Her cumhurbaşkanı adayı ve tüm Türk insanının ZORUNLU OLARAK okuması gereken bir kitap. Bu kitap sadece "Türkçe Giderse Türkiye Neden Gider?"e cevap vermiyor, aynı zamanda" Eğitim Nasıl Yapılmalı"ya da cevap veriyor. Ne olursa olsun bu yazıyı okuyan herkes bu kitabı…devamıHer cumhurbaşkanı adayı ve tüm Türk insanının ZORUNLU OLARAK okuması gereken bir kitap. Bu kitap sadece "Türkçe Giderse Türkiye Neden Gider?"e cevap vermiyor, aynı zamanda" Eğitim Nasıl Yapılmalı"ya da cevap veriyor. Ne olursa olsun bu yazıyı okuyan herkes bu kitabı okusun.
Hepimiz Kurtuluş Savaşımızla övünüyoruz, bağımsızız diyoruz. Atatürkün askerleriyiz diyoruz. Buna rağmen Türkçenin içine İngilizce karıştıracak mıyız? Bu mudur Atatürkçülük? "Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır." unuttuk mu bu sözleri? Sözüm meclisten dışarı, dili yok edenler hakkında konuşuyorum. Binbir badireler atlattı dedelerimiz bu ülke için. Şimdi kendi ellerimizle mi yok edeceğiz bu ülkeyi?
Bu kitap iki bölümden oluşuyor. İlki Oktay hocanın 70'lerden 2000'lere kadar 30 yılda dil ile ilgili yazdığı tüm makaleleri kapsıyor. Oktay hoca bunları yazarken aradan yıllar geçtiği için o tekrara düşmüş gibi hissetmiyor ama biz arka arkaya okuduğumuz için tekrara düşer gibi hissediyoruz. İkinci bölüm Oktay Sinanoğlu'yla yapılan söyleşileri kapsıyor. Yine 70'den 2000'lere 30 yılı kapsıyor.
Oktay Hocanın Önerdiği Bazı Kelimeler
Tren: Hızlı Katar
Fast Food: Tezyemek
Turizm: Gezim
Fakülte: Bölümce
Asit: Ekşit (asitin ekşi bir tadı olduğunu düşünürsek bu terim derslerde çok akılda kalıcı olurdu.)
Enerji: Erke
İyon: Yükün
Üniversite: Evrenkent (artık kullanılmaya uygun değil çünkü herkes Üniversiteye alıştı.)
İnternet: Örütbağ (Evrenkent ile aynı şekilde.)
Biyoloji: Dirilbilim
Kitaptan çıkardığım notlar:
Türkiyedeki ihanet 1953'de eğitimin İngilizce olmasıyla ve misyoner okulları açılmasıyla olmuştur. Türkçe özel bir dildir. Türkçe de kurallı bir şekilde kelime türetmek mümkündür. Oysa İngilizce de bir kural yoktur. İngilizce bundan 5 yüzyıl önce 5 Avrupa dilinin birleşimiyle rastgele oluşmuş bir dildir.
1.Neden Dil Giderse Ülke Gider?
1.1 İrlandalılar
İngilizler yıllarca İrlandalıları işgal etti. Şairlerini öldürdü ve kendi eyaleti haline getirdi. Ama irlandalılar kendi kültüründen vazgeçmemiști. Sonrada akıllarına kültürü yok etmek geldi. Eğitimi tamamen İngilizce yaptılar. Bir nesil sonra Gaelik dilini bilenlerin sayısı %90'dan %30'lara indi. Geri kalan 30'luk kısım insanlara kendi dilini öğretmek için dershaneler açtı. Millet buraya gitti ve sonucunda Güney İrlanda bağımsızlık kazanabildi. Kuzey İrlandayı kurtaramadılar.
1. Eğitim Dili İngilizce: Türkçe bir bütündür, parçalanamaz. Meslekte İngilizce, sokakta Türkçe olamaz.
2. Hazırlık Sınıfları: Hazırlık sınıfına 1 yıl vermek israftır. Yaz kurslarında dil öğrenilebilir.
3. Misyoner Okulları: "Robert Koleji gibi misyoner okullarında bile Türkçe ders verilmeli. Yurt dışında bir üniversiteye gidince hiç kimse sana kendi dilinde eğitim vermiyor.
4. Yurt Dışında Okula Merakı: Oktay hocanın burada kastettiği yurt dışındaki okullara gitmeyin demek değil. Burada devlete bir eleştiri yapıyor. Devlet insanlara milyonlarca dolar bütçe ayırıp yurt dışında okutmak yerine o paraya kendi eğitimimizi düzeltelim diyor.
5. Türkiye'de Eğitim: Türk genci yurt dışından gelen kitaplarla tarih, bilim felsefe öğrenmesin. Savaşlarda baş düşmanımız olan İngilizlerin kitaplarından tarih öğrenmesinler. Hem batı bilimini ve felsefesini, hemde bizi bilsinler. "Descartes'i bilen ama Gazaliyi hiç duymamış Türk genci düşünülemez." S. 126
6. Bazı Türklerin Batı Aşkı: Bazı Türkler batı misyoner okulları açılmasından mutlu olur ve bunlar kendilerine "Atatürkçü" derler. "Bu sahte Atatürkçüler bilmiyorlar mı ki, Atatürk, Osmanlı Devletinin yıkımını hazırlamış olan yabancı okulları kapatmış, yenilerinin açılmaması için nice önlemler almıştı. Bu gibilerin ne Atatürkçülük maskesine ne layıklığına inanilabilir." S. 150
7. Bilim Dili: Bilim yöntem olarak uluslararasıdır, dil olarak değil. 2+2=4'tür." Two plus two equals four" diye okunmak zorunda değildir. Ya da periyodik tablonun ilk elementi "Hydrogen" olarak okunmak zorunda değildir. "İki artı iki eşittir dört", ilk element "Hidrojen" dir. Atatürk sırf biz Square veya Triangle demeyelim diye Geometriyle ilgili bir kitap yazdı. Kareye kare, Üçgene üçgen dedik. Square ya da Triangle değil.
8. Hollywood Etkisi: muhtemelen bu terimi duymuşsunuzuzdur. Hollywood Etkisi, özellikle bazı şeyleri örtbas etmek için kullanılan bir beyin yıkama aracıdır. Pazar günleri çıkan Kovboylu, Kızılderili filmlerden tutunda Ruslara kadar. Amerika kıtası ilk bulunduğunda bizim "Kızılderili" dediğimiz yerliler yaşardı. Amerikaya yerleşen Avrupa-i insanlar Kızılderili katliamıyla oraya yerleşmiştir. Ama ne hikmetse bizim izlediğimiz filmlerde bunların olmasını bırak, Kızılderililer şerefsiz, medeniyetsizler gibi gösteriliyor. Aynı sekilde Ruslarda cani, alkolikler gibi (gerçi bu tamamen yanlış denemez ama Amerikalılar yanında bir hiç). Haberlerde bizi birbirimize kırdırıyorlar. Çözümler: Avrasya da devletler organize olup tamamen bağımsız bir haber organları kurmalıdır.
9. Türk Dünyası: Doğu Türkistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Türkiye, Azerbaycan gibi devletlerle birleşip dili ortaklaşa bir şekilde geliştirmeliyiz. Türkçeyi, bir İngilizce yapabiliriz. Bu devletler Türk kökenli oldukları için dilimizde benzer. Özellikle Azerbaycan ile.
10. Osmanlıca mı Öztürkçe mi?: "İngiliz atını alan Üsküdarı geçti." Osmanlıca'da bizden Öztürkçe'de. Önemli olan şimdiki Türkçeyi korumak.
11. Plaza Dili: Dükkan isimlerini İngilizce koymak, araya İngilizce kelimeler sıkıştırmak marifet değil, ayıptır. Bunu yapanlar kendini havalı değil aptal sansin. Gerçi artık benim gözlemlediğime göre duma karşı çıkılıyor. Çevremde Türkçenin içine İngilizce kelime sıkıştıranlarla dalga bile geçiyoruz. (her ne kadar doğru bir yöntem olmasa da).