Genç bir adam tanıdım Gereği kadar kibar Reislere gösterilir Ancak böyle itibar... Dizeleriyle başlamak istiyorum. Bir Batman ve DC okuyucusu/izleyicisi olarak nihayet iyi bir yapım izledim. Çok zor günler yaşadık sevgili dostlar. Öyle karanlık günlerdi ki insanlar kafayı yedi, algılarını…devamıGenç bir adam tanıdım
Gereği kadar kibar
Reislere gösterilir
Ancak böyle itibar...
Dizeleriyle başlamak istiyorum. Bir Batman ve DC okuyucusu/izleyicisi olarak nihayet iyi bir yapım izledim.
Çok zor günler yaşadık sevgili dostlar. Öyle karanlık günlerdi ki insanlar kafayı yedi, algılarını yitirdi, aklı selim kayboldu. İnsanlar bu yoklukta karanlık tarafa geçip Zack Snyder yapımlarını beğenecek kadar çaresizliğe saplandılar. Bu çaresizliğin içine güneş gibi doğdu bu film. Yanlış anlamayın müthiş bir film değil bu, ama iyi bir film. Hele de süper kahraman filmleri arasında çok iyi bile denebilir.
Roger Federer 2014-15 Wimbledon finallerini kaybettikten sonra tenis izlemeye ara vermiştim. 2017'de yaptığı geri dönüşle neden tarihin en iyisi olduğunu kanıtlamıştı. Alakasız gibi gelebilir ama Kara Şövalye üçlemesinden sonraki boşluk da bana aynı hissi veriyordu. Bu film işte DC'nin geri dönüşü gibiydi benim açımdan. Filmin ilk yarısı bittiğinde kafayı yemek üzereydim. İzlediğim en iyi şeylerden biri diye düşünmüştüm. Sonra film düşüşe geçti ama olsun. Sonuçta tatmin edici bir deneyimdi. Bu filmden sonra ne olur bilmiyorum açıkçası. DC Sinematik evreni toparlanır mı? Sanmam. Fakat önemli değil. Çünkü beyaz perdede çizgi roman dünyasının en iyi ve prestijli karakterinin hakkı verildi nihayet. Ve akılda kalacak olan şey de bu.
Spoiler içeren kısıma geçmeden toparlayayım. Bu filmdeki korkunç Batman imajı, Gotham tasviri ve karakterizasyonlar (istisnalar hariç) çok güzeldi. Oluşturulan atmosfer, gizemli hava Batman'a yaraşır cinstendi. Görsellik muhteşem, müzik güzel ama müzikteki temalar kısırdı. Ben istediğimi aldım bu filmden.
Sonuç olarak mutlaka sinemada izleyiniz
BURADAN SONRASI SPOILER İÇERİR
Bu Batman'ı her ne kadar sevsem de sıkıntılı yönleri mevcut. Batman'ın bu kadar darbe alması hoşuma gitmedi. Gerek yumruk gerekse mermi yemelere doymuyor. Batman gizlilik ve strateji ile düşmanlarını alt eden bir karakter. Bu konuda Batman zayıf kalmış. Batman hep bir adım önde olan bir karakter olarak filmde yer yer pasif kalıyor. Özellikle Kara Şövalye üçlemesi düşünülünce bir tık rahatsız edici olabiliyor ama bağımsız değerlendirmek gerek elbette.
Filmin yaratıcılarının, filmin ikinci yarısının neden iyi olmadığını iyi analiz etmeleri gerekiyor. İkinci yarıda sanki "abi Bruce Wayne'nin insani yönünü koymayı unuttuk" deyip de eklenmiş gibi his veren sahneler var. Batman Telltale serisinde kötü biçimde işlenen "Wayne mirası aslında bir yalan mı?" hikayesine bu filmde de değiniliyor. Ama bu başlı başına bir hikaye olduğundan çok yüzeysel kalıyor. Ama devreye Alfred girip "Hayır öyle değil, baban aslında öyle yapmadı!" diyor ve sorun Bruce Wayne cephesinde bitiyor.
Joker filminde olduğu gibi gereksizce ve yetersizce fakir edebiyatı var. Riddler'in karakterinin çıkış noktası da buradan. Sanki Warner Bros. "önceki filmde bu tuttu, bu filme de ekleyelim" demiş.