Akşam saatlerinde Amerika sokaklarında paten sürmek gibi bir hayaliniz varsa bunu aklınızda görselleştirmede bu dizinin yardımı dokunabilir. Dizinin yapımcılığının bir kısmını ve güzellik ihtiyacının tamamını Amy Adams üstleniyor. Uzun soluklu bir gizem, psikolojik/gerilim dizisi izlemek istiyorsanız buyurunuz. Sekiz bölümden oluşmasına…devamıAkşam saatlerinde Amerika sokaklarında paten sürmek gibi bir hayaliniz varsa bunu aklınızda görselleştirmede bu dizinin yardımı dokunabilir. Dizinin yapımcılığının bir kısmını ve güzellik ihtiyacının tamamını Amy Adams üstleniyor.
Uzun soluklu bir gizem, psikolojik/gerilim dizisi izlemek istiyorsanız buyurunuz. Sekiz bölümden oluşmasına rağmen uzun soluklu dememin sebebi ise dizinin epey yavaş akması. Ancak bu benim için sorun olmadı. Genelde yapımların yavaşlığından şikayetçi olmam.
KONU: Çocukluğunu geçirdiği kasabada iki kız çocuğunun öldürüldüğü haberini alan ve muhabir olan Camille, patronu tarafından buraya gönderiliyor. Camille ise bu olayları araştırırken küçüklüğündeki olayların da etkisiyle garip şeyler yaşıyor.
Dizi, insanı içine çeken ve merak ettiren bir gizemle başlıyor. Ve hâlâ gizem unsurunu içerse de ortalara doğru bir aile dramasına dönüşüyor. Hani şu geçmişte annesi kendisine iyi bakmadığı için kızını bok gibi yetiştiren anne tiplemesi. Evet, dizi hayatınızda görebileceğiniz en kanser anneye sahip. Ve dedikodunun eksik olmadığı bir kasaba da var elimizde. Camille de bunlarla uğraşıyor geçmişte yaşadıkları yetmezmiş gibi. Bunlardan dolayı dizinin insanı sürekli darlayan bir havası var. Ancak bu dizinin bir eksiği gibi görülebilecek olsa da olması gereken bu. Sadece bu darlamayı hep aynı etkenlerle hissettirmeleri sizi biraz sıkabilir. Sonlarına doğru ise psikolojik/gerilimi dibine kadar yaşatıyor dizi. Olaylar yavaş yavaş çözülmesine rağmen daha da çok gerildim. Hâliyle de dizinin başında katili bulma edasıyla ekrana kitlenmişken sonlara doğru kendimi karakterlere, ruh hâllerine, nasıl düşündüklerine kitlenmiş hâlde buldum.
Dizinin karmaşık bir kurgusu var. Bazen Camille' nin anılarını bazen de gördüğü halüsinasyonları izliyoruz. Bu da neyin gerçek neyin hayal olduğunu anlamamızı zorlaştırarak bulmacayı daha zevkli bir hâle getiriyor. Ve hayaller ile gerçek hayat arasındaki geçişler de oldukça ustacaydı. İzlerseniz bana bu konuda hak vereceğinize eminim.
Dizide ara ara önemsiz gördüğüm kişilerin hayatlarından kesitler gösteriliyordu. Bu da kasabanın şerifinden tutun, en duygusal kişisine kadar herkesten şüphe duymamı sağladı. Ama bazen gereksiz görüntüler izlediğimi de düşündürmedi değil.
SPOILER-------------------------------------------------------------------Şefin sürekli katilin erkek olduğundan emin olması (güç gerektirdiği için) ve bazılarının da katilin kadın da olabileceğini hatırlatması iyi, hoştu ama sürekli bunun üstünden geçmeleri bazı şeyleri gözümüze sokmuş. Neyseki tüm hikâye katilin üstüne yazılmamış bir diziydi.
------------------------------------------------------------------------BİTTİ
Müzik seçimleri gayet iyiydi. Her bölüm farklı bir müzikle izlediğimiz introyu çoğu zaman geçmemişimdir. Ayrıca dizi, bazı noktalarıyla bana "13 Reasons Why" ı hatırlattı.
8/10
🎼 Thinking of a Place - The War On Drugs
🎼 Can't Take My Eyes Off You - Frankie Valli
🎼 I Was Wrong - Chris Stapleton