Asla bıkmadan ve de usanmadan kardeşimi dürtükleyip "Hadi beraber film izleyelim!" der dururum. (Kardeşim dediysem de öyle minik tatlı bir şey sanmayınız, 17 yaşında bir velet.) Ama pek az gerçekleştiririz bunu... Neyse geçen gün yine söyleyiverdim böyle. Ama bu sefer…devamıAsla bıkmadan ve de usanmadan kardeşimi dürtükleyip "Hadi beraber film izleyelim!" der dururum. (Kardeşim dediysem de öyle minik tatlı bir şey sanmayınız, 17 yaşında bir velet.) Ama pek az gerçekleştiririz bunu... Neyse geçen gün yine söyleyiverdim böyle. Ama bu sefer kararlıydım, hemen açtım bu animeyi. Başlarda zerre alakadar olmadı, baştaki müzikle alay etti hatta. (Ki bence müzikler çok güzeldi, özellikle keman sahnesini bayağı sevdim. Abilerden biri tam 3 tane müzik aleti çaldı sırayla, helal olsun dedik...) İlk 5/10 dakikada telefona bakarken arada da izliyormuş gibi yapıyordu filmi. Hatta yarıda bırakıp kalkacak sandım ama kalkmadı, aksine hikayenin içine girdikçe daha da bir dikkat kesildiğini fark ettim. Telefon elinden çoktan düşmüştü artık, animeyi başının aksine büyük bir alaka ile bitirmiş olduk. Kısacası efendim, hikaye içine öyle güzel çekti ki bizi, isteksizce izlemeye başlayan kardeşim bile sonunda "Evet ya, güzel filmdi, ben sevdim." diyebildi. (Bu çocuğa film beğendirmek çok zor, her şeye mırın kırın ediyor. O yüzden film seçimimle büyük bir şey başarmışım gibi sevindim.)
Anime kısaca; bir kız çocuğunun arkadaşlık ilişkilerini, ailesiyle arasını, derslere olan ilgisini, düşünce yapısını, davranışlarını ve aşkı Shizuku üzerinden bizlere aktarıyor. Bazı yetişkinler ona bakınca bomboş şeylerle uğraşan bir çocuk görüyor olabilirler. Oysa Shizuku içindeki cevheri bulup onu nasıl işleyeceğini öğrenmeye çalışıyor ve elbette ki bu süreç dışarıdan göründüğü kadar kolay olmuyor.
Başlarda izlemek için geç kaldığımı düşünüyordum ama zamanlamayı çok iyi tutturmuşum, bunu fark ettim. Tıpkı Shizuku gibi daha çok okumalıyım, daha çok izlemeliyim diye diye kendimle bitmek bilmez bir yarışa girmiştim son zamanlarda. Ne yapsam yetersiz kalıyormuş gibi hissediyordum ama içimdeki cevheri çoktan bulmuştum sonuçta. Bu yüzden onun içinde cevher bulamama kaygısı, benim geçmişte bıraktığım ve pek de anımsamadığım bir his olarak hafızamda belirdi. Yine de her açıdan empati yapabildim, zaten dediğim gibi hikaye içine öyle güzel çekiyor ki aksi mümkün olamazdı.
Ha bu arada, bazı yerlerde kardeşimin de empati yapmış olması gözümden kaçmadı. Özellikle ailenin kıza karşı olan tutumu dikkatini çekmişti, filmdeki aileyle bizim ailemizi kıyasladı bir ara. Bence bu hikayenin ne kadar hayattan olduğunun bir belirtisidir, o kadar tanıdık şeyler izledik ki ister istemez kendi hayatımızla kıyasladık ve bazı yerleri benzettik.
Film bazı şeyler için çok aceleci davrandığımı yüzüme çarptı, bazen fazla gaza geldiğime dikkat çekti. İzleyip kendi çıkarımlarınızı kendiniz yapmalısınız bence, çünkü eminim her hayat için farklı çıkarımlar barındıran, çok yönlü bir film. Ve ayrıca her seyir deneyiminde yaşa ve yaşanmışlığa bağlı olarak çıkarımlarınız da değişecektir.
Atölyedeki saate bayıldım bu arada, zaten bu tarz şeylere bayağı düşkün biriyimdir. Bazı objelere anlam yüklemeyi severim, Baron ve hikayesi de bu sevgime parmak bastı. Hikaye içinde hikaye gibi geldi filmin bazı kısımları ve bu durumdan çok hoşlandım.
Filmdeki abla pek bir katıydı, yani anne ve babaya kıyasla. Oysa ben ondan daha anlayışlı olmasını beklerdim, çünkü sonuçta yaşları daha yakındı ebeveyne göre, aynı yollardan yakın zamanda kendisi de geçtiği için daha yumuşak davranabilirdi kardeşine. Neyse ki anne ve baba yeterince anlayışlıydı, özel hayat ve kişisel gelişim çabalarına çok saygılıydılar. Çocukluktan çıkıp büyüme yolu elbet karmaşık ve zor, aile baskısı bunun üstüne eklenmemeli. Anne ile baba bunun farkında ve bu yüzden kızlarına karşı tutumları takdir edilesiydi.
---------------
Bugün iyice sindirmek için yeniden izledim ve bu taslaklarda bayatlamış yorumumu tazeleyip paylaşayım dedim.
Ayrıca kardeşime ek olarak; evet ya, hem de çok güzel bir filmdi! Zaten muhtemelen tek izlemeyen bendim ama en azından izleyenlerin yeniden izlemesine değeceğini hatırlatmak isterim.
Bu kadardı, hoşça kalın :)