Evet beyler bayanlar o an geldi! Benim için çok özel, anlamlı ve en sevdiğim filmi yazıya dökücem bugün sizler için. (Tam olarak duygularımı açıklayabilir miyim emin değilim) İki ilizyonistimiz var biri hayatını bu mesleğine adamış diğeri ise yaşadığı trajik olaydan…devamıEvet beyler bayanlar o an geldi!
Benim için çok özel, anlamlı ve en sevdiğim filmi yazıya dökücem bugün sizler için. (Tam olarak duygularımı açıklayabilir miyim emin değilim)
İki ilizyonistimiz var biri hayatını bu mesleğine adamış diğeri ise yaşadığı trajik olaydan ötürü amacı sadece intikam almak ve bu rekabette rakibini ezmek.
Michael Caine'in dediği gibi Saplantılar gençlere göredir. Filmin en dikkat çeken kelimesi de saplantıdır. Bana göre saplantı dünyadaki en tehlikeli hastalıklardan biridir. Bu hastalığı yenmek neredeyse imkansız. Alfred Borden ve Robert Angier saplantılarının sonuna kadar gidiyorlar bu uğurda en kıymetlilerinden vazgeçmek zorunda kalabiliyorlar. Kör gözleriyle tek bir hedefe kitlenmiş şekilde bu amaç için herşeyi yapabiliyorlar. Çok da mantıklı değil biliyorum ama dediğim gibi saplantılar böyledir.
Christian Bale ve Hugh Jackman baş rolde peki yönetmen kim? Christopher Nolan!
En sevdiğim Oyuncudan (Christian Bale) ve en sevdiğim yönetmenden ( Christopher Nolan) böyle bana dokunan içinde kaybolduğum, karakterlerle empati yapıp birlikte yaşadığım ve her ayrıntısı titizlikle hazırlanmış, muhteşem bir film izleyince ne mi oluyor?
Her izlediğim de Tüylerim diken diken, gözlerim dolu ve her sene düzenli olarak 2 defa izlediğim bir film oluyor. ( Dün 20 mi 25 kere mi ne oldu izlediğim)
Yan roller Sarah, Olivia ve Michael Caine'in canlandırdığı Cutter da kendine has etkileyici karakterler. Hele o küçük kız her gördüğümde tatlı bir tebessüm ettiriyor bana.
Ayrıca Nichola Tesla'ya dikkat çeken ve o yıllarda piyasayı kontrol altına almış kişi ve kurumlardan gördüğü baskıyı ve tacizleri de anlatıyor bu eser.
Filmi her izlediğimde yeni bişeyler öğreniyorum.
(İzlemeyenler için Spoiler Alarmı!!!)
Küçük çocuğa gösteriden sonra kuşu gösterip "Bak ölmedi yaşıyor" dendiğinde çocuğun "Hayır ama kardeşi öldü" demesi finale bir gönderme!
İkisinin de eşlerinin öldüğü şekilde ölmesi...
Filme ismini veren Prestige'in latincede İlizyon anlamına gelen Praestigium kelimesinden türemesi...
Filmin başında da dediği gibi bir gösteride en önemli kısmın sonu yani Prestige bölümü olması ve Film finalinde bu söylediğini bizi şoke ederek göstermesi...
Filmde yer alan en önemli gösterinin yani "Yer değiştiren adam " gösterisini ilk Alfred Borden yapmasına rağmen filmde bize gösteriyi ilk Robert Angier'den göstermesi... Bunu belki de, bize Angier'in gösteri için daha çok emek verdiğini anlatmak için yapmıştır.
(İzlemeyenler için Spoiler Alarmı Bitti)
Artık sona gelecek olursak Benim En sevdiğim filmdir The Prestige. Ve yanına hiçbir film yaklaşamaz.
Filme Puanım : Hayatımdaki en güzel anıyı tekrar tekrar seyredebilme...
Son olarak
Are You Watching Closely?