Politik vizyon aşılama postu
Bu post herhangi bir tartışma ortamı yaratmak için değil insanlara bakış açısı sunmak ve genele yayılmış olan politik vizyonsuzluğa son vermek amacıyla atılmaktadır. Katılmadığınız görüşleri karşıt argümanlar sunarak belirtebilirsiniz.
Türkiye'nin şu anki durumunun genel durumu ve…devamıPolitik vizyon aşılama postu
Bu post herhangi bir tartışma ortamı yaratmak için değil insanlara bakış açısı sunmak ve genele yayılmış olan politik vizyonsuzluğa son vermek amacıyla atılmaktadır. Katılmadığınız görüşleri karşıt argümanlar sunarak belirtebilirsiniz.
Türkiye'nin şu anki durumunun genel durumu ve duruma önceden maruz kalmış ülkelerle kıyaslandığında muhtemel sonucu:
Türkiye şu sıralar enflasyon problemi ile insanların fazlasıyla fakirleştiği, sığınmacı krizlerinden dolayı güvenliğin azaldığı, ülke geneline yayılmış nepotizm sebebiyle bürokrasisinin çürüdüğü, devlete ait kazanç sağlayan kurumların hükümet yanlısı iş adamlarına devredildiği ve halkın temel ihtiyaçlarına cevap veren bu kurumlar üzerinde tekelleşme olduğu, gelir eşitsizliğinin çok arttığı, politik karmaşa yüzünden her kafadan bir ses çıktığı ve buna rağmen ülkenin tek adam tarafından yönetildiği, vekillik ünvanının hukuk yapmaktan çok rant kovalama aracı olarak kullanıldığı, kollu kuvvetlerinin tamamen hükümet yanlısı şekilde baskı altında tutulduğu, bütün bu problemlerin yanısıra kötüleşen eğitim sistemi yüzünden kendi yurttaşları arasında dahi suç oranının çok arttığı bir ülke.
Şimdi problemleri tek tek inceleyeyim.
Enflasyon:
Cumhuriyet kurulmadan öncesinden beri süregelen ayan ve bürokrat kavgası cumhuriyet kurulduktan sonra da dinmedi, buna Türkiye'nin kulturkampfı demek yanlış olmaz. Bir tarafta devlet yapısını ve cumhuriyeti savunan bürokratlar varken diğer tarafta alt tabakadan gelmiş, zenginleşme peşinde koşan ve kitleleri din siyaseti ile manipüle eden grup var (Farklı gruplar da var ancak en büyük iki grubu inceleyeceğiz). Bürokratların kurduğu kamu kurumlarını neo-liberalizm adı altında satıp sıcak para ile kitleleri kendi yanına çekmiş olan sağ cenah artık satacak bir şey kalmadığı için ve son 20 yıllık süreçte artı değer üretebilecek kitleler yaratmadığı için ülkeye para kazandıramaz olmuş, hatta ve hatta ülkenin en büyük holdingleri zaten hükümet yanlısı insanların elinde olduğu için oradan gelen vergilerden de vazgeçilmiş. Bu durumun sonucu olarak ülkede enflasyon tırmanmış, bunun çıkış yolu ise yönetime kreditesi yüksek insanları getirip ucuz borçlanma ile eskisi gibi bazı sektörleri tekrar devlet tekeline almaktan ve artı değer üretebilecek nesiller yetiştirmekten geçiyor.
Muhtemel sonuç:
Daha önce bu denli enflasyona maruz kalmış ülkeler iflas açıkladı, Türkiye'nin yüksek borçlanma oranı da muhtemelen iflas ile sonuçlanacak ya da bir sonraki hükümetin kendini önceki hükümetin borçlarından sıyırması ile de sonuçlanabilir (bkz: 2008 Yunanistan ekonomik krizi).
Sığınmacı krizi:
Son dekadda ülkeye tam olarak sayısı belli olmayan ancak aşağı yukarı 10 milyon gibi bir sayının öngörüldüğü miktarda sığınmacı doldu, hükümet bunların bir kısmına cüzi denebilecek miktarda para karşılığı vatandaşlık sattı ve Türkiye demografisi altüst oldu. Gelen sığınmacılar ekonomik ve sosyal olarak vatandaşlar üzerinde sadece külfet olmakta, hükümet kanadı kendi vatandaşlarının değil sığınmacıların tarafını tutmakta halkın öfkesi gün geçtikçe artmakta, öyle ki insanlar artık açıkça kendini ırkçı olarak lanse etmekten çekinmiyor. Bunun açıkça yanlış bir tutum olduğu ve işe yaramayacağı bilinmesine rağmen sergilenmesinin nedeni vatandaşların öfkesini gözler önüne sermektedir.
Muhtemel sonuç: bu öfke iyi bir örgütlenme ile sandıkta kendini gösterecek hükümetin değişmesi ile sonuçlanacak. Yeni gelen hükümet bu krize çözüm bulmak zorunda aksi halde yurttaşlar tekrar sandığı beklemektense toplumsal bir harekete başvurmayı tercih edecektir (Bkz: Weimar Cumhuriyeti'nden Nazi Almanya'sına geçiş sırasındaki toplumsal olaylar, kanlı pazar
Dipnot: olay Polonya'da olmasına rağmen antisemitist olması nedeniyle iyi bir örnektir).
Nepotizm:
Nepotizm popülist iktidarlarda sıkça görülen bir unsur olup işi bile bile yanlış yapacak kişiler sadece ve sadece nepotizm ile göreve gelebileceği için. Son 20 yıllık süreçte nepotizm çok fazla olmasına rağmen ekonominin pek de kötü olmaması insanların bunu göz ardı etmesine neden oluyordu. Ekonomik kötüleşmenin getirdiği stres ile birlikte insanlar artık nepotizmin kötülüğünün farkına vardı.
Muhtemel sonuç:
Yüksek bürokratları bu dengi kötü olan bir hükümet ekonomik baskı altında bir sonraki seçimde kaybedeceğinin mutlaka ve mutlaka farkındadır, zaten vatandaşlık satarak oy kazanacağını ummanın başka bir açıklaması olamaz (bkz: çavuşesku'nun devrilmesi, Romanya).
Tekelleşme ve gelir eşitsizliğinin artması:
Para sahibi insanlar doğal olarak kitleler toplayabileceği için popülist liderler öncelikle yüksek mal sahiplerinin malına el koyar ve bu birikimi kendi kontrolü altında olan kişilere aktarır (bkz: demir bankın batışı). Ancak bu tip ülkelerde müsadere de vardır, devlet eliyle zengin olursan, devlet eliyle fakir olursun. Gelir eşitsizliği mutlaka ve mutlaka devrimle sonuçlanır, bu sakin ya da kanlı devrim olabilir (bkz: Fransız ihtilali, Ekim devrimi, İran islam devrimi).
Muhtemel sonuç:
Bir sonraki hükümet haksız şekilde elde edildiği kesin olan önceki hükümetin yanlısı zenginlerin malına öyle ya da böyle el koyacak (Bkz: Cem Uzan'ın ülkeden kaçışı, Sovyetler Birliği'nde zenginlere karşı tutum).
Tek adam rejimi:
Despotluk olarak adlandırabileceğimiz bu durum iki şekilde sonuç verebilir, aydın despot ve kötü despot. Aydın despot ülkeyi kaldırırken (bkz: Türkiye'nin kuruluşu ve Mustafa Kemal Atatürk) kötü despot ülkeyi berbat hale getirir (bkz: Hitler, Mussolini). Ancak kötü despotlar sadece ekonomi rayında gittiği sürece yönetimde kalabilir, ekonomi kötüye döndüğü zaman odaklanacağı olay sadece ve sadece yönetimde kalmak olacaktır ve bu uğurda her yolu mübah bulacaktır (bkz: Machiavelli - Prens).
Muhtemel sonuç:
İyi de olsa kötü de olsa tek adam rejimleri yıkılmaya mahkumdur ve hemen arkasından karşı devrim gerçekleşir (Bkz: Osmanlı'da demehmetizasyon, Demokrat Parti döneminde Atatürk İnkılaplarına sadakat).
Rant ekonomisi:
Rant ekonomisi kısa sürede zenginleri daha da zengin ederken fakirleri fakirleştirir ve işini yapmayan bürokratlar yüzünden ülke her anlamda uçuruma sürüklenir. Ancak ekonomik baskı bu rant ekonomisinin önüne geçilmesine neden olacaktır.
Muhtemel sonuç:
Siyasal ahlak kanunları (bkz: Kılıçdaroğlu'nun siyasal ahlak kanunu çıkaracağız konuşması).
Kollu kuvvetlerinin hükümet yanlısına dönüşmesi:
Bu tip durumlarda kollu kuvvetleri hükümetin değişeceğini anladığı anda veya hükümet tarafından halka açıkça zarar verici emirler geldiği anda taraf değiştirir (bkz: çavuşesku'nun savunma bakanının intiharı ve Çavuşesku'nun infazı).
Eğitim sisteminin kötüleşmesi:
Bütün muhalifler kötü eğitim sistemine karşı yeni eğitim sistemi sözü ile iktidara gelir iktidara geldikten sonraki amaç sadece itiraz etmeyecek nesiller yetiştirmek olur (bkz: Türkiye'nin eğitim sisteminin tarihi). Burada muhtemel sonuç yok, yapılması gereken yegane şey bütün bireylere formal ve toplu eğitimin her zaman yetersiz kalacağını, asıl olayın bireysel gelişim olduğunu öğretmektir. Okul ise sadece kişinin kendi başına ders çalışmasını sağlayacak disiplini verebilir.
Suç oranının artması:
Popülist liderler kaostan beslenir çünkü bir ülkede kaos varsa orada insanlar ufak detaylara takılmak yerine can güvenliğine odaklanır ve tek kişi altında birleşmeye yatkınlaşır (bkz: nomadların lider belirlemesi ve yerleşik toplumlarla ekonomik ilişkileri). Suç oranının düşmesi için yapılması gereken şey devletin cezaları artırması değil ahlak konusundaki toplumsal baskıdır. Örneğin bir kişinin yere çöp attığı için çok büyük cezaya çarptırılması onun bir sonraki çöpünü kesinlikle yakalanmadan atmasına sebep olur, oysa ki ahlak konusundaki toplumsal baskı kişinin etrafa çöp atmasına vicdanının engel olmasına neden olacaktır (Bkz: arabadan çöp atanlara halkın çöpü alıp tekrar arabaya atarak cevap verme videoları).
Genel sonuç:
Bir sonraki seçimde hükümetin başarılı bir şekilde değişmesi için yapılması gereken şeyler seçim zamanı sandıklara sahip çıkmak (bunun için ölen insanlar olduğunu biliyorum ancak bu 5 yıl daha sığınmacı baskısı altında yaşamaya çalışmaktan daha etkili olacak), seçime sadece 1 yıla kala şiddete meyilli politikacıların dolduruşlarına gelmeyip toplumsal bir harekete neden olmamak. Bireysel olarak bize düşen rol ise insanları kendi tercihi olmayan şeylerden yargılamamak ve topluma zararı olmadığı sürece bireylerin tercihlerini yargılamamak. İyi toplum iyi bireyle başlar (bkz: Peter Guy - The Weimar Culture).