Tinder'da hâlâ aşkı arıyor musun? - Evet Buradaki aşk = Zengin , eli yüzü düzgün , pahalı hediyeler alan ve ünlü lüks yerlerde tatile veya geziye götüren kişi ile birlikte olmak . Belgeselde farkettiniz mi bilmiyorum ama hiçbir mağdur kadın…devamıTinder'da hâlâ aşkı arıyor musun?
- Evet
Buradaki aşk = Zengin , eli yüzü düzgün , pahalı hediyeler alan ve ünlü lüks yerlerde tatile veya geziye götüren kişi ile birlikte olmak .
Belgeselde farkettiniz mi bilmiyorum ama hiçbir mağdur kadın Simon'un hayat görüşü , karakteri , hobileri , fobileri veya nelerden hoşlandığını anlatmıyor . Aksine şu saati takıyor ,şu yerde yemek yiyor , şuralara geziye gidiyor ve bilmem ne elmaslarının varisi falan diye anlatıyor . Sebebi ne acaba 🤔
Peki böyle düşünmek suç mu ? Kötü bir şey mi ?
Bana göre hayır . Gayette düşünebilirler ama karşı taraf da senin paranı kullanmak isteyince...
Peki bu mağdur kadınlar çok güvendikleri sıradan bir arkadaşlarına bu kadar yüklü bir borç verirler miydi?
Üzgünüm ama yine hayır . O kadınlar bu paraları verirken zaten misliyle geri alacağını düşünerek, borç verdiği kişinin milyarlarca doları olduğu için verdiler .
Kısacası daha fazlasını elde edebilmek için bir araçtı sadece o para . Daha da kısası ava giderken avlandılar .
Şimdi kadın arkadaşlarımla şunu kabullenelim . Kadınların neredeyse %70i
" Zengin Koca " arıyor . ( Eğer kendini %30un içinde görüyorsan buna bir itirazın olmaması gerekiyor 🙂 )
Ama aslında bu kadın erkek diye bir farkı yok . Sadece metodlar farklı .
Kadınlar dediğim şekilde refaha ulaşmaya çalışırken , erkekler ise şans oyunları , kripto parayla , borsayla vs vs .
Yani bu olayın aslında Tosuncuk olayından tek farkı hissedilen duygular . Ama o duygular Simon'a mı ? Yoksa Simon'un sahip olduklarına mı ? Cevap sizin.
Peki hırsızın hiç mi suçu yok !?
Böyle dolandırıcılık hikayelerindeki kişileri hayranlıkla izliyorum . Sanki dolandırdıkları o para zekalarının bir mükâfatı olarak geliyor bana . Böyle düşündüğüm için mahzur görün fakat günümüzde kimse kimseye bedava para vermez . O parayı kazanmanın bir çok yolu var ve bu da onlardan biri . Fakat ahlâkî ve vicdani boyuttan tabi ki yaptığı kötü bir şeydir bunu kabul ediyorum. Ya da en basitinden bunun hukuki yaptırımları var .
Ayrıca belgeselde farkettiğim bir başka şey , hiçbir kadın "Neden ben ?" diye sormuyor . Heralde içinde yaşadığımız kapitalist çağda daha fazla satış yapabilmek için markaların uydurduğu " herkes özeldir " sloganının bir sonucudur.
Belgeselin sonlarına doğru Simon'a zekice oyun kuran ablayı da tebrik ediyorum .
Sonuç olarak izlemesi zevkli , merak uyandıran ve gerçek bir belgeseldi . Kurgu kısmında biraz sıkıntılar olsa da onun dışında gözüme çarpan olumsuz bir şey yoktu . Özellikle yaşanan olayları çok gerçekçi bir şekilde canlandırılmasını sevdim .
Ve ben bu yazıyı okurken yazılarımın hepsini seri bir şekilde like'layan rabia_kartal . ONLAR OKUNMAK İÇİN YAZILDI LİKE'LAMAK İÇİN DEĞİL !!!!
Esenlikle Kalın 🖐️ 😏