İş Bankası Yayınları'ndan Barış Zeren'in Rusça aslından çevirisiyle okuduğum Beyaz Geceler, 1848 yılında yayınlanan toplam beş adet öyküden oluşmaktadır. Öykülere geçmeden önce, (bilmeyenler için) esere de ismini veren Beyaz Geceler'in ne olduğunu açıklamak istiyorum. Güneşin sadece birkaç saat için battığı…devamıİş Bankası Yayınları'ndan Barış Zeren'in Rusça aslından çevirisiyle okuduğum Beyaz Geceler, 1848 yılında yayınlanan toplam beş adet öyküden oluşmaktadır. Öykülere geçmeden önce, (bilmeyenler için) esere de ismini veren Beyaz Geceler'in ne olduğunu açıklamak istiyorum.
Güneşin sadece birkaç saat için battığı ve sabah 2'de yeniden doğduğu, gecenin tam anlamıyla karanlık olmadığı "Beyaz Geceler" Haziran ayının ortasında başlar ve Temmuz ayının ilk hafta sonunda bitermiş. İşte bu üç hafta boyunca St. Petersburg bambaşka bir şehir olurmuş.
BEYAZ GECELER
Kitaba da ismini veren ve ilk öykü olan Beyaz Geceler, Petersburg'da yalnız yaşayan ve yalnızlığıyla barışık, hayalperest bir adam olan isimsiz kahramanın ağzından anlatılan duygusal bir uzun öyküdür. Öyküde, isimsiz kahraman ile Nastyenka arasında dört gece süren hüzünlü bir aşk hikayesi anlatılıyor. Öyküde yalnızlık, hüzün, aşk ve hayal kırıklığı gibi duygular ele alınırken, betimlemeler çok yerinde ve tadındaydı diyebilirim.
BAŞKASININ KARISI
Dosteyevski'nin temasını "Kıskançlık" üzerine kurduğu aslında Petersburg sosyetesindeki sadakatsizliğin şaşırtıcı ve trajikomik bir uzun öyküsü olan Başkasının Karısı'nda, karısının onu aldattığı düşüncesine paranoyakça saplanan İvan Andreyeviç'in maceraları anlatılıyor.
Dostoyevski'nin ruhsal çözümlemenin ustası olduğunu kanıtlayan uzun öykülerinden biri olan eserin, tiyatro oyunu olarak yazılmış olmasını çok isterdim. Okurken oldukça güldüğümü ve keyif aldığımı söyleyebilirim.
NOEL AĞACI ve NİKAH
Dostoyevski'nin kısa öykülerinden biri olan eserde, bir yılbaşı balosunda konuk olan isimsiz anlatıcının, partideki çocuklardan birine özel ilgi gösteren ve partinin onur konuğu olan Yuliyan Mastakoviç'le ilgili tanık olduğu gözlemleri anlatılıyor.
Günümüzde de hala devam eden çocuk gelinlerin, o dönemdeki varlığına Dostoyevski'nin kalemiyle tanıklık ediyoruz. İsminde yılbaşı geçince güzel ve sevimli bir hikaye okuyacağımı düşünmüş ancak okurken oldukça huzursuz olduğum bir eser olmuştur.
HAYSİYETLİ HIRSIZ
Öyküdeki isimsiz kahramanımızın evine kiracı olarak yerleşen Astafiy İvanıç'ın, bir barda tanıştığı sarhoş Yemelyan İlyiç ile ilgili başından geçen olaylar anlatılıyor. Trajik bir öyküsü olan Yemelyan'ın karakter analizi de öyküye oldukça iyi yansıtılmıştır.
YUFKA YÜREKLİ
Arkadiy İvanoviç ve Vasya Şumkov aynı evde yaşayan iki yakın arkadaştır. Şumkov'un nişanlanması ve düğün arefesinde yetiştirmesi gereken yazım işlerinin gecikmesi üzerine gelişen trajik olaylar anlatılıyor.
Mutluluk ve endişe duygularının ön planda olduğu öyküde, aşırı mutluluk ve paranoyakça endişelerin, kişinin psikolojisini ne derece etkilediği gözler önüne seriliyor. Yine Dostoyevski'nin muhteşem karakter analizi ve psikolojik çözümlemelerine iyi bir örnek olan kısa öykü, "Her şeyin fazlası zarardır" sözüne de bir örnek teşkil eder.
Son olarak; beş erkek kahramanın bulunduğu beş öyküde aşk, mutluluk, yalnızlık, hayal kırıklığı, kıskançlık, sadakatsizlik, hırs, endişe gibi duyguların işlenmesinin yanısıra arka planda dönemin Rusya'sına da karakterler üzerinden gönderme ve eleştiri yapan Dostoyevski'nin öykülerini büyük bir keyifle okuduğumu itiraf etmeliyim. Kronolojik olarak okuma yaptığım eserlerinden, bir sonraki eserini okuduğumda gerek konu olarak gerek de bakış açısı olarak hep üzerine çıktığını ve ince nüanslarıyla her defasında kendisine bir kez daha hayran bıraktığını da söylemeliyim. Kitapla kalın...
Notum : 8/10