Raf Yorumu: Eren Cebeci (@kertenkele16)

İnsanlığın Evrimsel Tarihi Neil Shubin'in 3 saatlik insan evrimi ve kalıntılarının tarihiyle alakalı belgeseli. Neil Shubin Chicago Üniversitesinin Evrimsel Biyoloji profesörü, Field Doğa Tarihi Müzesinin başkanıdır. Kendisi bu belgeselde de gördüğümüz "Tiktaalik rosease" isimli, balıkların karaya geçişinde önemli rol oynayan…devamıİnsanlığın Evrimsel Tarihi Neil Shubin'in 3 saatlik insan evrimi ve kalıntılarının tarihiyle alakalı belgeseli. Neil Shubin Chicago Üniversitesinin Evrimsel Biyoloji profesörü, Field Doğa Tarihi Müzesinin başkanıdır. Kendisi bu belgeselde de gördüğümüz "Tiktaalik rosease" isimli, balıkların karaya geçişinde önemli rol oynayan bir ara türdür. Belgesel üç kısımdan oluşuyor I - İçimizdeki Balık Bu kısım, bir ara form olan Tiktaalik rosaesa'yı bulmak için kazı çalışmaları yapmayla başlıyor. Tiktaaliklerin hem balık hem de sürüngen olduğunu gösteren çok fazla delil var. Bunlardan en büyüğü pullu bir derisi ve yüzgeçleri olması. Ayrıca bunların hem solungaçları hem de akciğerleri vardı. Balıklar başını hareket ettirmek için vücudunu hareket ettirmeye ihtiyaç duyarken bunlar bağımsız olarak kafasını oynatıyordu. Ayrıca tetrapodlara benzer olarak kaburgası ve göğüs kafesi vardı. 375 Milyon yıl önce sudan karaya çıkmış bir türdür. II - İçimizdeki Sürüngen Bu kısım Tritheledont isimli bir ara tür ile başlıyor. Tritheledontlar yarı memeli yarı sürüngenler. Memelilerin evrimindeki ara türlerden önemli bir tanesi. Geç Triyas - Orta Jura devirleri arasında yaşamış bir canlı türü. Buradan sonra Shubin, bir bebeğin doğumundaki embriyoyu inceliyor. Vitellüs Kesesi : 375 Milyon yıl önce atalarımız sudan çıktıklarında yeni bir yumurta türü geliştirdiler. Şuan bile insan embriyosunda tıpkı sürüngenlerde olduğu gibi bir yumurta ve kese vardır. III - İçimizdeki Maymun Notharctus isimli bir primattan başlıyor. Notharctus'un elleri tam olarak dallara tırmanmak için adapte olmuştu. Notharctus'un tıpkı bizim gibi uzun parmakları ve pençe yerine tırnakları vardı. Maymunlardan aldığımız farklı bir özellik daha vardı: renkler. Gözlerdeki opsinler sayesinde renkleri algılayabiliyoruz. Bizde 3 opsin var: RGB (Red-Green-Blue). Genetik bilimciler bizim genlerimizdeki opsinlerin 1 gen tarafından kodlandığını farketmisler ve 3.gen, ikincinin hemen yanındaydı ve benzer verilere sahipti. O gen kendini kopyalamıș... Bunlar belgeselin içindeki bilgilerin birkaçı bunun gibi bir sürü daha bilgi var. Evrimsel Biyolojiye ilgi duyuyorsanız kesinlikle izlemelisiniz. 9/10