Doğan Cüceloğlu'nun kişisel gelişim türü altında yazmış olduğu " Keşke'siz bir yaşam için iletişim donanımları" adlı kitabın seminer havası içinde yazılmış olması kitabı sürükleyici hale getirmiş ve kitabın bölümlere ayrılmış olması ise kitabı daha anlaşılır kılmıştır. Her bölümün başında yer…devamıDoğan Cüceloğlu'nun kişisel gelişim türü altında yazmış olduğu " Keşke'siz bir yaşam için iletişim donanımları" adlı kitabın seminer havası içinde yazılmış olması kitabı sürükleyici hale getirmiş ve kitabın bölümlere ayrılmış olması ise kitabı daha anlaşılır kılmıştır. Her bölümün başında yer alan şiir ve sözlerin oluşu kitabın dikkat çekici olmasını sağlamıştır. Kitabın yazılma amacına gelicek olursak yazarın kitabında da belirtmiş olduğu gibi, kendiniz, yaşamınız, ilişkileriniz konusunda bilincinizi donatmak için yazılmıştır.
Benim kitaptan çıkardığım sonuçlar...
1. Bilinci donanmış insan,bilinci donanmamış insandan her zaman ve her koşulda daha etkili ve güçlü olacaktır.
2. İnsan, muhteşem bir potansiyeldir ve bunun bilincinde olan toplumlar, eninde sonunda diğerlerinden daha üstün olur.
3. İnsanoğlu algı dünyasında yaşar. Bir şey, farklı kimseler tarafından farklı şekilde algılanabilir. Davranışın anlamı, kişinin algılamasında gizlidir.
4. Sürekli iletişim içindeyiz. Çoğu kişi sadece sözle iletişim kurulduğunu düşünür. Halbuki iki insan birbirinin farkına vardığı andan itibaren iletişim başlamıştır. Çünkü alıcıya gönderilen sözlü ve sözsüz her mesaj iletişim aracıdır.
5. Her girdiğiniz ortamın size verdiği mesajlar vardır. Mesela ev sahibi misafirini özel misafir odasında ağırlayarak misafirine kendisini önemsediği mesajını verir.
6. Birbirimizin farkına varınca başlayan iletişim, çok kanallı bir süreçtir;her bir duyu organı, bir iletişim kanalı işlevini görür. Mesela görsel kanal da bakışımızla, yüz ifademizle, oturuşumuz ve kalkışımızla karşımızdakilere ve çevremizdekilere sürekli mesaj veririz. Tatsal kanal da ise yazarın verdiği örnek çok hoşuma gitti diyor ki; geleneğe göre, kız istemeye gidilince, kızın kahveye koyduğu şeker miktarına göre, isteyen kişiye gönlünün olup olmadığı anlaşılırmış. Doğrudan konuşma olanağı vermeyen kültür, kıza,başka bir kanaldan kendini ifade olanağını böylece sağlamış oluyormuş.
7. Her iletişim durumunda iki düzey vardır; olayların algılanıp,yorumlanıp, anlamlandırıldığı bireylerin " öznel iç dünyası " ve bireylerin o durumda göstermek ve söylemek istediği mesajlardan oluşan " sosyal dış dünyası." İletişim sırasında sosyal dış dünyayı görürüz. Ama bunun arkasında gerçekte bir öznel iç dünya vardır.
8. İnsan hem bağımlı, ait olmak ister hem de bağımsız, birey olmak ister.
9. Umursama iki düzeyde gerçekleşir. İlk düzey bireyin kendisini umursamak, ikinci düzey ise bireyin sınırlarını ve sorumluluğunu umursamaktır.
10. Kişi kabul edilmek, değerli olmak,bir bütünün vazgeçilmez parçası olmak ister.
11. Kişi güvenilir ve yeterli olmak ister.
12. Kişi önemsenmek ve sevilmek ister.
13. Korku kültüründe kişi, kendisini korkutan güce saygı duyar. Değerler kültüründe ise kişi,diğer kişilerin özüne saygı duyar.
14. Korku kültüründe ezenler ve ezilenler vardır; değerler kültüründe ise 'doğru olanı' yapan 'biz bilinci'nde insanlar vardır.
15. Kişi ister eğitim görmüş ister kara cahil olsun, ister Türkiye'de ister Japonya'da büyüsün, bütün insanlar için geçerli bazı temel değerler vardır.
16. İlişkilerde sevgi temel alınırsa mutlu bireyler yetişir. Korku temel alınır ise de mutsuz ve başarısız bireyler yetişir.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Okuyan ve okumayı düşünen herkese keyifli okumalar dilerim.