🎧 Şafak söktü, akrep öldü...
Sıcak Kafa, yerli bir distopya dizisi. İnsanların abuk sabuk konuşmalarıyla başlayan ve bu konuşmaları duyan diğer insanların da abuk sabuk kelimeler söyleyerek aklını yitirdiği, düzgün, mantıklı cümleler kuramadığı bir salgın. Salgına yakalanan kişilere de abuk…devamı🎧 Şafak söktü, akrep öldü...
Sıcak Kafa, yerli bir distopya dizisi. İnsanların abuk sabuk konuşmalarıyla başlayan ve bu konuşmaları duyan diğer insanların da abuk sabuk kelimeler söyleyerek aklını yitirdiği, düzgün, mantıklı cümleler kuramadığı bir salgın. Salgına yakalanan kişilere de abuk diyorlar ki bu başta komik olsa da bence gayet yerinde bir kelime. Neredeyse tüm dünyayı etkisine alan ve 7 yıldır devam eden bu salgına tek bağışıklığı olan insanda Murat Siyavuş denilen bir dilbilimci. Abuklamaya maruz kaldığında diğer insanlar gibi abuklayamıyor sadece kafası ısınıyor, yani kafasında ateşi yükseliyor. Bu yüzdende dizinin adı sıcak kafa. 7 yıl boyunca saklanarak yaşayan bu beyfendi durakta gördüğü bir kızdan etkilenirken artık harekete geçmesi gerektiğini fark ediyor ve ona bu bağışıklığı veren eski en yakın arkadaşını bulmak için çeşitli zorluklara atılıyor.
Şunu söylemeliyimki altı boş kalmış bir sürü olay var hala ama yinede diziyi ayakta alkışlıyorum çünkü artık yaz dizisinden dahada ileri gidebileceğimizin göstergelerinden biri bu. Ayrıca bir yere kadar heyecanlı oluşu da gayet güzel.
Bundan sonrası spoilera giriyor o yüzden vaziyet alın.
Dizide baş karakterimiz bu yaşadığı ateş yükselmesi, halüsinasyonlar vs.den çok sıkılıp kafasını resetleyip normal biri olmak istiyor bu salgına çare bulmak yerine???? Bu bana aşşşııırrrı şımarıkça ve bencilce geldi. Koskoca dünyada tek immün olan sensin ve herkes senin etrafında dönüp senin yerinde olmak isterken 'ben denek faresi olmak istemiyrum' diyişi beni aşırı tilt etti. Beynine bir tane geçiresim geldi.
Onun dışında bütün bir dizi boyunca hastalığın daha çok bilimselliğe inmesini yani hastalığın Murat'ta nasıl bağışıklığı olduğunu ya da bu salgının en başta nasıl ortaya çıktığını anlatmalarını beklerken yok artı bir denen grubun ayaklanmaları, dedektifin aile dramasını izledik özellikle 4. Bölümden sonra beni çok sıkmaya başladı bu muhabbetler.
Bölüm başlarında verilen halüsinasyonik görüntüler ve görsel efektler gayet başarılıydı. Haluk Bilginer dizinin temposunu biraz daha artırdı ama tabi ondanda pek bir şey öğrenemedik.
Demem o ki... 2. Sezonu bekleyeceğiz mecbur. İzlenir mi izlenir. Önerilir de. 6/10