Raf Yorumu: b1rfilm (@b1rfilm)

Spoiler içeriyor Filme ufak bir özet yazarak başlayayım, bu paragraftan sonrası spoiler içerebilir. Film zamansal döngüde sıkışmış iki kişinin defalarca yaşadığı bir gün içindeki tüm mükemmel detayları yakalamaya çalışmasını anlatıyor. Yani bu aslında filmdeki ufak bir detay aynı zamanda filmin vermek istediği…devamıFilme ufak bir özet yazarak başlayayım, bu paragraftan sonrası spoiler içerebilir. Film zamansal döngüde sıkışmış iki kişinin defalarca yaşadığı bir gün içindeki tüm mükemmel detayları yakalamaya çalışmasını anlatıyor. Yani bu aslında filmdeki ufak bir detay aynı zamanda filmin vermek istediği mesajı ve adının da kaynağını temsil ediyor. Beklentim yüksek değildi ama çok keyif aldığım bir film oldu. Film zamansal döngüde sıkışmış Mark'ın sıkıştığı hayattan keyif almaya çalışmasıyla başlıyor. Her sabah aynı sabaha uyanıyorsunuz ve 16 saat boyunca aynı şeyler yaşanacak ve bunun sadece siz farkındasınız. Bu şekilde belki de yüzlerce, binlerce gün yaşadıktan sonra bir gün farklı bir şey yaşıyorsunuz. O şeyin peşinden koşmaz mısınız? Defalarca aynı şeyi yapıyorsunuz ve etkileri ertesi gün puf diye yok oluyor ama ilk defa sizle aynı durumda olan biriyle karşılaşıyorsunuz. Yani söylediğiniz bir söz ertesi gün hatırlanabiliyor. Bunun bir anlamı olabileceğini düşünmez misiniz? Kız düşünmüyor işte. Hayatımda bu kadar umursamaz bir insan görmedim. Uyuz oldum kıza. Tamam, kendi içinde sebepleri var ama bunu Mark'a söylememesi tam bir saçmalık. Yazık çocuğa, gitti kendi kendine stalk falan yaptı Jared kim acaba diyerek. Hayır yani annem hasta o yüzden böyleyim demek çok mu zordu? Filmin de olayı bu zaten. En başta kız 'annem hasta, o yüzden bunun bitmesini istemiyorum" dese böyle bir film olmazdı zaten. Bu da izlediğim şeyin film olduğunu hissettiren en kusurlu noktaydı. Ki bu film zamansal döngüde sıkışmış iki insanı anlatan bir film. Bunun haricinde eleştirmek istediğim bir nokta da filmin sonundaki yağmur efektleri. Bu film 2021 yapımı ve ben bu yağmur efektini hiç yakıştıramadım filme. Çok kötü olmuş. Bir de renkler tabii, 2020lerin filmi olduğundan renk teması yine sevmediğim bir temadan olmuş. Buna alışmam lazım sanırım. Filmdeki diyaloglar güzeldi. Verilen mesaj güzeldi. Mark'ın "bu aslında benim hikayem değilmiş" farkındalığı güzeldi. Verilen mesaj güzeldi dedim ama zamanın doğrusallığı üzerine olan mesajdan bahsediyorum. İlişkiler üzerine çok kötü bir mesajı var filmin ve ona da değinmek istiyorum. Mark ve Margaret birbirleri için dünyadaki en değerli insanlar ve bunu fark etmek çok da zor değil ama kızdaki naz çok anlamsız. Mark, Margaret ile yakınlık kurabilmek için mükemmel bir jest hazırlıyor ve tam öpüşeceklerken kız olmaz diyor, arkadaş kalalım diyor. Yani neden? Sonra film ilerliyor ve Margaret sorunu çözdüğünü düşünüp saat 19.00'da havuzda mükemmel anı yakalayacağını düşünüyor. Peki soruyorum sana Margarin, sence Mark bu mükemmel anı en başından bulmamış mıydı? Yani en başından seni öpse bu mükemmel an yaratılmayacak mıydı? Oğlan öpüşmek istiyor ama sen istemiyorsun diye öpüşme gerçekleşmiyor ama sen tak diye oğlanı boynundan tutup havuz başında öpebiliyorsun. Bunun neresi adil? Mark'ın yerinde olsam "şimdi de ben istemiyorum hadi bakalım" derdim. Ya da demezdim sanırım, bilmiyorum. Ama kesinlikle adil bir durum değil. Evet, çok konuştum. Film güzel hacılar. İzlenir. Araya serpiştirilmiş "dördüncü boyut, tekillik, astronomi..." gibi kavramlar da var ama filme çok etki eden şeyler değil. Fizikle ilgileniyorsanız seversiniz belki. Üst düzey zaman yönetimi olan bir film değil. Mark gibi başlayıp Margaret filmi olarak bitiyor. Güzel diyalog ve sahneleri var. Romantizm zayıf. Gençlik filmi sayılabilir. Sevdim. Bir daha izlerim. Sevdiklerime tavsiye etmem. 7/10 Edit: bununla benzer temada olan ama çok daha dramatik bir film aklıma geldi izlerken. All the Bright Places. Bunda da benzer işleyiş ve mesajlar var. Biraz daha psikoloji yönü ağır basıyor ve daha tutarlı sayılabilir.