Spoiler içeriyor
İki ay elimde sürünen o kitap... Artık tüm arkadaşlarımın benimle dalga geçtiği ve hayatımın sonuna kadar okuyacağımı zannettiği o kitap... Kısa bir yorum yapıp konusundan bahsetmeye geçeceğim. Öncelikle güzel başladı, karakterlere ısındım, hatta Elinor şu ana kadar kendime en çok…devamıİki ay elimde sürünen o kitap...
Artık tüm arkadaşlarımın benimle dalga geçtiği ve hayatımın sonuna kadar okuyacağımı zannettiği o kitap...
Kısa bir yorum yapıp konusundan bahsetmeye geçeceğim. Öncelikle güzel başladı, karakterlere ısındım, hatta Elinor şu ana kadar kendime en çok benzettiğim kitap karakteri bile olabilirdi. Ama cümleler biraz değişik ve uzundu. Yani o kadar fazla böyle yer vardı ki okumak için elim kitaba gitmiyordu çoğu zaman. Her okuyuşumda "aslında güzel kitap ya" deyip asla bitiremedim. Nasıl denir bilmiyorum ama cümleyi okurken başına geri dönüp anlamaya çalışıyordum çoğu zaman ki anlamayıp neyse diyip geçtiklerim de oldu. Okumakta zorlandım. Beklentimin altında kalmasının sebeplerinden biri buydu.
Diğeri ise karakterler hakkında bir eleştiri ama bunu son kısımda spoiler uyarısıyla yazacağım.
Kitapta her ne kadar Elinor'a kendimi benzetmiş olsam da kitabın sonlarına doğru gittikçe Marianne'yi daha çok sevmeye başladım.
Kitap babaları ölen iki kız kardeşin anneleri, üvey erkek kardeşleri ve onun ailesiyle beraber yaşamaya başlamasını ve daha sonra anneleriyle beraber daha küçük bir yere taşınarak yeni bir hayat kurmalarını anlatıyor. Aslında üç kardeşler ama hikaye ikisinin üstüne kurulu.
Elinor sağduyulu, mantıklı, doğru kararlar verebilen, kurallara ve nezakete önem veren bir genç kız. Çoğunlukla olduğu gibi büyük kardeş bu kız.
Marianne ise cesur, deli dolu, eğlenceli, duygusal ve hayatı özgürce yaşamayı seven bir genç kız. Annesine duygusal olmasıyla benziyor.
Annelerinin ve Marianne duygusal davranışlarından dolayı aslında evde gerekli kararları vermesi için danışılan kişi Elinor. Karakteri sevsem de bana garip gelen bazı davranışları vardı. Marianne ise benden çok farklı ve biraz fazla hareketli biri olsa da sevdiğim bir karakterdi. Özellikle de kitabın sonlarında doğru.
Okunabilir ama okunmalı demem. Benim uzun süre kitap okumamı engelledi ama olsun. İki zıt karakteri incelemek keyifliydi.
Spoiler!!!
Willoughby'yi sevmiştim ama böyle bir sonu olacağını biliyordum. Ama Edward sürpriz oldu. Nişanlı çıkması ayrı, kitabın sonunda Elinor ile evlenmesi ayrı şaşırttı. Bence o da iyi biri sayılmazdı. Türk dizi senaryosu gibi yan karakter nişanlısı kötü gösterilerek başrol erkek başrol kıza kavuştu. Elinor hep sağduyuyu temsil etmişken kitabın sonunda duygusal bir karar vererek zaten inanmaya dünden razı olduğu adamı dinledi, inandı ve evlendi.
Marianne ise kalbini kıran kişiyle bağını kopartarak kendini geliştirmeye karar verdiğini söyledi, aklı seçti. Toparlandı ve daha sonra Albay Brandon'la evlenerek mutlu yaşadı. Kitabın sonunda Marianne ihtiyacı olan sağduyuya Elinor ise kalbini dinlemeye önem verdi.
Marianne için mutlu olmakla beraber Elinor bence yanlış yaptı. Ama bu bir kitap olduğu için Edward ile sonsuza kadar mutlu yaşadılar muhtemelen...