Raf Yorumu: Yavuz Ve Kenan (@yavuzkenan)

Filmin yapılış süreci aslında filmin kendisi Öncelikle film hakkındaki görüşlerime geçmeden, filmin yapılış hikayesini anlatmak istiyorum. Bu hikayeyi de çok sevdiğim kurgucu Mustafa Presheva'dan duymuştum. Yönetmen Derviş Zaim bu filmi annesinin emeklilik ikramiyesiyle çekmeye başlamış. Öncesinde, o sıralar reklam yönetmenliği…devamıFilmin yapılış süreci aslında filmin kendisi Öncelikle film hakkındaki görüşlerime geçmeden, filmin yapılış hikayesini anlatmak istiyorum. Bu hikayeyi de çok sevdiğim kurgucu Mustafa Presheva'dan duymuştum. Yönetmen Derviş Zaim bu filmi annesinin emeklilik ikramiyesiyle çekmeye başlamış. Öncesinde, o sıralar reklam yönetmenliği yapan Ezel Akay'a çok ısrar etmiş " birlikte çekelim" diye fakat Akay kabul etmemiş. Film toplam 1 saat 17 dakika ve ilginç olanı filmin ham kayıtları 3 saati bulmuyor. Bu da şu demek oluyor, oyuncu oynuyor ve tekrarı alınmadan kesilip başka sahneye geçiliyor neredeyse tüm sahnelerin birer teki var. Ve bu çok zor bişey. Orda da tabi devreye Mustafa Uğurlu'nun muhteşem performansı giriyor. Sonra devreye Ezel Akay giriyor Mustafa Presheva'yla birlikte ve görüntü ve ses olarak büyük katkı sağlıyorlar filme. Hatta izleyenler farketmiştir film başlarında görüntü olarak çok kötü ve ışık yetersizdi ortalarından sonra farkı anlayabiliyorsunuz. Unutmadan film dublaj. Film kaba montajından sonra Cannes'a gönderilmiş Cannes'dan prodüktöre gelen cevap ise şu "Sen kafayı mı yedin?" bu olaydan sonra prodüktör rejiden ismini sildirmeye çalışmış sbzjzıxjs Sonrasında Mustafa Presheva'nın kısıtlı imkanlarla büyük iş başarmasının ardından film Altın Portakal'da "En iyi film" "En iyi oyuncu" ve "En iyi kurgu" ödülü alıyor. Sonrasında ise bu filmde ismi emeği geçen herkes sektörde bir yerlere geliyor. Aysen Aydemir hariç kendisi filmden 3 yıl sonra vefat ediyor. Benim film hakkındaki görüşüm tüm bu olanların etkisinde kalmayarak şunu söyleyebilirim denenmiş ve yapılmış. Yeşilçam etkisinden çıkıp kendince özgün ve cesur bir film olmuş. Filmin başlarındaki o mistik hava çok hoşuma gitti. Başrolün kim ve nasıl biri olduğunu bilmeden yaşadıklarıyla onu tanımamız güzeldi. Mustafa Uğur ise hayatının bir bölümünde sanki bu hayatı deneyimlemiş gibi ustaca ve oldukça doğal oynamış. Film boyunca nahoş ilerleyen hikayenin sonu da yine nahoş bir şekilde bitmiş. Görüntü ve sesin kötü, yan rollerin acayip kötü oynamasına rağmen tek bir adamın başından geçen bu filmi izlerken hiç sıkılmadım. Aksine keyif aldım. Filme Puanım : Yaz ortasında bulutlu serin bir gün Esenlikle Kalın 🖐️