Bir koku alıyorum bi dakika, aaa buram buram Aronofsky kokuyormuş 🤌🏿 evet evet, siyah kuğu, bir rüya için ağıt ve mother! filmlerinden bildiğiniz Aronofsky. Öncelikle belirtmeliyim ki, Darren Aronofsky'nin tarzını, üslubunu beğenmeyler dükkanın önünü kapatmasın. Çünkü yine kendi kaleminde bir…devamıBir koku alıyorum bi dakika, aaa buram buram Aronofsky kokuyormuş 🤌🏿 evet evet, siyah kuğu, bir rüya için ağıt ve mother! filmlerinden bildiğiniz Aronofsky.
Öncelikle belirtmeliyim ki, Darren Aronofsky'nin tarzını, üslubunu beğenmeyler dükkanın önünü kapatmasın. Çünkü yine kendi kaleminde bir işe imzasını atmış. Bu adamı anlamak için kalemini, tarzını bilmek gerekir. Basit ve sade konuları öyle zekice, değişik ve bol metaforlu bir yolla anlatıyor ki hayran kalıyorsunuz (en azından ben kalıyorum). Darren abim olur o yüzden övüyorum djdjjdlsls
Film yine çalkantılı ve kafa karıştırıcı. Üzerine oturup düşündürüyor, kafa patlattırıyor. Farklı kültür ve inanışları birbirine harmanlayıp önümüze bir buçuk saatlik bir eser bırakıyor. Zaten dini konuları elden geçirip hiç çekinmeden kendi yorumunu katmayı çok sever kendileri. Amaaa bu filmi çekerken baya talihsizlikler yaşamış ve 6 yıllık bir süreç olduğundan mütevellit bağlamaya çalıştığı konular bu sefer azıcık gevşek kalmış. Yine de bu filmi kötü yapmıyor. Hatta birçok konuyu, kültürü alıp cesurca harmanlaması bile geçer not alır.
Peki film diyip duruyoruz, konusu ne bu filmin? "Sonsuz yaşam?"
Ölümle yaşam arasındaki ince çizgiyi ya da ölümsüzlüğü farklı inançlardan hatta dinden ve bilimden bakmamızı sağlıyor. Şimdi bir düşünün, ölümsüzlüğü konu almak istiyorsunuz ve bunu yaparken maya öğretilerine, ölümden sonra huzurlu bir yaşam olduğuna inanan bir kadın ve ölümün sadece bir hastalık olduğunu, tedavisini bulabileceğine inanan bir adam koyuyorsunuz. 3 farklı zamanı da kattık mı, alın size Aronofsky. (Basit bir olay örgüsü kurayım, ordan yola devam ederim demiyor Aronofsky). Çook farklı bir yol izliyor. İşte, nasıl anlattığını görmek için de açıp izlemeniz gerekiyor. Türüne baktığınızda bilim kurgu ve romantik yazdığını görürsünüz ama izledikten sonra afallayabilirsiniz. O klasik Hollywood romantiklerinden ya da bildiğiniz bilim kurgulardan değil.
("Mother!" ve "Enemy" düşmanlarına tavsiye edilmez)
Oyuncular ve oyunculuklara gelirsek, Hugh Jackman muhteşem bir seçim olmuş. Bu 6 yıllık süreçte Brad Pitt düşünülmüş hatta olmuş ama olmamış (oralar karışık). İyi ki de olmamış. Neden bilmiyorum ama bu rol için Brad Pitt gözümde canlanmıyor maalesef. Rachel'ın oyunculuğu ise muazzam. Biraz daha konuşsa inanırdım. Her duyguyu insana geçirmeyi de başaramazsın be kadın.
Bir de soundtrack yine muazzam olmuş.
>>>>> SPOİLER <<<<<
Filmi çözümlemesi oldukça zor. Aslında zordan ziyade her teoriye uyum sağlayabilirken, sağlamayabilir de. Normalde bize ipuçları bırakıp bu bu, şu şu diyen yönetmenimiz bu sefer bizi bizimle bıraktı. Bu yüzden yüzlerce teori çıkabilir. Ben kendi kafamda oturan senaryoyu aktarayım birazcık.
1500lerde geçen hikaye İzzy'nin yazdığı kısımlar olduğunda hem fikirsek, 2500lü yıllarda geçen olaylar da kocasının yazdığı kitabın son bölümü. Bu durumda 2000ler günümüz ve esas zaman oluyor. Hatta şuradan anlayabiliriz; adamı hastanede yaşlı bir adama bakarken görüyoruz ve gözleri yüzüğe kitleniyor. Benim çıkarımıma göre ölümsüzlüğü bulamamış, yaşlanmış ve artık o da ölüm döşeğinde. Yani bir nevi kendi geleceğini görüyor. Tabi bu zaman içinde de karısının inandığı öğretileri benimsiyor. Hatta karısının anlattığı hikayeden dolayı bir tohumu alıp İzzy'nin mezarına gömüyor. Bu da karısının görüşlerine inanmaya başladığını gösterir.
Bundan ayrı olarak, 2500lerde geçen zaman; adamın ölümsüzlüğü bulmasıyla birlikte karısına karısının inançlarıyla ulaşma olarak adlandırabiliriz. Ama bana kitabın ilk ve son kısmı diye ikiye ayırmak ve esas zamanı ortaya çıkarmak daha makul geliyor. Dediğim gibi kimse net bir şey söyleyemez ya da bu doğru diyemez çünkü Aronofsky'nin asıl amacı da buymuş (keşke olmasaymış). Normalde evet böyle bize bırakılan ya da kafa patlatmalı yapımları severim ama bu sefer bir şeyler kendimce eksik kaldı. Buna rağmen sen muhteşem bir detaysın Aronofsky. Yerin hep ayrı kalacak. Ayrıca bir sürü yeni bilgi de kazandırıyorsun bizlere daha ne olsun be adam.
Xibalba'da görüşmek üzere..