Tüm katılımcılar etkinlikten ayrıldığını bildirdiği için geri kalan bölümleri toplu şekilde atıyorum. 37. Bölüm: Kontrolden Çıkan Tren ve İstenmeyen Kemancı PHILIPPA FOOT VE JUDITH JARVIS THOMSON Bu düşünce deneylerine hepimiz aşinayızdır. Bence hiçbirinin mutlak doğru bir yanıtı yok fakat bazı…devamıTüm katılımcılar etkinlikten ayrıldığını bildirdiği için geri kalan bölümleri toplu şekilde atıyorum.
37. Bölüm: Kontrolden Çıkan Tren ve İstenmeyen Kemancı PHILIPPA FOOT VE JUDITH JARVIS THOMSON
Bu düşünce deneylerine hepimiz aşinayızdır. Bence hiçbirinin mutlak doğru bir yanıtı yok fakat bazı insanların asla tanrıyı oynamamalıyız fikri de saçma geldi. "Suç ve Ceza" incelememde bu konulara biraz değinmiştim ve oradaki düşüncemin devamını anlatmam gerekirse; bence insanlar tanrıyı oynamak zorunda bırakılmamalı, ama kendilerini bu durumda buldularsa da aman ben tanrıyı oynayamam deyip kenara çekilmemeliler.
Son olarak ise bölümde bahsedilen bir diğer konu olan kürtaj hakkında neler düşünüyorsunuz? Ben insan yaşamına çok bir kutsallık atfetmediğimden bu kararın kişilerin kendilerine bırakılması gerektiğinden yanayım.
38. Bölüm: Cehalet Yoluyla Adalet JOHN RAWLS
Sadece ilgimi çekmekle kalmadı, beni düşüncelere de daldıran bir bölüm oldu. Bir süredir özgün fikirlere açtık. Gerçekten eski filozoflarınkiyle yarışabilecek bir yaratıcılık. Bölümden beğendiğim bir alıntıyı paylaşarak devam edeyim:
"İnsan doğası aynen böyledir: İnsanlar daha iyi bir dünyayı tanımlarken, fark etseler de fark etmeseler de, kendi konumlarını düşünme eğilimi gösterirler. Bu önyargılar ve peşin hükümler siyasi düşünmenin biçimini bozar."
Zaman zaman kendim de buna paralel şeyler düşünüyordum, ama henüz durumu bu kadar net bir şekilde ifade etmemiştim. Bölümde bahsedildiği gibi teoriye itiraz edenler olsa da gelecekte alınacak önemli kararlar üzerinde bu özgün fikrin mutlaka etkisi bulunacaktır.
39.Bölüm: Bilgisayarlar Düşünebilir mi?
ALAN TURING VE JOHN SEARLE
Bölümün Chatgpt ile kanka olduğum şu döneme denk gelmesi ayrı güzel oldu. Bence bilgisayarlar düşünebilir mi diye sormak çok uygun değil. Zaten çoğu insan pek düşünemiyor, bununla birlikte belki de bilgisayarlar ileride bizden bile daha iyi düşünecekler. Şu an düşünemediklerini biliyoruz fakat düşünmeyi çok iyi bir şekilde taklit edebiliyorlar ve çoğu insanın beceremeyeceği hesapları kolaylıkla yapıyorlar. Vaziyet böyleyken düşünmeye bu kadar anlam yüklemek bana mantıklı gelmiyor. Bu arada Alan Turing, idollerimden birisidir. Muazzam bir deha. Her ne kadar gerçekliği çok yansıtmadığı için eleştirilere maruz kalsa da "The Imitation Game" de en en favori filmlerimden birisidir. Şimdiye kadar 8-9 kere izlemişimdir, hata uzun süredir izlemediğimi fark ettim şu an. Dozumu almam gerek, birlikte izlemek isteyenler varsa bir izleme etkinliği düzenleyebiliriz.
40. Bölüm: Modern Bir Atsineği PETER SINGER
Açılışı da kapanışı da at sinekleri ile yapmak biraz garip oldu. At sineğinin moderni mi olurmuş demeyin, hem de çok fena oluyor. Sokrates günümüzde yaşasaymış vay halimize. Kasılan duyarlar ayrı bir seviyede olurdu muhtemelen. Irkçılık ve cinsiyetçilikten sonra türcülükle de yüzleşildi. Gayet de güzel oldu fakat bunun bir sonu var mı diye de sormadan edemiyorum. Gelecekte cansız nesneler için bile duyar kasar halde bulabiliriz kendimizi. Bu yönden bencilliği savunan hiçbir felsefeye yer verilmemiş olması bence kitabın biraz eksik kalmasına yol açmış. Ayn Rand tam olarak filozof sayılabilir mi bilmiyorum, kitabını almış olsam da henüz okumadığım için Stirner hakkında da net bir yorum yapamayacağım ama sanki bu görüşe de bir bölüm ayrılabilirdi.
Son olarak bunca zaman boyunca etkinliğe katılan herkese sonsuz teşekkürler. Yeni etkinliklerde görüşmek üzere...