Sizce ahlak ile din ayrı düşünülür mü? Peki, ahlak nedir ve ahlakı hem dinden hem de etikten ayıran şey veya şeyler nelerdir? Meta-etik hk. ne düşünüyorsunuz?
supheBununla ilgili Tanrısız Ahlak'a başlayıp yarım bırakmıştım. Bence tanrısız ahlak olur, din'in veya tanrı'nın bu konudaki işlevi kendi iradesiyle ahlakı…devamıBununla ilgili Tanrısız Ahlak'a başlayıp yarım bırakmıştım. Bence tanrısız ahlak olur, din'in veya tanrı'nın bu konudaki işlevi kendi iradesiyle ahlakı sağlayamayacak olan insana (ki herkese gerekmiyor demek ki 🙄) bir ödül ceza sistemiyle iyi olduğunu iddia ettiği şeyi yapmaya itmesi. Yani din hem yasamayı, hem de bunun yürütmesini yapıyor, yapmaya çalışıyor. Etik ve ahlakın ayrıldığı yer de sanki: Ahlak daha duygusal, sosyal ilişkileri de kapsıyorken; etik daha net, elle tutulur olayları ve davranışları ele alıyor. Yani aile içindeki ilişkilere ahlak çerçevesinde bir doğru yanlış ataması yaparız da iş hayatında olan bir şeye etik çerçevesinde gibi. Ama yine de ahlak etiği de kapsayan büyük küme gibi geliyor bana. Ama bu söylediklerim terimsel karşılıklarından çok gümlük hayatta kullanım yerlerinden dolayı bende çağrıştırdıkları 😅
Meta-etik hakkında da aslında ilk defa duyduğum bir terim o yüzden net bir fikrim yok ama her şeyin sorgulanması iyidir bence😁
3y
1 beğeni
Yanıtla
saltukAhlak ve din zaten ayrıdır. Ahlak her dönemde ve durumda değişebilecek şeylerken din dogmalardan oluşur ve katıdır. Kuranın hiç değişmemiş…devamıAhlak ve din zaten ayrıdır. Ahlak her dönemde ve durumda değişebilecek şeylerken din dogmalardan oluşur ve katıdır. Kuranın hiç değişmemiş olması ya da etkisini kaybetmiş olsa da hala varlıklarını sürdüren ütopik Marksistler bunun iyi örnekleridir.
İkinci yorumuna ithafen: din elbette ahlak olmadan düşünülemez ama ortaya çıktığı dönemin ahlakı o. Mesele örnekleyelim; aşılar ilk ortaya çıktığında hem papalık, hem protestanlar hem de ortodokslar "ölmesi gereken kişinin aşı ile kendini kurtarması günahtır" (günah denilen şey ahlaka da aykırı kabulü ile) dediler. Çünkü o vakte kadar önemli olan yaşamak değil tanrı için ölmekti. Zaten dinlerin bu kadar etki kaybetmesinin sebebi bu. Din öbür dünyayı satar, bugün farkındayız ki bu safları suistimal etmenin bir yolu.
3y
3 beğeni
Yanıtla
—— Yanıtları gör (1)
ayssssegulAhlak ile dinin bir arada olmadığını düşünenlerdenim ama dinin ahlak olmadan düşünülmeyeceğine inanıyorum. Yani ahlaklı yaşamı seçen ile dini olan…devamıAhlak ile dinin bir arada olmadığını düşünenlerdenim ama dinin ahlak olmadan düşünülmeyeceğine inanıyorum. Yani ahlaklı yaşamı seçen ile dini olan bir insanın yaşamı arasında büyük fark olabilir. Din, inançlar ve ahlakın iyiliğini ortaya koymaya çabalayan bir alan. Oysa kötülüğün ahlakı da vardır. Burada da etiklik ortaya çıkıyor. Ahlaki norm, toplumcu bir bakış açısında doğar, büyür ve şekillenir. Bu nedenle değişime uğrayabilir. Hiçbir dine inanmayan birinin bu nedenle ahlaklı bir yaşam sürdüğü görülür. Döneme bakınca din sahibi bir insanın ahlaki normları reddettiği de görülüyor. Dini ahlaktan ayıran en büyük nokta ise statiktir, değişmez, geliştirilmesi, bir kural kaide niteliğindedir. Meta-etik hakkında fikirlerinizi de merak ediyorum. Cevap veren herkese teşekkürler.
craftsmanBence ayrı düşünülebilir.dinsiz bir insan yada ateist diyelim insan haklarına saygılı, erdemli ve ahlaklı bir hayat sürebilir.bizim etrafımızda böyle bir…devamıBence ayrı düşünülebilir.dinsiz bir insan yada ateist diyelim insan haklarına saygılı, erdemli ve ahlaklı bir hayat sürebilir.bizim etrafımızda böyle bir insan olmayabilir ama bu olmayacağı anlamına gelmez.aslinda ahlakli olmak dinin gereği değil insanlığın gereği insan olmanın kuralıdır.din kişi ile Allah arasındadır.ahlak ise insanlar arasındadır.
3y
4 beğeni
Yanıtla
nipponAhlak ve din ayrı düşünülemez. Diğer dinler de bilemem ancak İslam da yer yoktur.