Bu filmi yanlış bir yönlerdirmeyle izledim. Ryan Gosling'in bir filminden küçük bir kesit izlerken yorumlarda biri filmin "Lars and the girl" olduğunu yazmıştı. Ki başkalarının filmle ilgili güzel yorumunu da gördüm. Tabi bu film için değil "Stay" filmi için(aslında açıp…devamıBu filmi yanlış bir yönlerdirmeyle izledim. Ryan Gosling'in bir filminden küçük bir kesit izlerken yorumlarda biri filmin "Lars and the girl" olduğunu yazmıştı. Ki başkalarının filmle ilgili güzel yorumunu da gördüm. Tabi bu film için değil "Stay" filmi için(aslında açıp izleyeceğim film). Neyse yanlış filmi yazan eleman yüzünden psikolojik film izler gibi (Stay bir kesitini izlediğim film psikolojikti.) bu filmi analiz etmeye başladım. Aslında Romantik, aksiyon, dram türünde birazcık da psikoloji içermiyor değil.
İzlerken Bunun farkına vardım ki bir filmi hangi açıdan izlerseniz o şekilde etki bırakıyor. Yani izlediğiniz şekil - mesela Psikolojik bir film izler gibi analiz etmek romantik , Aksiyon , dram bir film izlemek-filmi izlemek baya değişik yönlerden de bakabilmemizi sağlıyor.
Evet o elemana pek kızgın değilim bu da güzel bir filmdi. Yoksa izlemeye devam etmezdim. Neyse çok laklak yaptım hadi filmi yorumlayalım.
Yalnız ve tek başına yaşamayı seven Lars arkadaşından görüp gerçek boyutlarda bir kadın , amerikalıların doll dediği şeyden satın alıyor. Bunun garip tarafı Lars'ın cansız bir şeye gerçekmiş gibi davranmaktadır. Bianca adını vermiştir ve ona bir hayat uydurmuştur. Kardeşi bu durumundan endişelenip onu psikiyatr doktoruna götürürler.
Doktor bunun kendisinin savunma mekanizması gibi kulandığını fakat farkında olmadan böyle bir şey yaptığını ve kendisinin buna son verebileceğini buna anlayışlı olup Bianca'ya gerçekmiş gibi davranmalarını istiyor. Bu durum kardeşi için garip görünse de kardeşinin bu durumu için gerçekmiş gibi davranmak zorunda kalıyor. Psikiyatr Bianca hakkında konuşuyor gibi yaparak Lars'ın analiz ediyor.
Ve bunların Lars'ın yaşadığı zorlukları Bianca'ya uyarlayarak söylemesi bunları farkında olmadan yaptığımı anladım. Mesela bir konuda - konuşmak istemediğim bir konuda- başkasına uyarlayarak konuşmak insanı bir şekilde rahatlatıyor.
Bu arada Lars'ın yaşadığı şey "Delüzyon"
Delüzyon: Kişinin gerçek dünyada var olmayan şeylere inanması demektir. (Yanlışım varsa düzeltin yadırgamam sizi)
💣💣💣💣💣SPOİLERLI İNCELEME💣💣💣💣
Çeşitli etkenler de var Lars'ın böyle olmasının Annesini kaybetmiş ve nasıl büyüteceğini bilmeyen bir baba tarafından büyütülmüştür.
Kasaba yavaş yavaş Bianca'ya alışır. Bu da Lars için daha sağlıklı bir ortam oluşturur çünkü psikiyatr kendisinin bu kanıya varıp, kabulenmesini istemektedir.
💥💥💥💥SPOİLERLI İNCELEME BİTTI💥💥💥💥
Filmden çıkardığım :
Cansız bir şeyin bu kadar fark yaratması bana İnsanların da fark yaratıp bir şeyi farkettirmeleri ölçüsünde yaşamış olacağımız düşüncesini getiriyor aklıma .
Filmi genel olarak beğendim. Tavsiye bâbında alabilirsiniz .
İzleyeceklere şimdiden iyi seyirler
Puanım: 7.5