Spoiler içeriyor
Dizideki duyarak bulaşan delilik hastalığı fikrine ba yıl dım! Ama bu kadar güzel bir fikir üzerine üstelik Netflixte bir dizi çekmeyi akıl edenlerin, hikâye üzerine daha çok çalışmasını beklerdim. Hikayede aşırı derecede sündürülmüş sahneler var. Şu Özgün karakterine mesela inanılmaz…devamıDizideki duyarak bulaşan delilik hastalığı fikrine ba yıl dım! Ama bu kadar güzel bir fikir üzerine üstelik Netflixte bir dizi çekmeyi akıl edenlerin, hikâye üzerine daha çok çalışmasını beklerdim. Hikayede aşırı derecede sündürülmüş sahneler var. Şu Özgün karakterine mesela inanılmaz canım sıkıldı. Adamı deli gibi arasınlar kaç bölüm, yok öldü mü, kaçtı mı, gizem üstüne gizem. Herif lafı ağzında geveleyen, saçma sapan oyunlar kuran asalağın biri çıktı. Tamam illa hikayedeki kilit isim olsun demiyorum ama o neydi be. Bu adam bulunana kadar heyecanla izledim, bazı şeyleri saçma bulsam da görmezden geldim çünkü hikaye aksiyonluydu. Ama bir yerden sonra o kadar akmadı ve izleyenleri şaşırtmak için zorlama olduğunu düşündüğüm kurgular vardı ki e artık bir bitsin diye izledim.
Ara ara ana karakter kızın oyunculuğuna gözüm batmadı desem yalan olur. Hele kızın hikayeye dahil oluş şekline aşırı ayar oldum. Klişeler üstüne klişeler, tesadüfler üstüne tesadüfler. Yok bir de neymiş, aslında hiçbiri tesadüf değilmiş. Senelerdir Netflix izliyor bu millet bunları yer mi ya.
Bir de Haluk karakterine takığım ama onu belki ikinci sezonda konuşmak daha hayırlı olur. Zira bilim kurgu diye yola çıkıp psişik güç enerji mernerjiye bağlarlar diye bir tık ürktüm. Göreceğiz.
Murat'ın farklı bir karakter olması ise beni inanılmaz heyecanlandırmıştı. Adamın dil bilimci olmasına vov dedim. Adam şule, alev, alaz malaz dedi ikna olduk dilbilimci olduğuna sonra yemişler dilini bilimini. Netflix yemiş gibi geldi bana. Adamın bu özelliğini daha çok kullansalardı aşırı beğenebilirdim. Mesela bir kere gördüğü rakamlardan şifreler çözeceğine, kelime ve dil oyunları olsaydı. Adam dil bilimci olduğu için kelimelerle olan bağı bu sıcak kafası yüzünden daha da artsaydı vs. Ne bileyim ben bir beklentiye girdimdi, beklentime de Netflix girdi anlaşılan. Dur şimdi bunlar felsefe melsefe anlamaz koy iki beyit ikna olsunlar yeter. Tabii canım zaten İsmet kim ki.
Başını güzel çalışıp bir yerden sonra karambole getirmişler gibi hissetsem de, daha iyi olabilir ama yine de güzeldi diyorum. Tabii burada Netflixin de stratejik hatası olabilir, ne bileyim dizinin uzunluğuydu, klişe kurgulardı, klişe karakterlerdi filan.
Son olarak bir sorum var. Aslında iki. Distopyalar neden sürekli karanlık efektlerle çekiliyor hiç anlamıyorum. Ben olsam apaydınlık çekerim ki izleyenlerin kafası karışsın. Ayrıca abuklama nedir ya. Her duyduğumda daha da saçma geldi söz, resmen anlamını yitirdi, bambaşka bir kimlik kazandı. Güzelim Türkçe katledilirken gökten düşen ışık kitapları biraz aceleci ve karmaşıktı filan ama küçükken atlıkarıncadan da baya korkard