"Gece bir ses geldi derinden derinden/ beni mi çağırdın Yemen çöllerinden." İşte bu mısralar bu kitaptan sonra ağlatır beni. Ne derece anlam yüklü esef ve kederli. ✍🏻 Öyle her okuduğuma yorum yazmak da istemiyorum ama.. 💔 Yüreğim dağlanınca da yazmadan…devamı"Gece bir ses geldi derinden derinden/ beni mi çağırdın Yemen çöllerinden."
İşte bu mısralar bu kitaptan sonra ağlatır beni. Ne derece anlam yüklü esef ve kederli.
✍🏻 Öyle her okuduğuma yorum yazmak da istemiyorum ama..
💔 Yüreğim dağlanınca da yazmadan edemiyorum.
📖 Günümüz ve geçmiş olarak içine tarih ve aile dramı katılmış, bilhassa Yemen'de ki savaşa değinmiş, Yemen'deki mehmetçiklerimizden ve verdiğimiz şehirlerden bahsetmiş bu kitabında Bahadır abimiz.
🥀Burası Muş'tur yolu yokuştur...
🥀Giden gelmiyor acep ne iştir.
🍂 Sağ çıkanların bile yurduna dönemeyip yaşantısının devamını yaban ellerde devam ettirmek zorunda kalmış olduğu Yemen.
🌺 Küçük yaşta anne babalarının vefatıyla, ayrılmak zorunda kalan Kısmet abla ile kardeşi Mehmet'in yakıcı hikayesi.
🍃 Yemen'e gönderilen Osmanlı erlerinin cefası, Mehmetçiklerin iman dolu yüreklerinde ki tesellileri.
Kelimelerinin tükendiğini hissettiği an... İnsan düşer yere...
-Bizler yani Türk asıllı Yemenliler yoğunluklu olarak Babül Yemen (Yemen Kapısı) dediğimiz eski Sana bölgesinde otururuz. Yemen'in Çarşılarında dolaşırken sizi (Türkleri) gören esnaf şöyle seslenir;
"Dükkanlardan çıkın, sahipleri geldi."
-"Nasıl yani?"
-"Burada Türk'üm dediğimde yaşlılar uyarır, "Türk değilsin, Osmanlı torunusun. Yani Türkleri benimserler, bu toprakların sahipleri olarak görüp böyle söylerler.
🗯 Bahadır Yenişehirlioğlunun üç kitabını okumuş oldum bununla beraber.
💔 En çok dokunan, okurken en çok hissettiğim, kalbimin gerçekten yandığı kitap bu oldu.
Cidden çok içerledim, her bir sayfa da, zamanın birinde yaşanmış olunan bu acı halin geçmiş varlığı yaktı beni, ah çektim iç geçirdim, okurken o zamana vardım da, tekrar yaşadılar sanki ve ben izledim. Okumasam varlıklarından bir haber olacaktım da bu kadar üzülmeceketim ve sanki onlara acılarını tekrar yaşatmayacaktım.
Lakin bir zamanlar varoluşları ve şimdi bizim unutmuş olmamız hiç bir zaman yok oldukları anlamına gelmez ya. İyisi mi hatırlamak hatırlatmak.
En azından ruhlarına bir fatiha yollamak.
🇹🇷 Şu an elimizde bir avuç kadar kalmış olsa bile bir vatana sahipsek ve gözümüzü açtığımız da bomba ve çıglık sesleri yerine gerek annemizin sesiyle, gerek kuş gerek korna sesleriyle uyanıyorsak, geçmişimize ziyadesiyle borçluyuz. Nasıl ödenir bilmem ama yâd etmekte yarar var.
Okumanızı öneririm 🥀
⭐"Haydi kapat şehidin gözlerini... Uyusun cennetinde, huzur içinde."
"Allah yolunda ölenlere, ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler, siz hissedemezsiniz."
(Bakara suresi, 154. Ayet)
🌿 Peyderpey öğrenmektir yaşamak.
Beklenmeyen gerçeklerin yüzümüze çarpmasıdır.
🌿Gerçek bize koşar bazen.
🌿Hiç ummadığımız biz anda yaşam bize bir kapı aralar ve ummadığımız bir hikaye sızar içeriye.
🌿Yaşamak böyle bir şeydir işte!
🌿Hesapsız, plansız, yürekten yapılan duaların kabulü gibidir karşılaşmalar...
🌿O isterse olur.
🌿O isterse hükmünü kurar.
🌿O isterse acılı ayrılıkları nesiller sonrasında tatlı kavuşmalara dönüştürür.
🌿Bazen hayat bir çilek tadında sunar gerçeği.
🌿Bazen göçmen kuşların taşıdığı o yalnızlık duygusunu yok eder, buldurur gurbette soyunun izini.
🇾🇪 Yemen Türküsü Yemen'de çatışmada ölen Osmanlı askerleri için yakılmış bir ağıttır.
~Osmanlı Yemen topraklarını ülkesine kattıktan sonra buradaki hükümdarlığını sürdürmek için çok şehit verdi. Beş cephe de birden çarpışan Osmanlı kuvvetleri Anadolu'dan asker sevki yaptı. Çarpışmalar o kadar şiddetli oldu ki aileler Yemen'e cepheye giden evlatlarının artık geri dönmeyeceğini biliyorlardı. Birçok aile cepheye gönderdikleri çocuklarından bir daha haber alamadı. Hatta bazı askerler yıllar sonra savaş bitse de bu topraklardan geriye dönememişler sağ kalabilenler orada yaşamlarını devam ettirmişlerdir.~
`Bu acıyla halkın dilinden düşmeyen Yemen Türküsü etki ve izlerini günümüze kadar taşımıştır.`
{Yemen Türküsüyle ilgili Muş, Huş, Hiş mi tartışmaları vardır. Türküyü hem Muş ili hem de Elazığ ili sahiplenmektedir. Türkü de geçen “Burası Muş'tur yolu yokuştur” diyenler ve türkünün yazarı Düriye Keskin 'in Muş da yaşadığını için türkünün Muş'a ait olduğudur. Bir diğer söylevde “Burası Huş 'tur yolu yokuştur “ şeklindedir. Birçok farklı şekilde değiştirilerek söylenmiştir. Âmâ yapılan araştırmalar sonucu Muş söylevinin doğru olduğu ileri sürülmüştür. } (Gzt.com)
🌱 Yemen Türküsü'nü okuyarak şehitlerimizi yad edelim
🥀Havada bulut yok bu ne dumandır?
🥀Mahlede ölüm yok, bu ne şivandır?
🥀Şu Yemen elleri neden yamandır?
🥀Giden gelmiyor acep nedendir?
🥀Kışlanın önünde bir sürü kızlar
🥀Ayağım yalın ayak yüreğim sızlar
🥀Yemen'e gidene ağlıyor kızlar
🥀Burası Muş'tur yolu yokuştur.
🥀Giden gelmiyor acep ne iştir?
🥀Kışlanın önünde redif sesi var
🥀Açın bakın çantasında acep nesi var
🥀Bir çift kundurayla bir de fesi var
🥀Burası Muş'tur yolu yokuştur
🥀Giden gelmiyor acep ne iştir
🥀Serabın görsem de o bile hoştur
🥀Ya Rab rüya midir bu nasıl düstür?
🥀Bir ras su bile burada aştır.
🥀Anu Yemen'dir, çemendir
🥀Giden gelmiyor, acep nedendir?