Spoiler içeriyor
Dizimiz çocuğunun %99 ihtimalle psikopat geniyle doğacağını bilsen yine de doğurur muydun? adlı bir soruyu ele alıyor ve hikayemiz buna dayandırılarak oluşturuluyor. Bu dizi bende her bölüm sonrası boşluğa bakma hissi uyandırdı. Bir daha böyle bu tarz dizi izleyebilir miyim…devamıDizimiz çocuğunun %99 ihtimalle psikopat geniyle doğacağını bilsen yine de doğurur muydun? adlı bir soruyu ele alıyor ve hikayemiz buna dayandırılarak oluşturuluyor.
Bu dizi bende her bölüm sonrası boşluğa bakma hissi uyandırdı. Bir daha böyle bu tarz dizi izleyebilir miyim bilmiyorum. Başta çok uzun olması korkutmuştu fakat hiçbir bölümü sıkılmadan hatta nasıl bittiğini bile anlamadan izledim. Birisi yorumlara mouse bir devrimdir yazmıştı,gerçekten öyleydi. Herkese ama herkese izlemesini tavsiye ediyorum. Sadece basit bir dedektif suçlu kovalamacası değildi, çok derin bir hikaye barındıran bir diziydi. Bende uzun bir süre etkisi sürecek sanırım. Olay örgüsünden, oyuncu seçimine her şeyi mükemmeldi. Normalde kore dizilerinin finali beni tatmin etmez ama finali de beni derinden etkiledi ve tatmin ediciydi.
°•çokça spoiler içerir
İlk bölüm beni gerçekten çok etkilemişti. Karlı hava ve geçmişten bir kesit izlememiz mi bilmiyorum ama tüylerimi ürpertmişti. İlk bölüm hikayenin temeli açısından sağlam bir arka plandı. Kelle avcısının yakalanış şekli bile çok etkiliydi.
Ayrıca çocuğunun %99 ihtimalle psikopat geniyle doğacağını bilsen yine de doğurur muydun? Bareumun da Yohan'ın da sonunun bu şekilde olmasında en büyük suç annelerinindi. Ama dizinin en büyük suçlusu denek gibi bu iki çocuğu kullanan kadındı. Çok küçük bir ihtimal bile olsa kurtulma şansı olan bir çocuğu tetikleyerek onu sonunda çocuğun içindeki psikopatı uyandırdılar. Belki bu çok düşük bir ihtimaldi ama yine de iki insanı denek gibi kullanmaları, deneyleri için bir sürü insanın ölümüne göz yummaları vahşiceydi. Gerçekten bu hikayede çok fazla hikayesinden etkilendiğim insan vardı ama Yohan küçüklüğünden itibaren seri katilin oğlu olarak bilinmesi, bunun için zorbalığa uğraması, insanlar için canını ortaya koyması ama sonunda kimsenin ona inanmayarak, daha yaşarken beyninin alınması onun için en acı sondu. Kimsesiz gibi öldü. Son ana kadar gelmesini bekledim, çocuğunu büyütmesini bekledim ama çocuğundan bile habersiz acı şekilde öldü. O bir seri katil olarak ölürken beyni 'Halkın Ulusal Çocuğu' Bareuma nakledildi.
Ve Bareuma gelirsek canavar olmamak için dua etti ama en sonunda hislerini bastıramayarak ve oz tarafından tetiklenerek canavar oldu.içlerine sızıp katili bulmalarına yardım ediyormuş gibi yapıp psikopatça herkesle oynadı. Onlarla eğlendi. Ve bir sürü kişiyi acımasızca öldürdü. (Peder Ko, yohanın en yakın arkadaşı, babaanne ve diğer masum insanlar)
Dedektif Ko Moo Chin ve Bongyi her şeyden habersiz en yakınlarını öldüren insanı aralarına aldılar ve onu çok sevdiler. Ama en çok güvendikleri insan tarafından ihanete uğradılar.
Bongyi ve Dedektif asla Bareum'un gerçek yüzüyle yüzleşemediler. Yüzleşme istediler ama baktıklarında eski Bareum yoktu. Artık her şeyi hisseden vicdan azabından ölen birisi vardı.
Bongyi ve Dedektifin son kez Bareumu görmeye gitmeleri güzeldi.
Va Bareumun dedektife verdiği sözü tuttuktan sonra kilisede çocukluğuna sarılarak ölmesi en etkili sahnelerden birisiydi.
"Tanrı dualarını duydu Bareum,artık canavar değilsin."