Spoiler içeriyor
Türk işi Dark. Dizimiz Pera Palasa giden bir gazeteciyle başlıyor. Gider gitmez "Ahmet Bey" onu karşılıyor. 2 dakika sonra "Ahmet Bey" Ahmet abeee oluyor. Dizi boyunca 50 kere Ahmet abeee diye dolaşıyor. Bir yerden sonra "Ahmet abinin a.." dedirtiyor tabii.…devamıTürk işi Dark.
Dizimiz Pera Palasa giden bir gazeteciyle başlıyor. Gider gitmez "Ahmet Bey" onu karşılıyor. 2 dakika sonra "Ahmet Bey" Ahmet abeee oluyor. Dizi boyunca 50 kere Ahmet abeee diye dolaşıyor. Bir yerden sonra "Ahmet abinin a.." dedirtiyor tabii. Herneyse akşam oluyor Esra odasına gidiyor sonra anahtarı bulup "Ahmet abimm yhaaa" diyip Agatha Christine'in odasına gidiyor ve 1919'a seyahate başlıyor. İlk önce şunu söyleyelim o anahtarı kimin bıraktığını bilmiyoruz. Ahmet abi bırakmadığına göre geçmişten gelen biri bırakmış olması gerekli. Senaristler ilk bölümdeki anahtar olayını unutmuş sanırım, önemsiz her şeyden bahsettiler anahtarın nerden geldiğinden hiç bahsetmediler. Herneyse buradan sonra dizinin en saçma bölümleri başlıyor. Esra 1919'a gidince Agatha ve Atamı görüyor. "aaa Atatürk!" diye tepki veriyor ama Agathayı görünce Atatürkü unutuyor. Esra ne bu Agatha Christine aşkı, karşına Atatürk çıkmış. Neyse sonra İngilizlere gidip "Mustafa Kemal Paşa hepinizi dövecek" diye hava yapıyor. Bu saçmalıklardan sonra dizi düzgün bir konuya geçerek başlıyor. George, Halit'den Esrayı öldürmesini istiyor. Sonra Esranın ikiz kardeşi çıkıyor ve Halit Esrayı öldürüyor sanıyoruz ama aslında ikiz kardeşini öldürmüş, zaten onu öldürende halit değilmiş. Neyse çok uzattım senaryoyu bırakalım diziden bahsedelim. Milyon defa gördüğümüz zaman yolculuğu konusunu yine gördük. Neyse yerli dizi olacak o kadar en azından konusu bi tik özgün (Esranın ailesiyle ilgili olayları Dark'a benzettiğim için bi tık diyorum). Karakterler olarak Haliti ve Ahmet abeee'yi oynayan oyuncular iyi oynamış. Hazal Kaya'nın ilk başlardaki kötü oyunculuğunu bi nebze kapatmışlar. Bu arada Haliti oynayan harbi iyi oynamış. Dimitri baya iyi karakter çok sevdim. Özellikle 2 duble içip gelmiş gibi ağız yapması çok iyi. En sevmediğim karakter Esra. Yaptığı her hareket saçma. Dimitri yarım saat boyunca zamanda yolculuk yapmanın ne kadar zararlı olabileceğini anlatmasın rağmen Esra hala gidip Haliti kurtarıyor üstüne bi de öpüșüyor. Esra, Haliti kurtarmak senin ne haddine. Adamı 2 yıl sonra gördün zaten yaşayacağını biliyorsun. Bi de Peride kılığına girdikten sonra babanın karşısına geçip 2021'de Feminizm hareketine katılmış gibi niye ayaklanıyorsun. 1919'dasın bi sakin.
Evden kovulduktan sonra akrabası Pera Palas'ın sahibi olan koskoca Peride Sultan genelevde kalmaya başlıyor. Sonraki günde de "gardenbar" da şarkıcı oluyor ve müzisyenlere 1 günde "Seni Yerler" şarkısını ezberletiyor. Neyse sonra Halitin Kemal Paşa için çalıştığını öğreniyoruz falan filan ama 1942 teması effsaneydi be. Dizinin ortamı ve dekorasyonu genel olarak iyi zaten de 1942 teması bir başkaydı. Ama sanırım iktidara gelince George'un içine Hitler kaçıyor. Etraftaki askerler Nazi askerlerine, selamlaşmalar Nazi selamlașmasına benziyor. Sonra Esra asıl görevini hatırlamayı başarıyor ve antibiyotiği alıp kaçarken Peride'nin (yani teknik olarak kendinin) kızıyla karşılaşıyor. Bir bakıyor ki kızı devrimci olmuş. Ayrıca devrim yüzüne de işlemiş olsa gerek ki sarı saçlı, mavi gözlü kız, siyah saçlı siyah gözlü bir kıza dönüşmüş. Ayrıca öldüğünü sandığı annesiyle karşılaşıp 5 dakika sonra arkasına bile bakmadan kaçıyor. Bu arada dönemiyle ilgili alttan alttan verdiği mesajlarda çok iyi. Ahmet abe Esraya Peride taklidi yapacaksın dedikten sonra "Bu dönemde kadınları çok konuşturmazlar zaten." demesi. Reşat, Haliti tutuklarken Esra'nın Haliti savunması ve Reşatın "ancak 2 kadının şahitliği bir hükme sahiptir." demesi... İște burdan sonra Darkımsı olaylar başlıyor.
Șimdi baştan alalım. Esra ve Ahmet abe 1919'a gidiyor. Peride ölüyor. Sonra Esra 1917ye gifip Haliti kendine aşık ediyor. Sonra Esra 1942ye gidiyor ama şükürki bu sefer ortalığı karıştırmıyor. Sonra yıl 1920yi gösteriyor. Peride zaten yok, Esra da olmayınca Halit ve Sonya evleniyor ve 1924de Ahmet abe doğuyor. Ahmet 17 yıl orada kaldıktan sonra 1992'e gidiyor ve Pera Palas'ın müdürü oluyor.
Bu sırada 1920ye tekrar dönelim. Sonya bir şekilde farklı bir anahtarı bulup 1919a gidip Perideyi öldürmüş. Aslında Ahmet abeyle Esra 1919'a gittiği gece Sonyada gidip Perideyi öldürmüş. Olay bu kadar basit. Asıl sıkıntı buradan sonra başlıyor. 1992ye gidip Esranın bebek halini görüyorlar. Esra bir zaman yolcusu tarafından buraya bırakılmış. En son sahnede yan tarafta Nazi armalı askerler ve Esrayı tutan bir kadın var. Etrafta Nazi armalı askerler olduğuna göre 1938 - 1945 araları Türkiyeyi işgal eden bir Hitlerden bahsediyoruz. Veya olayın Naziyle alakası yok senaristler sadece diktatör bir yöneticinin (George) iktidara geldiğini anlatmak istemiş olabilir. Yani öyle ya da böyle Esra 1938 - 1945 aralarından gelmiş. Peride 1880li yıllarda doğduğunu tahmin ediyorum. Esrayı 1992 yılına getiren biri olduğuna göre 1880li yıllardan 1938lere getiren biri de olabilir gibi düşünüyorum. 2.sezon daha güzel olacak gibi. Çıksın ben izlerim diziyi sevdim. Umarım bunun gibi Türk dizilerinin devamı gelir. Arada 1919'a gidelim, arada 1453'e gidelim, arada 1299'a falan gidelim. Gidilebilecek en büyük tarihlerden biri biz de çünkü. Böyle şeyleri kullanalım.
8/10