Raf Yorumu: İrem (@iremms

Herkese iyi gecelerr🌙🌸 Bugün Jack London'ın Kızıl Veba yorumuyla karşınızdayım. Kitap saatler hatta dakikalar içerisinde insanların suratlarını kızıla çevirip, ayaklarındaki halsizlik kalplerine gelince canlarını alan Kızıl Veba hastalığından 60 sene sonrasını ele alıyor. Bu günleri gören Granser kızıl vebanın ne…devamıHerkese iyi gecelerr🌙🌸 Bugün Jack London'ın Kızıl Veba yorumuyla karşınızdayım. Kitap saatler hatta dakikalar içerisinde insanların suratlarını kızıla çevirip, ayaklarındaki halsizlik kalplerine gelince canlarını alan Kızıl Veba hastalığından 60 sene sonrasını ele alıyor. Bu günleri gören Granser kızıl vebanın ne olduğunu merak eden torunlarına o eski günleri, uygarlığın yok olmadan önceki halini detaylarıyla torunlarına aktarıyor. °• Kitap çok akıcı ve 68 sayfadan oluştuğu için bir çırpıda bitiyor. Ayrıca okurken Jack London'ın ne kadar ileri görüşlü bir yazar olduğunu da anlıyoruz. Çok daha yıllar öncesinden şimdiki yıllara atıflarda bulunuyor ve bunların çoğunun doğru olduğunu görüyoruz. Ben Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan okudum, numaralandırılmış kısımlar en arkada çevirmen tarafından açıklanarak okuyucular aydınlatılmıştı. Kitaptan tutun çevirmen notlarına kadar okurken keyif aldım. Eğer hemen okuyup bitecek ve akıcı bir kitap arıyorsanız okuyun derim. °•ALINTILAR•° ♧"İnsanoğlu uygarlık yolundaki kanlı ilerleyişine başlamadan önce, ilkelliğin karanlığına giderek daha çok batmaya mahkûmdur." ♧"Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider" diye mırıldandı, belli ki bir şiirden bir dize okumuştu."Aynen öyle, köpükler gibi geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil. İnsan kendine faydası olacak hayvanları evcilleştirip düşmanca davrananları yok etti, toprağın yabani bitki örtüsünü temizledi. Ama sonra insan yok oldu ve ilkel hayat geri dönüp onun elleriyle yaptığı her şeyi sildi süpürdü. Arazileri orman oldu, tarlaları yabani otlarla doldu, sürülerini yırtıcı hayvanlar yedi." ♧"Uygarlık çöküyor ve artık herkes kendisi için yaşıyordu." ♧"Her yandan yardım isteyen çığlıkların geldiği bu tür sahnelere fazlasıyla tanık olmak, insanın kalbini taşa çeviriyordu." ♧"Herkes ölüyordu nasıl olsa; iyisi de kötüsü de, güçlüsü de zayıfı da, hayata dört elle sarılanı da yaşamı aşağılayanı da... Herkes göçüp gidiyordu. Her şey göçüp gidiyordu." ♧" Uygarlık, sevgili torunlarım, alev tabakalarının içinde ve ölümün nefesinin altında yok olup giden şey,uygarlıktı." ♧" İnsan eskiden beri metafizik bir kavram olarak mutlak adalete inanır ama anlaşılan o ki evrende adalet diye bir şey yoktur." ♧"Ama sen Tavşandudak, bu batıl inançların içine öylesine batmışsın ki bu gece uyanıp ölüm çubuğunu yanında görsen, kesin ölüp gidersin. Çubukta bir güç olduğundan değil, sen yabani insanların karanlık ve bulutlu zihnine sahip bir yabani olduğun için ölüp gidersin." ♧"Zaten her şey geçip gider. Geriye sadece kozmik güç ve madde kalır, onlar da ebediyen devam edecek, sonu gelmez bir akış içinde birbirleriyle itişip çekişecek o ölümsüz tipleri ortaya çıkarır: rahibi,askeri ve kralı."