadığı hatta ezdiği o kıza çekilen yakışıklı erkeğimiz, bir ofis, Allah başka dert vermesin diyeceğimiz dertler, kimsenin yapmaya cesaret edemeyeceği gereksiz bir şovla biten son. Tebrikler klasik bir romantik komediniz oldu. Bence araya gülelim diye koyulan bir bölümdü. Güldüm de. Şen kahkalar attırmadı ama fena da değildi. Dördüncü bölüm ah dördüncü bölüm... Empatiden canım çıktı. Benim empatiler hep sempatiye kaçıyor ama neyse. Başına gelme düşüncesi korkunç bir olay. En etkilendiğim bölüm buydu sanırım. En başarılı bulduğum kesinlikle ilk bölümdü ama bu bölümden çok etkilendim. Fazla ütopik bir karakter çizilmiş bilmiyorum ben mi abartıyorum ama kimsenin gerçek hayatta böyle olduğuna inanmıyorum. Güven problemlerimi dökmek gibi olmasın ama yapmayın ya cidden yok böyle bir insan. Umarım vardır ama varsa çok sevinirim... Beşinci bölüm ciğerimi söktü. Ağır dramı hiç sevmiyorum. Yaşlı bir amcanın kimsesizliği işleniyor bu bölüm ama neden kimsesiz huysuz ihtiyar onu da öğreniyoruz. Ah Tilbe Saran öyle güzelsin ki... Hâlâ bu bölüme üzülüyorum. Altıncı bölümde resmen You dizisini çekmişiz. Bizden çalmışlar aga asın bayrakları. Bence koydukları gerilim müzikleriyle sonu çok tahmin edilebilir kılmışlar ama tahmin edilmesin ters köşe yapalım telaşında olduklarını da düşünmüyorum. Başarısız bir ters köşeden çok başarılı bir gerilim gibi geldi bana. Müzikler baya gerdi beni. Yedinci bölümdeki oyuncuyu hep aynı tipte gördüğümüz için gına geldi. Farklı bir rolü varsa ki umarım vardır ben bilmiyorum ve şu "her kızla olam onunla da yatam bununla da yaşım kemale erince insanların deyimiyle düzgün kadın bulam onla evlenem ama öncesinde illa serseri olam her çiçekten bal alam" tiplemesi 🤦‍♀️bu bölümü düz sevmedim romantik komedi bölümü bile daha sevilesiydi...