Bu film gerçekten ölümsüz bir eser. Büyük ihtimalle çoğu kişi aksiyon sahneleri bol olan, peaky blinders gibi havalı mafya babaları göreceğimiz, izledikten sonra "vay anasını nasıl öldürüyorlar " diyebileceğimiz karakterler ve ona benzer bir senaryo bekliyordu. Ama Film kesinlikle bir…devamıBu film gerçekten ölümsüz bir eser. Büyük ihtimalle çoğu kişi aksiyon sahneleri bol olan, peaky blinders gibi havalı mafya babaları göreceğimiz, izledikten sonra "vay anasını nasıl öldürüyorlar " diyebileceğimiz karakterler ve ona benzer bir senaryo bekliyordu.
Ama Film kesinlikle bir mafya filminden daha fazlası. Çünkü işin içine "Aile " denilen kavram giriyor. Çoğumuzun bir bağı olan bu kavramla birlikte, film artık sadece sanat olmaktan çıkıp gerçek yaşama giriyor.
Film başlarken yabani ve bedevi bir mafya dan daha çok gayet kibar ve sözünde duran bir adamla karşılaşıyoruz. Kendisi Vito Corleoane...
Saygı duyulan ve Ailenin reisi konumunda. Oğullarının ikisi kendi gibi mafya işleriyle uğraşırken Michael babasının işlerinden uzak duruyor. Sebep : Etik ahlak meselesi.
Fakat oğulları dışında da kendi adamları var ve herkes ona "Baba " diyor. Pekala, buraya kadar çoğu şey normal. Sıradan bir mafya ailesi gibi geliyor ve "hani ölümsüz eser? " diye bekliyorsunuz. Aslında ailenin başına kötü işler gelip, işler b*ka sarınca, baba yaralanıp, aileyi düşmanlardan korumaya sıra gelince : En küçük oğlan Michael hiç bu işlerle ilgisi olmasa bile babasını ve ailesini korumak için, elini hiç pis işlere bulaştırmamasına rağmen iki Adam öldürüyor. İşlerin başına geçiyor.
İşte burada ip kopuyor. Çünkü tam o kısımda ailenin aslında ne olursa olsun yanında olduğunu ve kan bağının olmadığı en iyi dostların bile seni yalnız başına bıraktığında, Ailen sana yardım ediyor. Tamam belki büyük oğlan Santino gibi tez canlı, asabi olsan bile elinden geleni yapıyorsun.
Ya da ortanca oğlan fredo gibi korkak ve salak olsan da ailen için bir şeyler yapmaya çalışıyorsun.
Şimdi doğru oturup doğru konuşalım. Tanıdığımız birinin ölümünden, tanımadığımız birine göre kat be kat daha fazla üzülürüz. Çünkü o kişiyle olan yaşanmışlıklar vardır. Ki bu yaşanmışlıkları çoğu kez bize ailemiz sunar. O yüzden "Aile " olması gerektiği gibi, kutsal olarak gösterilmiştir.
Ne demişti Vito Corleone,
" Bir erkek eğer ailesi ile ilgilenmiyorsa ; gerçek bir erkek değildir."
Ayrıca değinmek istersem, Erkek diyor çünkü erkil bir dönemdeki mafya sisteminin içinde yaşıyor. Filmde kadınlara genellikle az yer veriliyor, hatta belli belirsiz gözüküyorlar. Sadece Anneyi ön plana aldığı ufak bir sahne var. Orada da aileyi çekip çevirenin Anne olduğuna değinmek istiyor bence. Ki zaten anlattığı 1940 lı dönemlere de bakarsak, daha çok erkil bir toplumu anlatacağı bariz belli oluyor.
Aile konusuna tekrar dönersek, ibni Haldun 'un okuduğum bir mukaddimesi vardı. Filmde çoğu yerde gerçekten mukaddime için aldığım notları ara sıra okudum. Özellikle "asabiyee " konusu üzerine İbni Haldun' un siyasi politikasını The Godfather ' a çok benzettim.
Asabiyee kavramı ibni haldunun, devletleri kan bağı olan büyük ailelerin yöneteceğine olan inancıdır. Yani soya bağlı bir yönetim şeklidir. saltanat gibi düşünmeyin. Daha çok Bütün ailenin devlet görevlerinde olmasından bahsediyor çünkü devletin başına bir şey geldiğinde, ancak tanıdığınız akrabalarınız sizi canı pahasına korurlar ve ihanet etmezler. Tabiki de bu devletteki kan bağı meselesi gayet tartışılabilir. Çünkü getirdiği yararlar dışında çok fazla götürdüğü şeyler de var. Her akraban sana sadık olacak diye bir şey yok, her yabancının seninle kardeş gibi dost olmayacağı anlamına da gelmez.
Ama bütün insanlar dürüst ve ahlaklı olmadığı için, aramızda bazı çürük elmalarda çıktığı için büyük devletleri ve toplumları (mesela çeteler de buna dahil) kan bağı ile yönettiğinde işini bir nevi sağlam kazığa bağlamış oluyorsun. Yoksa Allah aşkına filmdeki Fredo gibi korkağın biri ailesi olmadığı sürece mutlaka kaçar giderdi.
Toprlayacak olursam İbni Haldun devletteki kan bağından bahsederken The Godfather ise kendi kurduğu çetenin yürümesi için, Ailenin ne kadar önemli olduğundan bahsediyordu.
+ filmdeki dönemin geneline bakarsak zaten devlet neredeyse yok konumuna gelmiş. Polis ve savcılar bile köklü mafya ailelerine hizmet ediyor. Gücü en çok elinde tutan : hem kendisini hem de nüfusu altındakileri koruyabilendir.
+ Filmde aslında bir liderin çöküşünü izlerken başka bir kralın da doğuşunu izliyorduk. Burada da yine yeni kralın babasının birikimlerinden yola çıkarak doğduğunu görüyoruz. Yani aslında geçmişi ve atalarımızı yok sayamayız. Kral olacaksan bile ilk önce tacı senden öncekinden alabilmelisin. Onun kurallarına ve sistemine uyum sağlandıktan sonra ancak tacı alabilirsin.
+ Sonuç olarak Aile dediğimiz olgunun üzerine kurulan toplumların ve büyük çetelerin kalıcılığı daha fazla sürüyor. Mutlaka bir gün yıkılacak olsalar bile, bu toplumlar arkalarında büyük bir iz ve kültür serveti bırakarak yıkılıyorlar.
Üzerinden yarım asır geçmesine rağmen hala güncelliğini koruyor. Çünkü bize asırlar boyu sürecek olan bir evrensel değerden bahsediyorlar. Özümüzden.. Aile olmaktan.
Filme 10 üzerinden 10 puan verdim.